Röportaj: Funda Akosman Erman

Sevgili hocam merhabalar, yeniden beraberiz sizinle. En iyi şekilde eğitim danışmanı Sait Gürsoy'dan olan biteni anlayabiliriz. Velilerin ve öğrencilerin kafası biraz karışık aslında hocam. Bu yeni değişen sınav sistemiyle öğrencileri neler bekliyor size sorabilir miyiz?

  

Öncelikle üniversite giriş sisteminde biliyorsunuz bu yıl değişiklik yapıldı. Değişiklik yapıldığı andan itibaren kamu ya da kuruluşlar bu sınav ile ilgili görüşlerini YÖK'e bildirdiler. Gerek olumlu gerekse olumsuz görüşleri YÖK, ciddi ve güvenilir bir devlet kurumu olarak inceledi. Ve bunlardan doğru olanlarla birlikte sınav içerisinde bazı değişiklilkleri tekrardan yaptı. Tabii biz bugün yapılan değişikliklerden ziyade, sınav sisteminin ne olabileceğini, üniversite adaylarını nasıl yenilikler bekliyor, bunun üzerinde durmamızda yarar var. Sınav sisteminde 1. sınav Temel Yeterlilik Sınavı, 2. ise Alan Yeterlilik Sınavı'dır. Temel Yeterlilik Sınavı, 23 Haziran 2018 saat 10.00'da uygulanacak bir sınav olacak. Sınava giren adaylar tek oturumda 40 tane Türkçe sorusundan oluşan bir testi, 20 sorudan oluşan Sosyal Bilimler testi, 40 sorudan oluşan Temel Matematik testi 20 sorudan oluşan Fen Bilimleri testi ile karşılaşacaklar. Toplam 120 soruya baktığımızda; Türkçe'den soru ağırlığından %33, Sosyal Bilimlerden %17, Temel Matematikten %33, Fen Bilimlerin de %17 olduğunu görüyoruz. Busınavın sonunda Temel Yeterlilik adı altında bir puan oluşacak. Eğer bu puan 150 ve üzerindeyse adaylar ön lisans ve özel yetenek sınavı gerektiren yerleri tercih edebilecekler. Burada özellikle adayların dikkat etmesi gereken konulardan bir tanesi, 135 dk kendilerine verilmiştir. Bu sınavı doğrudan doğruya YGS ya da ÖSS ile karıştırmasınlar. 

Fark nedir hocam?

   

Birinci oturuma baktığımızda adaylara Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri olarak 4 tane test verilecek. Bu testlerin analizlerini yaptığımızda; Türkçe testinde Türkçeyi kullanma gücü, Temel Matematik testinde matematik temel kavramlarının kullanma gücü ölçülür. Ancak Sosyal Bilimler testinde ve Fen Bilimleri testinde ise yetenek bilgileri sorulacağı için burada bilgiye dayalı sorular olacaktır. Bu konuda benim adaylara tavsiyem, ortaokul 6, 7, 8 ve lise 9, 10 konularına iyi çalışmalı ancak bunları hayata uygulayacak biçimde hazırlık yapmalarında yarar var. Bu yeni bir sistemidir, daha çok genel kültüre dayalı sorular gelebilir. Burada bilgiyi bilmekten ziyade, bilgiyi kullanmanız söz konusu olacaktır. Mesela Matematik sorularında formüller cümlelerle karşınıza getirilebilir. Bunu anlayıp anlamadığınızı göreceksiniz. Ama Sosyal ve Fen Bilimleri testinde özellikle bilgiye dayalı sorular olacaktır. Öğrenci birinci oturumda iyi sonuç aldığı taktirde, ikinci oturumda kendisine başarısının katkısı olacaktır.

Hocam bu arada ikisi de aynı gün olmadı sonradan değişti. Daha iyi oldu değil mi?

İlk açıklama yapıldığında aynı gün denilmişti. Ben aynı gün CNN TÜRK'e çıkmıştım. Orada da "şu anda hiçbir şey belli değil" demiştim. Ve oradan seslenmiştim, birinci oturumun ilk gün, ikinci oturumu ertesi gün yapılmasında yarar var diye. Çünkü Türk öğrencilerimiz bir günde 5-6 saatlik bir sınav performansı gösteremiyorlar. Ayrıca sabah gösterdikleri performansı da öğlen gösteremiyorlar. Bu yüzden YÖK çok doğru bir karar alarak 2 güne ayırdı sınavları. Şimdi bununla birlikte psikologlara da sordum, "bu sınava gençler nasıl hazırlanmalı" diye. Bana "bu sınav yeni bir sistem. Soru yeni bir soru tarzı. Bu yüzden de öğrenciler hemen adapte olamazlar. Aynı yabancı bir futbolcunun Türk takımına adapte olma süreçleri gibi..." şeklinde bir cevap aldım.

