HABİB BABAR'ın röportajı için tıklayınız...
Tiyatro denince gözlerinin içi gülüyor. ‘Tiyatro benim için bir yaşam alanı, nefes aldığım yer, antrenman alanım, kendimi ifade ettiğim alan” diyor… Sinema dünyasında da rol aldığı komedi filmlerindeki muhteşem oyunculuğuyla sıkça isminden söz ettiriyor Tolga Öz… Sanat hayatına radyoda başladı ünlü oyuncu. Yıllar önce katıldığı Mehmet Ali Erbil’in programındaki performansıyla şöhretine şöhret kattı. Öz, ardı ardına rol aldığı dizi ve sinema filmleriyle milyonların gönlünde taht kurdu. Şu sıralar oyunculuğunun yanı sıra habercaddesitv.com’da Türkiye’nin ince belli modeli Dilek Kaya ile ‘Tolga ile bir Dilek Tut’ programıyla büyük çıkış yakalayan Tolga Öz ile dününü, bugününü konuştuk. Haydi buyurun sohbetimize…
BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?
Ben 1975 yılında Sakarya’da dünyaya geldim. İlk orta lise öğrenimimi Sakarya’da tamamladıktan sonra Sakarya Halk Eğitim Merkezi’nde eğitim aldım Daha sonra Genç Radyo ve Hit FM radyolarında çalıştım. Hedefim Türkiye’nin tanınmış ünlü oyuncuları kervanına katılmaktı ve bunun içinde İstanbul’a gelmem gerekiyordu. Ve kararımı vermiştim aldım bavulumu elime düştüm gurbet yoluna…(Gülmeye başlıyor….) Tam bir Yeşilçam filmi hikayesiydi… İstanbul’a gelmiştim. Yapımcılar oyunculuğumu beğenmişti. Sonrasında TGRT’nin “Gülünüz Güldürünüz” Kanal D’nin “Ah Kızlar Vah Erkekler” ve ATV’nin “İner misin Çıkar mısın” gibi yetenek yarışmalarında dereceler aldıktan sonra Show Tv’nin “On Parmak On Marifet” adlı yarışmasının skeçlerinde görev aldım. Oynadığı diziler Feride (Star) Konu Komşu (TRT) Hayat Bağları (Show) Küçük Besleme (Star) Kabare Com Tr (Star) Baba Evi (Atv) Pembe ve Mavi (Flash) ve Deli Deli (TGRT) birçok dizi ve sinema filminde rol aldım.
MEHMET ALİ ERBİL’İN PROGRAMI ŞÖHRETİME ŞÖHRET KATTI
SONRA NELER OLDU PEKİ?
Sonra yıllar önce Mehmet Ali Erbil’in programına katılmış ve oradan otomobil kazanmıştım. Programdaki esprilerim biranda şöhretime şöhret kattı. O programdan hemen sonra çok önemli dizi ve sinema filminde oynamaya başladım.
AYNI ZAMANDA TİYATRO OYUNCUSUNUZ DA, TİYATRO SENİN İÇİN NE İFADE EDİYOR? TİYATRONUN HAYATINDAKİ ANLAMI NEDİR?
Tiyatronun benim için çok ayrı bir yeri var. Kısaca Tiyatro benim için bir yaşam alanı, nefes aldığım yer, antrenman alanım, kendimi ifade ettiğim alandır. Tiyatro benim ilk aşkım, ilk göz ağrım. Sahneye çıkmadığım zaman kendimi yorgun ve hasta hissediyorum. Mutsuz hissediyorum. Sahne benim için bir sevda, hayat kaynağım. O yüzden, tiyatro. Sinemaya ağırlık vermiyorum. Davet ederlerse rolüme bakıyorum, beğenirsem kamera karşısına çıkıyorum. Birçok dizi, reklam ve sinema rol aldım. Hala da devam ediyorum. Dediğim gibi tiyatronun benim için ayrı bir yeri var.
BU TUTKU ANLATILMAZ YAŞANIR
OYUNCULUĞA OLAN TUTKUNUZ NASIL GELİŞMİŞTİ? BU TUTKUYU BİRAZ ANLATIR MISINIZ?
