İster parçalanmış ailelerin çocukları, isterse başka nedenlerle korumasız durumda kalıp, kendilerini acımasız sokaklarda bulan çocuk ve gençlerimizin dramı, çoğumuzu derinden sarsmaktadır. 

Çoğumuzu diyoruz, çünkü hepimiz ve tüm sorumlular bu acıyı yüreklerinde duyabilmiş olsalardı, bu yara bu denli kanamazdı. 

En fakirlerinin bali ile başladığı uyuşturucu alışkanlığı, zamanla uyuşturucunun diğer türlerine geçmektedir. 

Varoşlarda ve fakir semtlerde dahi gençlerin pahalı uyuşturucular edindiği de Emniyet verilerinden anlaşılmaktadır. 

İstanbul'da ilçe birimlerinde, kaymakamlar başkanlığında oluşturulan platformlar, toplumsal olayları mercek altına almaya çalışıyor. 

Bu olayların tartışılması iyi ama çözüm yolunda somut bir öneri ortaya atılamıyor. 

Önce İstanbul'un fakir semtlerinde başlayan, ışıklı kavşaklardaki kâğıt mendil satışı, şimdi lüks semtleri de kapsamıştır. 

Loş bir geçitte, aniden otomobilinizin camlarına abanan gençler, ister istemez sizi ürkütüyor!? 

Kasımpaşa'da trafik ışıklarında zorunlu olarak duran bayan muhabirimizin otomobilinin ön yan camı anında balyozla kırılarak çantası alındı. 

Pasaport, basın kartı ve kredi kartları gasp edilen muhabirimiz bir hayli sıkıntı çekti. 

Otomobilinizin camlarını ve kapılarını kilitli tutmak meseleyi çözmüyor demek. 

El çantanızı görünen bir yere koymayınız!? 

Sokaklardaki terör sadece çocuklarla sınırlı değil. Yetişkinlerin de yarattığı gasp ve terör, endişe verici boyutlara ulaştı. 

Ülkeler, sosyal devlet yönlerini ihmal ettikçe, bu tür toplumsal depremleri sürekli yaşamaya devam edeceğiz. 

AB yolunda pekçok yasayı bir çırpıda çıkarabilmiş olan Türkiye, sosyal yaralarını sarabilmek için de gerekli yasaları süratle çıkarmalıdır. 

Yoksa toplumsal çürüme daha da artar ve yaygınlaşırsa, önlemek çok daha güç olacaktır. 

Çocukları iyi ahlaklı yapmak için biricik çare onları mutlu etmektir. 

Wilde