HABİB BABAR'ın röportajı için tıklayınız...
O baba mesleğini yapmaya karar verdi… Çünkü realite deyince akla gelen tek isimdi babası. Evden kaçan kızları, kayıp kadınları arayıp bulan ve ailelerine kavuşturan isim… Boşuna dememişler armut dibine düşer diye. O’da reality program yapmaya karar verdi ve hiç zaman kaybetmeden habercaddesi TV’de ‘O An’ isimli programı yapmaya koyuldu. Kimden mi söz ediyorum kızım Almina Besra Babar’dan… Bugüne kadar başta Yeşilçam oyuncuları olmak üzere, dünya starları , genç yeteneklerle birçok röportaj yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Gazetecilik hayatımda bir ilke imza atmaya karar verdim . Röportaj masama bu hafta kızım Almina Besra Babar’ı konuk ettim. Önümüzdeki günlerde ilk bölümü ekrana gelecek olan programı ile ilgili konuştuk. Haydi buyurun baba kızın muhabbetine…
SEVGİLİ ALMİNA BU TELEVİZYONCULUK HEVESİ NASIL BAŞLADI?
Gülmeye başlıyor… Ah babacığım, hayatımın ilk röportajını hep örnek aldığım ve yolunda ilerlemeyi hedeflediğim babama vereceğim için çok heyecanlıyım. Lütfen cevaplayabileceğim sorular sor olur mu? (Gülmeye devam ediyor) Ben yaptığın tüm işlerden çok büyük feyiz aldım. Evden kaçan genç kızları ter dökerek bulup ailelerine teslim etmen, ana ve babalardan aldığın o güzel dualar beni çok mutlu ediyordu. Sonra bende böyle bir program yapmaya karar verim. Verdiğim bu karara olan desteğin için çok teşekkürler canım babacığım. Senin de katkınla oluşan bu programım çok büyük ses getirecek.
İLK PROGRAM HAZIR MI PEKİ?
Evet, genç bir kızın yaşadığı içler acısı hikâyesini ekrana taşıyorum. Bu kızımızın yaşadıkları gerçekten yürek burkuyor. 16 yaşında evden kaçıyor ve aylarda dışarıda köprü altlarında yatıp kalkıyor. Sonra neler mi oluyor?.. Neler olmuyor ki. Ben kızın anlattıkları karşısında şok oldum adeta. Neyse ki aylar önce verdiği bir karar ile ailesine dönmüş. İyi ki de dönmüş.
PROGRAM HAFTADA KAÇ DEFA EKRANA GELECEK?
Şimdilik haftada bir gün gelecek. Tabii zamanla her gün yapmayı planlıyorum. Ufak, ancak çok başarılı bir ekip ile çalışıyorum. Amacımız zor durumdaki insanların hayatına dokunmak ve dertlerine çare olmak. Allah’ın izniyle bunu da başaracağız.
TV DIŞINDA NELER YAPIYOR SUNUZ?
Yaklaşık 1,5 yıl önce Genel Yayın Müdürlüğünü yaptığım Magazincaddesi.com sitesini hayata geçirdim. Site seviyeli haberciliğiyle kısa sürede büyük bir çıkış yakaladı. 5 kişilik ekibimle büyük başarılara imza atıyoruz. Atmaya da devam edeceğiz.
GENÇ GAZETECİ OLARAK REALİTY PROGRAM YAPMAK NEREDEN AKLINIZA GELDİ?
Gülmeye başlıyor… Beni köşeye sıkıştıran soruların ardı ardına gelmeye başlıyor… Vallahi terlettin babacığım. Babaya röportaj vermek ne kadar zor işmiş. (Gülmeye devam ediyor…) Biraz önce de söylediğim gibi senden aldığım ilham. O kadar çok hayatlara dokundun ki. Seninle hep iftihar ettim. Okulda arkadaşlarımın ‘Almina baban bir kayıp kız daha buldu’ sözünü duymaktan onur duyuyordum. Durum böyle olunca ben de yapmak istedim. Çok heyecanlıydım. Ancak kamera karşısındaki rahatlığıma bende şaşırdım. Demek yapabiliyormuşum.
KADIN GAZETECİ OLMAK ZOR MU?
