Bugün yanımızda ödüllü dövme sanatçısı Fahrettin Demir var. O, yaptığı gerçekçi dövmelerle sanatı bedene işleyen Türkiye’deki nadir yeteneklerden biri! Caddebostan’da bulunan Pin Tattoo Gallery’in kapılarını bizler için açan Demir, dövme sanatıyla ilgili her şeyi bizlere anlattı! Aldığı ulusal ve uluslararası tüm ödüllerin sahibi olan Demir ile kariyerini, geçmişi, bugünü ve geleceği konuştuk. Peki, ödüllü dövme sanatçısı Fahrettin Demir kimdir? İşte bu soruyu sorunun muhatabına, yani kendisine soracağım. Şimdi onu, ondan dinleme vakti!

Fahrettin Demir kimdir? Kendini nasıl tanımlar?

Kendimi anlatmak… Bu belki de en zor soru. “Fahrettin Demir kimdir” derseniz, “Fahrettin Demir, 34 yaşında ve dövme sanatını 15 yıldır icra etmekte olan bir dövme sanatçısıdır” diyebilirim.

15 yıl… Çok uzun bir süre. Alaylı mısın yoksa mektepli mi?

Aslında her ikisi de. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde okurken İstanbul’daki bir dövme stüdyosundan iş teklifi aldım. Yalnızca üç aylık bir süre için İstanbul’a gelip çalışıp Eskişehir’e geri dönmeyi planlıyordum ama geliş o geliş. (Gülüyor)

Yolculuğun nasıl başladı? Bir hikâyesi var mı?

Çocukken sürekli bir şeyler çizer, karalardım. Resim derslerini boş geçirmezdim yani. Bir de benim çocukluğumda sakızlardan yapıştırma dövmeler çıkardı, onlara bayılırdım. Alır, her yerime yapıştırırdım. Şimdi düşününce bunların hepsinin bir işaret olduğunu düşünüyorum. Afyon’da büyüdüm. Orada dövme kabul gören bir şey değildi hatta daha açık söylemek gerekirse “Oğlum sanatçı olacak, resim yapacak” demek bile belki zordu. O yüzden benim bu merakımı görünce anne ve babam engellemeye çalıştılar. Babam çizim yapmamı yasaklamıştı bile. “Oğlum doktor ol, mühendis ol” diyorlardı. Klasik kolunda altın bileziğin olsun mantığı yani ama Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yetenek sınavını dereceyle geçince pes ettiler ve resim okumama izin verdiler. Dövme makinesiyle de o dönemlerde tanıştım. Çok sevdim, tuval yerine insan bedeni üzerine resim yapabilmek harika!

Birçok uluslararası yarışmada aldığın dereceler var. Bu konuya değinir misin?

Hepsinin değeri elbette çok büyük. Şimdi düşündüğümde, İstanbul Tattoo Convention, Best of Portrait, Best of Show, İstanbul Tattoo Convention, Best of Healed, Brussels Tattoo Convention, Best of Sunday, Ink Mania Brussels, Best of Colour, Best Large Colour, Lausanne Tattoo Convention, Best Large Piece Colour’da yarıştığımı hatırlıyorum. Marmaris Tattoo Festivali ise en unutulmazıydı, çünkü o yarışmada üç ayrı ödül kazandım. Toplamda 10 kez uluslararası birincilik ve birkaç da ikinciliğim bulunmaktadır.

Dövme çok kritik bir karar. Ben de bu anlamda yakın geçmişte birtakım hatalar yapmıştım. Şimdi dönüp baktığımda ise daha iyi düşünmenin en doğru karar olduğunu anladım. Bu süreçlerde kişiyi teskin etmek elbette ustalık isteyen bir şey. Peki, siz bu durumlardaki karar alma aşamasının nasıl oluşması gerektiğini düşünüyorsun?

Bence dövmeyi yaptıracağınız kişiyi seçmek ne yaptıracağınızdan daha kritik bir karar. Sonuçta istediğiniz şey o kişinin ellerinde şekillenecek ve sanatçı ne kadar iyiyse dövme de o kadar iyi olacak. Genelde ne istediğini bilen bir müşteri kitlem var ve bu konuda bana çok güveniyorlar. Yapılacak dövmenin tasarımını bizzat kendim yapıyorum ve karar verme aşamasında şimdiye kadar öyle çok zorlandığım bir durum olmadı.

Hangi tür dövmeler tercih ediliyor ve neden?

