RÖPORTAJ: FUNDA AKOSMAN ERMAN

Serpil Tamur çok değerli bir isim çok  nazik, saygılı, sevgi dolu, naif, samimi, alçak gönüllü candan bir insan. Elazığ Film Festivali’nde kortejde kol kolaydık, gezi boyunca da sohbet etme imkanımız oldu, beni en çok güler yüzü pozitifliği etkiledi. 
Hayatında da hem olumlu baktığını anlattı olaylara, sanırım yaşamın mutluluğun sırrı burada. Bir de maşallah hiç durmadan çalışması ve hep yaptığı işin daha da iyisini yapmayı hedeflemesi ve elbette sevgi dolu yüreği eşsiz, buyurun samimi röportajımıza.

Serpil hanım, Elazığ Film Festivali’ndeyiz neler hissediyorsunuz?

Çok mutluyum bir kere onu söyleyeyim o kadar mutluyum ki. Çok sıkışık bir dönemdeyim ama o kadar istedim ki gelmeyi çok da iyi yapmışım iyi ki geldim iyi ki geldim. Bu kadar sıcak o kadar yakın sevecen karşıladılar ki insanın mutlu olmaması elde değil.

Peki oyunculuğa nasıl başladınız Serpil Hanım?

Ayyy benim oyunculuğa başlamam çok enteresan. Benim konservatuar daha o zaman aklımda bile yoktu. İzmir Devlet Tiyatrosu Melek Ökten’in öncülüğünde bir Pollyanna çocuk oyunu koymak istedi sahneye ve sınav açtılar. O sınava ablam çok meraklıydı, beni de sürükleyerek götürdü. Birlikte gittik o sınava girdik, ikimizde kazandık. Ben Pollyanna’yı oynadım ki o rol bütün hayatımı etkiledi benim. Çok enteresan bütün hayatım. Yani her şeyin güzel bir yanı olduğunu görmemi sağladı. Her şeyi güzel yanıyla değerlendirmek benim için güzel bir kazanç oldu. Demek ki o yaşta bazı şeyler çok etkiliyor ve kalıcı oluyor. Belki zaman zaman çok tokat yiyebiliyor insan ama yani ben onlara aldırmıyorum boş veriyorum. Etrafımdaki olumsuzlukları çok umursamıyorum ve mutlu oluyorum. Benim çok geniş bir yüreğim var ve bu yürekte çok yer var. Sevgiyi almak istiyorum o mutlu ediyor beni. Önemli olan mutluluk değil mi? İşte bende böyle mutlu oluyorum. Çünkü en güzel taraflarımdan biri bu. Ben böyle olmaktan mutluyum gelmişim 75’e...

Gerçekten mi? Hiç göstermiyorsunuz...

Evet tabi 75 yaşındayım 44 doğumluyum.

Az önce bir şey söylediniz aynaya bakmayınca yaşımı hatırlamıyorum diye... O kadar doğru ki beni yakaladınız orada hemen...

Yani o kadar hareketli bir yaşamım var ki;  şimdi o hareket içinde arada bir bakıyorum.

Aaaa ne zaman yıllar geçmiş...

Yani en güzel en doğrusu bence güzel olan bu. Beni bilen anlayan çok şeker bir eşim var onun için hiç hissetmiyorsunuz. 50. yılımız

Nasıl böyle 50 yıl mutlu geçiyor hemen onu soralım. Ne yapmak lazım? Evlilikler çok çabuk bitiyor.

Saygı saygı... Biz anlamadık da işin enteresan tarafı ben hep onu diyorum bu 50 yıl nasıl geçti. 50 yıl çok büyük bir zaman dilimi benim kızım 48 yaşında böyle su gibi akıp geçiyor zaman fark edilmiyor. Bunun temelinde söylediğim her şeyi olumlu yönde bakmak mutlu olmak var ya o zaman hiçbir şeyi önemsemiyorsun ve mutlu oluyorsun. Bazı şeylere üzülüyorsun da üzülmez misin? İnsansın. Ama gece uyurum sabah kalktığım zaman yine eskisi gibi pozitif kalkarım. Önemli olan bu bence hayatın en güzel yanı bence bu. Kimse takmasın olumsuz hiçbir şeyi...

