HABİB BABAR'ın röportajı için tıklayınız...
Yeşilçam'a damgasını vuran nam-ı diğer 'Bayan Bacak' Serpil Örümcer'i yıllar yardıma muhtaç bir hale getirdi. Berkant'ın uğruna Samanyolu şarkısını yazdığı Örümcer, şimdilerde adeta ibretlik bir hayat yaşıyor. Kendini geçindirmekten aciz haldeyken kızı ve 2 torununa da bakmak zorunda kalan Serpil Örümcer, Küçükçekmece’de 2 odalı bir evde tam anlamıyla yoklukla mücadele ediyor. Zor şartlar altında yaşamını idame etmeye çalışan bayan bacak bu kez de yolda yürüdüğü bir sırada düşerek bacağını kırdı. Doktorların ‘Ameliyat olmasan bacağın kesilir’ sözü üzerine neye uğradığını şaşıran Örümcer, ameliyatının gerçekleştirilmesini istiyor.
GEÇMİŞ OLSUN SERPİL HANIM BU TALİSİZ KAZA NASIL OLDU?
Ayağımdaki terliklerle yürüyordum. Birden sol tarafımın üzerine düştüm. Ve bir daha da yerimden kalkamadım. Acılar içinde kıvranmaya başladım. Ambulans ile hastaneye götürüldüm. Yapılan muayene sonucunda bacağımın 2 yerden kırıldığı tespit edildi. Doktorlar acil ameliyat olmam gerektiğini, yoksa bacağımın kesilebileceğini söylediler. Bu yoklukta nasıl ameliyat olabilirim ki. Evimde soğuk su uygulamasıyla şişmesini önlemeye çalışıyorum. Dertler beni bırakmıyor…(Hıçkırıklara boğluyor…) Pazarlarda bir şeyler satarak geçimimi sağlamaya çalışıyordum. Pazarlar kapandı. 3 nüfusa da ben bakıyorum.2 torunum ve kızıma.. Çok zor durumdayım. Işın Karaca elektrik ve su faturalarımı ödüyor Allah ondan razı olsun. Tabi yardım eden dostlarım da oldu sağ olsunlar.50 yaşında bir evde oturuyorum. Ve 6 bin TL kira ödüyorum. Bu kiram Mart’ta 10 bin TL olacak. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çok zor durumdayım.
ANNEMİN SÖZÜNÜ DİNLEYİP BERKANT’TAN AYRILDIM
BİR ZAMANLAR BİR YILDIZDINIZ, ÜSTELİK DÖNEMİN EN POPÜLER ŞARKICISIYLA EVLİYDİNİZ. HAYAT SİZİ NERELERE SÜRÜKLEDİ BÖYLE?
Bu sorumuz üzerine gözleri doluyor… Ben henüz 14 yaşındayken Berkant’la tanıştım. ilk aşkımdı. Evlendik, bir yıl sonra kızımız dünyaya geldi. Her şey peri masallarındaki gibi büyüleyiciyken, kader ağlarını ördü. Annem nedense başından beri Berkant’ı istemiyordu, ona ısınamamıştı. Ayrılmam için gereksiz yere bana çok baskı yaptı rahmetli... Ben de gencim işte, onun sözünü dinledim, ayrıldım.
GÜNÜN BİRİNDE BU HALE DÜŞEBİLECEĞİNİZ HİÇ AKLINIZA GELMİŞ MİYDİ?
Ben 1990’a kadar çalıştım, her şey o zamanlar çok güzeldi. 1989’da ikinci evlilik yaptım. Yeni kocam Kayseri’de emniyet amiri idi, müdürlük bekliyordu. Onunla evlendikten sonra beni uçuruma sürükledi. Rütbelerini attı. Evlendiği zaman istifayı bastı. Yalvardık yapma diye. Dinlemedi bizi. Meğer paramda malımda gözü varmış. Baktım mallar mülkler gitmeye başladı. Sat sat nereye kadar. O da kanserden öldü. Kimsenin ahı kimsede kalmıyor. Yani elimde ne var ne yok hepsi uçtu gitti.
BENİ ÜÇÜNCÜ EŞİMDEN REHA MUHTAR KURTARDI
SONRA NELER YAPTINIZ PEKİ?
