İbrahim Güray AYTEKİN Özel Haber Araştırma

Kırım Savaşı, Osmanlı devleti ile Çarlık Rusyası arasında 4 Ekim 1853-30 Mart 1856 tarihleri arasında yapılan ve tarihin yazdığı en kanlı savaştır, İngiltere, Fransa ve Piyemonte-Sardinya'nın Osmanlı tarafında savaşa dâhil olmasıyla savaş, Avrupalı devletlerin Rusya'yı Avrupa ve Akdeniz dışında tutmak amacıyla verdiği bir savaş halini almıştır. Savaş, müttefik güçlerinin zaferiyle sonuçlanmıştır.

Tarihin ilk modern savaşı olarak bilinmektedir. Kırım Savaşı sırasında yüz binlerce asker ve mühimmat çok daha uzaklara taşınmış askeri amaçlı, Demiryolları yapılmış, telgraf hatları çekilmiş ve zırhlı buharlı gemiler kullanılmıştır. Bu sebeple Kırım Savaşı daha önceki savaşlara göre çok daha modern tarzda yapılan bir savaş olarak tarihte yerini almıştır.

Fransa’nın Osmanlı Devleti’ndeki Katoliklerin, Rusya’nın ise Ortodoksların haklarının yeniden teyit edilmesi ile ilgili talepleri ile ortaya çıkan “Kutsal Yerler Meselesi”nin sonucunda Fransa galip çıktı. Rusya'nın İstanbul'da görevli elçisi Aleksandr Mençikof isteklerinin reddedilmesi üzerine 19 Mayıs 1853'te İstanbul'dan ayrıldı. Rus orduları savaş dahi ilan etmeden Avrupa'nın statüsünü değiştirmeye yönelik olarak 22 Haziran 1853 Eflak ve Boğdan'ı işgale başladılar. Çar I. Nikolay, bu hareketinin bir savaş başlangıcı kabul edilmemesi gerektiğini açıkladı ve bu teşebbüsün bir güvenlik tedbiri olduğunu belirtti.

1948 yılında Avrupa'da meydana gelen ihtilaller Rusya'yı oldukça rahatlatmış ve Kırım Savaşı için Rusya hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Sultan Abdülmecit döneminde gerçekleştirilen Kırım Savaşı Osmanlı Devleti'nin teknoloji ve askeri bakımdan çok geride kalması bunun üzerine İngiltere ve Fransa'dan yardım istemesine neden olmuştur. Sıcak denizlere inmek isteyen Rusya'yı durdurmak Osmanlı Devleti'nin tek başına yapabileceği bir iş değildir. Bunu bilen İngiltere ve Fransa bu savaşta kendi çıkarları için Osmanlı Devleti'nin yanında yer almıştır.

Avusturya'nın teklifi ile Viyana'da bir konferans toplandı. Fakat toplantıdan sonuç alınamadı. Bu sırada İstanbul'da, Rusya'ya karşı savaş ilanı için halk padişaha baskı yapmaya başladı. Osmanlıda saraya baskı yapan gerici ve softalar savaş isterük naraları ile gösterilere başlamışlardı. Bir yeniçeri ayaklanması endişesi de taşıyan Osmanlı yönetimi için Savaş bir fırsat olmuştu "Madem savaş istiyorsunuz alın size savaş" diyerek 4 Ekim 1853'te Rusya'ya bir nota verilip Eflak ile Boğdan'ın 15 gün içinde boşaltılması istendi. Rusya bu notaya cevap dahi vermedi verilen mühlet dolunca savaş başladı.

  

Savaşın başlangıcında Osmanlı Ordusu Balkanlar'da başarılı olmuştu. Fakat Batum'a yardım götüren Osmanlı donanması 30 Kasım 1853'te Rus Donanması tarafından Sinop açıklarında batırıldı. Rusların bu ani manevrası ve Karadeniz'de durum üstünlüğü sağlamaları Boğazlar'ı ve İstanbul'u tehlikeye düşürdü. Bu durum Avrupa devletlerini endişelendirdi. İngiltere ve Fransa devreye girerek tarafları uzlaştırmak istedi, ancak yapılan teklifi Rusya reddetti. Bunun üzerine Fransa ve İngiltere, Rusya'ya bir ültimatom verdiler ve taraflardan şu isteklerde bulundular:


Eflak ve Boğdan'dan çekilmesi;

Osmanlı Devletinin ülke bütünlüğüne riayet etmesi;

Ortodoksların himayeciliği iddiasından vazgeçmesi.

Osmanlı Devleti'nden;

Vatandaşlarına eşit haklar tanıması ve tatbik etmesi;

Hristiyanlara olumsuz muamelede bulunulmaması;

Karma mahkemeler kurulması;

Hristiyan tebaadan vergi alınmaması talep edildi.

Çar, ültimatomu ve istekleri reddetti ve Rus ordusuna ilerleme emrini verdi. Bundan sonrada İngiltere ve Fransa, 12 Mart 1854'te Rusya'ya savaş ilan ettiler. İngiltere ve Fransa, Osmanlı Devleti saflarında savaşa girerken Savaş karşıtı Avrupa kamuoyunu tatmin edecek ve özel menfaatler sağlayacak tedbirler almak zorunda kaldılar.

Bu maksatla 12 Mart 1854'te İstanbul'da; 10 Mayıs 1854'te Londra'da ve 14 Haziran 1854'te Avusturya ile ittifak antlaşmaları imzaladılar. Bunlardan en önemlisi Avusturya ile yapılan antlaşma Tuna eyaletlerinin Rus ordusundan temizlenmesini hedeflemekteydi Avusturya, asker göndermeyi taahhüt etmekteydi. Bu nedenle 15 Mart 1855'te Sardinya Krallığı da ittifaka katıldığını resmen açıkladı.

