Başarılı yazar Tuğba Cüez Gündoğan ile yazın hayatına ve “Sonsuz” adlı kitabına dair konuştuk. Keyifli sohbetimiz sizlerle…

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Tuğba Cüez Gündoğan kimdir?

1980 yılında İzmir’de doğdum. Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünü okudum ve hemen arkasından Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Eğitimi’nde yüksek lisansımı yaptım. İzmir’de doğdum, İzmir’de büyüdüm, İzmir’de okudum, burada evlendim ve buraya atandım. Yani, doğma büyüme İzmirliyim; ama ailem Tokatlıdır. Babam üniversiteyi okumak için İzmir’e gelmiş. Okulu biter bitmez evlendiği için annemi de memleketinden koparıp İzmir’e getirmiş. Bir de ağabeyim var. Ağabeyim ve ben, İzmir’de doğsak ve büyüsek de yarı Tokatlı olduğumuzu söyleriz. Çocukluğumuzun yazlarını hep Tokat’ta geçirirdik. Mutfağımız İzmir ve Tokat yemekleri ile harmanlandığı için ikisinin de kültürünü taşıdığımı düşünüyorum. Eşim Konyalı. Bir kültür daha eklendi. İki çocuğumuz var. Kızım Tulu Nur ve oğlum Fatih Mehmet ile hayatı dolu dolu yaşamaya çalışıyorum.

Fen Bilgisi öğretmeni olarak yazma tutkunuz nasıl ve ne zaman başladı? 

Çocukluğumdan bu yana kitap okumaya hep meraklı olmuşumdur. Hatta ortaokul ve lise çağlarımda şiir yazdığım defterlerim vardı. Şimdi neredeler, bilemiyorum maalesef. Sonra okul hayatı, sınavlar, yaşam mücadelesi derken yazmaya ara vermek zorunda kaldım; ancak yazma merakı içimde bir yerlerde kalmış ve uygun zamanı beklemiş, diyelim. 

Yayın hayatınız nasıl başladı? Size öncülük etmiş isimler var mı?

Bir grup komşumla aynı kitapları okur, sonrasında da onun üzerine konuşuruz. Komşularımla kahve içtiğimiz bir gün yine okuduğumuz kitaplar üzerine sohbet ediyoruz. Çok değerli bir ablam, lafın arasında “Kızım, sen de yazsana bir kitap.” dedi. İlk başta şaşırdım. Sonra ciddi ciddi düşündük. Olur mu olmaz mı, derken kalemi elime aldım. Baktım, yazıyorum. İlk kitabımı elle yazdım. Sonra onları bilgisayara geçirdim. Çok uğraştım; ama çok keyif aldım. Artık bilgisayarda yazıyorum, o ayrı. Her şekilde yazmak terapi oldu benim için. Nitekim o gün bugündür devamlı yazıyorum. Sonuç olarak “Umut Ektim” kitabıyla başladı yazın hayatım. O kitabımın yeri benim için ayrıdır, ilk göz ağrımdır. Hatta ilerleyen yıllarda devamı da gelecek. Ondan sonra kitap yazma serüvenim, devam etti ve devam edecek inşallah.

Yazarken nelerden esinlenirsiniz? Örnek aldığınız yazar veya şairler var mı?

Ben, roman yazıyorum. Tüm romanlarım kurgu. Hikâyeler birden aklıma gelir ve ben onları not alırım. Sonra o notlardan karakterleri oluşturur ve kurgusunu hazırlarım. Karakterleri oluştururken hayatın içinden özellikler seçmeye özen gösteriyorum sadece. Bir de özellikle kadın karakterlerimin güçlü olmasını sağlıyorum. Öğretmenlikten gelme bir alışkanlık; gençlere örnek olma, devamlı doğru mesajlar verme çabası burada da devam ediyor sanırım. Ondan sonra onları kitaba dönüştürürüm. “Ne yazayım, olaylar nasıl olsun?” diye düşünmedim hiç. Kendiliğinden gelişir her şey, film gibi beynimde canlanır ve ben gördüklerimi kelimelerle kâğıda dökerim. Hali hazırda kurgusu yapılmış, kitaba dönüşmeyi bekleyen hikâyelerim var.

Diğer sorunuza gelirsek; okuduğum tüm kitaplardan ve yazarlardan muhakkak bir şeyler kapıyorumdur; ancak şu yazarı örnek alıyorum kendime, diyemem.