Ülkemizdeki festivallerin sinemaya katkısını nasıl buluyorsunuz? Yeterli mi?

Yeterli yeterli. Yani şöyle sinema için neler yapılabilir bilemiyorum ama daha geniş kapsamlı kaç tane festival var 4-5 tane her ilde olması lazım her ilde olmasa bile yarısında olmalı. Çünkü bunlar halkı hem  bilinçlendirecek hem bakış açısını değiştirecek güçte. Keşke her yerde olsa. Belediye reisine de onu söyledim kutluyorum sizi çok güzel bir şey Elazığ için harika bir şey.

Serpil Hanım, en çok sevdiğiniz, unutamadığınız proje Kurtlar Vadisi miydi? Ya da şöyle soralım, en çok içinize sinen proje hangisiydi?

Kurtlar Vadisi’nde oynadığım rol bana çok yakın bir roldü. Ama mesela şuan oynadığım rol  geldiği zaman çok heyecanlandım. Kurtlar Vadisi bittiği zaman benzer bir çok rol geldi baktım aynı roller bizde bir şartlanma var. Yönetmen diyor ki aaa bu o rolde oynadı ona benzer bir rol verelim. Oysa ben oyuncuyum bu iyi kadın bu bilmem ne kadın, işte ev hanımı, işte sıradan bir kadın. Eğer sanatçıysan oyuncuysan farklı pencerelerden bakabilmelisin değil mi? Farklı donanımlar olmalı ki gelişebilesin. Şuan oynadığım proje  senaryo yolladığında (Bir Zamanlar Çukurova) eşime dedim ki beni lütfen buraya gönder bu rolü oynamayı çok istiyorum. Severek oynuyorum benim için bu rol çok farklı ve ben araştırdım araştırdım devamlı beni düşündürüyor. Burada ne yapabilirim orada ne yapabilirim ne güzel bir şey bu kendini yeniliyorsun. Gittim mesela hastalarla konuştum, onlara yemek yedirdim, sohbet ettim, onları inceledim. Yani bu bana çok şey kazandırdı mesela söyleşi yaptık CKM’de karşıda Kadıköy Belediyesi’nin bir merkezi var. Alzhemierla ilgili oraya gittim onlarda dedi ki biz size izin vereceğiz ama siz de bizimle söyleşi yapacaksınız. Olur dedim yaparım siz bana izin verin ben hastalarla ilgileneyim ve gerçekten o kadar yeni şey öğrendim ki o hastalarla ilgili ne yapılabilir nasıl tedavi edilebilir. O kadar güzel tepkiler aldım ki tamamen farklı bir rol ben bu rolü oynamak istedim.

Mesela hayalinizde oynamak istediğiniz bir rol var mı? Şöyle bir rol olsa da oynasam dediğiniz?

Bir şey söyleyeyim mi ? Zaten şuan oynadığım rolün üzerine çıkacak bir rol olmazsa oynamam bir daha dizi yapmam. Yani çıta eğer yükselmeyecekse çünkü bu akıllarda çok güzel kaldı  o kadar güzel tepkiler alıyorsun ki, bunu üst kademeye taşıyacak bir rol olmazsa asla oynamam. Bir daha da oynamam ne olacak ben tiyatroya gidiyorum zaten gerçi bu ara okulumdan izinliyim izin aldım. Çünkü Adana’ya git gel çok zor oluyor. Okul beni bekliyor tekrar, yapılacak çok iş var yani. Ama dizi yapmam için bunun üstüne çıkacak bir şey olmalı.

Sinema hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çok iyi bir film olsa olabilir.

2000’lerden sonra Türk Sinemasını nasıl buluyorsunuz?Kimleri beğeniyorsunuz?

Bence büyük bir değişiklik var. Yeni sanatçılar, yeni yönetmenler ve ben şuna inanmaya başladım. İsim olarak vermem onun için kusura bakmayın ayrımcılık oluyor. Birisi bir rolü çok güzel oynuyor  harika diyorsun ne kadar güzel, ama öbürü o rolün üstüne çıkabiliyor. Bu durumda bence isim vermek biraz yanlış olur.

Dünya sinemasında Türk sinemasının yeri yok denecek kadar az... Daha iyi olabilmesi için neler yapılabilir?