Savaş devam ederken Rusların kışkırtması ile Osmanlı ülkesinin Epir, Etolya ve Teselya eyaletlerinde Rum halkının isyan hareketleri başladı. Yapılan uyarılar kesinlikle bir işe yaramadı Hal böyle olunca Fransızlar Pire limanına asker çıkararak Yunanistan'ı abluka altına aldılar. Bu hareket Yunanistan'ı tarafsız kalmaya mecbur etti ve Rusya da bir müttefikini kaybetmiş oldu. Savaş; Tuna, Kafkas ve Karadeniz'de yoğunluk kazandı. Tuna cephesinde durum önce Osmanlılar lehine gelişti. Fakat bir süre sonra Rus ordusu Silistre'ye kadar ilerledi ve Silistre kuşatıldı.

Bunun üzerine İngiliz ve Fransızlar Gelibolu yarımadasına asker çıkardılar. Çıkan birlikler Varna'ya sevk edildi. Bu sırada Avusturya da Rusya'yı baskı altına aldı. Rus ordusu Silistre önlerinden çekilmeye mecbur kaldı. Müteakiben de Eflak ve Boğdan'ı tahliye ederek savunmaya geçti. Rus Ordusu'nu takibe başlayan Serdar-ı Ekrem Müşir Ömer Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu Ağustos ayında Bükreş ve İbriş'e girdi. Seferberlik ilan eden ve Rus Ordusu'na saldıran Avusturya Ordusu da Yaş kentine girdi.

Müttefikler, Rusya'yı barışa zorlamak için Kırım yarımadasında da bir cephe açmaya karar verdiler. 20 Eylül 1854'te 30 bin Fransız, 21 bin Britanyalı ve 60 bin Osmanlı askerinden oluşan müttefik kuvveti 89 harp ve 267 nakliye gemisiyle Kırım'a çıkarıldı. Ancak Kırım Savaşı düşünüldüğü gibi kısa sürede tamamlanamadı. 1855 ilkbaharında 140 bin kişilik bir müttefik kuvveti daha bölgeye çıkarıldı. Ruslar mağlup oldu ve çekilmek zorunda kaldılar.

Kafkas cephesinde ise Ruslar başarı kazandılar ve Kars'ı ele geçirmeye muvaffak oldular. Bu sırada Çar I. Nikolay öldü, yerine geçen II. Aleksandr barış istemek zorunda kaldı. Barış şartları Avusturya tarafından kendisine verilen bir ültimatomla bildirildi. II. Aleksandr istenen şartları esas tutarak barış teklifini kabul etti. Önce 15 Mayıs'tan 14 Haziran 1855'e kadar Viyana'da barış için hazırlık görüşmeleri yapıldı ve Paris Konferansı esasları tespit edildi. Rusya ile Osmanlı Devleti, Birleşik Krallık ve Fransa arasında Paris Antlaşması'nın imzalanmasıyla savaş sona erdi.

Kâğıt üzerinde, savaşın galiplerinden olan Osmanlı Devleti, aslında savaştan çok büyük zarar alarak çıkmıştır. Çok pahalı olan bu savaşı yürütebilmek için Osmanlı devleti, ödeme yeteneğinin çok üstünde borç almıştır. Osmanlı Devleti Kırım Savaşı sırasında ilk defa İngiltere'den dış borç almıştır. Endüstrileşmeyi kaçırdığı için ekonomisi çağdışı kalmış olan devlet, bu borçların altından kalkamamış ve 1881 yılında II. Abdülhamit döneminde Düyunu Umumiye idaresinin kurulmasıyla, Avrupalı devletlerin mali denetimi altına girip, ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir.

Kırım Madalyası, Kırım Savaşı nedeniyle bastırılan madalya. Abdülmecid döneminde (1839-1861) çıkarılan madalyanın ön yüzünde zeytin dallarından meydana gelen bir çelenk ortasında tuğra ve Kırım 1271 (1855/1856) arka yüzünde silah ve sancaklardan oluşan bir armanın altında La Crimea 1855 yazısı bulunur.

Kırım Savaşı'nın sonunda ilan edilen Islahat Fermanı, Osmanlı reform hareketlerinde çok önemli bir yer tutar. Islahat Fermanı'nın amacı, imparatorluk içindeki herkese Osmanlı yurttaşlığı vererek, yasalar önünde dine bakılmaksızın eşitlik sağlamaktı. Islahat Fermanı ile Batı'da dolaşan liberal düşünceler Osmanlı Devleti'ne girmeye başlayacaktır. Osmanlı Devleti'nin yanında İngiltere ve Fransa'nın yer alması Osmanlı Devleti'nin Avrupalı devletler statüsüne sokmuştur.


1856 yılında Paris Antlaşması imzalanmış

 İlk defa Osmanlı Devleti uluslararası alanda hukuken sayılmıştır.

 Kırım Savaşı sonucunda haritada değişiklikler görülmese de eski dengeler değişmiştir. Rusya'nın Avrupa'da gücü kırılmış Avrupa’da Fransa üstün duruma gelmiştir.

Osmanlı Devleti Kırım Savaşı sonrasında herhangi bir toprak elde edememiştir

Kırım Savaşı, İtalya birliğine giden yolu hızlandırmıştır. Savaşa asker göndererek İngiltere sempatisi ve Fransa'nın etkin desteğini kazanan Sardinya-Piemonte Krallığı, savaşı izleyen yıllarda İtalya birliğini kurmuştur..