Bu yazımı okyanus aşırı uçuşum esnasında yazmak kısmet oldu sizlere! Ayaklarım yerden kesilmiş vaziyette, hem heyecandan, hem mutluluktan, hem de 2 yıldır içimizde yanıp tutuşan vatan, memleket, aile, arkadaş, dost özleminin dinecek olmasına saatler kadar yakın olmaktan, vuslata çeyrek var adeta…

Bu kez özlemimiz büyük, dile kolay, ilk kez bu kadar ayrı kaldık memleketimizden, zira mesafeler arttı, yeni yaşam alanımızın, yuvamızın düzenini kurduk, arkadaşlar, dostlar edindik, başarılı bir akademik yılı ve  basketbol turnuvasını geride bıraktık ve sıra kısa da olsa dolu dolu geçecek memleket tatilimize geldi. Jetlag, bayram, deniz tatili, ailelerle kavuşma derken, duygu ve koşuşturma yoğunluğu yüklü olacak her anı. Ve tabii ki şükür…

Geçen hafta Amerika’nın en iyilerinin yer aldığı uluslararası basketbol turnuvasındaydık oğlumla Las Vegas’ta. İlk 3 gün tüm maçları kazanarak bronz, gümüş ve altın braketleri geçtiler ve platin brakette oynamaya hak kazandılar. Harika bir deneyim oldu. Sadece 8. sınıflardan 126 takım vardı. Turnuvanın büyüklüğünü siz düşünün… Platin brakete çıkarak ilk 30’a girmeyi başardı ECBA Black Pioneers takımı U14 kadrosuyla, 9 kişiden oluşan yetenekli oyuncularıyla. Ünlü NBA oyuncusu Nate Robinson platin braketteki maçımız öncesi “Gençler siz Seattle’dansınız! Buraya kadar gelmeniz büyük başarı. Sizi seviyorum!” diyerek moral verdi takımımıza. Biz oyuncu anneleriyle de kameralara poz verdi. Maçlar anlaşmalı bir kanaldan canlı yayınlandı basketbolseverlere. Basketbolla ve gençlerin aktiviteleriyle dolu dolu geçti tam bir hafta. Koçumuzun doğumgününü Snoop Dog konseri ile kutladık. Gençler go-kart, New York New York roller coaster, bowling, Vegas strip gezisi de dahil olmak üzre hep bir aradaydılar. Akşam yemeklerini de hep beraber yedik aslan gençlerimizle. Oğlum Ataberk Yıldız takımının ‘En İsabetli Atışçısı’ ödülünü aldı bu turnuvada. Son güne Red Rock Kanyonu gezisini de sığdırdık havalimanına geçmeden hemen önce. Güzel fotoğraflarla bu anları da ölümsüzleştirdik ve güzel anılarla ayrıldık Vegas’tan. Gençlerimizin yolu her daim açık olsun, bizleri gururlandırdılar ve basketbol kariyerleri için güzel bir aşama kaydettiler. 

Aradaki 1 hafta ders, basketbol, doktor randevuları, iş, aktiviteler, koro çalışması, tatil hazırlığı derken inanılmaz yoğun geçti ve sıra Türkiye heyecanıyla uçmaya geldi. Çocuklar 2 gün önceden hazırladılar valizlerini sabırsızlıkla. Vegas öncesi ve sonrası TSM koro çalışmalarımıza katılabildim ve yine nasıl güzeldi, nasıl keyifliydi anlatamam. Bu yıl Ekim ayında iki ayrı konserimiz olacak. Hem Türkfest’te hem de Cumhuriyet Balosu’nda! İki konserin repertuarını da birlikte geçiyoruz. Solo, koro, düet olmak üzre yine birbirinden güzel eserler var. Cumhuriyet Balosu’nda Atamızın sevdiği şarkıları seslendireceğiz. Yine büyük bir aşkla, yine yüreğimizden taşa taşa… Heyecanımızı paylaşmaya, şarkılarımıza eşlik etmeye bekliyoruz Seattle’lı dostlarımızı. Bir önceki BridgetoTürkiye Fonu isimli yazıma olan ilginiz için çok teşekkür ederim. Yorumlarınızla, paylaşımlarınızla yanımda oldunuz. Sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili yazılarıma devam edeceğim yeni dönemde de. 30 Ağustos Zafer Bayramımız şimdiden kutlu olsun. Hepinize ailelerinizle kenetleneceğiniz, tadına doyamayacağınız, keyifli günler ve mutlu bayramlar diliyorum. Her yıl Temmuz sonunda mevcut kaynakları tüketip bir sonraki yılın kaynaklarından yani cepten yiyoruz, lütfen doğaya, ekolojimize daha duyarlı olalım, gelecek nesillere nasıl bir dünya bırakacağımızı düşünüp emek verelim, kafa yoralım, mevcut doğal zenginliklerimizi yok etmek yerine onlara gözümüz gibi bakalım, sahip çıkalım. Yürek dolusu sevgilerimle…