Stüdyomda aslında her tarz için ustalaşmış sanatçılar var ve dolayısıyla çok çeşitli tarzlarda dövmeler yapılıyor. Her sanatçının kendini geliştirdiği bir tarz vardır. Örneğin; gerçekçilik/gerçeküstücülük tarzda çalışmalar yapıyorum.

Ki zaten senin yapış olduğun dövmeler gerçeğe çok yakın formdalar. Bugün de bu nedenle bir aradayız. Öyle ki; birçok dövme sanatçısında bulunmayan bu yeteneğin karşılığını da aldığın birçok ödülle taçlandırmışsın. Bu konuyu biraz açar mısın?

Kendimi zorlamayı seviyorum ve en zor olanı yapıyorum, insanların vücuduna yağlıboya tablo yapar gibi gerçekçi resimler yapmak çok hoşuma gidiyor. Düşünsenize, severek yaptığınız bir işiniz var ve uluslararası dövme fuarlarında dünyanın her bir köşesinden gelen yüzlerce sağlam sanatçılar arasından defalarca birinci seçiliyorsunuz. Bu duygunun tarifi yok!

Çok detaylı işlerin var. Bu kadar detay arasında nasıl dikkatini koruyorsun? İnce işçiliğinin de ince sırları bulunuyor mu?

Evet, var. Bunun sırlarını da birkaç cümleyle açıklamam pek de mümkün değil gibi duruyor. Fakat bu ve bunun gibi tüm detayları seminerlerimde açıklıyorum. (Gülüyor)

Dövme sanatçılığının yanı sıra eğitimci bir yanın da var. Seminer ve atölyeler düzenlediğini, bu sayede de dövme sanatının inceliklerini öğretiyorsun. Tüm bu etkinlikler ne hissettiriyor? Ne tür bir program belirliyorsun?

Bilginin paylaştıkça çoğaldığına inanan birisiyim. İnsanlara bir şeyler öğretmek ve sonrasında o kişinin hayatındaki pozitif etkilerini görmek müthiş tatmin edici bir duygu. Seminerlerim iki aşamadan oluşuyor, ilk gün bir dövmeyi en başından son aşamasına kadar nasıl yaptığımı tüm incelikleriyle anlatarak canlı bir şekilde yapıyorum. İkinci gün ise katılımcılara dövme yaptırıyorum. Burada katılımcılar ilk gün beni izleyerek öğrendikleri bilgileri benim eşliğimde uygulayarak pekiştiriyorlar. Seminer programımla ilgili detaylı bilgileri almak için benimle sosyal medya üzerinden iletişime geçebilirler.

Her alanda veya disiplinde ya da bir diğer deyişle tüm sektörler arasında rekabetin olması muhtemel. Peki, sizin camiada da bu tür durumlar var mı? Burada işler nasıl yürüyor?

Tabii ki de! Rekabet, yaratıcılığı besleyen bir olgu, ancak şunu da unutmamak lazım ki; bu bir sanat dalı. Eserlerimizi insanlar bedenlerinde bir ömür boyu taşıyorlar. Bu sebeple de rekabet yüzünden asla ve asla kaliteden ödün verilmemesi gerekiyor. Ki biz Pin Tattoo Gallery’de bunu ilke ediniyoruz.

Sponsorluk konusu da dövme sanatçıları için olmazsa olmazlardan. Kimlerle çalışıyorsun?

Dövme sektörünün en iyileriyle çalışıyorum. Amerikan dövme makinası üreticisi FK Irons, Amerikan boya üreticisi Radiant Colors Ink, Türk dövme malzemesi tedarikçisi Panormos Tattoo ve dövme sektörü için özel sarf malzemesi üreten Black Paper Towel firmalarının sponsorlu sanatçısıyım.

Harika! Gerek kişisel yaşantınla ilişkili olarak gerekse mesleki anlamda değerlendirecek olursak; gelecek planların ve kariyer hedeflerin arasında neler yer alıyor? Gelecek projeksiyonunda neler hayal ediyorsun?

Şu an düzenli olarak yurtdışındaki dövme fuarlarına katılıyorum ve farklı ülkelerdeki dövme stüdyolarında konuk sanatçı olarak dövmeler yapıyorum. Zaten bir ayağım sürekli yurtdışında diyebilirim. Yakın gelecekte ise belki de Avrupa’ya taşınabilirim ama henüz kesinleştiğini söyleyemem.