Kadın olmak başlı başına zor bir durum tüm dünyada. Çünkü bütün dünyada ataerkil bir yapı hakim. Nereye giderseniz gidin, hangi kadına sorarsanız sorun. İster İsveçli bir kadına, ister Mısırlı bir kadına, dereceleri aynı olmasa da her ikisi de sizlere kadın olmanın zorluklarını anlatacaktır. 50 sene önceki şartlarda, hatta 3 yıl öncesine kadar kadınlar oy kullanamadıkları için öldürülürken, bizim sahip olduğumuz haklar ölçüsünde düşündüğümüzde mağdur edebiyatı yapmamız yanlış olur. Kadınlar olarak karşılaştığımız zorluklarla savaşabilmemiz gerekir. Savaşabilmek için de işinizi yapmak ve ısrarla yapmaya devam etmek gerekir. Kadınlarla erkeklerin aynı pozisyonda çalışmalarına rağmen erkeklerin kadınlara göre daha yüksek bir aylık aldığını ve yönetici pozisyonunda daha çok erkeklerin olması, tam bir ataerkil toplum yapısına örnektir. Bu sadece ülkemizde değil, tüm dünyada böyle. İşyerlerinde kadınlara olan taciz ve aşağılamaların yanında, kadınlara yönelik cinsiyetçi bir dil kullanılıyor. Bunların önüne geçebilmek adına öncelikle herkesin kendi kapısının önünü süpürmesi gerekiyor. Kadınlarımızı ideolojik birer nesne haline getirmemiz gerekiyor. Kadınlara yönelik bu tarz sorunları çözmek için ortak çalışmalar yapmak gerekiyor. Bunun için de her ideolojik düşüncenin kendi mahallesini temizlemekle işe başlaması gerekir diye düşünüyorum.
BİR ÇOK MESLEKTE NEGATİF CİNSİYET AYRIMCILIĞI YAPILIYOR, GAZETECİLİK MESLEĞİ İÇİN DE BUNU SÖYLEYEBİLİR MİYİZ?
Pozitif ayrımcılık da var, negatif ayrımcılık da. Kadın olmak Türk medyasında çok zor bir şey. Örnek verecek olursak; bir programa mutlaka kadın kontenjanından yararlanarak çağırılırsınız. Bu da ataerkil zihniyetin bir göstergesidir. Her zaman kadınlar ideolojik kampların en çok saldırı alan kesimidir. Kadınlar medyada erkek meslektaşlarına göre daha çok hakaret ve küfüre maruz kalıyor. Bu meslekte genç kadın olmanın dezavantajlarını da maalesef yaşıyorsunuz.
YİNE TELEVİZYONCULUĞA DÖNERSEK, BU ALANDA Kİ HEDEFLERİNİZ NELERDİR?
Ben hem üniversite eğitimimi sürdürüyor, hem de gazetecilik mesleğini yapıyorum. Tek hedefim babam gibi, yani senin gibi iyi bir gazeteci olmak. Bunu başarmak için de gecemi gündüzüme katarak çalışmaya devam edeceğim. Televizyonculuk zor bir meslek, bunu bir dönem çalıştığım BEYAZ TV’de de gördüm. Orası çok güzel bir deneyim oldu. Hele başında işin piri baban varsa (Gülmeye başlıyor…) çok güzel deneyimler elde ediyorsunuz. Beni yetiştirdiğin için de sana minnettarım babacığım.
Estağfurullah, senin işi öğrenme azmin, başarıyı getirdi. Ben bu yolda sadece nasıl ilerlemen gerektiği konusunda yardımcı olmaya çalıştım.
GENÇ GAZETECİ ADAYLARINA VERMEK İSTEDİĞİNİZ MESAJ NEDİR?
Benim gibi genç gazetecilere tek tavsiyem cesur olsunlar, korkmasınlar, kendilerine güvensinler. Tabi ki azimli olsunlar. Azmin elinden hiç bir şey kurtulmuyor. Bu mesleğe başladığım zaman bana ilk tavsiyen ‘Azim’ olmuştu. Demek ki azimle başarılmayacak hiçbir şey yokmuş. İyi ki seni dinledim ve azimle çalıştım.
Bu güzel sohbet için çok teşekkürler ederim kızım. Başarılarının devamını diliyorum.
Bana bu mesleği öğrettiğin, gazetecilik anlamında desteğini hiçbir zaman esirgemediğin ve en önemlisi bana bu röportaj imkanını sunduğun için ben sana teşekkür ederim babacığım.