Ezbercilikten uzak bir sınav bu değil mi hocam?

Evet. Bu sınavda pratik var. Ayrıca ÖSYM'nin örnek sorularına baksınlar adaylar. Ay sonuna doğru MEB de örnek bir sınav yayınlayacak, onu da incelesinler. Bir de özellikle ÖZDEBİR'in ve TODER'in deneme sınavlarına girerlerse zannedersem bu tip bir sınava adaptasyonları çok daha hızlı bir süreçte olacaktır diye düşünüyorum.

Eskiden ilk sınava girildiğinde 4 yıllık bir  bölüme yerleşilebiliyordu. Bu hala geçerli mi?

Evet, eskiden ilk sınavdan aldığınız puanla bir bölüm tercih edebiliyordunuz. Ama artık böyle bir durum söz konusu değil.  

Ama birinci sınav ile özel yetenek sınavlarına girilebiliyor değil mi?

Evet. Birinci basamağı geçen adaylar özel yetenek sınavlarına girmeye hak kazanacaklar.

Sorularla ilgili biraz daha detaylı bilgi alabilir miyiz sizden?

İkinci sınava baktığımızda, alan testi sınavında 40 tane Türk Dili Edebiyatı ve Sosyal Bilimler 1 sorusu, 40 tane Sosyal Bilimler 2 sorusu, 40 tane Matematik, 40 tane de Fen Bilimleri sorusu gelecek. Lise 1, 2, 3, 4 konularından sorular çıkabileceği söz konusu. Ancak burada uzmanlarla yaptığımız konuşmalarda öğrencileri ölçmek için aynı soruda iki ayrı konudan soru çıkması söz konusu olduğuna karar verdik.  Gençleri uyarmakta yarar var, bilgiye dayalı sorular sorulacak mı? Evet. Detaylı bilgiye sayalı sorular sorulacak mı? Evet. Hem konulara hakim olmaları hem de yorum yapabilmeleri lazım. İlk sınavda Türkçe Matematik ön plana çıkıyor. Ancak sayısal öğrencileri Türkçe - Matematik sonra Fen çözüp sonra Sosyal çözecekler. Sözelci öğrenciler de önce Sosyal sonra Fen ve Matematik çözecekler. Ne kadar çok net yaparlarsa o kadar iyi.

   

Hangi adaylar hangi sorulara ağırlık vermeli?

Aday eğer sayısal puanı ile hareket edecekse, sınavda matematik ve Fen Bilimleri testini yaparken, Eşit Ağırlık ile bir yeri seçecekse Matematik, Türk Dİli Edebiyatı ve Sosyal Bilimler 1 yapacak. Eğer aday sözel ile hareket edecekse Türk Dili Edebiyatı ve Sosyal 1, Sosyal 2 testini yaparken, dil ise dil yapacak.

YARIN: YENİ SİSTEMDE DEĞERLENDİRME NASIL OLACAK?

SAİT GÜRSOY KİMDİR? 1954 yılında doğan Sait Gürsoy, ilk ve orta öğrenimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlamış, ardından da Galatasaray Yabancı Diller Yüksekokulu’ndan mezun olmuştur. Gürsoy, 31 yıldır Sabah Gazetesi’nde eğitim yazarlığı yapmakta, ayrıca 12 yıldır CNN Türk’te “Başarıya Doğru” adlı eğitim programını hazırlayıp, sunmaktadır. Gürsoy’un diksiyon-spikerlik sertifikası ve eğitim koçluğu katılım belgesi vardır.Lise ve üniversiteye giriş konularında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden olan  Gürsoy, 1987’den günümüze kadar yaklaşık 10 bin üniversite adayına ÖSYM’nin yaptığı puanlama ve yerleştirme hatalarını bularak yardımcı olmuş ve eğitim dünyamızın dikkatini çekmiştir. 

  

ÖDÜLLERİ TurcoMoney Türkiye’ye ve dünyaya değer  katanlar ödülü, ”Sabah Gazetesi eğitim köşe yazarı, CNN Türk "Başarıya Doğru" eğitim programını hazırlayan ve sunan” Sait Gürsoy’a verildi.

KKTC’de Türkiye Yılın En İyi Eğitim Programı Ödülü, "Sait Gürsoy'la Başarıya Doğru" programına verildi.