TÜRK DÜNYASININ KARASEVDALISI MÜTEFEKKİR-ALPEREN
NEVZAT KÖSOĞLU’ndan TÜRK DÜNYASI İZLENİMLERİ

TÜRK DÜNYASI FİKRİNİN OLUŞMASI
Ben ilkokulda, Ahmet Ağabeyim ortaokuldaydı. Onun Büyük Atlas'ı vardı. Atlasın içinde ırkların dağılımını gösteren haritalar vardır. Türkler kırmızı renklerle gösteriliyor. Ağabeyim, kırmızı renklerle gösterilen yerleri birleştirmiş. Onları gördüğüm zaman dikkatimi çekti. ‘Türkler dünyada bu kadar çok mu?’ diye ağabeyime sordum. Ağabeyim: ‘İşte bu Turan’ dedi. Bütün Türkler bir arada. Mademki bunların hepsi Türk; bütün Türklerin bir arada olması kabîi geldi bana. Turan fikri cazip geldi yani. O dönemde Gökalp'iin ismini duymamıştım. Kafamda bir Turan fikri, Türk birliği fikri oluştu.
Bir kitabımda anlattığım fakat kime ait olduğunu bilmediğim bir hikâye vardır: ‘Men garibem, men yoksulam men de Türk'em gardaşlarım’ diye dilenen bir Türkistanlının hikâyesidir. Yani Türk Dünyasından gelmiş, belki Azeri, belki Türkmen… İstanbul'un o sıkıntılı zamanlarında, çaresiz kalmış bir köşede dileniyor ve dilenirken da bunları söylüyor. Türk dünyasından gelen bir insanın Türkiye'de dilenme çaresizliğine düşmesi, beni çok fazla etkilemiştir.
Okuduğum ilkokulda kitaplık / kütüphâne yoktu. Ortaokulda kütüphâne odası kapalıydı. Okuyacak kitap bulamıyorduk. 1953 veya1954 yıllarındaydı, günün birinde, nasıl oldu bilmiyorum elime Nihal Atsız’ın ‘Bozkurtların Ölümü’ isimli romanı geçti.  Roman beni aldı götürdü. Hayatımda çok özel bir yeri vardır. Fikri yapımın şekillenmesini sağlamış, Türk dünyasına kopmaz bağlarla bağlanmamı sağlamıştır.

