HABİB BABAR'ın röportajı için tıklayınız...

O Türk Sineması’nın en önemli isimlerinden biri… 1976 yılında Ses Mecmuasının sinema yarışmasına katılarak Türkiye birincisi oldu. Aynı yıl Orhan Aksoy’un yönetmenliğini yaptığı Münir Özkul, Adile Naşit, Itır Esen, Ayşen Gruda,Şevket Altuğ’un rol aldığı  ‘Aile Şerefi’isimli filmle sinemaya merhaba dedi Mahmut Cevher… Bu filmdeki başarılı oyunculuğuyla tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başaran ünlü oyuncu, ardı ardına gelen film teklifiyle Türk Sinema tarihine ismini altın harflerle yazdırdı.’Aile Şerefi’nin Selim’i, “Gurbet Kadını” dizisinin Reşo Ağası, kimi zaman “Kurtuluş” dizisinin Fevzi Çakmak Paşası olan usta oyuncu Mahmut Cevher ile dününü bugününü konuştuk. Haydi buyurun sohbetimize…

Mahmutt4

SİNEMAYA NASIL BAŞLADINIZ?

Sinemaya karşı çok büyük bir ilgim vardı. Bu hayalimi gerçekleştirmek için 1976’da Ses Dergisi’nin açtığı bir yarışma ile sektöre girdim.  Yaklaşık üç bin kişinin katıldığı bu yarışmada Türkiye birincisi seçildim. O anki ruh halimi anlatamam. Heyecandan ayaklarım titriyordu. O mutluluğu tatmak başka bir şey… O dönemler Yeşilçam’a girmek gerçekten herkesin hayaliydi.

BU FİLM HAYATIMIN DÖNÜM NOKTASI OLDU

HANGİ FİLMLE ŞÖHRETİ YAKALADINIZ

Türkiye birincisi seçildiğim yıl Senaryosu Suphi Tekniker, Orhan Aksoy ve Sadık Şendil, yapımcılığı Ertem Eğilmez ve Nahit Ataman, yönetmenliği Orhan Aksoy’a ait olan “Aile Şerefi” filmi ile sinemaya merhaba dedim. Bu filmle hayatım değişti. Filmde rahmetli Münir Özkul, Adile Naşit, Ayşen Gruda, Itır Esen, Şevket Altuğ gibi birbirinden değerli arkadaşlarla çalışmak çok keyifliydi ve gerçekten hayatımın dönüm noktası olan bir film oldu. Daha sonra ardı ardına film ve dizi teklifleri gelmeye başladı.

BÜYÜK BEĞENİ İLE İZLENEN YEŞİLÇAM FİLMLERİNİN SİZCE BAŞARISI NEYDİ?

Senaryodaki karakteri öncelikle inceler araştırır üzerinde düşünüp hazırlanırdım. Disiplinli olmamın başarıda çok önemli bir yeri var. 1970’li yıllar televizyon ve internetin olmadığı dönemlerde Ses ve Hayat dergileri başta olmak üzere birçok dergi ve gazeteler yarışmalar düzenlerdi. Bunun nedeni sinemaya değişik yüzler kazandırmaktı. Dönemim film şirketleri ve ünlü kişilerin jürilik yaptığı yarışmalarda ince eleyip sık dokunarak jönler, yeni yıldızlar seçiliyordu. Bunun için sadece tek başına güzellik ve yakışıklılık yetmiyordu. Yanında ciddi bir bilgi birikimi ve donanım isteniliyordu. Tabii böyle olunca da başarı kendiliğinden geliyordu. Şimdiki zaman baktığımızda yapımcıların sadece ticari kaygı taşıdığını görüyorum. Bu yüzdende esas başarı ele alınmıyor. Sonucunda birbirinden yakışıklı, güzel oyuncaların birden parlayıp çok kısa zamanda da söndüğünü görüyoruz. Bu benim gerçekten çok üzüyor.

ESKİ VE YENİ FİLMLER ARASINDAKİ FARK NEDİR ?

