Röportaj: Güney Güneyan

Bugün İstanbul Bebek ve Kağıthane’de çalışmalarına devam eden Uzman Fizyoterapist Hasan Selbi ile birlikteydik. Bize, kayropratik ve fizyoterapi ile ilgili çok değerli açıklamalarda bulunan Selbi’nin kendi adını verdiği Hasan Selbi Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde yürüttüğü çalışmalarına değindiğimiz bu sağlık dolu söyleşi şimdi sizinle! Selbi’nin hikâyesini şimdi ondan dinliyoruz!

Hasan Selbi kimdir?

1991 yılında Bursa’da doğdum. Lise eğitimimi Seyhan Rotary Anadolu Lisesinde tamamladım. Ardından Dumlupınar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünü bitirdim. 2016-2018 yıllarında Gaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanında yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Kariyerime hastane ve özel kliniklerde görev alarak başladım. Daha sonra ise kendi kliniğimi kurarak hizmet vermeye devam ettim. 2017 yılında Türkiye Futbol Federasyonu Sağlık Çalışanları ekibine katıldım. Meslek yaşantıma 2017-2021 yıllarında Adana Demirspor Spor kulübünün baş fizyoterapisti olarak görev aldım. Sonrasında futbolcu ağırlıklı olarak çalışmalarını sürdürdüm. Merkezi Arnavutköy, Bebek’te olan kliniğimde çalışmalarıma devam ediyorum. Ayrıca Kâğıthane ilçesinde de bir diğer şubemiz bulunuyor. Şuan uzman ekibimle çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Her hikâyenin mutlaka bir başlangıç noktası vardır. Sizinki neydi? Neden bu alanı seçtiniz?

Lise döneminde hedeflerim arasında sağlık çalışanı olmak vardı. Kendimde sporla uğraştığım için sağlık çalışanı olup sporcularla çalışmak hedeflerim arasındaydı. O dönemlerde spor alanında sağlık gerideydi ve bende bu alanda daha iyiye gitmesi için emek vermek istedim. Fizyoterapistlik mesleğini seçmemdeki amaç ise hastalara ve sporculara daha bütüncül yaklaşım ile terapiler uygulayarak hayat konforlarını arttırmaktır. Hastalarımı konservatif yöntemlerle tedavi edip daha az hastayı cerrahiye yönlendirmeyi hedeflemeyi düşündüğüm için.

Geçmiş zamanlarda fizyoterapide kullanılan bazı metotlar hastalara uygulanıyordu. Zaman ilerledikçe fizyoterapi elbette birtakım cihazlarla sürekli geliştirilerek modernize edildi. Türkiye’deki geçmişi ise çok eskiye dayanmıyor. Bu gelişimi nasıl açıklarsınız? Dün ve Bugünkü İlişkine dair neler söylenebilir?

Teknolojinin gelişimi ve kişilerin ihtiyacı ile birlikte yeni fizyoterapi alanında ve spor alanında kullanılan cihazlar gün geçtikçe daha etkili ve kullanışlı hale geldi. Terapilerdeki amacımız en kısa ve en etkili şekilde kişilerin iyileşmesi ve günlük hayata sorunsuz katılması olduğu için bize daha efektif cihazlar lazımdı. Bu doğrultuda teknoloji ve yapay zekâ ile birlikte cihazlar da gelişmektedir. Sporcularda sakatlanma riskini indirmek, sakatlanma sürecinin kısaltılması ve saha dönüş seviyesinin daha güçlü olması için etkili cihazlar çıkmaktadır. Bazı spesifik sakatlanmalarda daha önceden fizyoterapi daha az etkiliydi. Fakat cihazların gelişimiyle bu durumlarda fizyoterapi daha etkin hale geldi. Cihazların etkileri arttıkça hastaların iyileşme sürelerinde kısalma gözlendi ve daha kalıcı iyileşme etkileri görüldü. Son beş yılda cihazların gelişimi çok hızlı ve etkili oldu. Ve bu gelişmeler devam etmektedir.