TÜRKİYE İLE RUSYA İLİŞKİLERİ
Türkiye ile Rusya ilişkilerinin tarihî derinliği ve jeopolitik konumunu bilmeyenler, bunu sıradan bir siyasî ilişki olarak değerlendirirler, Amerika ile Rusya arasında bir fark görmezler. İşin içine ideoloji de girince körlük katılaşır.
Afganistan önemli bir örnektir.  Daha yeni Babrak Kamal hadisesi olmuş. Bütün güney komşularımız gözümüzün önünde. Baas Partisi darbelerle bütün hükümetleri düşürmüş, vaziyete hâkim halde ve Rusya'nın kontrolünde. Afrika'da, Güney Amerika'da olan bitenler her gün gazetelerde yazılıyor. İkinci Büyük Savaş sonrasında Doğu Avrupa devletlerinin, ta Macaristan'a kadar nasıl düşürüldüğü ortada. Bu kadar açık bir durum varken bizim aydınımız, idarecimiz görmüyor. Ben bunu böyle yorumluyorum. Kıblesi bir kere ters; ne kadar bakarsa baksın görmesi gerekeni göremiyor.
Rusya'nın Türkiye'yi düşürmesi, Osmanlı'nın Viyana'yı düşürmesi gibidir. Osmanlı Viyana'yı düşürseydi. Yeni bir Osmanlı doğuşu başlayacaktı.
İkinci Roma gibi, ikinci bir Osmanlı dönemi başlayacaktı. Çünkü Viyana Avrupa medeniyetinin merkezi idi. Osmanlı oraya hâkim olduktan sonra artık çökmez, yeni bir medeniyet açılışına girerdi. İstanbul'un fethinden sonraki açılış gibi. Kara Mustafa Paşa, bunu en azından seziyordu gibi gelir bana. Viyana'yı tahrip etmeden, vire ile teslim almak istemesindeki ısrarını ben böyle yorumlarım.
Rusya'nın 1970'li yıllarda Türkiye'yi düşürmesi de buna benzer. Afganistan'ı düşürmeye benzemez. Rusya Türkiye'yi düşürseydi Sovyetler parçalanmazdı. Çünkü çok büyük bir hamle olacaktı. Taa, 15. yüzyıldan beri adamların hayali İstanbul, boğazlar ve Türkiye idi. Şimdi buraya hâkim oldular mı, Orta-Doğu'nun kilidini ele geçirdiler demektir. Efendim sonradan anladık ki, kurumları yıpranmış, içinden çürümüştü. Evet, ama Türkiye onu ayağa kaldırırdı.
Bu gelişmenin önü tesâdüflerle kesilmedi. Şuurlu, planlı hareketlerle ve büyük bedeller ödenerek kesildi. Memleket meseleleriyle ilgilendiğini iddia edenler, işin iç yüzünü bilmezler.
Sovyetler Birliğinin dağılmasını ‘Ülkücü’ denilen grup hazırladı. Heyet-i umumiyesi itibariyle yapılan iş, Cumhuriyet tarihinin en büyük vatan savunmasıydı. Bu bir Millî Mücadele idi ve başarılmıştır.
Sovyetler Birliği dağıldı. Türk Cumhuriyetleri bağımsızlığını elde etti. Fakat ‘Türk Birliği’ oluşturulamadı. Neden oluşturulamadığını, Azerbaycan’da hukuk doktorası yapan ‘Polat’ isimli bir   genç söyledi: ‘Türk dünyasında bir şey yapmak istiyorsanız, Türk dünyası ile ilgili her projenin içinde mutlaka Özbekistan’ın olması lazım. Bunu unutmayın. Özbekistan’ın içinde olmadığı bir Türk dünyası projesi, uygulamaya konulamaz. Polat, bunları, Özbekleri sevdiği için söylemiyor. Özbekleri hiç sevmiyor. Özbekler O’nu dövmüşler, kötü davranmışlar. Buna rağmen böyle söylüyor.

(Türk Cumhuriyetleri’nin bağımsızlıklarını ilan etmelerinden bu yana, 23 yıl geçmesine rağmen Türk Birliği’nin neden oluşturulamadığını hayret, heyecan ve kızgınlıkla soranlara sunulur.)

Kaynak:
NEVZAT KÖSOĞLU İLE SÖYLEŞİLER / HATIRALAR yahut BİR VATAN KURTARMA HİKÂYESİ: OSMAN ÇAKIR. Ötüken Neşriyat. Yayın Nu: 749 Kültür Serisi: 378 / 16,5 X 23 Santim / 462 Sayfa. İstanbul, 2006


NEVZAT KÖSOĞLUKİMDİR?

10 Ekim 2013 tarihinde ebedî âleme yolcu ettiğimiz Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı, Mütefekkir, Hukukçu, MHP’den 16 Dönem Erzurum Milletvekili ve Yazar Nevzat Kösoğlu; 7 Ekim 1941’de Erzurum’un İspir İlçesi’nde doğdu. Ankara’da, Hacettepe Üniversitesi bünyesindeki Hastânenin Onkoloji Servisi’nde tedâvi görmekte iken 73 yaşında vefat etti.

Liseyi Erzurum ve Karabük’de okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini ve Aynı Üniversite’nin İktisat Fakültesi’ne bağlı Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi. Yedek subay olarak askerliğini yaptıktan sonra, avukatlık mesleğinin yanı sıra ‘Söğüt Dergisi’ni çıkardı ve Ötüken Yayınevi’nin kurucuları arasında yer aldı.

O bir âlimdi. İlmini; Türklük için, millet için, Türk kültürü için, inancı için, inandığı dâvâ için sebil gibi sundu. Yazıp yayınladığı her biri diğerlerinden daha kıymetli 18 adet eserin yalnızca isimlerini okumak, O’nun dâvâsının, dolayısıyla kendisinin büyüklüğü hakkında yeterli ölçüde fikir verir.

