ASLI M. SARI

İZMİR

Bu hafta röportaj konuğum Eğitimci, Yazar, Şair Mustafa Irgat. Mustafa Bey, 1974 yılında Van’ın Şahgeldi Köyü'nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi ise Van'da yatılı olarak okudu. Amatör olarak tiyatroyla ilgilendi. Birçok oyunda oynadı ve birçok oyunu yönetti. Köyünün üniversite mezunu ilk bireyi olarak memleketinin ve Diyarbakır’ın birçok okulunda öğretmenlik ve idarecilik yaptı. Halen Diyarbakır’da bir özel okulda, okul müdürü olarak görev yapmakta. Evli ve üç kız çocuğu babası olan, küçüklüğünden itibaren edebiyata ilgi duyan şairin birçok şiiri edebiyat dergilerinde yayımlandı. Şairin ilk eseri “Sıska Kelimeler ”in ardından “Dış Duvar Yalnızlığım” şiir kitabını yayımladı.

“Aslı Hanım; Şiirlerimde bireysel mutluluk ya da mutsuzluk konularını tarih sosyolojik farklılıkları felsefeyi ve toplumsal sorunlar çerçevesindeki farkındalık gerektiren konuları ele alırım.” İfadelerini kullanan Sayın Mustafa Irgat ile röportajımız sizlerle.

Sayın Irgat, şiir ve edebiyat tutkunuz nasıl başladı? Okuyucularımıza biraz bahsedebilir misiniz?


Söz sanatına küçüklüğümden beri çok ilgi duymuşumdur. Yazıyla tanıştıktan sonra kelimelerin gücünü ve büyüsünü gördüm. Zekice söylenmiş bir söz ya da dahice kurgulanmış söz öbekleri beni gerçekten çok heyecanlandırdı halende çok heyecanlandırır. Dolayısıyla küçüklüğümden bu yana sözlü ve yazılı edebiyat benim için bir tutku olmuştur.

Şiire ve şiir yazmaya merakınız nasıl ve ne zaman başladı? İlk şiirinizi ne zaman yazdınız?

ŞİİRİM YARIŞMADA BİRİNCİLİK ALDI

Şiir yazma merakım kendimi tanımaya başladığım günden beri hep vardı. İlk şiirimi ilkokul 3.sınıfta yazdım İmece konulu bir şiir yazmamız istenmişti. Ben de yazmıştım. Yarışmaya göndermişti öğretmenimiz şiirim yarışmada birincilik aldı tabi ki bu durum şiir yazma hevesimi daha da arttırmıştı. Âmâ yoğunluklu olarak öncelikle üniversite yıllarında yazdım. Sonra uzun bir süre ara verdim şiir yazmaya. Sonrasında 2007 yılından itibaren kopukluklar yaşansa da şiirler yazmaya devam ettim.2018 yılında da bir bölüm şiirimi kitap olarak yayımlanma kararı aldım.

Şiirde alışık olduğunuz bir tarz var mı mesela âşık tarzı, serbest ölçüde şiir ya da kafiye olmazsa olmaz gibi. Ya da hiç yazmam dediğiniz bir şiir tarzı var mı?

Serbest ölçüde şiir yazmayı seviyorum. Aruz vezninde ya da kafiye yoğunluklu tarzında şiir yazmayı hiç sevmedim. Yazılan şiirlerde hiç ilgimi çekmiyor.

Bütün şiirlerinizi ezbere biliyor musunuz? Ya da bunu gerekli buluyor musunuz?

Bütün şiirlerimi ezbere bilmiyorum. Ezberlemek gibi bir gayretim olmadı gerekli de bulmuyorum ama yoğunluklu olarak şiir dizelerimi biliyorum ve en ufak kelime bile yazdığım bir dizeyi bana çağrıştırabiliyor.

Toplumumuzda şair olmanın getirdiği bir sorumluluk var mıdır?

Tabi ki toplumsal farkındalık yaratma sorumluluğumuzun olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda davranışlarımızda toplumsal hassasiyet endeksli olması gerektiği sorumluluğumuzun da yüklenildiğini biliyorum. Kısacası topluma rağmen bir işleyiş şeklimizin olması pek mümkün olmuyor.

