ZAMBAK KARABAY

Meltem Hanım’a sorularımı yönlendirmeden önce kısaca size konumuna dair bahsetmem gerekenleri de yazmak isterim... Uzman Psikolog – Ressam- Yazar “Meltem Akhan”, yeni çıkan “Adsız” kitabı ile “Kişinin kendisini ararken karşılaştıklarını, kendini bulmanın yorucu güzelliğini, meselelere farklı açılardan bakışın gerekliliğini, dengeyi bulmanın zorluğunu anlatan bir metin” ile biz okuyucularla buluşuyor.

 Şimdi Meltem Hanım’a soracağım sorulara verdiği cevapları sizler ile paylaşıyorum...



1. Meltem Hanım merhaba... Nasılsınız? Sizi tanıyabilir miyiz? 

Bu ara “iyiyim diyeyim iyi olayım” cevabını daha sık kullanıyorum. Uzman Psikolog olarak yetişkinlerle beraber çalışmaktayım. Sanat ve Stres Yönetimi üzerine kurumsal eğitimler vermekteyim. Bir yandan resim çalışmaları bir yandan yeni çıkan kitabımın heyecanını yaşıyorum. 

2. Uzman Psikolog olarak resim de yapan bir sanatçısınız... okuyucularımıza bu yönünüzden bahseder misiniz?

Son bir yılda resimlerimi sanatseverlerle paylaşmaya başladım. İyi ki de paylaşıyorum diyorum. Çünkü her bir sergi her bir eser bir sürü yeni görüş, paylaşım, dostluklar kazandırıyor. Resim çalışmalarımın her biri bambaşka felsefe, psikoloji barındırıyor. Resimler üzerinden düşünceleri, hayatı paylaşıyor olmanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.

3. Şu an geçirmekte olduğunuz rahatsızlık sizi etkiledi mi? Artı eksi değerleri oldu mu?

Şu an geçirmekte olduğum rahatsızlık beni evet etkiledi. Önceden terapist koltuğunda bu rahatsızlığı yaşayan birilerini dinlerken şimdi masanın diğer tarafına geçtim. “Bilgi içselleşmişse ve eyleme dönük ise anlamlıdır.” derdim. Bu ilke ile hareket ettiğim için de bu rahatsızlığı en iyi şekilde yaşama gayretindeyim. Kolay bir süreç değil. İnişli, çıkışlı bir çok zorluğu var. Hayatı deneyimliyorum, her şeyin insan için olabildiğini, kaldıramam dediğimiz şeyleri dahi kaldırabildiğimizi, bizim planlarımızın dışında bir çok şeyin olabildiğini, korkuların ise bütün bunlar içinde boşuna olduğunu bir kez daha deneyimliyorum. 

4. Çok yönlü kişiliği olan bir şahıssınız... eserlerinizi yapabilmek için eğitim aldınız mı? Yoksa yetenek daha mı ön planda...

İlgi duymak ve zaman vermek benimkisi. Üretmeyi, yaratıcılığı, paylaşmayı seviyorum. Resim de onelineart tekniği için  Ekin Anil’in bir workshop’una katılmıştım. Teknikten çok korkusuzluğa, kağıtta özgür olma ve kalıplardan uzak yaklaşımı beni etkiledi. Bizler dış sese o kadar açığız ki, eleştiriler artık iç sesimiz olmuş. İnsan ne zaman ki korkusuzca içinden geldiği gibi boyaları ve kağıdı kullanıyor o zaman en içten, en canlı, en konuşan eserler çıkıyor ortaya diye düşünüyorum.