Hukuk ve gazetecilik tahsil etmiş olmasına rağmen sosyoloji ilminin derinliklerine inebilmiş, zirvelerine çıkabilmiş bir sosyologdu. Aynı zamanda mükemmel bir biyografi yazarı idi. Biyografi yazılarını klasik biyografi yazarlığının dar kalıpları içerisine hapsetmemiş, ruh tahlilleri, fikrî etütler ve derin tahlillerle zenginleştirerek âdeta, kelimelerle mükemmel tablolar oluşturmuştur.

Aynı zamanda dâvâ adamıydı. O’nun dâvâsı, vatan topraklarına Ötüken’den, Horasandan, Mâveraü’n-Nehr’den, Aral ve Baykal göllerinden, Tanrıdağlarından, Taklamakan Çölü’nden gelen alperenlerin dâvâlarının günümüzdeki tâkipçisi olmaktı. Kuruluştan kurtuluşa, ebed-müddet varlığa uzanan Oğuz Türkmen ruhunu yeni nesillere tanıtmak, sevdirmek, benimsetmek, onların zihinlerinde ve gönüllerinde yeşerip gelişmesini sağlamaktı.

Tarihçi olmamasına rağmen haşmetli bir tarih şuuruna sâhipti.     

1964`te gazeteciliğe başladı. Babıali`de Sabah Gazetesi’nin Ankara temsilciliğini yaptı. 1970 yılında Millîyetçi Hareket Partisi’nin Genel Sekreter Yardımcılığına seçildi. 1977 genel seçimlerinde MHP’den Erzurum milletvekili olarak parlamentoya girdi. 12 Eylül 1980 ihtilâlinden sonra bir buçuk yıl tutuklu kaldı. İdam talebi ile yargılandı.

Serbest kaldıktan sonra fiilî siyasetle ilgilenmedi. Yayıncılıkla meşgul oldu. 14 ciltlik Büyük Türk Klasiklerini yayınladı. Kültür Bakanlığı adına 30 ciltlik Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları projesini yürüttü.  Bu projenin 26 cildi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayınlandı.

Nevzat Kösoğlu, Türk Tarihini ve Felsefesini günümüz şartları içerisinde yeniden ele almış; kültür ve medeniyet kavramları ile alakalı özgün fikirler ortaya koymuştur. Gelenekle gelecek arasındaki bağın nasıl kurulması gerektiğini, ele aldığı güncel meseleler çerçevesinde vukufiyetle izah etmiştir. Kimlik çalışmalarına yeni bir boyut getirerek yeni Türk Kimliği’nin inşa yollarını göstermiştir.


GÜNÜMÜZDE AHISKA TÜRKLERİ

YUNUS ZEYREK

1990 yılında Sovyetler Birliği çözüldü. Bu birliği meydana getiren cumhuriyetler birer birer bağımsızlıklarını ilân ettiler. Herkes kendi yurduna ve bayrağına sahip çıktı.
Peki, yurtsuz yuvasız Ahıskalılar ne yapacaklardı? Şimdi onlar darmadağınık bir vaziyette kalmışlardı. Günümüzde tahminî nüfusu 400.000 civarında olan Ahıskalılar, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Ukrayna, Türkiye ve ABD'de yaşamaktadırlar.
1999 yılında Avrupa Konseyi'ne üyelik başvurusu yapan Gürcistan, Konseyin, Ahıska Türklerinin vatana dönmeleri için gereken kanunî düzenlemeleri yapması şartını kabul etti. Fakat yıllarca ayak sürdü, sudan bahanelerle gönülsüzlüğünü ortaya koydu.
Avrupa Konseyi, meseleyi takip etti. Nihayet Gürcistan Parlamentosu, 11 Temmuz 2007 tarihinde yayımlanan, ‘Eski Sovyetler Birliği Tarafından 20. Yüzyılın 40'lı Yıllarında Gürcistan'dan Zorla Göçe Tabi Tutulan Şahısların Geri Dönüşü Hakkında Gürcistan Cumhuriyeti'nin 5261-PC Sayılı Kanunu’nu çıkardı. Bu kanuna göre Ahıskalılar, 2009 yılı sonuna kadar istenen belgelerle birlikte Gürcistan temsilciliklerine müracaat ettiler. Gürcistan makamları, 2010 yılı içinde bu müracaatları değerlendirerek 2011 yılında sürgün halka vatanına dönme müsaadesi vereceğini taahhüt etmiştir.
Şu var ki Gürcistan, sürgün ahalinin Ahıska'ya gelmemesi için her türlü engeli çıkarmaktadır. Son yıllarda kendi imkânlarıyla vatana gelen Ahıskalı ailelere yapılan baskılar, Avrupa Konseyi ve AGİT gündemine getirilmiştir.
Her zorluğa rağmen halkımızın, tarihî vatanına sahip çıkacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.