Bu kez 3. evliliğim beni dibe vurdu. İşe Batman’a gitmiştim. İş bir günlüktü, 10 günlüğe döndü. Üçüncü eşim, ben Batman’dan İstanbul’a dönerken, giderken seni de bırakayım arabayla’ dedi ve benimle İstanbul’a geldi. Meğer niyeti evimi öğrenmekmiş. Evimi öğrendikten sonra peşimi bırakmadı. Beylikdüzü’nde bir evim vardı. Ondan kurtulmak için, evi satıp kaçmaya karar verdim. Ama evi satınca da kaldım ortada. Peşimden Çorum’lara kadar geldi. Tehdit ediyordu, başımızda kimse yoktu. Ev tuttum dedi, nikáh yapıp götürdü. Sonra işkence yaptı. O dönem beni Reha Muhtar kurtardı elinden, yoksa ölmüştük.
14 YAŞINDA GÜZELLİK YARIŞMASINA KATILDIM VE BİRİNCİ OLDU
PEKİ BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?
Ben 1952 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. Çocuk yaşta şarkıcılık ve oyunculuğa karşı büyük bir hevesim vardı. Hedefim büyüyünce sanat dünyasının en iyileri kervanında yer almaktı. Bir gün arkadaşlarım Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği güzellik yarışmasına katılmamı önerdiler. Bende 1967'de Milliyet'in düzenlediği güzellik yarışmasına katıldım ve yarışmada birinci oldum.
KAÇ YAŞINDAYDINIZ?
Ben yarışmaya katıldığımda 14 yaşındaydım.
YARIŞMADAN SONRA NELER YAPTINIZ?
Yarışmadan hemen sonra yaklaşık bir yıl mankenlik yaptım. Bacaklarımın güzelliği nedeniyle o dönem medya bana ‘Bayan Bacak’lakabını taktı. Mankenlikte kısa sürede şöhreti yakalamıştım. Bu sırada Samanyolu şarkısıyla zirveye oturan dönemin ünlü sanatçısı Berkant'la tanıştım. Çay bahçesinde başlayan aşk 1 yıl sürdü ve bu aşkımız magazin dünyasını sallamıştı. Bir süre sonra nikah masasına oturmuştuk. Evliliğimiz sadece 1 yıl sürdü ne yazık ki. Ben kızım Fulya’ya hamileydim ayrıldığımda.
MÜZİK DÜNYASINA MERHABA DEMİŞTİM
AYRILDIKTAN SONRA NELER YAPTINIZ?
Berkant’tan ayrıldıktan sonra müziğe başladım. 5 albüm ve tane 45’lik çıkardım. Müzik dünyasında çok iyi bir yere gelmiştim. Yıl 1969'du ve o yıl İzmir Fuarı'nda en büyük parayı alan sanatçıydım. Ayakkabımdan içki içen bile vardı.
ŞİMDİ HAYATINIZI NASIL İDAME EDİYORSUNUZ?
Biraz önce de anlattığım gibi yaklaşık bir yıl önce Avcılar Ambarlı’da bulunan kapalı Pazar alanında Antik Nostaljik Eşya Çarşıcıları Derneği tarafından açılan tezgahta çalışarak geçimini sağlıyordum. Orası kapanınca zor duruma düştüm. Sonra fotoğraflarımı 200 liradan satışa çıkarmıştım. Faturalarımı ödemek için. Işın Karaca ve bazı kalbi güzel insanlar bu durumuma kayıtışız kalmadılar. Yardım eli uzattılar.
AHU TUĞBA’YA BÜYÜK VEFASIZLIK YAPILDI
AHU TUĞBA’NIN CENAZESİNDE VEFASIZLIKTAN YAKINDINIZ O GÜN İÇİN NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?
Türk Sineması’nın çok önemli bir ismiydi Ahu Tuğba… Birçok insanla başrol oynamıştı. İşte o vefasızlardan kimse yoktu Ahu’nun cenazesinde… Onlarda ölmeyecek mi?.. Yeşilçam’da bu vefasızlık hep vardı ne yazık ki. Ahu Tuğba’nı cenazesinde de vefasızlığın dibini yaşadık. Yazık gerçekten çok yazık.
