Yazar Yaşar Özdemir ile bir araya geldik… Yazmaya nasıl başladığından, örnek aldığı yazarlardan ve “Anahtar” adlı kitabından konuştuk. “Kilit” ve “Anahtar”ı okumadıysanız mutlaka okumalısınız, çünkü sırada “Kapı” var!

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Yaşar Özdemir kimdir?

1981 yılında devlet memuru bir ailenin iki çocuğundan küçük olanı olarak dünyaya geldim. Hatırladığım en eski anılar yaşantımın hemen okul öncesindeki dönemlere rastlar, Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı bir köye… Babamın sık sık tayin olması sebebiyle çocukluk yıllarım çok sayıda farklı şehirde geçti. Yükseköğrenim dönemine kadarki süreçte yedi farklı okul değiştirdim. Üniversite eğitimime ise 1999 yılında başladım. 2004 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. O tarihten itibaren özel sektörde mesleğimi icra ediyorum. Evliyim ve çok tatlı bir kız çocuğu babasıyım.

Yazmaya nasıl başladınız?

Çalışma hayatım boyunca ki hali hazırda devam etmekteyim, Uzak Doğu’dan Batı Avrupa’ya, Sibirya’dan Afrika ve Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada anılar biriktirdim. Mesai saatlerinden artakalan vakitlerde ve tatil günlerinde hem bulunduğum ülkeyi gezmeye hem de yörede yaşayan insanları gözlemlemeye gayret ettim. Farklı milletlerden yakın dostlar edindim ve çoğu ile hâlâ irtibatta olabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum.  Kilit, Anahtar ve Kapı üçlemesinin temeli; yıllar boyu okuma fırsatı elde ettiğim muhtelif kitaplar, farklı ülkelerde yaptığım gözlemler ve meraklı olduğum birtakım alanlarda edindiğim birikimlerin harmanlanmasıyla oluştu. Modern dünyada bizleri şaşırtan ve birbirlerinden bağımsız görünen birtakım gelişmelerin aslında insanlık tarihi kadar eski köklerini ve bunların aslında birbirleriyle olan bağlantılarını dilim döndüğü kadar okuyucuyla paylaşmayı arzuladım.  

Yazarken nelerden esinlenirsiniz?

En temel esin kaynağım yaptığım araştırmalardır. Bu genellemenin içine okuduğum kitapları, farklı kültürlerden insanlarla yaptığım sohbetleri ve farklı kültürlere dair gözlemleri dâhil edebiliriz.

Geçtiğimiz yıl okurlarla buluşan “Anahtar” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?

‘Anahtar’ kurguladığım serinin ikinci kitabı. İlk kitabımız olan Kilit de aslında yakın tarihli bir çalışma. 2020 yılının eylül ayında piyasaya çıktı. Yaklaşık 4 ay kadar sonra 2. baskıya girdi. Son kitap olan Kapı’nın yazım sürecine ise bir süre önce başladım. Dünya genelinde küreselleşme olgusuyla basitçe açıklanamayacak ve bir merkezden yönetilen, katı bir sistem kurulmuş olduğunu hissetmişizdir birçoğumuz zaman zaman. Yapmaya çalıştığım şeyin temelde bahsi geçen sisteme dair farkındalık oluşturmak olduğunu söylemeliyim. Çoğumuz isimleri ancak yakın çevrelerince bilinen ortalama bireyleriz ve bizler için önceden kurgulanmış hayatları sürdürüyoruz. Enerjimizi, gücümüzü ve kabiliyetlerimizi kurgunun devamını sağlamak adına harcıyoruz. Biraz sert gelebilir bu ifade; fakat ne yazık ki makro açıdan bakıldığında figüranlardan öte olduğumuzu iddia edemem. İşte bu noktada istedim ki resmin büyüğünü birlikte görelim. En azından zamanımızı gündelik hayatta sıklıkla değişen suni gündemlerin peşinden giderek değil; sistemin direttiğinin aksine, olup bitenlerin farkında olarak kendimizi ve çevremizi muhtelif tuzaklardan koruyabilmek adına değerlendirelim. Böyle bir amacın kutsallığına duyduğum inanç, en önemli motivasyon kaynağım.    