Not: Konuyla ilgili geniş kaynaklara dayalı bilgiler, Tarih-i Osman Paşa, Ahıska Bölgesi ve Ahıska Türkleri, Ahıska Araştırmaları adlı kitaplarımızda mevcuttur.
 
(BİZİM AHISKA DERGİSİ tarafından 20. sayıda verilen broşürden)



GÜNÜMÜZDE IRAK TÜRKLERİ

OĞUZ ÇETİNOĞLU

Irak Türkleri, Orta Doğu coğrafyasında Türk varlığının simgesidir. Soydaşlarımızın yaşadığı Irak, İstanbul’un fethine kadar, bayraktarlığını yaptığımız İslamiyet’in oluşturduğu medeniyetin merkezi oldu. Osmanlı hâkimiyetinin sona ermesiyle tarih sahnesine konulan Irak, sun’i bir devlet olarak bölgeye de kendi halkına da huzur getirmedi.
Günümüzdeki Irak topraklarında yaşayan Türk soylu insanlar, değişik kaynaklarda; ‘Irak Türkleri’, ‘Musul Türkleri’, ‘Kerkük Türkleri’ ve ‘el-Cezire Türkleri’ olarak anılıyorlar.  ‘Türkleri’ yerine, aynı anlama gelmek üzere ‘Türkmenleri’ kelimesinin de kullanıldığı görülüyor. Irak Türklerinden Mimar Prof. Dr. Suphi Saatçi; ‘Irak Türkleri’ veya ‘Irak Türkmenleri’ deyimini kullanmanın uygun olacağını ifade etmektedir.  
Irak Türkleri 1918 yılından 2013 yılına kadar 95 yıldır darbe üstüne darbe yiyor. Saddam Hüseyin döneminde yok olmanın eşiğine gelinmişti. ABD’nin işgali ile ‘Kurtuluş ümitleri belirdi…’ derken, daha ağır darbeler inmeye başladı. Bu defaki darbeler, planlı-programlı olarak düzenlenip uygulanıyor.
Kurtuluş için yapılması gerekenler bellidir. Ancak yönetimde söz sahibi olanların gündeminde Irak Türklerinin kurtuluşu ile ilgili hiçbir hazırlıkları, düşünceleri ve hatta niyetleri yoktur. İnsan hakları adına, beynelmilel hukuk, milletlerarası adalet adına…  yapılması gerekenleri ihtaren bildirecek ve hatta telkin ve tavsiyede, daha da yumuşatarak bir ifâde ile belirtelim, istirham inceliğinde talepte bulunacak, bulunmaya cesâret edecek milletlerarası ve mahallî siyasî otorite de yoktur.
Açıkçası, Irak Türklerinin işi Allah (cc) Hazretleri’ne kalmıştır.
İnançlı insanların ümitsiz olmaya hakları yoktur. Böyledir diye de sessiz sedâsız oturup bekleme lüksümüz de yoktur.
Mahallî yönetimlere ve beynelmilel güçlere bütün gerçekleri bir defa daha haykırarak anlatmak; hangi millete, hangi kavme, hangi dine ve inanca, hangi mezhebe mensup olurlarsa olsun, insanî değerleri henüz sıfırlanmamış insanların; kaçınamayacakları şeref, haysiyet, insanlık ve inanç borcudur.

