Öncelikle merhaba Talat bey...Nasılsınız? Tanınmış ses sanatçısı, yorumcu, söz yazarı ve usta keman sanatçısı olarak okuyucularımıza kendinizi nasıl tanıtırsınız?

Merhaba Zambak Hanım. Öncelikle bana değerli vaktinizi ayırdığınız ve gazetenizde yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Şükür bu günümüze...

Adana’da doğdum. Çocukluğumda hangi mesleğimi seçeceğim sorulduğunda pilot olmak ya da keman çalmak derdim. Duygusal ve romantik yanım ağır bastı ve keman hayatımın vaz geçilmezi oldu. 1987 yılında en büyük hayalim olan  TRT Ankara Radyosu sınavına girdim ve kazandım.

İlerleyen zamanda bestekarlık ünvanı kazanmak benim için en büyük mutluluk oldu.

İşimi severek yaptığım ve çalışmaktan yorulmadığım için,TRT’de birbirinden değerli programlar yönettim. Radyoda program hazırlıyor ve sunuyorum. Amatör korolarım var. Sözleri bana ait olan kendi bestelediğim eserler ile birlikte yaklaşık 70’ i aşkın eserim var.

2017 yılında Bestelerimi topladığım 12 şarkıdan oluşan  ‘Her Daim Aşk’ adlı albümüm müzik marketlerde yerini aldı... Bu projemde eserlerimi seslendirdim. Ancak kendimi ses sanatçısı olarak yorumlamak doğru olmayabilir; bu projeye benim sesim hayat verdi diyelim.

TRT’nin sevilen dizisi Seksenler’de de konuk sanatçı olarak bir dönem naçizane yer almıştım...

Müzik aşkı nereden geliyor? Ve ne zamandır profesyonel olarak müzik yapıyorsunuz?

Çok küçük yaşlarda televizyonda ve radyoda duyduğum keman sesi beni inanılmaz etkiliyordu. Hayranlığımı aileme ve çevremdeki insanlara da fazlasıyla yansıtmış olmalıyım ki; ilkokul karne hediyesi olarak, babamın hediye etmiş olduğu keman ve ailemin vermiş olduğu destek ile müzik yaşantıma adım atmış oldum.

1980 yılında Adana Musiki Derneği’nde müzik eğitimime başladım. 1983 yılında Avni Anıl’ın hocalığında Adana Belediye Konservatuarına devam ettim. Bu süre zarfında çok küçük yaşlarda Adana’da sahne alan popüler sanatçılara eşlik etmeye başladım.

Sayın Er ne tür müzik yapıyorsunuz? Konu ile ilgili açıklama yapar mısınız?

Öncelikle her tür müziği seviyor ve dinliyorum. Farklı kültürlerin müziklerinden de zaman zaman besleniyorum. Keman icra ederken yada bestelerimde, sanat müziği besteleri olmasına rağmen zaman zaman klasik müzik, halk müziği nağmeleri ya da jazz müziği esintilerine rastlayabilirsiniz.

Yeni çıkan “Her Daim Aşk” adlı 12 eserinizin yer aldığı Albüm’ünüzde “Okyanus” isimli parçanız muazzam. Güftesini Nadide Gürpınar’ın yazdığı bu eserin bir hikayesi var mı? Okuyucularımız ile paylaşır mısınız?

Okyanus şarkımı 2001 yılında bestelediğim zaman kısa sürede beğeni topladı.Yılın şarkısı ödülünü aldık. Başta Coşkun Sabah olmak üzere birçok sanatçı albümlerinde şarkıma yer verdi.

Değerli şair Nadide Gürpınar, Mersin’de yaşadığı dönemde farklı bir şehirde yaşayan bir kişiye platonik aşık olmuş olabilir. Bu anlamda da sözler oluşmuş...bende besteleyip hayat vererek müzik yelpazesine katmış oldum.

2012 Yılnda Kadıköy Belediyesi bünyesinde kurulan Talat Er Müzik Topluluğu Hocası ve Şefi olarak Koro çalışmalarına başladım.

Daha sonra Lions korosu 2014 yılı dönem başkanı Semra Balaban beni arayıp hocalık teklifi yaptıklarında hiç düşünmeden kabul ettim. Çok değerli 2 koronun hocası olduğum için çok şanslıyım.

