Ceza hukukunda, suç genel teorisinin önemli inceleme konularından belki de en önemlisini kusur-kusurluluk kavramları oluşturmaktadır. Çünkü bir insandaki en önemli kavram suçun işenebilme yeteneği yani kusur yeteneği kavramıdır. Bu da bizde failde bulunması gereken irade ve onun sakatlanıp sakatlanmaması ve iradesinin yerinde olup olmaması suçun tanımımı açısından suçun anatomisi ve fizyolojisi açısından önemlidir.

Ceza hukukunda; failde bulunması gereken irade kadar önemli değildir bu bize suçun oluşumunun temel tarafı olduğunu gösterir. Yani suç işlenmiş olabilir. Fail de kusurlu olabilir. Fakat bu kusurun faile bağlanabilmesi için irade unsurunun yani failin kusur yeteneğinin olması gerekir.

Gerçekten de bugünün modern suç politikasının temel ilkelerinden birisi kusur ilkesidir. Bu ilkeye göre, gerçekleşen neticeden failin sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması şarttır. Diğer taraftan sorumluğu kabul edilen faile verilecek cezanın da sergilemiş olduğu kusurla orantılı olması da gerekmektedir. Yani kusursuz bir kişinin cezalandırılması mümkün olmadığı gibi, kusurunun gerektirdiği cezadan daha ağır bir ceza ile cezalandırılması da mümkün olamayacaktır

Failin ceza kanununda yazan suçu işlemesi ceza için yeterli değildir. Aynı zamanda fail ile fiil arasında psikolojik bir bağın olması gerekir bu bize yaptığı kusurun faildeki psikolojik yeteneği ile örtüşen bir olgu olması gerekir yani failin fiili , fiilin psikolojisi arasında bir bağ olması ve kurulan bu bağın ,failin psikolojisinin bunun yapabilme ehliyetinin olması gerekir .

Failin fiili ile failin bu fiilini işlediği psikolojisi arsındaki ilişki; fiilin sübjektifliği ilkesi gereğidir. Ve bu ceza hukukunda incelenmesi ceza hukuku açısında reformdur. Fakat yeterince olumlu bir algoritma oturtulduğu söylenemez. Bunda tıp hukuku, adli tıp ve ceza hukukunun bilimsel olarak birlikte çalışılması gerekmektedir

Fiilîn sübjektifliği ilkesi” suçtan söz edilebilmesi için, failin tipe uygun ve zararlı bir fiili gerçekleştirmesinin yeterli olmadığını, ayrıca bu fiilin psikolojik yönden de faile bağlanabilmesi gerektiğini, yani suçu oluşturan fiil ile fail arasında sadece nedensel bir bağın değil, aynı zamanda psişik bir bağın da bulunmasını ifade eder.

Kusur ceza hukukunda faili yani sübjektifliği ifade eder. Kusurluluk ise fiili, yani objektifliği ifade eder.

Kusur irade açısından, kusurluluk ise tipiklik açısından değerlendirirler. Bu nedenle kişinin kusur yeteneği olmazsa dahi kusurluluk suç olma özelliğini korur.

Saygıyla

Abdulkadir DESTAN

[email protected]