RUSYA FEDERASYONU’NA BAĞLI MUHTAR TÜRK CUMHURİYETLERİ

* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=%C3%87uva%C5%9Fistan_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Çuvaşistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Çuvaşistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1925-1991)
1919-1925 yılları arasında Çuvaş Özerk Oblastı(*)   olarak yönetiliyordu.
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Yakutistan_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Yakutistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Yakutistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1921-1990)
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Da%C4%9F%C4%B1stan_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Dağıstan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Dağıstan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1921-…..)
Halkın büyük bir bölümü, Sünni Müslüman Türk’tür.  Dağıstan Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin Rusya'ya katılmasıyla özerk sovyet cumhuriyete dönüştürüldü.
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Kabardin-Balkar_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Kabardin-Balkar Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Kabardin-Balkar Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1936-1944)
1920-1924 yılları arasında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Kafkasya_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Kafkasya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Kafkasya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, 1924-1936 yılları arasında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Kabardino-Balkar_%C3%96zerk_Oblast%C4%B1&action=edit&redlink=1" \o "Kabardino-Balkar Özerk Oblastı (sayfa mevcut değil)" Kabardino-Balkar Özerk Oblastı idi. 1944 ile 1957 arası Kabardin ÖSSC olarak adı değiştirildi, 1957'de tekrar Kabardino-Balkar ÖSSC adını aldı.
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Tuva_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Tuva Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Tuva Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1961-1991)
1944-1961 yılları arasında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Tuva_%C3%96zerk_Oblast%C4%B1&action=edit&redlink=1" \o "Tuva Özerk Oblastı (sayfa mevcut değil)" Tuva Özerk Oblastı idi. SSCB'ye katılan Tuva Halk Cumhuriyeti özerk oblast statüsü almıştı.
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Kara%C3%A7ay-%C3%87erkez_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Karaçay-Çerkez Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Karaçay-Çerkez Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1990-1991)
1920-1924 yılları arasında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Kafkasya_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Kafkasya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Kafkasya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, 1924-1926 yıllarında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Kara%C3%A7ay-%C3%87erkez_%C3%96zerk_Oblast%C4%B1&action=edit&redlink=1" \o "Karaçay-Çerkez Özerk Oblastı (sayfa mevcut değil)" Karaçay-Çerkez Özerk Oblastı idi. Özerk Oblast 1957 yılında tekrar kuruldu.
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Da%C4%9Fl%C4%B1k-Altay_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Dağlık-Altay Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Altay Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1990-1991)
1922-1991 yılları arasında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Da%C4%9Fl%C4%B1k-Altay_%C3%96zerk_Oblast%C4%B1&action=edit&redlink=1" \o "Dağlık-Altay Özerk Oblastı (sayfa mevcut değil)" Altay Özerk Oblastı idi. Oyrat Özerk Oblastı adıyla kuruldu ve 1948'de adı, Altay olarak değiştirildi.
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Hakas_%C3%96zerk_Oblast%C4%B1&action=edit&redlink=1" \o "Hakas Özerk Oblastı (sayfa mevcut değil)" Hakas Özerk Oblastı: (1990-1991)
1990’dan önce Hakas vilayeti iken özerk oblast hâline getirildi.
* HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/wiki/Tataristan" \o "Tataristan" Tataristan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti: (1990 -----)
1919-1921 yılları arasında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/w?title=Tatar-Ba%C5%9Fkurt_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti&action=edit&redlink=1" \o "Tatar-Başkurt Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (sayfa mevcut değil)" Tatar-Başkurt Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti 1921-1991 yılları arasında  HYPERLINK "http://tr.wikipedia.org/wiki/Tataristan_%C3%96zerk_Sovyet_Sosyalist_Cumhuriyeti" \o "Tataristan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti" Tataristan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti olarak yönetildi. 1991 yılında SSCB’nin dağılması üzerine bağımsız cumhuriyet oldu.  

 (*) Oblast: Rusça bir kelimedir. Eyalet ve bölge anlamına gelmektedir. SSCB döneminde önemli bir yere sâhip bu yerleşim birimleri özerk cumhuriyet kavramından sonra gelirdi. Sovyet meclisinde oblastlar da temsil edilirdi. Günümüzde eskiden Sovyet cumhuriyeti olan cumhuriyetlerin hepsinde oblast terimi kullanılmaktadır. Ayrıca özerk oblastlar da bulunmaktaydı. Rusya Federasyonu’nda 48 oblast vardır.