Merhaba nasılsınız?

Davulcu Orbay HAKAN: Merhaba :)

Basgitarist Gökçe ÇAĞATAY: Hoş geldiniz :)

Elektro gitarist Doğuş ÇÖLOK: İyiyiz çok şükür :)

Piyanist Sergen TAŞDEMİR: Ne olsun koşuşturmaca :)

Solist Murat ARDA: Sizi gördük daha iyi olduk :)

Yeni bir albüme günler kala mı demeliyim bilemiyorum, nasıl bir albüm geliyor?

Murat ARDA: Evet, 2012 yılında “Karamsar Olmamak Lazım” ve 2013 yılında ‘’Beden Sana Dokunamayınca” singlelarımızdan sonra tabiri caizse yeni şarkılar için sessizliğe gömüldük. 2014 yılında 50’ye yakın bestelerimizle stüdyo çalışmalarına başladık. 2016'nın Mart ayında ise yeni single için seçtiğimiz altı şarkının hazırlıklarına yöneldik. 6 şarkılık bir single ile çok yakında geliyoruz. Şarkılarımız, “Söyle”, “Ellerindeyim”, “Teslim Olmalı” ve “Sonbahar” şeklinde olacak. “Söyle” ve “Ellerindeyim” 2 farklı tarzda birbirinden çok ayrı aranjeleri var. Şarkıları hazırlarken çok değerli müzisyenlerle bir araya geldik. Albümümüzü aranjörümüz Güneş Ünal'a teslim ettik. Güneş Ünal çok iyi bir ekiple çalıştı. Örneğin davulda uluslararası başarıları olan ve bizimde çok sevdiğimiz Doğaç Titiz, Basgitarist Birkan Şener, yaylıda Muhittin Darıcı, üflemeli enstürümanlar da Hasan Gözetlik gibi isimler albümde bizlere çok katkıda bulundu. Emek veren herkese yürekten teşekkür ederiz. Zaten şarkılar bizim şarkılarımızdı. Güzel ve eğlenceli geçti.

Hareketli şarkılar mı var? 

Murat ARDA: Aslında her telden Zımba diyebiliriz. Yaşanmışlıklarla dolu hareketli slow ve rock sound’lu şarkılar. 

Klip hangi şarkıya çekiliyor?

Murat ARDA: Klip dinleyiciden gelen talebe göre hareket edeceğiz. Şarkıların senaryosu hazır.

Gruba biraz değinelim istiyorum. Grup ne zaman kuruldu?

Murat ARDA: Grubu 2007 yılında Bursa'da, şuan da kadromuzda bulunan 4 kişi ile birlikte kurduk. Ben grubumuzun solisti Murat Arda, davulcumuz Orbay Hakan, basgitaristimiz Gökçe Çağatay, elektro gitaristimiz Doğuş Çölok ve grubumuzun en küçük üyesi Sergen Taşdemir olarak. Sergen ise,1 yıldır aramızda ve kendisi de oldukça başarılı işler yapıyor. Zımba Grubu olarak 5 kişiyiz. 2010'dan beri de birlikte yaşıyoruz.

"Bilgisayar alalım dedik, ZIMBA’yı kurduk"

Bursa'da nasıl bir araya geldiniz, bir hikayeniz var mı?

Murat ARDA: Şöyle söyleyebilirim Elif Hanım, aslında hepimizin farklı farklı müzik geçmişi vardı. Birbirimizi de çok iyi tanımıyorduk. Benim ev arkadaşımın müzik dükkanı vardı. Ben bilgisayar almaya gelmiştim. Orada elektro gitaristimiz Doğuş Çölok ile tanıştım. Ben o zamanlar bir grupta davulcuydum. Biraz gitar çalmaya, beste yapmaya başlamıştım. Sonradan her birimiz birleşince birlikte bir şeyler yapmaya karar verip tesadüfi olarak ZIMBA’yı kurduk. Ben grubun solisti oldum. O gün bugündür de hiç ayrılmadık.

Grubun adı neden ZIMBA?

Murat ARDA: Grup ismini bulmak bir albüm çıkarmaktan daha zordu. Sonra enerjimize bakarak ve konserlerde gelen yakıştırmalara bakarak "ZIMBA" olsun istedik. ZIMBA gibi 5 erkeğiz, hatta biz ZIMBA'yız. 

İlk albümünüz ne zaman çıktı?

