Tiktok platformunda Ferhat Göçer’in düzenlediği düet yarışmasına  "Yıllarım gitti" parçasını söyleyerek katılan ve büyük bir izlenmeye ulaşıp Ferhat Göçer ile “Aşkların En Güzeli”ni söyleme şansı yakalayan SEMA NUR ALAN ile bir araya geldik. Sema Nur; genç, güzel ve çok yetenekli bir kız… “Açık veya kapalı, nasıl olursanız olun hayallerinizden asla vazgeçmeyin” diyor… Bakın, biz bu röportajda beraberiz, yan yanayız; açık ve kapalı. Fazla söze gerek yok… Keyifli okumalar…

Hoş geldin Sema Nur, öncelikle seni tanıyabilir miyiz?

Hoş buldum, teşekkür ederim. Ben Sema Nur Alan. 4 Şubat 2001 yılında İstanbul'da doğdum. Eğitim hayatıma da burada devam ettim. Liseyi Hemşire Yardımcısı olarak bitirdim ve 2021 yılında Üsküdar Üniversitesi Patoloji Laboratuar Teknikleri bölümünden mezun oldum. Eğitimimin yanı sıra müzik ile de her zaman iç içeydim. Bildiğiniz üzere şarkı söylüyor ve gitar çalıyorum. Başta bunlar benim için bir hobi gibi görünse de şarkı söylemeye devam ettikçe müziğin hayatımın bir parçası olduğunu fark ettim. Kendimi geliştirmeye karar verdim. Ve gitar çalmaya, teyzemin ilk gitarımı hediye etmesiyle başladım. Evde kendi çabalarım ile gitar çalmayı öğrendim ve bu konuda bu zamana kadar herhangi bir eğitim almadım. Bu yüzden hedeflerim arasında gitar eğitimi alarak kendimi daha da geliştirmek var. 6 yıldır profesyonel olmayarak gitar çalıyorum ve küçüklüğümden bu yana büyük bir mutluluk ile şarkı söylüyorum. Bunlar dışında şu anda İngilizce eğitimi alıyorum. Farklı dilleri öğrenmeyi seviyorum ve bu dillere şarkı seçimlerimde de yer veriyorum. Hatta belki bir gün dünya turu bile yapabilirim.

Müziğe ilk adımını nasıl attın? Çocukluktan beri ilgin var mıydı?

Az önce de söylediğim gibi küçüklüğümden beri şarkı söylüyorum Yağmur Hanım. Küçükken babamın araba seyahatlerinde dinlemiş olduğu şarkılarla müziğe ilgim arttı. Hatta bebekken rahmetli Barış Manço'nun Gülpembe şarkısının müziğini duyduğumda ağlarmışım. O zamandan belliymiş müziğe ilgimin olacağı. Şaka bir yana, ilkokul zamanlarımda evde karaokeler yaparak başladım ve ortaokulda koroya katıldım. Fakat o zamanlar pek verimli değildim. Sonrasında lisede de koroya katıldım. İşte müziğe ilk adımımı o zaman attım. Müzik hocamın desteği ile korolarda solo şarkılar söyleyerek başladım. Müzik etkinliklerine katıldım. Bu şekilde şarkı söylemeye devam ettim.

Seni müziğe teşvik eden biri ya da birileri oldu mu? Ya da bir olay?

Küçüklüğümden beri şarkı söylüyordum fakat lisede beni müziğe teşvik eden müzik hocamın desteği ile bu yolda ilerlemeye başladım. Bu yüzden Sevgili müzik hocam Aysun Hocama beni müziğe teşvik ettiği ve yolumu görmeme yardımcı olduğu için çok minnettarım. Beni müziğe teşvik eden bir diğer olay ise son sınıfta okul olarak Türkiye geneli düzenlenen Fizy Liseler arası müzik yarışmasına katılmamız olmuştu. Büyük bir özveri ile provalar yaptık ve sonunda o büyük sahnede yerimizi aldık. Heyecan had safhadaydı ve titrediğimi hatırlıyorum. O an aklımdan geçen tek şey ise kendimi; "Yapabilirsin, nefes al ve şarkını söyle" diyerek motive etmekti. Ve söyledik. İlk turda oylama ve jüri kararı ile finale yükselecek olan gruplar belli olacaktı. Benim hiç umudum yoktu çünkü gerçekten başarılı gruplar vardı ve oylarımız çok düşüktü. Ama sonra, dersten müzik hocamın beni çağırması ve mutlu haberi vermesi ile şok olmuştum. Jüri seçimi ile finale yükselmiştik. O kadar sevinmiştim ki... Ve nihayet finalde de şarkımızı söyledik, yine aynı heyecan ile. Sıra kazananların açıklanmasına gelmişti ve adım söylendiğinde yaşadığım o heyecanı tarif edemem. Grup arkadaşlarımın, ailemin ve Sevgili müzik hocam Serhat hocamın büyük desteğiyle "Basın ödülü kategorisinde En İyi Solist" seçildim. Müzik hocamın gururlu bakışlarını ve sevincini asla unutamam. Ve daha sonra kendimi geliştirmek ve sesimi duyurmak adına bir YouTube kanalı açtım. Hâlâ sosyal medya platformlarında şarkı coverları paylaşıyorum ve şarkılarım ile insanların kalbine dokunmaya çalışıyorum.

