Yaşlılık; çocuk ve gençlikten sonra yaşamın kaçınılmaz sonraki evresidir. Çocuk ve genç kavramı gibi genel kabul gören bir yaşlılık tanımı bulunmamaktadır. Yaşlılık kavramları toplumlara, kişilere ve zamana göre değişebilmekte, iklim, çevre, beslenme, yapılan işin niteliği, yaşam şekli, cinsiyet, kalıtım, kültürel özellikler genel bir yaşlılık tanımının yapılmasını engellemektedir.
Yaşlılık sosyal kategorilerden biridir.
Bebek, çocuk, genç ve yetişkin insanların hepsi yaşlanma sürecinde yer alan kişilerdir. Yaşlanma, insanın fiziksel gelişimini tamamladıktan sonra yavaş yavaş güç kaybediyor.
Bütün bu söylediklerimizden sonra yaşlılığı şöyle tanımlamaya çalışalım.
Genel anlamda;
-fiziksel ve bilişsel fonksiyonlarda gerileme
-sağlığın
-gelir düzeyinin
-rol ve statünün
-bağımsızlığın
-sosyal desteklerin azalması ve kaybı gibi pek çok sorunun yaşandığı bir kayıplar dönemi olarak tanımlayabiliriz.
Oysa, yaşamın pek çok dönemi gibi yaşlılık da kendine özgü kayıplarının yanı sıra kazanımları olan bir dönemdir.
Peki yaşlılığın kriterleri neler?
Dünya Sağlık Örgütü yaşlılığı kronolojik olarak ele almış yaşlılığın başlangıcını 65 yaş olarak belirtmiştir.
Yaşlılığı; biyolojik, kronolojik, psikolojik ve sosyal olarak farklı alanlarda yorumlayabiliriz.
· Biyolojik yaşlılık; fonksiyonların azalması ve hücre kayıpları.
· Kronolojik yaş; doğumdan ölüme kadar bir yıllık birimler esas alınarak geçirilen yaş evreleri.
· Psikolojik yaş; kişinin hissettiği yaştır.
Psikolojik yaş demişken geçen gün bir arkadaşım anlatıyordu, 71 yaşındaki anneanne torununa diyor ki, “yaşımı sorduklarında 18 diyorum. Halbuki içimi sorsalar 15 utandığımdan diyemiyorum.”  
· Sosyal yaşlanma; statü ve rol kayıpları diyebiliriz.
Toplum yaşa bağlı olarak bireyleri sosyal yapının içine alır veya dışına atar.
İlkokula başlama yaşı, işe girme yaşı, oy kullanma yaşı, evlilik zamanı…
Eskiden yemekten tutun, çocuk bakımı, ev işleri, hastalık aklınıza gelecek her konuda deneyimli bir büyüğün görüşü alınır, ona danışılırdı. Doğuda bu durum kısmen devam etse de önemini yitiriyor yavaş yavaş…
Şimdi sormak istenilen her bilgi için arama motorlarına girip rahatlıkla ulaşılıyor. Tabi doğruluğu, yanlışlığı nedir ne değildir o ayrı bir tartışma konusu…
Yaş ile ilgili güzel bir örneği sizlerle paylaşmak isterim. Gülten teyze, 85 yaşında, Gülkız 71’lik genç kız. Gülten teyze diyor ki, geçen gün televizyonda izledim. 70 yaş orta yaşa giriyormuş. Gülkız gülerek oturduğu yerden kalkıp “o zaman biz yaşlı değiliz” diyor. 40 yaşlarındaki arkadaşım, “ biz hangi gruba giriyoruz” diye sorunca “siz daha çocuksunuz evladım” diyor.  Tatlı bir gülümseme zamanı. Hissettiğiniz yaştır sizi ayakta tutan, hayalleriniz ve yaşama sevincidir size güç veren…