NİHAT İLİKCİOĞLU
1-Kendinizi bizlere tanıtır mısınız?
1986 yılında İskenderun’da doğdum. Küçük yaştan itibaren edebiyatı hep çok sevdim. Eğitim gördüğüm okullarda kompozisyon yarışmalarına katılarak ödüller aldım. Ortaokuldan üniversite eğitimime kadar edebiyat kulüplerinde görev alarak çeşitli fanzinlerde yazılar yazdım. Üniversite eğitimim tasarım üzerine yaptım. Staj dönemimde Ankara Devlet Tiyatrosunda yılın en başarılı Tiyatro Kostüm tasarımcısı ödülüne sahip Öğretim Görevlisi Sevgi Türkay’ın ekibinde dekor ve kostüm tasarım asistanı olarak görev yaptım. Evli ve bir çocuk annesiyim. Ankara’da ikamet ediyorum.
2- Edebiyatı sevmeniz kimin sayesinde oldu? Kitaplarla nasıl tanıştınız?
Hayatımda önemli bir yere sahip olan aileme bu noktada çok teşekkür etmek istiyorum. Annem ve babam eğitimli ve bilinç seviyesi yüksek insanlardır. Babam iş dönüşü her baba gibi ekmek alarak eve gelir, o yorgunluğa rağmen bana ve kardeşlerime çocuk kitabı almayı asla ihmal etmezdi. Annemin ve babamın kendi imkanları ile oluşturduğu harika bir kütüphaneleri vardı. Kitaplara dokunmamız asla kısıtlanmazdı. İstediğimiz kitaba dokunur, kokusunu içimize çeker, inceleme şansımız olurdu. Çocukluğumda psikomotor yetimin gelişmesi için tüm imkanları kullandı ailemiz. Çok mutlu bir çocukluk geçirdik. Kitaplara olan aşkım evdeki kütüphane ile başladı.
3- Yakın zamanda ‘NOT DEFTERİ’ adlı romanınız okurla buluştu. Kitabınız hakkında neler söylemek istersiniz?
Edebiyatı çok seven biri olarak senelerce çeşitli yayınevleri ve yazarla çalıştım. Editör, redaktör, yazar koçu ve tasarım danışmanı olarak görev yaptığımdan dolayı çok fazla çeşitli yazarların kalemlerini analiz ederek okuma şansım oldu. Kişisel tercihlerimi de kullanarak, iş dışı yıllarca okumanın ve gözlem yapmanın bir getirisi oldu hayatıma. ‘NOT DEFTERİ’ romanım akıl hastanesinde yazılan akıl almaz bir günlüğün kurgusal sürecidir. Okura Pİ sayısını ve matematiği hayata endeksleyerek anlatmaya çalıştım. Kitap çıktığı ilk günden bu yana özelden çok fazla mesaj alıyorum. ‘Bize hayatı sorgulattı.’ bu kelimeyi birbirini hiç tanımayan, ayrı şehirlerde yaşayan birçok insan yazdı.
4- Çocuk edebiyatı üzerine çalışmalarınız da var. Çocuk edebiyatı hakkında ne söylemek istersiniz?
Kızıma hamile kaldığım süreçte, iyi bir çocuk kütüphanesi yapmak için çok fazla çocuk kitabı okuma fırsatım oldu. Çocuk edebiyatının çok dikkatli yazılması gereken bir alan olduğunu ve sıkı bir denetimden geçmesi gerektiğini düşüyorum. Çocukların hayal gücünü, bilinç altlarını, psikomotor gücünü olumsuz desteklememe adına hazırladığım çocuk dosyalarını Sevgili Psikolog Sevim Venüs Kurtuluş Erkmen ile değerlendiriyor üzerine okumalar ve çalışmalar yapıyoruz. Yazmış olduğum MİNE serisinin ilki ‘Mine Acil Telefon Numaralarını Öğreniyor’ adlı kitap ilk haftada tükendi. Minik okurlara ulaşmak son derece sevindirici. Mine serisi ve yazmış olduğum keyifli çocuk kitapları yakında okurla buluşacak. Tüm çocukları gözlerinden öpüyorum.
5- Yeni çalışmalarınız var mı?
Not Defteri romanımın yeni baskısı (yeni bir yayınevi ile) okurla buluşmaya devam edecek. Üzerinde çalıştığım bir romanım mevcut. Akademik okuma ve araştırma sürecim devam ediyor. Çocuk edebiyatı ve köşe yazısı yazma çalışmalarım da devam ediyor. Okura her alanda ‘merhaba’ demek beni oldukça mutlu ediyor.
6- Bir yazar olarak kendinizi gelecekte nerede görmeyi arzuluyorsunuz?
Birçok okurun avuçlarının arasında kitapları eskimiş, eşiyle ve evlatlarıyla yaşlanan dingin bir yazar olma hayalindeyim. Sallanan sandalyesinde sallanırken, torunlarına yazdığı onlarca karakterin hikayelerini anlatan ton ton bir nine olmayı arzuluyorum.
7- Son olarak okurlarınıza mesajınızı duymak isteriz.
Okumak asla lüks bir eylem olarak algılanmamalı. Okumak; insanı insana anlatan en güzel eylemlerden biridir. Çocuklarınızla vakit geçirerek onlara kitaplar okuyun. Huzurlu ve güzel nesillerin yetişmesi için kitaplara, yazarlara ve sanatçılara ihtiyacımız var. Sanatı sevmelerini sağlayın. Sevgi dolu ve sağlıklı bir ömür dilerim tüm okurlarıma. Sizlere de şahsıma bu olanağı sunduğunuz için çok teşekkür ederim. Elinize, emeğinize sağlık. Edebiyata, sanata ve insana dair tekrar görüşmek üzere.