Tıbbın her alanında fizyoterapi olmalı mıdır?

İnsan çok komplike bir canlıdır. Her sorun doğrudan ya da dolaylı yönden vücudu komple etkilemektedir. Fizyoterapide ki amaç hem iyileştirmek hem de bu iyilik halini sürdürmek olduğu için tıbbın her alanında fizyoterapi olmalıdır. Vücuttaki sinir, kas, bağ ve iskelet yapı herhangi bir hastalıkta etkilenmektedir. Ana dalı fizyoterapiyi ilgilendirmeyen hastalıklar tedavi olurken bu yapılardaki etkiyi azaltmak için fizyoterapiyle beraber koordineli ilerlenmelidir.

Kayropraktik ve fizyoterapi… Bu iki kavram sıklıkla karıştırılıyor. Bu konuyu açmak için bu iki kavramı açıklayabilir misiniz?

Evet, günümüzde iki kavramda çok popüler ve çok sık karıştırılıyor. Fizyoterapi; elektroterapi, manuel terapi, kayroprakti vb gibi birçok terapinin genel adıdır. Kayropraktik tedavi ise vücutta eklem yapıda oluşan ve kişiyi etkileyen blokajları etkili tekniklerle çözme tekniğidir. Hasta önce fizyoterapiye gelmelidir. Gerekli değerlendirmeler sonucu kişiye özel tedavi programı belirlenir. Eğer bu programda kayropraktik tedavi varsa uygulanır. Buradan anlaşıldığı kadarıyla kayropraktik tedavi fizyoterapinin bir dalıdır.

Kayropraktik tedavi nasıl uygulanır? Gerekli durumlarda mı yoksa fizyoterapiye ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda mı? Yani tedavi süreci aşamasında etkin kriter nasıl oluşturuluyor?

Öncelikle kayropraktik tedavi herkese uygulanmaz. Belirli değerlendirmeler sonucu kişiye gerek ve uygunsa uygulanır. Genellikle fizyoterapiye gelen hastalarda kayropraktik tedavi gerekse uygulanır yoksa direk kayropraktik tedavi uygulanmamalıdır. Kişilere zarar verebilmektedir. Değerlendirme sonucu kas, bağ ve diğer yapıların terapileri yapıldıktan sonra uygulama yapılmalıdır. Uzman doktor ya da fizyoterapist kişinin durumuna göre kayropraktik tedavinin tedavi sürecinde olup olmayacağına karar vermektedir. Kayropraktik tedavi için doktorlar ve fizyoterapistler spesifik eğitimler sonucu bu tekniği hastalarda uygularlar. Kayropraktik tedavinin uygulanmasında en büyük etken omurgada ya da eklemlerde oluşan blokajdır.Bu blokajı çözmek için kullanılır. Çünkü bu blokaj çözülmediği sürece kişi istenilen düzeye ulaşamaz. Hareket limitasyonu düzelmediği için kişi günlük hayatta da rahat olmaz. Tedavide en etkin kriter vücutta oluşan blokajlardır.

Skolyoz ve postür bozukluğu nedir? Tedavisi nasıl yapılıyor?