Bu bir tutkuydu çocukluğumdan beri ve sonra mesleğe dönüştü. Öncelikle insanın tutkusunun mesleğine dönüşmesi, işini yaparken yorulmamasına yarıyor ve özellikle gelişen “Dur, ben bir de oyunculuğu deneyeyim.” diyebileceğiniz bir şey değil bu. Tamamen içinizde olması gerekiyor, belki de bununla doğmuş olmanız gerekli. Şahsen bende böyle gelişti ve çocukluğumdan gençlik yıllarıma geldiğimde de profesyonel eğitimli bir oyuncu olmanın yolunu aradım, buldum. Hani derler ya “Bu tutku anlatılmaz, yaşanır.” diye, gerçekten benim de kelime ya da cümle haznem bunu anlatmaya yetmeyebilir, çünkü bunu ifade edebileceğim bir cümlem yok. Kısaca şunu söyleyebilirim; kalbinizin istediği gibi yaşamalı ve bunu hayatınız haline getirmelisiniz. Bu tutku da, hırs da, azim de sizi doğru yerlere götürecektir zaten.
SİZCE HUZUR NEDİR? ÇOK BUNALDIĞINIZ ZAMANLARDA HUZUR BULMAK İÇİN NE YAPARSINIZ?
Huzur bence insanın kendi kendini telkin edip sağlayabileceği bir şeydir. Huzursuz olmak çok kolay; her şeyi dert edersek, en incesine kadar kurcalarsak asla mutlu olamayız. Bazı şeyleri kusurlu sevmek, kusurlu kabullenmek gerekir. Benim için huzur tek başıma içtiğim bir kahve, arkadaşlarımla ya da ailemle yediğim bir yemek veya güzel bir kitap okurken içinde kaybolmaktır. Dediğim gibi, insanlar kendi iç dinginliğini sağlayabilmeli; yoksa mutsuz olmak, huzursuz olmak çok kolay.
TEMİZ ÇEVRE VE CAN DOSTLARIMIZLA HER ŞEY DAHA KEYİFLİ
DOĞANIN KORUNMASI VE HAYVAN REFAHI KONUSUNDAKİ TUTUMUNUZ NEDİR?
En hassas noktama dokundunuz, çünkü bu dünyayı bana göre güzelleştiren en önemli şey tabiat ve can dostlarımız hayvanlar. Bugünümüze baktığımda ikisinin de kıymetinin bilinmediğini görüyorum ve bu beni çok üzüyor. Elimden geldiğince hayvanlara karşı yardım etmeye ve yanlarında olmaya çalışıyorum. Hayvan haklarına ve doğaya sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum, yoksa gerçekten dünya yaşanmaz bir hâl alır. Temiz çevre ve can dostlarımızla her şey daha keyifli. Eskilerin dediği gibi herkes kendi kapısının önünü süpürse, herkes kendi kapısının önüne bir kap su ve mama koysa, imkân dahilinde onlara da evini açsa, her şey daha çok güzel olacak.
ONCA YOĞUNLUĞUNUZ İÇİNDE BİR DE TV PROGRAMI YAPIYORSUNUZ, PROGRAM YAPMA FİKİR NEREDEN DOĞDU?
Bir gün çok sevdiğim dostum Turgut Geleç ile Mecidiyeköy’de buluştuk. TV programı önerisi ondan geldi. Sonra Türkiye’nin tek ince belli modeli Dilek Kaya’ı davet ettik oturduğumuz mekana. O da geldi oradan TV yöneticileriyle bağlantıya geçtik. Ve bu proje kısa sürede hayata geçti. ‘Tolga ile Bir Dilek Tut’ programı habercaddesitv’de kısa sürede büyük bir izleyici kitlesi yakaladı. İzleyici Dilek hanım ile didişmemizi sevdi..(Gülmeye başlıyor…) Şuan çok iyi gidiyoruz.
KOŞTURMAK BENİ MUTLU EDİYOR
YENİ PROJELERİNİZ VAR MI?
Yeni bir dizide rol aldım. Önümüzdeki aylarda gösterime girecek. Aynı zamanda tiyatro ve sinema filmleri de devam ediyor.
PEKİ TV PROGRAMI SETLER YORMUYOR MU SİZİ?
Ben sanata aşık bir insanım. Yani sanatın her dalında koşturmak bana güç veriyor. O nedenle koşturmaktan inanılmaz keyif alıyorum. Ben sahnesiz, setsiz yaşayamam. Oyuncu olarak doğdum desem yeridir.