5. Mesleğinize dair yazmış olduğunuz kitaplarınız var... ne zamandan beri yazıyorsunuz?

Yazmayı hep sevdim. Bizler günlükleri olan bir nesiliz. Yazının sağaltıcı yanının güçlü olduğuna inanıyorum. Öğrencilik dönemimden yazardım. Lise’de üçüncülük kazandığım öykü yarışmasıyla, bir kitabımın çıkması hayalimi şimdi gerçekleştirdim diyebilirim. Mesleğim çok büyük bir zenginlik. Bütün yaşanmışlıklara yoldaşlık etmek bir noktadan sonra insanın aktarma ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Çeşitli gazete ve dergi yazılarımdan sonra Erbulak yazarlık okulu ile üç yıllık bir süreç sonucunda da “Adsız” ortaya çıktı.  Çok güzel bir duyguymuş.

6. Yayınlanmış olan kitabınız “Adsız” size ve topluma nasıl bir duyarlılık kazandırdı? 

Adsız” da ki karakterlerin her biri aslında bizlerden bir parça. Okuyucu geri dönüşlerinde de aynı yorumları alıyorum. “Biraz Melda’yım biraz Aylin. Aylin’im ama Melda olmak isterdim. Seyfi’den çok var. Soner’e yazık gibi.” İçimizdeki benliklerin kitabı Adsız. İlişkilerimiz hayatımızda kendimize açılan kapılar. Sorgulamadan, öğrendiklerimiz ile yaşadıklarımızla yaşamadığımız hayatlarımızı anlatıyor. Hayatlarımızı harcamak yerine sahip çıkıp kendimiz olma yolumuzun önemini anlatıyor.

7. “Adsız” metropol yaşamdaki ilişkilere değiniyor, nasıl değerlendiriyorsunuz son zaman ilişkilerini?

Zamanın getirdikleri ile her şey değiştiği gibi ilişkilerde değişiyor, dönüşüyor. Kapalı iletişim, -mış gibi ilişkiler, sorgulanmayan ilişki kalıpları ile adının evlilik olduğu ama ilişki yaşanmayan bir çok hayat var. Başka başka insanlarla bir evlilik cüzdanına sığan hayatlar, bir nevi pasoporta dönen cüzdanlar var. Önceden de vardı şimdide var. Şimdi daha çok hayatına, kendine sahip çıkmak isteyen insan var. Hepimiz için hayat biricik. Beraber güzelleştirebiliyorsak ne mutlu ama kendimizden, hayattan uzaklaştırıyorsa kendi hakkımıza girmemek için bir değerlendirme zamanı gelmiştir demek. 

8. Tutkulu bir aşk var, gelgitli, sancılı, psikolojik olarak nasıl yorumluyorsunuz?

Adsız da aşk diye tanımladığımız şey aynı zaman da bağlanma sorunlarını da gösteriyor. İnsan güvenli bir ilişki ararken aynı zamanda o ilişkinin olmasından korku duyup kaçıyorsa ya da o olmazsa olmaz, ne olursa olsun onunla olmalıyım diyorsa bu başka bir şey. Aylin, çocukla evliliğini kurtaracağına inanan bir Türkiye gerçeğini ortaya koyuyor. Aylin’in Seyfi’ye hissettiği aşk mı? Hayır. Değerli, yeterli hissetme duyguları ile kendini bir erkek ile var etme savaşı. Kaybetmemek için de çocuğu silah gibi kullanmak. Karı, koca rollerini sağlıklı giyinmeden anne baba rollerini taşımaya kalkmak hem çift için hem doğacak çocuğun sağlıklı bir ortamda büyümesi için risk taşır. 

