Kaotik bir zaman diliminde yaşadığımız bu süreçte, her şeyin birbirine karışıp hercümerç olduğu dünyanın şu zamanında, bugün bir ayeti paylaşıp üzerinde birlikte düşünelim istedim.

“Musa’nın annesine şunu vahiy ettik, Onu emzir. Onun başına bir şey gelmesinden korkarsan, nehre bırak, korkma, üzülme. Muhakkak biz sana onu iade edeceğiz. Onu peygamberlerden biri yapacağız.” Kasas suresi 7.ayet.

Bu ayeti kerimeyi okurken şunu düşündüm, yaratıcı sadece erkeklere iltimas geçmiyor. Kadınlar içinde vahiy gönderiyor. Fakat insan yetiştirmenin mutfağında kadın olduğu için ve bundan rahatsızlık duyan bazı güruhlar sistematik olarak kadını bir obje haline getirmeye çabalıyor. Ama biz kadınlar tüm bunlara inat devamlı okuyup araştırıp içimizde yaptığımız keşifleri paylaşarak başlayabiliriz dünyamızı değiştirmeye. Ve zaman içerisinde göreceksiniz ki hiçbir makyaj, hiçbir estetik araştıran ve düşünen bir beyin kadar insanı gençleştirip güzelleştiremiyor.

Evet gelelim bu yazıyı yazmama vesile olan ayete konu olmuş mübarek “KADINA” Hz. Musa’nın annesine vahiy geliyordu ve oda bu vahiyleri algılayabiliyordu. İnsanın bir şeyleri algılayabilmesi için ana temel ilimleri öğrenmesi ve teslimiyete geçmesi gerekiyor.

Yani tam manasıyla yaratıcıya inanan, şirk koşmayan her insana ALLAH vahiy gönderebiliyor.

Yeter ki samimiyetle hakka yönel. Hakka yönelmek için kendini camilere tekkelere havralara çilehanelere kapatmana lüzum yoktur.? En büyük hutbe kainattır. İnsan eğer bilse ki evren dürülü ruhundan daha büyük bir mabet, yüreğinden daha kutsal bir minber, merhamet yüklü vicdanından daha iyi bir hatip yoktur.

Aydınlık yarınlarda buluşmak dileğiyle sevgi ve huzurla kalın…