FİLİZ BAHÇIVAN

Tansiyon sizi yıkmadan bazı önlemleri almanız gerekir. Zira tansiyon hiç bilmediğiniz bir anda sizi yıktığında, şansınız varsa hayatta kalabilirsiniz. Şansınız yoksa işiniz kötü veya sakat kalabilirsiniz.

Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda yazdığım köşe yazımda bana kâbusu yaşatan burun kanamalarımdan bahsetmiştim. 

Burun kanamalarımın başladığı ilk gece apar topar hastaneye kaldırıldım. Birkaç tetkik ve tansiyon ölçümü yapıldı. 

Bu yaşıma kadar 12-9'u geçmemiş olan tansiyonum 18-11 çıktı.  

Burun kanamasının sebebi tansiyonumun yükselmesiymiş. Tansiyonumun tavan yapma sebebi ise, son aylarda çok fazla kafama taktığım korona illetindenmiş. Yani doktorum öyle söyledi. 

Haftalardır tansiyonumu normale döndürmek için mücadele ediyorum. Yememem gereken birçok şeyi çıkarttım hayatımdan. Tuz, şeker, unlu yiyecekler kızartmalar ve tabii çok zor olsa da stresten uzak durmaya çalışıyorum. 

Ve son iki haftadır tansiyonum 13-9. Çok nadirde olsa 14-10'a çıktığı da oluyor. Eh o kadar da olsun artık değil mi?

Şimdi ben böyle böbürlene, böbürlene tansiyonu hayatımdan def ettim diyorum ya, o iş öyle kolay değil aslında. Bundan sonraki aşama çok daha önemli. 

Bugün tansiyonum normal istediğim yemekleri yiyebilirim. 

Amannn bir daha mı geleceğiz dünya ya. 

Allah aşkına biraz daha yemek ye. Bak vallahi darılırım.

Bu söylemler size de yabancı gelmedi değil mi? Hah işte önemli olan kısım bu. Nefsi elimizden geldiğince köreltmeye çalışmak. 

Şakası yok bu hastalığın. Bir anlık her şey. 

Sizi bilmem ama benim haftalardır gösterdiğim iradeyi hayatımın merkezine oturtmam gerekiyor. 

Tabii bu konuda hala bilmediğimiz, yanlış bildiklerimiz ve bilmemiz gereken birçok şey var. 

Tansiyon hakkında kafamızda oluşan tüm soruları bugünkü röportaj konuğumuz olan, Dahiliye Uzmanı Doktor Aylin Türkay'a sorduk. 

Buyurun röportajın devamını hep birlikte okuyalım. 


-- Merhaba. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Aylin Türkay, 1975 Burdur/Gölhisar doğumluyum, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinden Tı Doktoru olarak mezun olduktan sonra Atatürk Üniversitesi İç Hastalıkları Bölümünde Uzmanlık eğitimi alarak Dahiliye/İç Hastalıkları Uzman Doktoru olarak mezun oldum. Erzurum ve Siirt’te değişik sağlık kuruluşları ve hastanelerinde görev yaptım. Şu anda ise 9 yıldır bulunduğum İnegöl’de Özel İnegöl Aritmi Hastanesinde İç Hastalıkları Uzmanı ve Başhekim Yardımcısı olarak görev yapmaktayım.

-- Hipertansiyon nedir?

Kalpten pompalanan kanın damarlarda oluşturduğu basınçtır. 18 yaşın üzerindeki erişkinlerde istirahat halinde en yüksek 120/80 mmHg olmalıdır. 

--- Hipertansiyon belirtileri nelerdir?

* Ense ve baş ağrısı

* Çarpıntı, nefes darlığı

* Bacaklarda şişme

* Halsizlik, yorgunluk, uyku hali

* Kulak çınlaması

* Burun kanaması

* Göğüste ağrı ya da sıkışma hissi

* Baş dönmesi

* Görmede bulanma

* Sırtta ağrı

* Sık idrara çıkma

--- Hipertansiyonla tanışmamıza neden olan etkenler nelerdir?