Korolarımı ve öğretmeyi çok seviyorum. Bende her çalışmada kendimi geliştirmeye devam ediyorum.

Sosyal Sorumluluk Projelerinde de isminizden söz ettiriyorsunuz. Ne gibi çalışmalar yaptınız? Yapmaya devam ediyor musunuz?

Hem kişisel olarak hem Lions koromuzla bize gelen her türlü yardım konserlerine mümkün olduğu kadar katılmaya çalışıyoruz.

Özellikle yardıma muhtaç çocuklar, huzurevleri ya da hastaneler konusunda daha duyarlıyız. Yeni dönemde bu konserler daha ağırlık vermeyi düşünüyoruz.

Türk Sanat Müziği Topluluğu olarak gelecek dönemlerde musiki severlere ne gibi süprizleriniz olacak?

Konserlerimizin hepsi birbirinden farklı temalardan oluşuyor. Bazen çok klasik bazen de güncel eserlerden seyircimize birbirinden farklı eserler sunuyoruz. Yeni dönem konserlerimizde seyircilerimizle söyleşi şeklinde ve biraz da mizah katmayı düşündüğümüz projelerimiz de var.

Koro olarak çeşitli illerde ve diğer ülkelerde konser verdiğinizi biliyoruz en son nerede konser verdiniz?

8 Nisan’da konuk sanatçı Ankara Radyosu Sanatçısı Elif Güreşçi’nin olacağı Lions Koromuzla birlikte Kapadokya bölgesinde önemli bir konser gerçekleştireceğiz. Özellikle Almanya’da kardeş korolarımız var.Ortak konserler planlıyoruz.

Konusunda duayen bir sanatçı olarak musikiye yatkın olan fakat yeni başlayacak kişilere tavsiyeleriniz neler olacaktır?

Her ne kadar çok çalışmak ve iyi bir eğitim almak gerekse de sanatçı olunmaz doğulur derler.

Öncelikle alanında kendini kabul ettirmiş bir Hoca’dan kendilerinde yetenek olup olmadığını tespit ettirmeleri gerekir. Doğru bir şekilde yönlendirilmeleri gerekir.

Sonrası mutlaka günde en az 6-8 saat çalışmak şartıyla iyi bir eğitim almak ve  mutlaka bir hedef belirlemek gerekiyor.

Sizce iyi bir ses sanatçısı ve yorumcusu olmanın unsurları nelerdir? Musiki severlere tiyolar olacaktır.

Öncelikle, musikiyi ya da müziği çok iyi bilmek gerekir. Ayrıca; usta ses sanatçıları mutlaka dinleyip feyz almak kişinin gelişmesinde yardımcı olacaktır.

Çok iyi bir kulak, ritm duygusu ve ses güzelliği şart. Ancak bana göre olmazsa olmaz; duygu yoğunluğu ve bu duyguları sesiyle gönüllere aktarabilmek çok önemli.

İyi bir korist mi solist mi daha ön planda olmalıdır? Açıklar mısınız?

Koro çalışmalarımda zaman zaman bahsediyorum. Solistlere bildikleri şarkıları solo olarak verip konsere çıkabilirsiniz.  Ancak koro uyumu, korodaki eserlerin zorluk derecesi ve icrası bence çok daha önemli.

Ancak seyirciler  solistlerin okumuş olduğu meyanları tiz olan şarkıları daha çok takdir ediyor bu ayrı bir konu tabii ki.

Bir koro şefi olarak Repertuar ve solist seçimlerinde aradığınız temel nitelikler var mı? Varsa neler olduğunu açıklar mısınız?

Repertuar ve solist seçiminde çok titiz davranıyorum. Bazen konsere yakın zamanda bile eser ya da solist değişikliğine gidebiliyoruz.

Özellikle konser başlarında zor ve iddialı eserler icra etmeyi çok seviyorum.

Solistlerin ses renkleri ve özelliklerine göre onları ön plana çıkartacak eserler için uzun bir süre repertuaar araştırıyorum.

Her konserimizde çıtamızı daha yükseğe çıkartmak gibi iddialı bir sloganımız var.