Son dönem Prodüksiyon el olarak daha gelişmiş projeler gözüme çarpıyor. Tabi bütçeli işler görsel olarak dünya çapında bir sistem kuruldu. Türk dizi ve sineması altın döneminde olarak nitelendiriyorum. Uluslararası dizi ve sinema alanında artık önemli bir pazar yerimiz var. Bu çok gurur verici. Yeşilçam dönemi çok daha farklıydı, özeldi hatta üniversite gibiydi. Dönemin içerisindeki zorlukları defalarca her birimiz anlattık. Yokluk dönemleriydi, ama Atıf Yılmaz’ın da dediği gibi sinema da yok yoktur diyerek sevgi ile bu devinimde tüm Yeşilçam emekçileriyle çabalayarak bugünlere taşıdık. Biraz önce de ifade ettiğim gibi o dönem sinemadan başka mecra olmadığı için sinema çok önemliydi… Sevgisi, tadı büyüsü asla unutulmaz dönemlerdi.

M A H M U T3

BİR DÖNEM SİNEMAYA ARA VERDİNİZ, DİZİLERDE OYNADINIZ, SİNEMAYA ARA VERMENİZİN SEBEBİ NEYDİ?

Farklı bir dönemdi, 5 film yaptıktan sonra seks filmleri furyası başladı ve piyasadan çekildim. O dönem yurtdışında Danimarka’da denizcilik yapıyordum.Ardından diziler yapılmaya başlandı. Bana da güzel teklifler geldi. İçlerinden en çok keyif aldığım “Gurbet Kadını” dizisiydi. Halk orada beni Reşo Ağa karakteriyle sevdi.  Ayrıca TRT’deki  6 bölümlük “Kurtuluş” dizisinde Fevzi Çakmak’ı çok severek oynadım.”

GÜNÜMÜZ OYUNCULARDAN BEĞENDİĞİNİZ VAR MI?

Maalesef Türkiye’de star yok. Sen star bir oyuncu isen star olmanın gerekliliğini yapmak zorundasın. Star olan oyuncu riske girip senede 4 filmde oynaması gerekir. Bir röportajda benim için dediler ki Mahmut Cevher’in en büyük şansızlığı Türkiye’de doğması şayet Amerika’da doğsa MarlonBrando gibi dört oyuncudan biri olurdu dediler .

M A H M U T5

ESKİ OYUNCULAR ÇOK ZOR ŞARTLARDA SANAT İCRA ETİ

ESKİ OYUNCULAR İLE YENİ JENERASYON OYUNCULAR ARASINDAKİ FARK NEDİR SİZCE?

Eskioyuncular çok zor şartlarda özellikle maddi yetersizliklerle bu devinimde kalabilmek için çabaladı. Setlerimiz bugün ki gibi konforlu değildi. Bugün konuşulan bütçeler yoktu. o yetersizlikte bile yaratıcılık ve sevgi vardı. Bugün her şey daha konforlu ,mecraların çoğalması izlenim oranlarının yükselmesinde çok daha yararlı olduğunu görüyorum. Fakat o dönem sadece sinema vardı bu sebeple sinema oyuncularına rağbet daha fazlaydı. bu da dönemin kendi büyüsüydü.

SİZİ NEDEN HİÇ SİNEMA VE DİZİLERDE GÖREMİYORUZ?

En son filmim 2018 yılında vizyondaydı harici olarak geçen yıl bir projeye de konuk oyuncu olarak dahil oldum. Benim için sinema ve dizi asla bitmedi serüven devam ediyor.

YEŞİLÇAM OYUNCULARINA NEDEN PROJELERDE YER VERİLMİYOR?

Yeşilçam oyuncularından şuan yaşayanlar 60 yaş üzeri. Alt oyuncuların ise yüzleri eskidiği için yer bulamadıklarını gözlemliyorum. Neticede her biri ayrı değerli ve yetenekli meslektaşlarım. Zamanın en iyi projelerinde gördük. Çoğunu umarım isteyen istediği yerde olmaya devam eder.

M A H M U T6

YENİ PROJENİZ VAR MI?

Tebessüm ederek bu sorumuza yanıt veriyor….Menajerimin görüştüğü projeler var evet ama neticelenmeden konuşmak doğru olmaz.

OYUNCU ARKADAŞLARINIZLA GÖRÜŞÜYOR MUSUNUZ?

Yaşayan tüm arkadaşlarımla her zaman görüşüyorum. Biz bir dönemi beraber göğüslemiş insanlarız bu sebeple tabi ki tüm meslektaş ve sinema emekçisi arkadaşlarımla görüşüyorum.