9. Kitabınız çok yeni, okuyucu ile buluşmalarınız nasıl oldu?

Evet bir ay oldu. Çok güzel bir zamanda çıktı. Artcontact İstanbul fuarında ilk eserlerimle beraber sanatseverlerle buluştu. Meme kanseri ve kemoterapi süreçlerinde yaşadıklarımdan dolayı aslında fuara katılamam  diye düşünüyordum ama LaVisionart galeri, sevgili Yonca hanım ve harika ekibi geri çekilmeyin dediler. İyi ki de dediler, rahat ettirerek harika bir fuar süreci geçirdik. Kitabım bir çok sanatsevere ulaştı. Sonrasında Kartal belediyesinin düzenlediği kitap fuarına sevgili yazar arkadaşım Cemile Kurtaş ile katıldık. Kendisinin  ‘Buralarda Herkes Fatma’ adında harika bir kitabı çıktı. Yazı arkadaşım olduğu için beraber bu güzel duyguyu paylaşıyor olmak çok kıymetliydi. Harika bir organizasyon, harika katılımcılarla dopdolu geçti. En son da Signature art galeride bireysel bir imza günü oldu, eserlerimle. Sevgili Nadine hanım, titizlikle, bir çok sanatçı arkadaşımın değerli eserleri arasında bu mutluluğu yaşattı. Kitabımı paylaşmamın mutluluğu bambaşka olduğu gibi, bu isimler benim hep kemoterapi aldığım günlerde bu güzel haberlerle motivasyonumu arttırdılar. Benim için kıymetli paylaşımlar oldu. Bu güzel aracılıklar dostlarımla buluşmama vesile oldu, yeni güzel insanlar tanımamı sağladı. Umarım kitabımın yolu hep böyle açık olur.

10. İkinci kitap ne zaman soruları geliyor mu?

Evet geliyor. Bitmesin istedik diyorlar ya da devamı gelmeli diyenler var. Her şeyin bir kaderi var galiba. Bu kitapta başka bitecekti ama rahatsızlıkla kaç ay durdu. Ya bitirecektim ya yarıda kalacaktı. Sevgili Mentörüm Hakan Akdoğan her iki karar da destekçinim nasıl istersen dedi. Yarım kalsın istemedim o zorlu zamanlarda hadi düzeltmeler geldi, hadi eklemeler, hadi kapak, çıktı çıkacak derken iyi geldi.

11. Yazıyla terapi çalışmalarınız da var. Biraz bahseder misiniz?

Yazıyla terapi çalışmalarına pandemi öncesi ilk Hakan Akdoğan ile başladık. Çokta güzeldi.  Pandemi de bireysel çalışmalarla devam ettik. Yazının sağaltım gücü yüksek. Her insanın her gün  bedenine gösterdiği özeni ruhuna da göstermesi gerektiğine inanıyorum. Konuşarak sorunlarını paylaşmak istemeyen insanlara ya da farklı tekniklerle sorunlarını ele almak isteyen insanlar için yararlı olduğunu düşünüyorum. Grup ya da bireysel çalışmalarla devam ediyorum. 

 12. Resim çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Artcontact fuarı ve yurt dışı sergileri verimli geçti. Şimdilerde yeni çalışmalar için hevesliyim. Bakalım neler çıkacak ortaya.

13. Resimlerinizin mektupları varmış? Nasıl?

Evet, her eserin kendine ait yazılmış mektubu var. Eser sahibine mektubu ile gönderiyoruz. Her şey hikayesi ile anlamlı ve kıymetli. Mesleğim gereği insan, varoluş, anlam gibi geçişleri konu aldığım için üzerine konuşmak, yazmak beni besliyor, paylaşmak ise birbirimizi dönüştürüyor diye düşünüyorum. mektupların, kartpostalların benim hayatımda ayrı bir yeri var. O yüzden böyle bir şey yapmak istedim. Eser sahiplerinin de çok hoşuna gittiği geri bildirimini alıyorum.

14. Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğünüz yeni bir proje veya sergi var mı?

Zambak hanım çok güzel gerçekleşmeyi bekleyen hayallerim var. İnşallah bu yaz sağlıklı halime kavuşup bu projelerin haberlerini veririm.

15. Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Size çok teşekkür ediyorum. Gülen yüzünüz, içten paylaşımınız, sohbetiniz ve sayfanızda yer vermeniz benim için çok kıymetli. Güzellikler paylaşıldıkça çoğalır inşallah sağlıkla güzellikleri paylaşmamız dileğiyle.