Kasım ayında okurlarla buluşan “Sonsuz” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?

“Sonsuz” benim ikinci basılı kitabım. Birinci kitabımdan sonra kitaplarımı kendi web sitemde (www.okumaksart.com) e-kitap formatında ücretsiz yayınladım; ama herkes telefondan, tabletten veya kitap okuyucudan kitap okuyamıyor. Bu nedenle özellikle öğrencilerimden “Yeni bir kitap çıkmayacak mı?” diye soranlar çok oldu. Ben de bu nedenle bazı kitaplarımı ve serilerini bastırmaya karar verdim. “Sonsuz” da bu serilerden biri olacak. Bilim kurgu türünde olan bu kitap, yazdığım ilk serinin birincisi. Konusundan kısaca söz etmem gerekirse; “Çok uzun zaman önce Dünya’mıza gelen uzaylıların genleri ile insan genlerinin laboratuvarda birleştirilmesiyle oluşturulan beş kişilik bir grubu, onların hayatlarını, görevlerini ve mücadelelerini konu alıyor.” diyebilirim. 

“Sonsuz” okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?

“Sonsuz” adlı kitabımda insanlık dersi veriyoruz aslında. İnsanlığın tarihçesinden iyi ve kötü özelliklerine kadar vurgu yapmaya çalıştım. Özellikle Dünya’mızın ve ömrünün insanlar tarafından nasıl zarar gördüğünü işledim. Devamında da bunu yaymaya çalışacağım.  

Kitabın ismi nereden geliyor?

Kitabın ismi aslında ana karakterin adı olan “Son” isminden geliyor. Ekibin son ve en önemli üyesi olduğu için adını bu şekilde koymuşlar. Konu ile de bütünleşti. Ortaya okuyanların anlayacağı, çok uyumlu bir isim çıktı.

Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?

Bence ulaştı bile; çünkü bir kitabın tamamlanması, basıldıktan sonra onu kitap şeklinde elime almam, sayfalarını koklamam bile bir başarıdır benim için. Ayrıca şu anda burada sizinle bu kitabımı konuşmak, onu sizin aracılığınızla birçok kişiye anlatıyor olmak bile ayrı bir başarı. İçeriğindeki mesajlar da yerini bulunca daha güzel olacaktır. 

Kitabınıza bir okur gözüyle nasıl bir yorum yaparsınız?

Tüm kitaplarımda olduğu gibi bu kitabımın da üslubunun akıcı ve kolay anlaşılır olduğunu düşünüyorum. Çok uzun betimlemelerden hoşlanmadığım için yazarken de buna dikkat ederim. Kitabın uzamasıyla ilgili bir kaygı taşımadığım için olay örgüsünü gereksiz uzatmam. Tek bir olay üzerine kitap yazmayı çok sevmem. İç içe geçen kurgular yaratmayı severim. Serilerimde de her bir kitap, kendi içinde sonuca ulaşır. Dolayısıyla okurun, kitabın son sayfasını okuduğunda tatmin olacağını ve yüzünün güleceğini düşünüyorum. 

Kitabınızla ilgili yorumlar gelmeye başladı mı? Aklınızda kalan bir yorum varsa bizlerle paylaşır mısınız?

Öğrencilerimden aldığım geri dönütler var. Şu an için memnuniyet verici yorumlar alıyorum. Devamı için tüyo almaya çalışanlar var. Üst üste iki defa okuduğunu söyleyenler var. Onlarla kitap üzerine konuşmak, benim için apayrı bir keyif tabii ki.

Hazırlık aşamasında olan yeni bir eseriniz var mı?

Şu anda yayınlanmayı bekleyen, bitmiş bir kitabım var. Polisiye bir seri olacak. O serinin ikinci kitabının yarısı da bitti. “Umut Ektim” ve “Sonsuz” adlı kitaplarımın ikincilerinin kurgusu tamam ve yazılmayı bekliyorlar. Bunlar yazılırken başka kitaplar da eklenir ve bu böyle devam eder, diye umut ediyorum.

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

Hayattaki en önemli ve en kıymetli şeylerden biridir zaman. Bu nedenle bana zaman ayırıp, söyleşimizi okudukları için çok teşekkür ediyorum onlara. Her yaştan herkese kitap okumalarını tavsiye ediyorum.