Skolyoz genellikle çocuk yaşlarda başlayan omurgada ‘c’ ya da ‘s’ şeklinde olan eğriliklerdir. Yetişkin bireylerde ise fonksiyonel skolyoz görülmektedir. Günlük yaşamda yanlış duruş sonrası ve yetersiz egzersiz yapmaktan dolayı oluşmaktadır. Çocukluk döneminde ise ilerleyici bir hastalıktır. Skolyozda bazı durumlar idiopatik yani nedeni belli olmadan başlar ve ilerler. Bu yüzden aileler çocuklarını belirli aralıklarla omurgalarının fotoğraflarını çekip arşivlemeleri gerektir. Belirli aralıklarla incelendiğinde skolyozun başladığını fark edebilirler. Buradan da ailelere öneride bulunmak istedim. Postür bozukluğu ise omurgada boyun düzleşmesi, kifoz ve lordoz gibi deformitelerin görülmesidir. Bu etkenler genellikle kas zayıflığı ve günlük hayatta yanlış pozisyonlarda omurgayı etki altında bırakınca gerçekleşmektedir. Gerek skolyoz gerek postür bozukluğunu olumsuz yönde etkileyen en önemli faktör uzun süre sabit pozisyonda kalmak ve teknolojik cihazları uzun süre kullanmak bu bozukluklara neden olmaktadır. Bu rahatsızlıklar ilerleyen dönemde daha büyük problemlere yol açmaktadır. Bu yüzden her yıl bir uzman doktor ya da bir fizyoterapist kontrolünden geçmeniz omurga sağlığı için iyi olacaktır. Skolyozda en etkili tedaviler; manuel terapi, korse kullanımı ve schroth egzersizleridir. Postür bouzkluğunda ise manuel terapi, reformer pilates ve kişiye özel egzersizlerdir.

Siz bir dönem Adana Demirspor’da sporcu rehabilitasyonuyla da ilgilenmiştiniz. Sporcu rehabilitasyonu nedir?

Evet, Adana Demirspor da güzel ve başarılı bir çalışma dönemim oldu. Şuanda da birçok kulüpten birçok sporcuyla sporcu rehabilitasyonu yapmaktayım. Sporcu rehabilitasyonu, sporcunun sakatlanmadan önce sakatlanma risklerini en aza indirmek, sakatlandıktan sonra ise sahalara en iyi şekilde geri dönüşünü kapsayan rehabilitasyon çeşitidir. Spor hekimi, fizyoterapist ve diyetisyen sporcunun değerlendirmesini yapar. Sporcuya en uygun beslenme ve rehabilitasyon programı belirlenip sağlıklı bir şekilde sahalara dönmesi sağlanır. Sporcu rehabilitasyonunda, sporcu bütünsel olarak ele alınır. Kişiye özel programlar uygulanır. Sporun branşına göre özel testler ve tekniklerle desteklenir. Sporcunun sahalara döndükten sonra ise iyilik halinin devamı içinde çeşitli protokoller uygulanır. Bu da sporcunun sağlıklı bir şekilde mesleğini icra etmesini sağlar.

Sporcu rehabilitasyonu ve fizyoterapi arasındaki ilişkiyi nasıl özetleyebiliriz?

Şirket Avukatı Nedir? Ne iş Yapar? Şirket Avukatı Nasıl Seçilir? Şirket Avukatı Nedir? Ne iş Yapar? Şirket Avukatı Nasıl Seçilir?

Sporcu rehabilitasyonu, fizyoterapinin bir dalıdır. Sporcu rehabilitasyonu sporculara özel daha detaylı bir rehabilitasyon şeklidir. Fizyoterapi ise bu tür rehabilitasyonları kapsayan tıp dalıdır. Sporcu rehabilitasyonunda fizyoterapinin birçok tekniği kullanılır.

Son olarak çalışmalarınızı nerede ve hangi alan üzerine yapıyorsunuz?

Çalışmalarımı merkez kliniğim Arnavutköy, Bebek ve Kâğıthane şubelerinde uzman kadromuz ile birlikte yapıyoruz. Genellikle sporcu rehabilitasyonu ve holistik terapi üzerine yapıyorum. Holistik terapideki amaç kişiyi bütüncül olarak ele almak demektir. Kayropraktik tedavi, manuel tedavi, osteopati, graston teknik, kupa terapisi ve fasya terapisi yapmaktayım. Tabii ki bu uygulamaları değerlendirme sonucu kişinin problemine ve kişinin durumuna göre uygulamaktayım. Çeşitli markalarla iş birliği çerçevesinde çalışmaktayım.