Murat ARDA: 2012 yılında “Karamsar Olmamak Lazım” adında ilk single albümümüz çıktı. 4 şarkılık maxi single diyebilirim. Sony'den çıkardık. O dönemlerde sektör hiç iç açıcı değildi ve herkes piyasadan şikayetçiydi. Biz de güzel bir şey yapıyoruz; müzik yapıyoruz diye, “Karamsar Olmamak Lazım” diye bir sloganla çıktık. İlk şarkımızın hikayesi de buydu. Ardından 50’den fazla yerel radyo, 15 ulusal radyo ve Tv ile dinleyicilerimize ulaştık. D&R müzik marketlerde Türkçe Pop/Rock single kategorisinde ilk haftada 3. sırada olmayı başardık. Sonrasında 2013 yılında “Beden Sana Dokunamayınca" adında tek şarkılık bir single çıkardık. bu şarkıya güzel de bir klip çekildi. 

Şarkılar sizin eseriniz değil mi?

Yani çoğunu ben yazıyorum. Doğuş Çölok'la birlikte yaptığımız şarkılar var, Orbay Hakan ile sözlerini birlikte yazdığımız şarkılar var. Gökçe Çağatay'ın kendine ait besteleri var. Grupta herkes besteci aslında… Burada en önemli nokta benim bir ayrılığım olmuştu. O dönemdeki ayrılık hikayemin olduğu dönemlerde yazdığım şarkılar, çok içten ve samimi oldu, bizler de bu zamandaki şarkıları ön plana çıkardık. Dolayısıyla şuana kadar çıkardığımız 5 şarkı benim imzamı taşıyor ama gruptaki herkes üretken.

"Şarkıların her biri benim hikayem"

“ 'Karamsar Olmamak Lazım' güzel mesajlı bir şarkıydı ama o dönemde ayrılan bir adamın kendini telkinde bulunduğu bir mesajı taşıdı” diyen Murat Arda, “Karamsar olma diyen o adam ayrıldı ve 'Kaybolup Gidelim' dedi. Ayrılığı yaşarken, alışırken 'Bu Son Çaresizliğim' diye şarkı yazıldı. Hikaye aslında herkesin başına gelen bu durumun benim de başıma gelmiş olması. O esnada bizim müzisyen olma durumuzdan dolayı onu sanata çevirebilmek.” şeklinde anlattı. 

Birçok rakip gruplarınız olmasına rağmen hayranlarınızın beğenisi nasıl gidiyor?

Murat ARDA: Evet çok iyi gruplar var. Bizler de onları takip ediyoruz. Konserlerine gidip, albümlerini alıp, dinliyoruz. Bizler de üretmeye farklılıklar bulmaya çalışıyoruz. Bizim de ayrı sevenlerimiz var. ZIMBA, Türkiye'nin her yerine yayıldı ve ummadığımız yerlerden sevenlerimiz çıkabiliyor. Ama bunun bir sayısı yok, her geçen gün daha çok insana ulaşıp daha çok iyi işler yapmak istiyoruz. Biz bu anlamda yolculuğun başındayız diyebiliriz. Örnek vermek gerekirse Türkiye'de herkesin bildiği Duman Grubu vardır. Bizler de Zımba Grubu’nu 5 kişiden 10 kişiye, 10 kişiden 20 kişiye, derken çıkarmayı düşünüp böyle ilerliyoruz. O yolculuktayız.

Sizin en büyük farkınız "Ters köşe". Nedir bu "Ters köşe"?

Murat ARDA: Evet, “Ters köşe” bizim sloganımız gibi oldu. Bu bizim oturup düşündüğümüz bir şey değildi dinleyicilerin enerjilerini ya da dikkatlerini ayakta tutmak için bir anda aklımıza gelen bir teknikti. O da, ben bir konsere gittiğim zaman (ki bu herkeste vardır) bir şarkı çalındığında örneğin "Ele Güne Karşı" şarkısı hemen hemen çoğu kişinin sahnesinde vardır. Bıkılmayacakta bir şarkıdır. "Ele Güne Karşı"yı dinliyorsunuz ama şarkının ortalarında ister istemez enerjiniz düşüyor. Biz bu düşme aşamalarını çok seven biri olmadığımız için, konserlerimizde tecrübe ede ede bir şarkının düştüğünü hissettiğimiz yerde, “O zaman buraya benzer farklı bir şarkı geçelim değişiklik olsun” dedik. "Ters köşe" grubu olduk. Kendi dinlemek istediğimiz bir şeyleri harmanladık. Bu da bizi farklı kıldı. Hatta taklit edilmeye başlandık bu da bize doğru yolda olduğumuzu ve gösteriyor ve mutluluk veriyor :)

Konserler de buna olumsuz tepki gelmiyor mu?  