Ferhat Göçer ile yolunuz nasıl kesişti?

Ferhat Göçer ile yolumuz Tiktok platformunda kesişti. Bildiğiniz üzere canlı yayınlar ve videolar ile Tiktok'ta şarkı söylüyorum. Ferhat Bey'in gençlerin yolunu açmak ve müziğe farklı bakış açıları katmak adına düzenlemiş olduğu düet yarışmasına katıldım. Ve paylaşmış olduğu "Yıllarım gitti" parçasına düet attım. Video büyük bir izlenme aldı ve Ferhat Bey'in beğenisi ile albümde yer alacak isimler arasına girdim. Daha sonra iletişime geçtik ve şarkı seçimini yaptık. Sıra şarkı kaydına geldiğinde stüdyosuna, asistanı tarafından davet etmesi üzerine gittim, büyük bir cana yakınlık ve samimiyet ile karşılandım. Tanışmamız bu şekilde oldu.

Ferhat Göçer ile birlikte söylemek nasıl bir duygu? Zorlandın mı?

Gerçekten heyecan vericiydi. Çünkü hayatını bu işe adamış ve sayısız başarılara imza atmış biri ile şarkı söylemek gerçekten benim için çok büyük bir gurur oldu. Zorlandın mı derseniz evet zorlandım. Çünkü dediğim gibi bu zamana kadar şarkıları ile 7'den 70'e Türk müziğine ilgi duyan, bütün insanların kalbine dokunan bir sanatçı karşısında şarkı söylemek elbette ki çok zordu fakat bunun yanı sıra heyecan ve gurur vericiydi.

Bundan sonra neler yapmak istiyorsun? Bu yoldaki hayallerin neler?

Aslında çok fazla hayalim var. Müzik konusunda kendimi daha da geliştirip büyük kitlelere hitap etmek istiyorum. Bu geliştirme aşamasına yarışmalar da dahil. Örneğin en son Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın düzenlemiş olduğu Sahne Sırası Sende adlı bir yarışmaya katıldım ve İstanbul ikincisi oldum. Böyle daha birçok yarışmaya katılarak o gururu başta kendime ve aileme yaşatmak istiyorum. Hani derler ya "Sessizlikten sonra duyguları ifade etmenin en iyi yolu müziktir" diye, ben de bestelerimin üzerine binlercesini ekleyerek ve bu şarkıları seslendirerek insanların kalplerine dokunmak ve duygularına tercüman olmak istiyorum. Başta da söylediğim gibi gitar konusunda profesyonel olmadığım için bir gitar eğitimi alarak kendimi daha da ilerletmek istiyorum. Bunun yanı sıra belki bir şan eğitimi de alabilirim. Ve diğer bir hayalim ise piyano çalmak. İnsanın ruhuna dokunan bir enstrüman olduğunu düşünüyorum, yani en azından benim için öyle. Piyano çalmayı öğrenmeyi çok istiyorum. Müzik dışında da hayallerim var aslında mesela bir araba sahibi olmak gibi, ya da dünyayı gezmek. Yani kısacası hayalleri olmadan yaşayamaz insan. Bu konuda diyebileceğim son şey ise hayal kurmaktan asla vazgeçmeyin. Umarım bir gün ben de, siz de hayallerimizi gerçekleştirebiliriz.

Bildiğim kadarıyla sosyal medyada şarkılar söyleyip videolar çekiyorsun, canlı yayınlar yapıyorsun. Gelen tepkiler nasıl? Eminim herkes sesini çok beğeniyordur.

