Her birey gerek etrafındakilerle iletişim kurmak, gerekse duygularını dışa vurabilmek için sesini kullanmak zorundadır. Ses, çok güçlü bir mekanizma olmakla birlikte kötüye kullanımdan ve çevresel faktörlerden etkilenir. Bireyin çevreyle en etkili şekilde iletişimini koruyabilmesi ve aktif olabilmesi için sesini koruması ve en iyi düzeyde kullanılması gerekmektedir. ENT Tıp Merkezi’nden Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Sümeyra Öztürk;  ses bozuklukları, ses bozukluklarının nedenleri, risk altında olan meslek grupları, ses terapisi ve sesin korunmasına yönelik yapılması gerekenlerle ilgili sorularımızı yanıtladı.


Ses bozukluğu nedir? Belirtileri nelerdir?

Ses bozukluğu, sesin perde, şiddet ya da rezonansında meydana gelen anormallik olarak adlandırılır. Kişinin konuşurken zorlanması, ses kalitesinin bozuk (kısık, burundan konuşuyormuş gibi vb.) olması, konuşma esnasında nefes koordinasyonunun sağlanamaması, ses şiddetinde düşüş, kişinin şarkı söylerken tiz ve pes notalara geçişlerde zorlanması, boğazda acıma, yanma ve kaşıntı hissi, ses bozukluğunun başlıca belirtileridir.
Ses bozukluğu, kişinin sosyal ve iş yaşamını olduğu kadar psikolojik durumunu da olumsuz yönde etkiler. Özellikle öğretmen, avukat ve ses sanatçısı gibi; iş yaşamında sesini aktif olarak kullanması gereken kişiler ses bozukluğundan daha fazla etkilenir. Kişi sesinden dolayı sosyal hayatta pasifleşebilir ve iletişim kurmaktan kaçınmak isteyebilir.

Ses bozukluğunun nedenleri nelerdir?

Bağırarak konuşma, aralıksız çok konuşma gibi sesin yanlış kullanımı, dizartri ve ses teli felci gibi nörolojik hastalıklar, sulkus, papillom ve kanser gibi organik nedenler, alkol ve sigara tüketimi gibi alışkanlıklar, gırtlağın alınması ve kalp ameliyatı gibi tıbbi operasyonlar, alerji ve reflü gibi kronik hastalıklar ses bozukluğuna yol açabilir.

Ses kısıklığı ciddi bir hastalığın belirtisi olabilir mi? 

Ses bozukluğunun en sık rastlanan belirtisi ses kısıklığıdır. Her 3 kişiden 1’i hayatının belli döneminde ses kısıklığı yaşamıştır. Geçici ses kısıklığının nedenleri grip, boğaz ağrısı ya da sesin fazla kullanımı olabilir. Bir haftadan uzun süren ses kısıklığında ise kişinin vakit kaybetmeden bir KBB hekimine başvurması gerekir. Çünkü yaşanan bu tür ses kısıklığı belirtileri, nodülden kaynaklanabileceği gibi kanser gibi ciddi bir hastalığın habercisi olarak da ortaya çıkmış olabilir. Bu konuda yapılan araştırmalarda, gırtlak kanseri teşhisi konan kişilerin %52’sinin ses kısıklığını önemsiz bir belirti olarak gördüğü ve doktora başvurmayı ertelediği gözlemlenmiştir.

Ses bozukluğuna daha yatkın olan meslek grupları var mıdır?

Bazı meslek grupları, ses kullanım alışkanlıkları nedeniyle ses bozukluğuna daha yatkındır. Ses bozukluğuna en sık rastlanılan meslek grupları; öğretmenler, pazarlamacılar, ses sanatçıları, oyuncular, avukatlar, satış temsilcileri ve çağrı merkezi çalışanlarıdır. Meslekleri gereği çok fazla konuşmaları gereken bireylere ek olarak, gürültülü ortamda çalıştıkları için de risk altında olan meslek elemanları da bu gruba girer. Bunlara örnek olarak servis elemanları, fabrika çalışanları, polis memurları ve öğretmenler verilebilir.