Bir maestro olarak bir çok ünlü sanatçıya icralarında eşlik ettiğinizi biliyoruz. Sizce bu nasıl bir duygu?

30 yıllık süre içinde birbirinden değerli sanatçılarımıza eşlik ettim.

Zaman ve şehir uymadığı için eşlik edemediğim sanırım değerli rahmetli sanatçı Zeki Müren kaldı.

Her sanatçının ayrı bir duygusu ve tavrı var. Bazı solistlerden çok etkilendiğim ve tavrıma da yansıtmışlığım olmuştur. Tabii ki biz icracılardan etkilenen solistlerimiz de olmuştur. Sonuç olarak; her sanatçı ile farklı bir heyecan ve mutluluğun yanı sıra repertuar ve duygu alışverişi olmuştur.

TRT İstanbul Radyosu çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Yaklaşık 19 yıl Ankara Radyosunda görev yaptıktan sonra son 11 yıldır İstanbul Radyosunda çok yoğun bir şekilde çalışıyorum.

Hemen hemen her gün canlı programlar ve konserlerimiz var.

TRT Nağme’de Cuma akşamları Musîkimizi Yaşatanlar programını Dilek Yüzler’ hanım ile birlikte hazırlayıp sunuyoruz. Her hafta farklı sanatçıları canlı yayında konuk ediyoruz.

Talat Er Türk Sanat Müziği Topluluğu koro şefi olarak; Türk musikisinin gelişimi açısından yapılması gereken çalışmalar ve atılması gereken adımlar neler olmalıdır?

Her ne kadar halimizden memnun görünsek de,Türk Sanat Müziği dinleyici kitlesi giderek azalmakta. Özellikle yeni nesile müziğimizi daha iyi anlatmamız ve sevdirmemiz gerekiyor. Bunun içinde yeni eserler, yeni düzenlemeler şart. Radyo ve TV  yayınlarında daha fazla yer alınması konusunda geniş bir destek oluşturmak gerekir.

Amatör koroların Türk Sanat Müziğinin yaşatılması adına yaptıkları çalışmalar nasılsır? Sizde TRT kökenli bir sanatçı olarak amatör koroların bu konudaki çalışmalarını ve gayretlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Amatör korolar, kendi alanlarına iyi bir hizmet veriyor. Sonuçta amatör bir koroya giden bir kişi çevresinde en az 10 kişiyi etkileyebiliyor.

Ancak sayısı giderek artan amatör koro sayıları giderek endişeye sevk ediyor. Kalite düşmekte herkes çok kolayca ben Hocayım yada Bestekarım demeye başlıyor. Gidilecek koro ve Hocası mutlaka dikkatlice  araştırılması gerekiyor.

Unutmayalım ki, yanlış öğrenildiği takdirde yanlışı düzeltmek çok daha zor!

Bir koroyu koro yapan şeftir. Şefin sağladığı disiplin çok önem arz etmektedir. Musiki adına her zaman ciddi gayretleri olan bir sanatçı olarak bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Bir Şef, müziği ne kadar iyi biliyorsa korosuna da o kadar hakimdir.

Koro çalışmalarında sadece müzik ile değil, kültürümüz, sevgi, saygı ve disiplin konularının da üzerinde titizlikle duruyoruz.

Kardeş koro kapsamında yapmış olduğunuz bir çalışma var mı? Diğer korolar ile ortak konserlerde bulundunuz mu?

2015 yılında iki koromuzla birlikte dev bir konsere imza attık.

Arada her iki koromuzdan gençlerimizle ortak projelerde buluştuk.

2018 yılı takviminde, Almanya’da ki kardeş korolarımızla ortak konserler konusunda adımlarımızı atacağız.

Talat bey son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Zambak Hanım, günümüzde sanatın ve sanatçıların eserlerini duyurmasının zor olduğu dönemde yaşıyoruz. Bu güzel röportaj ve gazetenizin verdiği destek için çok teşekkür ederim. Ayrıca bana ve projeme inanan şirketim DOREMİNT’in çok değerli yapımcı dostlarım Burcu Güven ve Aydın Sarman’a da çok teşekkür ediyorum...

Okurlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Röportaj: Zambak Karabay