Şiirde gerçekçilik mi? İdeal dünyamı yoksa hüzün mü?

Üçü de ama ajitasyon şeklinde yoğun arabesk olarak yansıyan yazım şeklini tasvip etmiyorum. Bu aktarım şeklinden de kesinlikle kaçıyorum

İlk şiirinizi kaç yaşında iken yazdınız, kime yazdınız. Sizi yazmaya iten önemli bir etken: "kişi, olay veya fikir" var mı idi?

İlk şiirimi 9 yaşında yazdım bir yarışmaya gönderilmek üzere öğretmenimin teşvikiyle yazdım. Beni şiir yazmaya iten en büyük etken kelimelerin gücü ve sihri.

Şiirleriniz de yaşanmışlıktan mı yola çıkarsınız yoksa diğer şiirlerin size verdiği bir ilhamdan mı? Hangisi doğru şairlik örneğidir?

İLHAM NEDİR NE ZAMAN GELİR BUNU BEN ÇOK TANIMLAYAMADIM KENDİ HAYATIMDA

Yaşanmışlıklardan ve merak duyduğum ilgi alanlarından tarihten felsefeden yaşanmış medeniyetlerden yola çıkıyorum. İnsanları resmetmeyi çok severim bu durum haliyle yazıyla tamamlanmış oluyor.
İlham nedir ne zaman gelir bunu ben çok tanımlayamadım kendi hayatımda, kendimi bildim bileli yaşamın her evresi her anı bir şeyler üretmeme yazmama vesile olmuştur. Şuraya geçeyim ve bir şiir yazayım şeklinde bir yazma şeklim hiç olmadı. Düğünlerde bile yazacağım bir dize olmuştur taslağının hikâyesinin kafamda delice döndüğü olmuştur. Ayrıca doğmak için beynime sancılar yaşatan kelimeler sözcük öbekleri olmuştur hep.
 Bana doğru gelen kişinin kendi benliğinden ve yaşamından aldığı ilhamdır.

Eserleriniz arasında “gözbebeğim” diyebileceğiniz bir tanesi var mı?

Bunu söylemek gerçekten hemen mümkün olmuyor. Eser vardır siz çok seversiniz eser vardır insanlar tarafından büyük teveccüh görmüştür. Bütün eserlerimi çok sevdiğim gibi Sıska Kelimeler adlı şiir kitabımdaki Kasvet Sisler şiirinin ben de çok ayrı bir yeri var diyebilirim.

Şiirlerinizde ne tür konuları ele alıyorsunuz?

Şiirlerimde bireysel mutluluk ya da mutsuzluk konularını tarih sosyolojik farklılıkları felsefeyi ve toplumsal sorunlar çerçevesindeki farkındalık gerektiren konuları ele alırım.

Şiir Kitabınız ile sizce ilgili dönütler nasıl? Kitaplarınızla ilgili okur ve yazarlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Her iki kitabımın da yeterli ilgiyi gördüğüne inanıyorum. Şiirlerimle tanışan herkesin dönütü yazım dilimin ve aktarım dilimin beğenildiğini özellikle kullandığım betimlemelerin ve imgelerin çok taktir gördüğünü biliyorum. Dönütler bu anlamda teşvik ediciydi. Kendime has bir tarzımın olduğu ve kalemimim güçlü olduğu tarzında dönütler de alıyorum ayrıca.

Klasik sorularımdandır. Her şair ve yazar kalemaşımıza muhakkak sorarım. Yazar ve şairlerin kanayan yarası yayınevleri. Türkiye’de kitap yayımlamak zor mudur? Bir kitabı yayımlatmak için hangi süreçlerden geçmek gerekir?