Evet Yağmur Hanım, sosyal medya üzerinden şarkı söyleyerek insanlara sesimi duyurmaya çalışıyorum. Gelen tepkiler gerçekten güzel. Gördüğüm kadarıyla insanlar beni dinlemeyi seviyorlar. Hatta şarkı söylediğimde bunu "uyku seansı" olarak adlandıranlar bile var. Çok güzel yorumlar geliyor ve çoğu insanın samimiyetlerini gerçekten hissediyorum. Ben de canlı yayınlarımda onların şarkı isteklerini söyleyerek bir nebze de olsa onları mutlu etmeye çalışıyorum. Yani insanın mutlu olmasına bir şarkı, bir güzel söz yetiyor. Onları gerçekten çok seviyorum. Ve umuyorum ki bu yolda beni hiç yalnız bırakmazlar. Güzel yorumların yanı sıra tabii ki kötü yorum yapanlar da oluyor. Fakat düşünülmeden de olsa bilerek de olsa bu kötü sözlerin bende hükmü yok. Çünkü hedefe ulaşmak için yolundaki çakıl taşlarını ayakların acısa bile geçmek zorundasın.

Örnek aldığın isimler var mı? Kimleri dinlersin?

Örnek aldığım tek kişi Rahmetli Barış Manço. Çünkü bence hem müziği hem de kişiliği ile örnek alınacak biriydi. Şarkı sözlerinde verdiği mesajlar ile insanların hayatlarına dokunması, mütevazılığı, çocuklara olan sevgisi, sıradışı tarzına rağmen her kesime hitap edebilmesi ile gönüllerde taht kurmuş bir kişiydi. İnsan insanı görmeden de sevebilirmiş. Yüreğinin güzelliği yetermiş yüzünden ama bazen keşke onun zamanında yaşayabilseydim diyorum. Kimleri dinlediğime gelirsek, ben her tarz şarkıyı dinliyorum. Arabeskten tutun Vals müziklerinden Pop müziğe kadar. Benim için müziğin dili ya da ırkı yoktur, ruhu vardır. Bu yüzden eğer o şarkı yeri geldiğinde beni neşelendiriyorsa ya da üzüldüğümde veya sakinleşmek istediğimde ruhuma dokunuyorsa o şarkıyı dinlerim. Fakat 80'ler 90'lar şarkılarına ve o zamanlara ayrı bir sempatim var. Çünkü o zamanların çoğu şarkılarında sözlerin verdiği bir anlam vardı. Örneğin: "Altın çöpe düşse değerini kaybeder mi? Tenekeyi parlatsan hiç çeyrek altın eder mi?" Biraz manidar bir örnek. Kısacası benim için müzik evrenseldir.

Davetimi kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim. Dilerim ki yolun açık ve aydınlık olsun. Son olarak neler söylemek istersin?

Asıl ben teşekkür ederim beni böyle güzel bir röportaja davet ettiğiniz için. Ve samimiyetiniz için de ayrıca teşekkür ederim. Bu zamana kadar iyisi ile kötüsü ile bir müzik hayatım oldu. Aslında sesimi duyurmayı istememin bir amacı da önyargıları kırmak. Çünkü sığ düşünceler havuzunda yüzen bir kesim var ve tabularını asla yıkmak istemiyorlar. Benim amacım insanlara bu düşüncelerini değiştirerek dünyayı daha güzel bir hale getirebileceklerini göstermek. Bu konu üzerine katılmış olduğum Fizy Liseler arası müzik yarışmasından sonra hakkımda yayımlanan bir gazete haberinden bahsetmek istiyorum. Sayın Yazar Yüksel Aytuğ'un kaleminden. Kendisi yazısında bu konu üzerine şöyle bir söz yazmıştı: " Ve bir kere daha beynin üzerine sarılmış örtüleri yok etmek yerine, başın üstünde bulunan örtülere takılıp kalanlara üzüldüm." Başka hiçbir söz bu durumu bu kadar güzel anlatamazdı. Demem o ki açık veya kapalı, nasıl olursanız olun hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Bu sadece müzik için geçerli değil her konuda böyle olun. Siz hayallerinize giden yolda dimdik ayakta durduğunuz sürece hiç bir şey ya da hiç kimse hayallerinizin önüne geçemez. Ve son olarak umarım bir gün hayallerimizi gerçekleştirebiliriz, bu önyargılar kırılır ve dünya daha güzel bir hâl alır. Teşekkür ederim…

Röportaj: Yağmur Tanyıldız