Sevgili okurlarım 24 Kasım’lar gelip çattığında  Eğitim/Kültür camiamızın  önündeki  engelleri kaldırıp  ilerlemenin önünü açacağımıza,  inadına eğitim ordusunu batırmanın hayalleriyle yanıp tutuşanların eylem ve söylemlerine duyarsız  kalmayı tercih ediyoruz!..

Demokrasiyle yönetilen ülkeler bu dünyanın yetersizliği nedeniyle  diğer gezegenlerde yaşamanın yollarını ararken, bizler  cehaletin kol gezdiği geçmişe  son sürat gitmekteyiz!.

Biliyoruz ki;  Eğitim  Ordumuz önemi tartışılmaz bir kurumdur. Diğer bir tarifle  kimseye muhtaç olamadan, bolluk ve huzur içersinde yaşamın değerli bir ölçütüdür.  Ancak üzülerek belirtmeliyim ki  bu güzide kurum her geçen gün  düz yolda  patinaj yapmaktadır.

Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  bindokuzyüzlü yılların başında hayata geçirdiği   sarsızmaz ilkelerin  üzerine  sonsuza kadar kat atma  imkanı varken   kurumu işlevsiz kılmak  ve de  tahrip etmek konusunda   yapılanlara inanın akıl erdiremiyorum. 

Bu YIL  sizlerle,  eğitim sistemimizin daha da  inkişafı   için ne gibi ilmi çalışmalar yapıldığını  paylaşmayı çok   isterdim! 

Ne yazık ki  2021 yılında da   ‘Eğitim’de İnkişaf’  konusunda bizleri umutlandıracak  bir ipucu   göremiyorum  

                                                       ***                                                                                              

Şimdi Yazacaklarım, İç/Dış Güçlerin Ülkemizi Hangi Karanlık Dehlizlere Sürüklemeye Çalıştıklarını Bilmemiz İçindir!

Bakınız!  Japon düşünür  ne diyor  mealen Türk ulusu için:  ''Türkiye  Emperyalistler  İçin,  Yeşermeye Başladığında  Budanacak,  Kurumaya Yüz Tuttuğunda İse Az Biraz Su Verilecek Bir Ağaçtır” 

Kan emiciler, ancak bu nitelikte bir Türkiye’yi sömüreceklerini  çok iyi bilirler..

                                                    ***

Şimdi de  ülkemizde eğitim camiasının  gelişimini istemeyen iç/dış mihrakların  ana hedefine bir göz atalım. ÖNEMLİDİR!    

Onlar, düşünen, düşündüğünü gerçekleştirmek için amansızca mücadele verecek toplumlar  istemiyorlar. Daha doğru bir ifadeyle,   “ilim irfandan soluklanarak kalkınan bir ulus,  Onların sinsi hayallerinin önündeki en büyük engeldir..”  

Bu stratejiyle e z b e r c i l i ğ i n  özel dershanelerle  yeşertildiğini,  bu sayede eğitimde akılcı etkinliğin  engellendiğini bilmeliyiz ve unutmayıp, unutturmamalıyız.  

Üzülerek belirtmeliyim ki, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra , dış güçlerce kontrol altına alınan Eğitim Ordumuza  gözle görülür akılcı ve düzeltmeci bir  katkı olmamıştır. Müsaade etmemişlerdir malum dış güçler ve  onun ateşine barut taşıyan iç odaklar!..

                                                     ***

Aşağıdaki sorulara çözüm getiremediğimiz takdirde,  her yıl temcit pilavı gibi öğretmenler gününde kaleme alınanlar anlamını yitirir ve  yazarların emekleri de çöp olup gider! 

1-Baskı altında bulunan ve ileriye dönük olumlu gelişmelere ışık tutamayan ülkelerin eğitim kurumları gelişebilir mi?

2- Eğitim özgürlüğü tutsak edilmiş bir ülkenin çağdaş uygarlık seviyesine çıkması mümkün müdür? 

3-Gelişimi   engellenmiş bir toplumun, büyük beyinleri yaratacak ve  yukarıya taşıyabilecek gücü olabilir mi? 

4-Uzağı görüp , elimizdeki üstün beyinleri ülkemizde yetiştirebilseydik  bu gün Beyin Göçünden  bahseder miydik? 

Sonuç olarak, 

Eğitim Ordumuzda dağ gibi duran sorunlara çözüm bulunamadığı takdirde her yıl canımız öğretmenlerimizi  ticari taksilerde, işportacıda, pazarda ve benzeri yerlerde ekmek parası için mücadele ederken görmeye devam ederiz.

En büyük dileğim,  yukarıda belirtilen sorunlara çare bulunarak,  ülkesinin yüksek istiklalini korumasını bilen Türk ulusunun  ilelebet  yaşatılmasıdır. 

Unutulmasın ki,   Öğretmenler Çiçektir, Sulanmazsa Bir Nesli Kurutursunuz!. 

Yine Unutulmasın ki, Öğretmenlerimiz, Sahiplenildiğinde, Ruhumuzu Okşayan Nadide  Bir Çiçek , Önümüzü Aydınlatan  Işık Olurlar. 

Kıymetli öğretmenlerimizin ellerini saygıyla öpüyor, öğretmenler gününü  buruk da olsa  kutluyorum..24 KASIM 2021.