“Kucaklamaya kollarının yetmeyeceği bir ağaç, bir tohumla başlar; En uzun yolculuklar bir adımla başlar; Gerçek sevgiler ise küçük bir tebessümle... Ama içten saf, masum sevgiler.. Yapay sevgiler değil..''

14 Şubat’ı kim ilan ettiyse iyimi kötü mü etmiş, bilemiyorum; sektörleşti, ticari amacında yaygınlaştı. On gün önceden kırmızı kalpler, çiçekler ve tanıtım hediye reklamları boy gösterir oldu.

“Sevgiler” 14 Şubat’ ta daha mı canlanıyor, sevgiler pekiştiriliyor mu? Yoksa dostlar pazarda görsün diye; “Benim sevgilim var, aldım birkaç şey” mi deniyor! Henüz çözemedim!

364 gününün hatırlanmayan, hüzünlerin yumağı sevgiliyiz, diye isimlendirdiklerinin günümü; 14 Şubat! “Senede Bir Gün” adlı şarkısı gibi.

Mutsuz evliler, uyumsuz beraberliklerdeki eşler acaba hangi tanıma giriyor? Onlara da Sevgili diyebilir miyiz!

364 gün, aşkının diyetinde susuz kalmış bir kadın, önemsenmeyen sevgili; Şubat ayının 14’de mi hatırlanılıyor? Ya sonrası yine kaçamaklar, aldatmalar, arsız çapkınlıklarda devam eden beraberliklerin karşıtı hangi sevgili?

Tabi ki, sözüm; “Kaçak kahraman erkeklere!”

Ya 14 Şubat’ta uslanın yada sevgililer gününde cıvık gülüşlerle kadınlarınıza “Sevgilim” demeyin!

Çiçekçiği mutlu edebilirsiniz ama aldığınız bir dal kırmızı gül inkar etmez pimapen aşkları; gülün dikeni saplanır yüreğinize aman dikkat edin!

“Seni Seviyorum”

İçten söyleyen kadın veya erkek varsa onlara yaraşır 14 şubat ve her sevgili aşk dolu gün!

Ne yazık ki günümüzde Sevgililer Günü’ne layık beraberlikleri göremez oldum. Bana mı denk geliyor ne; çevremde hep aldatışların prensi erkeklerle yaşayan arkadaşlarım var. Yada sevgiyi hak edipte tükettiği yüreklerde nankörlüğe uğrayan yalnız rıhtım yolcusu arkadaş, dostlarım var!

Sevgi üzerine yazan kalemim bile şaşkın, bu işe!

Kalemimin, kalbimin, belleğimin sevgi kelime anlamındaki sevgileri yok!

Kalemime uyan sevgi; “Canım Annem ve Babamın Sevgisinde” (bu örnek sevgiliye, nice yıllar diliyorum.)

Sevgilerde maskeler, çıkara dayalı beraberlikler ve kırmızılıklardaki hediye alma telaşındaki sahte yüreklerin alışverişleri...

Allah aşkına; seviyorum kelimesini içten söylemeyen sevgililer, 364 günde dürüst olamayacakları beraberliklerde kalacaksalar; bu günü kutlamasınlar! Sektörlerde renklenmesin taze YTL.lerle!

Bence önce sevgilim diyecek kişi; aynada kendisi ile yüzleşsin; analiz ettiği yüreğinden alevler içinde tatlı bir his oluşurken, ayakları yerden kesilip, aşk güneşi ısıtıyorsa benliğini, sevgilisini her an canında, ruhunda hissedebiliyorsa, koşarak sevgilisine, sevgisini sunsun... Bunun için 14 Şubat şart değil yılın her günü “Sevgilim Seni Seviyorum” diyebiliyorsa ben ona Sevgili derim! Yoksa ne hoş kokulu parfümler, ne pembe figürlü resim çerçeveleri ne de en paha giysilerle alınan armağanlarla boş yere ticaret firmalarında bayram sevinci yaşanmasın!

Yalnızlar içinse;

Sevgi sadece tensel dokunuşların varlığı; bay bayanlar değildir.. Vardır, yaşamınızda çok sevdiğiniz bir arkadaşınız, anneniz veya babanız; her kimse sizin yaşamınızı mutlu kılan; ona bir telefonla veya e-maille “Seni Seviyorum” söyleyin. Bir öpücük kondurun pembe yanaklara...

Her şeyden önemlisi sevgiler gününde önce kendinizi kutlayın; Size siz olduğunuzu, kendinizi taşıdığı için; her bireyde içinde, kendinde bir sevgilidir.!