ZAMBAK KARABAY

Yazar Cemile Kurtaş ile yapmış olduğum röportaja vereceği cevaplar, siz okuyucularımızı memnun edeceğini biliyor ve kendisine başarılar diliyorum...

*Cemile Hanım merhaba... Nasılsınız? Bize kendinizden bahseder misiniz? 

Merhaba Zambak Hanım, teşekkür ederim çok iyiyim… İstanbul doğumluyum. Evli ve üç çocuk annesiyim. Radyo ve televizyon mezunuyum. Keza yazarlığa adım atmadan evvel de sinema ve reklam sektöründe uzun yıllar çalıştım. Şimdilerde çiçeği burnunda “Buralarda Herkes Fatma” romanı ile ve Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi yayın kurulu üyesi olarak çalışmalarıma devam etmekteyim. 

* Yazarlık hayatınız ne zaman başladı? Sizi yazar olmaya yönlendiren ne olmuştu? Okuyucularımız sizi daha iyi tanıyacaklardır...  

Yazarlık hayatım, kendi mesleğime ara vermemden kısa bir süre sonra başladı. Aslında senaryo yazmak isteği ile çıktığım bu yolda almış olduğum eğitimlerle beraber öykü yazmanın inanılmaz keyfini yaşadım. Sonrasında da süreç adım adım bir roman yazmaya kadar ilerledi diyebiliriz. 

* Sanatınıza dair eğitim aldınız mı? Yoksa yetenek mi ön planda diyorsunuz?

Evet, Erbulak Evi Yazarlık Okulundan birbirinden değerli eğitmenler eşliğinde 3 yıl süren bir eğitimi tamamladım. Aynı zaman içerisinde paralel olarak devam eden ve birbirini destekleyen edebiyat atölye çalışmalarına katıldım. Böylece Sevgili Ayşe Erbulak Özgürdal, Özden İnal, Aslı Perker ve en başından ta ki son yılımıza kadar hepimizin roman yazımı boyunca bizleri yalnız bırakmayan Hakan Akdoğan ile “Buralarda Herkes Fatma” romanı ortaya çıkmış oldu. Ayrıca yeteneği ile nitelikli bir metin ortaya koyan kişilere de tabii ki saygım var ama açıkçası benim tercihim eğitim almaktan yanaydı. 

* Başlıca çalışmalarınızı yazarsanız okuyucularımızın sizi daha rahat takip etmelerine yardımcı olacaksınız...

Çalışmalarımı şöyle sıralayabilirim. Erbulak Evi’nin “Affet Beni,” adlı kolektif öykü kitabında, “Çocukların Günahı Olmaz,” ardından bir sene sonra yayımlanan “Uykudan Önce Pandemiden Sonra” kolektif öykü kitabında “Kıtmir,” isimli öyküm yer aldı. 2021 yılında Sevgili Barış İnce, Şükrü Erbaş, Haydar Ergülen, Nebil Özgentürk’ün de yer aldığı birçok değerli yazarla birlikte “Kent öyküleri,” kolektif öykü kitabında “Bir Dert De Sen Katma Bülbül,” ile yer alırken yine aynı yıl Uluslararası Kadın Sanat Festivalinde Feminenartfest 2021 kapsamında “LÂL” adlı ilk öykü kitabım yayımlandı. 2022 Mart’da “22 Kadın 22 Öykü,” isimli kolektif öykü kitabında “Biz Yeryüzüne Emanet Edilen Damlalar Değil Miydik?” öyküsüne yer verildi. Diğer öykülerimde basılı ve dijital yayın olarak dergilerde yayımlanırken Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisi’nde yayın kurulu üyesi olarak öykülerim ve yazılarım halen yayımlanmaya devam etmekte. 

* “Buralarda Herkes Fatma” romanının içeriğinden bahseder misiniz? 