Genetik yatkınlık vardır. Birinci derece akrabalarında hipertansiyon olanlarda daha sık görülür. Bunun dışında;

* Tuzlu ve yanlış beslenme

* Hormonal hastalıklar

* Böbrek hastalıkları

* Damar hastalıkları

* Tümörler

* Şeker hastalığı (Diyabet)

* Tiroid hastalıkları

* Gebelik

* Kilo fazlalığı

* Sigara, alkol alışkanlığı

* Kolestrol yüksekliği

* Bazı ilaçlar hipertansiyon çıkmasına neden olabilir.

--- Hipertansiyondan ne kadar korkmalıyız? Bize zararları nelerdir?

Tansiyonda ani yükselme beyin kanaması, kalpten çıkan ana damarın yırtılması gibi ölümcül olaylara yol açabilir. Bu nedenle tansiyonu kontrol altına almak hayati önem arz eder. Acil sorunların dışında, kalp yetmezliğine, böbrek yetmezliğine, gözde kanamalara, görme kayıplarına neden olabilir. 

---Hipertansiyonunun tedavisi nasıldır?

Önce yaşam tarzını düzene koymak gerekir. Tuz azaltılmalı, sigara, alkol, aşırı çay kahve alışkanlıklarından vazgeçilmeli, yağlı şekerli hamur işi türü beslenmeden uzak durulmalıdır. Düzenli spor yapılmalı, stresten uzak durulmalı, düzenli ve yeterli uyunmalı, ideal kiloya düşülmeli ve bunlara ilave olarak eğer tümör, hormonal bozukluk, damar tıkanıklığı gibi sebeplere bağlı hipertansiyon ise önce bu hastalıkların tedavisi yapılmalıdır. Hastanın, diyete, yaşam tarzı değişikliklerine rağmen tansiyonu yüksek seyrediyorsa doktorunun önerdiği ilaçları düzenli kullanması gereklidir.

-- Düzenli tedavi ile Hipertansiyondan tamamen kurtulmamız mümkün mü?

Hipertansiyonda damar içi basıncında artış, damarda gerginlik ve bir süre sonra damarda sertleşme oluşur. Bu nedenle çoğu hastanın ömür boyu ilaç kullanması gereklidir. Farklı bir hastalığa ( BÖBREK, BEYİN, BÖBREK ÜSTÜ BEZİ TÜMÖRÜ, HORMONAL BOZUKLUKLAR, OBEZİTE GİBİ) bağlı olarak hipertansiyon gelişmiş ise bu hastalıkları tedavi edince hipertansiyon ortadan kalkabilir. 

--- Halk arasında bilinen sıkça başvurulan sarımsak, soğan, limon suyu tüketiminin tansiyonu düşürdüğüne inanılır. Bu inanış ne kadar doğru?

Sarımsağın, limonun, tuzsuz yoğurt ve tuzsuz ayranın tansiyon düşürücü etkisi vardır. El ve yüzü soğuk suyla yıkamanın da tansiyon düşürücü etkisi vardır ama bunlar ilaç yerine geçemezler tedavi edici düzeyde tansiyonu düşüremezler. 

--- Hipertansiyon hastaları, nasıl beslenmeli, nelere dikkat etmeli?

Özellikle tuzsuz beslenilmelidir. Turşu, tuzlu zeytin-peynir, turşu ve şalgam suyu tansiyonu yükseltebilir. Yağlı yiyecekler, şekerli ve hamur işi yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bol sebze, yeterince meyve, proteinden zengin yağsız et, balık ve tavuk yenmelidir. Kahve, çay miktarı sınırlı olmalıdır. Sigara ve alkol bırakılmalıdır. SİGARA BAŞLI BAŞINA HİPERTANSİYON SEBEBİDİR!

--- Çocuk hipertansiyonu nedir? Belirtileri nelerdir?

Çocuklarda erişkinlerinin aksine genellikle başka hastalığa bağlı hipertansiyon gelişir. Neye bağlı hipertansiyon geliştiği iyi araştırılmalı ve altta yatan hastalığı mutlaka tedavi etmelidir. Çocuklarda da gerekiyorsa tansiyon düşürücü ilaçlar kullanılmalıdır.