İnsan, kimin ağzına biber sürmeli şaşırdı! En çok da geri kalmış ülkeler gibi  sıradan iletişim görünümlü ama modern  olma çabası sıkıyor; insanın canını…
Son günlerde Adana Vali’sinin, hitap şekli akıllara ziyan…!
Ah canım ana dilimiz,Türkçe! Yoğrulup duruyor argo sözlerle. Havada ayrışıyor; Türkçenin canına okurcasına iğrenç sözcükler …
Bu nasıl bozuk bir  iletişim, anlayamıyorum…!
Beden dili ve sosyal diyalog kuramayan herkesin ağzında bir küfür, almış başını gidiyor. Küfür edince daha mı, zeki ya da cesur olunuyor…?
Bunu, tek vali yapmıyor, validen, daha daha yetkin yöneticilerinde vazgeçilmezi oldu.
Başkent’te, hem de canım Ata’mın kurduğu mecliste de yapanları görüp, küfürlerin diz boyu yükselmesine üzülüyoruz…
Devlet büyüklerimiz, bürokratlar, gizli saklı küfür ederken, Sayın Adana Vali’sinin, G……..  argo sözcüğü ile nerde olduğumuzu ve nerelere gitmeyi hedeflediğimizi görebilmek çok güç değil….!
Zaten, Allah eksikliğini vermesin Basın- Medya  yakalamaya görsün bir kelime, artık onu  ulusun tek sorunu halinde yazıp çizip duruyor.
Bu beni de, sizi de, hepimizi de rahatsız ediyor. Haklıyız tepki vermeye…! Ama  o kadar çok sıkıntı var ki, onların gündemini  alta çekmeden bir kaba konuşan valiyle oyalandık ve çok hafif cezai işlemle, “disiplin cezası’’ ile kurtuldu.,
Adana halkından ve ülke insanından bir özür borcunun olduğu bile hatırlatılmadı…!
Vali bey, hafif ceza ile sıyrılırken yine halkın çileli gününe karanlık vurdu ve akşam oldu.!
Acaba; kaç insan, yani varoluşlardaki  emekçilerden söz ediyorum. Evine hakkıyla gıdalı yiyeyecek götürebildi…?
Acaba; kaç ürünün fiyatına bakmadan, düşünmeden  alışveriş sepetine   lüks mağazalardan alışveriş yapıp sepetini doldurabildi….?
Kaç kişi benzin litresini düşünürken kırmızı ışıkta yine karamsar ve derin bir  iç çekmedi…?
Kaç öğrenci, yarına harçlığından ne yiyebileceğini, hangi ucuz ikinci el kitabı alacağını düşünmedi…?
Kaç memur  evinde rahat oturup tv  izleyeceği yerde, elinde hesap makinesi ile aile bütçesini ve kredi borçlarını ötelemeyi, örselenmiş cebindeki paraya anlatmaya çalışmadı…?
Nice nice çocuk sahipsiz, sokaklarda üşümedi mi…?
Kaç kadın yine, ekonomi sıkıntılı ve ruhen arızalı kocadan dayak yemedi mi…?
Kaç kadın Doğu Anadolu mezrasında, tezeklerle ısınırken;  km.lerce uzak yoldan gelecek okul çocuğunu, yüreği çarparak beklemedi mi…?
Emekli zaten 3. Sınıf vatandaş olup, kaderciliği özümsemiş ses çıkaramazken, böyle ailenin  gençlerinin içi cız etmiyor mu, sanıyorsunuz….?
Lütfen bana söyler misiniz…?
Hiçte ilgilenmiyorum; yaşam koşulları güzel olan ailelerle  ve devlet  yöneticilerinin argolarından, beni bu ülkenin arka mahallesindekiler ilgilendirip, üzüyorken  bir de bakıyorum ki;t ek üzülen ben miyim ne,  kimsenin umurunda değil..!    Hep bir gündem oluşuyor, sosyal medya ve basında bu medyanın peşinde, manşet yaparken  vali  bey de deşarj oldum diye sevine dursun…!    Olacak şey değil ama oluyor bizim toplumumuzda…!
  Dedim ya; beni zengin ve geliri  güzel, yaşamı renkli kesimler değil; beni çıkmaz sokaklardaki  yoksul  halk ilgilendiriyor…!
   Buyurun;
  birazda kararmış, toplum baskısıyla itilmiş, unutulmuş psiko şiddete maruz kalan halkı gündem  yapalım, biraz da halk, vali bey gibi deşarj olsun ne dersiniz…?