Murat ARDA: Şöyle oluyor, dinleyiciler tam o şarkının havasında eşlik ederken, şarkı bir anda değişince "Yuhh beee, bu da olur mu?" diyebiliyorlar. Biz o tepkiyi görünce keyifli oluyoruz. "Bu ne yaa" diyor ama mutlu yani. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. 

Konserler nasıl gidiyor?

Murat ARDA: İstanbul Kadıköy DOROCK XL'ta sürekli konserlerimiz var. İf Performance (İstanbul Ataşehir / Beşiktaş / Ankara/ İzmir), İzmir Ozze Venue ve Türkiye’nin en iyi mekanlarında sahne almaya devam ediyoruz. Ayrıca özel organizasyonlara da katılıyoruz. 

Nerelerde turneler yaptınız?

Murat ARDA: Çevre bölgeler den başlayarak turnelere ve birçok festivalde sahne aldık. İstanbul, Aydın, İzmir, Bursa, Ankara, Eskişehir, Bodrum, Antalya unların başında geliyor.

Sosyal Medya'da aktif misiniz?

Murat ARDA: Evet, 2016’nın ilk aylarında daha önce kullandığımız tüm hesaplarımızı sıfırladık. Yeni hesaplar açıp farklı sosyal medya imajlarıyla geldik. Bu konuda da menajerimizin şirketi Decibel Organizasyon ile çalışıyoruz. 

Yaşamınız nasıl geçiyor?

Murat ARDA: Sahile yakın bir evimiz var. Bol bol bisiklet kullanıyoruz. Yürüyüş ve playstation turnuvalarımız hiç eksik olmuyor. Genellikle de müzikle uğraşıyoruz. Herkes kendi enstürmanıyla bir şeyler çıkarıyor ve birbirimize danışıyoruz.  Konserlerimiz için kendi şarkılarımız haricinde ( Dinleyenlere hep bir ağızdan söylemek paha biçilemez bir mutluluk)  90'lardan bu yana gelmiş geçmiş en güzel şarkılar için repartuar hazırlanıyoruz. Hem sevdiğimiz şey hem de bir arada olmak çok eğlenceli. Gündüz zaten her birimizin farklı işleri var işteyiz.

Bu konu da açılmışken sormak istiyorum. Müziğin dışında herkesin ayrı meslekleri var değil mi, ne işle meşgulsünüz?

Murat ARDA: Evet Elif Hanım, her birimizin müzik haricinde farklı işleri var. Ben inşaat sektöründeki bir firmada satış müdürüyüm. Orbay Hakan özel bir şirkette İş güvenlik uzmanı, Gökçe Çağatay, Doğuş Çölok ve Sergen Taşdemir, müzik eğitmenliği yapmakta.

Piyasayı nasıl buluyorsunuz?

Murat ARDA: Herkes piyasadan çok şikayetçi ama biz o kadar karamsar değiliz. Müzik ticarete döndü ve gofret gibi satılıyor. "Ambalajı güzel olsun gönderelim gitsin" diye çok düşünülüyor. Biz ona rağmen iyi müziğin her zaman tutulacağına eminiz. En iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bizim açımızdan kötü değil, daha da iyi olacak. 

Farklı projeleriniz var mı?

Murat ARDA: Albüm haricinde internette yayınlanmak üzere yeni bir dizi var. Onunla ilgili bir çalışmamız olacak. Ayrıca İstanbul Down Sendorumu Derneği ile ortak bir projeyle geleceğiz. Bu proje, down sendromlu çocuklarla videolar çekip, şarkılar söyleyip onları yayınlayacağız. Zaman zaman down sendromlu çocuklarımızın yanına gidip onlarla vakit geçiriyoruz. Şimdilik kendi çalışmalarımız haricinde bu projelerimiz var diyebilirim. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Murat ARDA: Umarız bu sohbetten keyif almışlardır. Takip etmeye ve destek vermeye devam etsinler. Onları çok seviyoruz, konserler de buluşmak için çok sabırsızlanıyoruz. Herkese keyifli günler… 

Hepinize çok teşekkür ederim ben bu sohbetten çok keyif aldım. Daha nice albümler de, hatta ters köşeli konserler de birlikte olmak dileğiyle yolunuz açık olsun…

Röportaj: Elif Günay