Kendi hayatını başkalarının isteklerine göre yaşayan Fatma’nın yanı sıra Karadeniz’deki köy yaşantısının zorlu şartlarını, kendisinin maruz kaldığı ağır fiziksel ve psikolojik şiddet, 9 farklı karakter ve mitolojik öğeler eşliğinde ele alınarak anlatılmaktadır. Hayatı köy meydanında eşinden öldüresiye yediği dayağın ardından çocuğunun elinden alınmasıyla tamamen değişir. Roman her ne kadar bir köyde geçse de aslında günümüzde de maalesef devam eden alın yazısı ya da kader adı altında toplumda bir kadına hem erkeklerin hem de kadınların dikte ederek uyguladığı baskılar silsilesini konu etmektedir. Bununla beraber roman erkeklerin de yaşadığı fiziksel ve psikolojik şiddetin nedenlerini açıkça ortaya koymaktadır.  

* “Yalnızlıkların en ağırı başkalarının dayattığı bir hayatı yaşamaktır.” diyorsunuz... “Yalnızlık” kelimesi ile olan ilintiniz nedir?

Yalnızlık duygusu sıradan bir yalnız olma halinden farklıdır. Çoğumuz bilinçli olarak tek başına kalmayı ister ve yalnız olmaktan da belli bir süre mutlu oluruz. Benim burada konu ettiğim durum; baskılar, dayatmalar ve dışlanmalar sonucu kişide ortaya çıkan hatta ne yazık ki yıllarca yaşanan, yaşatılan hayatın ağır yükümlülüğün verdiği hissiyat. Yaşam boyunca en yakınlarımızdan başlayan gerek koruma gerek zoraki olarak kader adı altında yalnızlıkla örülüp çaresizliğin, değersizliğin ve kabul görmeyişin “Ben böyle yaşadım sende böyle yaşayacaksın,” anlayışının devam ederek başkalarına aktarımı. Bu durumu da biz insanoğlu maalesef yıllar elimizden su gibi akıp gittikten sonra kimi zamanda dönüşü olmayan olayların en olumsuz yanı olarak kendi başımıza kaldığımızda yalnızlıkla yaşıyoruz.  

* “Halk hikayelerinin ve mitolojinin gücünü de kullanarak yerel bir sorunu evrensele taşıyorsunuz”... Başarılı oldunuz mu? Nasıl görüyorsunuz?

Doğru bir halk hikayesini, bizlerden birilerinin yaşamını kalemim ve birikimim el verdiğince mitolojik öğelerle yansıtmaya çalıştım. Yerel gibi görünen fakat yaşadığımız coğrafyanın her bir köşesinde hatta dünyanın herhangi bir yerinde kimliği olmayan şiddettin daha çok kadın ve çocuk sorunsalı haline getirilmesini ele almaya çabaladım. Kendi adıma başarılı oldum mu sorusunun cevabını vermek için henüz çok erken. Çünkü roman çıkalı 1,5 ay oldu. Bu süreç içinde hiç ummadığım kadar güzel dönüşler geldi. Üstelik çoğu okuyucunun erkek olması ve kitabı alıp bana “Benim annemin adı da Fatma ya da benim eşimin, kardeşim adı da Fatma,” diyenlerle sıkça karşılaşmak beni çok mutlu etti. Ben eğitmen eşliğinde nitelikli bir metin ortaya koymaya çalıştım ama bu sorunun cevabını zaman ilerledikçe o güzel yorumlarıyla okuyucular daha iyi verecek sanırım. 

* Kitaplarınızın tanıtımını yaptığınız mecralar nereler ve faydalı oluyor mu?

“Buralarda Herkes Fatma” romanı geçtiğimiz haziran ayının ortalarında satışa çıktı. Kitap çıkar çıkmaz beş gün sonra çok sevdiğim yol arkadaşım, kalemdaşım Meltem Akhan’la kaleme aldığı “Adsız,” isimli muhteşem romanıyla Kartal Belediyesi’nin düzenlediği Kartal Kitap Fuarı’nda sevgili okurlarımızla buluşma fırsatımız oldu. Dolu dolu geçen harika bir organizasyondu. Ardından yine meslektaşım sayın Erdem Arcan’ın davetiyle İzmit Kitap günleri ve Amasya Tanıtım Günlerinde de yine kitapseverlerle birlikteydik. Son olarak Beyaz Tv’ de “Filiz Karataş ile Sohbetler” programında da roman üzerine hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Fuarlar, kitapevleri ve internet üzerinden satışın yanı sıra sosyal medya hesabımdan da yapmış olduğum duyurulara güzel dönüşler oldu. Herkese sizin aracılığınız ile sonsuz teşekkür ederim.