Teknik teknik teknik... yani benim büyük kızım ABD’de biz her yıl bir buçuk ay gidiyoruz orada oyun izliyoruz. Mesela onların imkanlarıyla bizim imkanlarımız aynı değil. Ama bizde çok iyi iş çıkıyor.  Bizim tekniğimiz eksik adamlar sahneyi yerde kimse girmeden kaydırabiliyor yere veriyor projektörle olduğu gibi yer değişiyor,  yani onun için teknik çok önemli. Filmlerde de bence aynı şey var yani teknik. Teknik belli bir yere getiriyor.

Oyunculuk mesleğine seçmek isteyenlere neler söylemek istersiniz?

Valla önce okul bitirsinler yani bir eğitim alsınlar. Bir kere dikkat ediyorsanız ses kullanmayı bilmeyen oyuncularımız var. Eğer ses kullanmayı bilmiyorsanız olmaz. Onun için bunun eğitimini tamamlasınlar. Bir kere bağırıyor sesi kısılıyor olur mu?

Bence eğitim alsınlar, çok okusunlar,  ne istiyorlarsa yapsınlar nerde istiyorlarsa çalışsınlar, kızıyorlar bunu da böyle deyince sokaktan gelen bir sürü insan var. Arada olabilir ama herkes aynı şekilde olacak diye bir durum yok.

Okuyucularımıza Anneler Günü ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Anneler Günü’nün tek güne sığdırmayı doğru bulmuyorum.

SERPİL TAMUR KİMDİR?

Serpil Tamur, 19 Mayıs 1944 yılında Yunanistan’ın Rodos adasında dünyaya geldi. 1963 yılnda Ankara Devlet Konservatuvarı’nı bitirip Devlet Tiyatrosu’na katılmıştır. Kaktüs Çiçeği ve çeşitli tiyatro oyunlarının yönetmenliğini yapan Serpil Tamur, 40’ı aşkın oyunda görev yapmış ve 3 oyun sahneye koymuştur.

Samanyolu, Tanrı Misafiri, Süper Baba, Ah Bir Zengin Olsam, Mert Ali, Unutma Beni, Kurtlar Vadisi, Aşkımızda Ölüm Var, Bir Salkım Üzüm, Nehir, Akamülatörlü Radyo, Bebeğim, Amerikalılar Karadeniz'de 2, Kurtlar Vadisi Terör, Zeliha'nın Gözleri ve Hayat Güzeldir gibi birçok sinema filmi ve dizilerde yer alan Serpil Tamur şimdilerde Atv ekranlarında yayınlanan Bir Zamanlar Çukurova dizisinde Haminne karakterine hayat vermektedir.

Serpil Tamur’un rol aldığı diziler ve filmler:

2018 – Bir Zamanlar Çukurova (Haminne) (TV Dizisi)

2008 – Hayat Güzeldir (Lamia) (TV Dizisi)

2007 – Zeliha’nın Gözleri (Cennet Ana) (TV Dizisi)

2007 – Kurtlar Vadisi Terör (Nazife Candan) (Sinema Filmi)

2007 – 2015 – Kurtlar Vadisi Pusu (Nazife Candan) (TV Dizisi)

2006 – Bebeğim (Nazmiye) (TV Dizisi)

2006 – Amerikalılar Karadeniz’de 2 (Döne Nine) (Sinema Filmi)

2006 – Akümülatörlü Radyo (Nigar) (TV Dizisi)

2005 – Nehir (Sultan) (TV Dizisi)

2005 – Bir Salkım Üzüm (Gülten) (Tv Filmi)

2003 – 2005 Krtlar Vadisi (Nazife Candan) (TV Dizisi)

2002 – Unutma Beni (Meryem) (TV Dizisi)

2000 – Mert Ali 1 (TV Filmi)

1999 – Ah Bir Zengin Olsam (Şükran) (TV Dizis)

1995 – Bizim Aile (Hadiye) (TV Dizisi)

1993 – Tanrı Misafiri (Elif’in Teyzesi) (TV Dizisi)

1993 – Süper Baba (Sabire) (TV Dizisi)

1990 – Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni (Betül) (Sinema Filmi)

1989 – Samanyolu (Zülal’in Teyzesi) (TV Dizisi)