TÜRKİYE DE KİTAP YAYIMLATMAK ZORDUR

Paranın esas alındığı bütün anlayışlarda olduğu gibi daha fazla kazanma hırsında olan yayınevleri özellikle şiir kitaplarına sahip çıkma konusunda sınıfta kalıyorlar. Türkiye de kitap yayımlatmak zordur bunun bir sebebi yayınevlerinin tutumu bir diğeri okurlardır. Okurların özellikle kaliteli yazımlara fazlasıyla sahip çıkması gerekiyor. Kitap yayımlanmak tabi ki, bir süreç gerektiriyor bu süreç şair ve yazarlar için her zaman yıpratıcı geçmiştir.

Meraklılarına isim neden Sıska Kelimeler, Dış Duvar Yalnızlığım?
Sıska Kelimeler İlk kitabımı. Çok iyi şiirler olması için çok gayret sarf ettim bundan dolayı gerçekten okuyucuya güçlü bir yazılı metin olarak geçmişse sıska kelimesi ne sıskası kesinlikle çok güçlü dedirte bilsin. Bir nevi ironik bir yaklaşım şeklinde düşündüğümden ismini Sıska Kelimeler koydum. Dış Duvar Yalnızlığım ismini de birçok şeye sabır göstermiş birçok duyguya maruz kalmış herkesin yalnızlığını paylaşmış fakat kendisi hep yıpratılmalara uğramış ama her şeye rağmen ayakta kalmış yaban da olsa bağrında çiçek açmış iradeleri temsilen vermiştim. Babalar da bir nevi dış duvar yalnızlığını yaşayan bireylerdir. Kendi evini bahçesini korurken yaşadığı harabeliktir bir nevi yalnızlığı.

Ne tür okuyucu kitlesine hitap ediyorsunuz? Kitaplarınızla ilgili okur ve yazarlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

KALİTELİ YAZIMLARA İLGİ DUYAN BİR KESİME HİTAP ETTİĞİMİ DÜŞÜNÜYORUM

 Daha çok kaliteli yazımlara ilgi duyan bir kesime hitap ettiğimi düşünüyorum. İyi kalemlere ilgi duyan yazarlardan bu anlamda her zaman olumlu tepkiler aldım. Fakat bu durum benim tam olduğum anlamını taşımıyor daha iyi olabilirdi dediğim birçok şiirimin olduğunun farkındayım ve her zaman en iyisine ulaşmak adına yoğun çaba içerisindeyim.

Sizce şair mi doğulur yoksa sonradan da öğrenilerek şair olunabilir mi? Bu bir his yoğunluğu mu, yoksa eğitim ile şair olunabilir mi?

Bence şiir yazar olarak doğulur kişisel gelişimle şair olunur.

Yakın dönemde üzerinde yoğunlaştığınız edebi çalışmalarınız nelerdir?

2022 yılında yayımlanmak üzere bir şiir bir de öykü kitabı dosyalarım ile ilgili çalışmalarım devam ediyor.

Yazın yolculuğunuzda gelecek ile ilgili projelerinizden bahseder misiniz?

Gerçekten edebiyat dünyasına çok iyi çalışılmış eserler bırakmak ve toplumda kabul görmüş yazarlar asarında anılmak.

Bu çerçevede şiir ve öykü tarzındaki eserler üretmeye devam etme gibi projelerim mevcut.

Eğer siz sormasaydınız ben soracaktım,” dediğiniz bir sorunuz var mı? Son sözü size bırakıyorum…

Şiir yazarken yaşadığınız hazzı nasıl tanımlarsınız? Sorusu olurdu kesinlikle. Çünkü şiir yazarken kelimelerin peş peşe yuvarlanmasının ruhuma yaşattığı hazzı daha yer yüzünde hiçbir şeyden alamadım. Tarifi mümkün olmayan inanılmaz bir haz yaşıyorum Şiir oluştuktan sonra en az on gün o şiire bir daha bakmıyorum ve sonrasında yeniden okuyorum yaşadığım duygu resmen beni mest ediyor. Bu duygu okuduğum başka yazarların şiirlerin de de olabiliyor. Fazlasıyla derin bir duyguyla ve güçlü kelimelerle yazılmış her metin beni çok etkiliyor çünkü.

Yolunuz Açık, yürek sesiniz daim, kaleminiz kavi olsun Mustafa Bey.