‘Anahtar’ okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?

‘Kilit’, ‘Anahtar’ ve Kapı serisinin temel mesajı, bugün birçoğumuzu endişelendiren adaletsizliğin ve mevcut güç oyunlarının aslında insanlık tarihi kadar eski ve kadim bir mücadelenin günümüzdeki yansımaları olduğu.

Kitabın ismi nereden geliyor?

Serinin ilk kitabında, kurguyla harmanlanmış şekilde sistem kurucularının dünya genelinde köşe başlarını nasıl ele geçirmiş olduklarını örneklerle anlatmaya çabaladım. İkinci kitap olan Anahtar’da ise olası bir mücadelenin nasıl yürütülebileceğine, başka bir deyişle Kilit’in nasıl açılabileceğine dair ipuçları vermek istedim. Serinin son kitabı ‘Kapı’ ise bahsi geçen güç odaklarını ve yüzyıllardır peşinde oldukları nihai hedeflerini ifşa etmek üzerine inşa edilecek.

Sizce kitap beklenen başarıyla ulaşacak mı?

Serinin başarısının ölçüsü bana göre okuma fırsatı bulan/bulacak insanların dünya genelindeki dönemsel gelişmeleri bahsettiğim türden farkındalıkla ve yepyeni bir bakış açısıyla değerlendirebilmelerine olanak sağlayabilmesi. Bu minvalde şu ana dek okuyuculardan aldığım geri bildirimler, çalışmanın başarılı olduğunu gösteriyor ki bu benim için en kıymetli netice.

Kitabınızı bir okur gözünden nasıl değerlendirirsiniz?

Seri, dünyanın farklı ülkelerinde geçen olaylar ve farklı kültürlerden kahramanlar üzerine kurulu. Bu yönüyle yalnızca ülkemizdeki okurlar için değil, herhangi yabancı bir okur tarafından da ilgiyle okunabilecek, sürükleyici bir kurguya sahip. Bugüne dek ilk kitap özelinde gelen okuyucu yorumlarına dayanarak içinde barındırdığı siyaset, tarih, kriptoloji, ezoterizm, felsefe ve benzeri birçok disipline dair bilgilerle öykünün sürükleyici bir film veya dizi tadında olduğunu söyleyebilirim.

Yazarken örnek aldığınız, izinden gitmeyi hedeflediğiniz yazarlar var mı?

Yazarlık iddiasında değilim, bunu içtenlikle söylüyorum. Benim gözümde yazarlık dendiğinde Tolstoy, Balzac, Dostoyevski, Victor Hugo, Yaşar Kemal, manzumeleriyle Aleksandr Puşkin ve benzeri isimler canlanır. Elbette saydığım isimlerin eserleri sayesinde yazım tekniğimi ilerlettiğimi ifade etmeliyim; ancak bırakın bu isimlerle anılmayı, ulaştıkları seviyenin yanına yaklaşmanın bile çok olası olabileceğini düşünmüyorum.

Hazırlık aşamasında olan farklı bir eseriniz var mı?

Yakın zamanda serinin son kitabı olan Kapı’yı okuyucularla buluşturmayı planlıyorum.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Özellikle bahsettiğim disiplinlere (siyaset, tarih, kriptoloji, ezoterizm, felsefe vb.) ilgi duyan okuyucularımıza seriyi okuma listelerine almalarını tavsiye ediyorum. Pişman olmayacaklarını, hali hazırda seriyi takip eden okuyuculardan gelen geri bildirimler doğrultusunda garanti edebilirim. Bu noktada ise ricam, fırsat bulmaları halinde yorum ve görüşlerini benimle paylaşmaları; zira iletilen her yorum bir sonraki adımda kurguyu daha da iyileştirmek adına gerçek anlamda faydalı oluyor. Bunun için arzu eden okuyucularımız @kilit.anahtar.kapi kullanıcı adlı Instagram hesabı üzerinden etkileşime geçebilirler.