GİZEM YILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...

Gelin Takimi 20241018121754A085E9865D604C9Aa1A1C28086B52572

Şuan vizyonda olan Gelin Takımı filmini çektin. Fragmanlardan anladığımız kadarıyla çok eğlenceli bir film. Sen nasıl yorumlarsın?

Gelin Takımı eğlenceli, ama hayatın gerçeklerini barındıran, kadının kendi gücünü bulma hikayesinin anlatıldığı romantik komedi tadında bir film oldu. Dört kız arkadaşın evlenmeden önce bekarlığa veda gecesini anlatıyor, ama bu veda esnasında nasıl eğlendiklerini unutuyorlar. İçlerindeki enerjiyi, eğlenceyi keşiflerini izliyoruz.

Film seti Bodrum’daydı. Bu ekiple Bodrum’da olmak nasıldı?

Mükemmeldi, inanılmaz eğlendik. Şehirdışında çekim yaptığımız için oyuncularla ekip çok güzel kaynaştı. Vogue otel de bize çok destek verdi. 3 hafta Bodrum’da çok güzel zaman geçirdik. Son hafta çekimini de İstanbul’da çektik.

Kendi aranızda en çok gülüp eğlendiğiniz sahne hangisiydi?

Benim en çok eğlendiğim sahne; kızlar kendi aralarında dans yarışması yapıyor. Onun sonunda Şebnem’le ilgili komik bir an yaşanıyor. Ben en çok ona gülüyorum.

Son zamanlarda çıkan Romantik Komedi’ler hüsran yarattı. Sizin filmin farkı ne?

Ben bayadır romantik komedi izlemiyorum. Bir kıyaslama yapamayacağım. Ben seyirciden olumlu dönüş alacağımızı düşünüyorum, çünkü halkın gülmeye ihtiyacı var. Bizim için farkı ne diye sorarsan, çok gerçek karakterleri yansıtıyoruz. Hepsinin kendince zayıflıkları var ve zayıflıklarını ancak bir arada olduklarında aşabiliyorlar. Bence çok değerli bir film oldu. Ayşe Balıbey’le birlikte yazdık. Onunla karakterlerin derinliğine indik

Hayalini kurduğun işi yapıyorsun. Bulunduğun yerden mutlu musun?

Mutluyum, yaptığım işi seviyorum. İnşallah sinema rakamları da yükselir. Daha çok film çekilsin istiyorum. Yapımcımız Emre Oskay ve Arda Çancıoğlu’yla daha önce film yapmıştım. Bu film de onlarla birlikte çok güzel bir yolculuktu.

Dijitallerden sonra sinema evdeki televizyonumuz oldu.

İnşallah öyle olmaz. Biz filmleri sinemada izlensin diye yapıyoruz. Dijitalde de izlenmesini isteriz, ama sinema çok farklı bir kültür. Bu film bir kadın filmi, dörtlü kız grupları bu filmi sinemada izleyip, çok güzel eğlenebilirler. Sinemada evde alacaklarından çok daha fazla keyif alırlar.

Sen evden çıkıp sinemaya gitmek için nasıl sebepler bulursun?

Ben haftada üç gün sinemaya gidiyorum. Evde de çok film izlerim, ama sinemada aldığım keyif paha biçilemez. Sinemanın psikolojik olarak insanlara yalnızlığını unutturduğu kanıtlanmış. Sinema, zamanında televizyonun icadına bile dayanmış, kolay kolay unutulacağını düşünmüyorum. Dijital dünyayla birlikte sinema da var olacaktır.

Hiç tanımadığın ekiplerle kamera başına geçiyorsun. Yönetmen olmak biraz da lider ruhlu olmak siyebilir misin?

Zaten iyi bir ekiple yola çıktıktan sonra o dertlerin çoğu bitiyor. Dertli ekiplerle de çalışmak zorunda kalıyorsun. O zaman da sen yönetmen olarak bu durumu idare etmek zorundasın. İyi bir ekiple çalıştığın zaman o dertli ekip eğlenceli bir ekibe dönüyor.

Sen kendi ekibini kendin mi kurarsın yoksa ortada bir ekip vardır ve sen onun başına mı geçersin?

Bazen kendi ekibimi kuruyorum, bazen yapım şirketinin önerdiği isimlerle çalışıyorum, ama 13 yıldır çalıştığım ekip arkadaşlarım var.

Şimdi yönetmen olmak isteyen gençlere bakıyorum da, çoğu hayal kırıklığı yaşıyor. Sen ilk filmini 20 yaşında çekmiştin. O gün mü yönetmen olmak daha zordu yoksa bugün mü?

O zamanlar bugüne göre çok daha az film çekiliyordu ve o dönem 35 milimetreydi filmler, şimdi neredeyse bedava. Şuan rekabet çok fazla ama o zaman yılda 10 tane film çekiliyordu, şimdi 100’ün üstünde film çekiliyor.

Sen en çok hangi tür filmleri izlersin?

Gerilim çok severim. Komedi ve aksiyon da severim. Çok fazla tür ayırmam. Her gün en az bir film izlerim.

Bir önceki röportajımızda “Sana inanacak birini bulman lazım” demişsin. Birine kendi hayalini inandırabilmek için sence ilk adım nedir?

O kişiyi hayaline ortak etmek. Ona hayalini öyle bir anlatman lazım ki senin hayalinin bir parçası olmayı istemeli. Sonrasında kurduğun hayal ortak bir hayale dönüşüyor. ortak bir hayale dönüşüyor

Hayalinin filmini çektiğine inanıyor musun?

Bunu söylemek için çok gencim. Hiçbir zaman öyle bir söylemim olmadı, ama çektiğim her filmde daha iyisini yapmak isterim.

Sinemalarda boş koltukların çoğaldığını konuştuk. Bunun biraz da vizyona giren filmlerle ilgili olduğunu düşünüyor musun?

Sezon yeni açıldı. Sinema salonlarında bir sıkıntı olduğu belli, ama inşallah bizim filmle birlikte rakamlar artmaya başlar. Sinema salonlarının boşalmasının sebepleri çok fazla, kestiremiyorum. Bilet fiyatlarının yüksek olması, dijital platformların artması, hepsinin biraz etkisi olabilir.

Bugün o yönetmen koltuğunda oturmak sana hayallerindeki mesleği verdi mi yoksa hayal kırıklığına uğrattığı anlar oldu mu?

Hayalimi yaşıyorum. İşimi seviyorum, sette olmayı seviyorum. Stresli bir sektör, stresini kontrol etmeyi başarabilenler için çok daha avantajlı. Bazen çok boş vaktin oluyor bazen de çok sıkışık bir zamanda kalıyorsun. O zamanlar stresi yönetebilmen lazım.

20 yaşındaki Doğa bugünkü gençlere ne söyler?

Mental sağlıklarını koruyabilecekleri noktaya kadar vazgeçmesinler, yenilgiyi kabul etmesinler. İmkanları olduğu sürece dayansınlar.