* Kitabın yazım süreci nasıl ilerledi? Sizi bu süreçte en zorlayan şey ne oldu? 

Yazım süreci benim için biraz zorluydu. Roman tam olarak 9 ay süren bir zaman aralığında yazıldı. Aslında bizim kendi aramızda kullandığımız tabirle bu romanda tam bir kâğıttan bebek. Beni en çok zorlayan şey ise yöreyi yazarken bir Karadeniz kızı olmama rağmen hem Karadeniz Bölgesi’nin zorlu yaşam koşullarını, gelenek, göreneklerini hem de romanın geçtiği şehrin yani Sinop’un Ayancık ilçesinin kullandığı şiveyi en doğru şekilde aktarmak itiraf etmeliyim ki oldukça zorladı diyebilirim.  

* “Buralarda Herkes Fatma” romanını yazarken en çok nelerden ilham aldınız? 

Bu roman yaşanmışlıklardan yol alınarak yazıldı. Gerçek yaşam hikayesinden esinlenerek ama kurgusu tamamen bana ait olan bir metin. Köy romanı olmasına rağmen karakterler nihayetinde bizlerden birileri. Okuyan herkes eminim ki kendinden yahut da tanıdığı birinin başından geçen olaylarla kıyasladığında mutlaka ortak bir nokta yakalayacak.  

* Yakın dönem itibari ile Bahçeşehir Üniversitesi Edebiyat Kulübüyle beraber gerçekleştirmiş olduğunuz “Edebiyatın Psikolojik Yanı” adlı zoom online etkinliğiniz faydalı oldu mu? 

Evet; hem bizler için hem de Bahçeşehir Üniversitesi Edebiyat Kulübü öğrencileri için çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Yine yazar arkadaşlarım Meltem Akhan’ın profesyonel olarak mesleğini ve edebiyatı harmanladığı, benim ve yazar arkadaşım İlkay Genç’in kendi deneyimlerimizden yola çıkarak edebiyata gönül vermiş öğrencilerle sohbet etme fırsatımız oldu. Ayrıca sohbet esnasında vermiş olduğumuz anahtar kelimeler üzerinden yazılmış öyküler arasından iki öğrencimizin öyküleri de Kirpi Edebiyat ve Düşün Dergisinde yayımlandı. Hepsine buradan tekrar sevgiler.

* Yaşanan malum Pandemi dönemi; sanatsal gelişiminize etkili oldu mu?

Maalesef hepimiz için çok zorlu bir dönemdi. Bizde ailecek bu hastalığa yakalandık. Şükür ki kolay atlattık. Aynı zamanda herkes gibi benim de evde kapalı olduğum ama yeni başlangıçlara adım atmama da vesile olan bir süreçti. Pandemi döneminde kolektif öykü kitaplarında öykülerimle yer almaya ve romanımı tasarlayıp yazarak bu zorlu süreci geçirdim diyebilirim.

* Sanatınızın tanıtımını yaptığınız medya hesabınız var mı? Faydalı oluyor mu?

Evet, sosyal medya hesabım var. Ben daha çok instagram hesabımı kullanıyorum. Romanımı veya öykülerimi okuyanlar bana @cemilekurtas instagram hesabım üzerinden ulaşabiliyor. O güzel yorumlarını bu hesaba rahatlıkla yazabiliyorlar. Bende o incelikle yazılan yorumları okudukça çok mutlu oluyorum.

* Geleceğinize ve Performansınıza dair bilgi olması için yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje var mı?

Evet, gerçekleştirmek istediğim bir değil birçok proje var. Ben yazmayı seviyorum. Sağlık ve zaman el verdiği sürece umarım farklı projeler üzerinde yeniden böylesi güzel sohbetlerde tekrar buluşuruz. Size ve Önce Vatan gazetesine teşekkür ederim...