Sinema onun çocukluk aşkıydı… TV’de izlediği filmlerde rol almak, Yeşilçam’ın ünlü oyuncularıyla aynı seti paylaşmak en büyük hayaliydi. Bu hayalini gerçekleştirmek için 13 yaşında ailesinden habersiz köyünden İstanbul’a kaçtı ve soluğu Beyoğlu’nda aldı Sabrina Kayahan...Deyim yerindeyse film yapımcılarının kapısında yatıp kalktı.. Kalacak yeri olmadığından Beyoğlu’nun arka sokaklarını mekan tuttu kendisine… Hedefine ulaşmak için aylarca aç, sussuz sokaklarda yaşadı… Yılmadı, yapımcıların kapısını aşındırmaya devam etti. Kayahan’ın hayali 1974 yılında Selçuk Ural ve Hülya Koçyiğit’in başrollerini paylaştığı diziyle gerçekleşti. Dizide Selçuk Ural’ın eşini oynayarak dikkatleri üzerine çekti. O artık yapımcıların dikkatini çeken bir oyuncu olmuştu. Ardı ardına teklifler almaya başladı… Onlarca yapımcı ve yönetmenin taciziyle karşılaştığı halde kişiliğinden ödün vermeyerek Türk Sineması unutulmayanları listesine ismini yazdırmayı başaran Sabrina Kayahan ile dününü bugününü konuştuk. Haydi buyurun bu keyifli sohbetimize…
OYUNCU OLMAK İÇİN EVDEN KAÇTIĞINIZDA ÇOCUK DENECEK YAŞTAYDINIZ,SOKAKLARDA YAŞAMAKTAN KORKMADINIZ MI?
Oyunculuğa olan aşkım beni evden kaçmama neden olmuştu. 13 yaşındaydım ve kötülüklerden habersizdim. Ailemin uyuduğu bir saatte sırt çantama 3-4 kıyafetimi koydum ve soluğu Beyoğlu’nda aldım. Direk Yeşilçam sokağına gittim. Gittiğim yapım firmalarına oyuncu olmak istediğimi söyledim. Beni dikkate bile almıyorlardı. Yıllarca Beyoğlu’nun arka sokaklarında yaşadım. Sonra bir lunaparkta iş buldum ve orada çalışmaya başladım. Çünkü sokaktan kurtulmam ve ekmeğimi kazanmam gerekiyordu. Bir süre lunaparkta çalıştıktan sonra otobüs hostesliği yaptım. 16 yaşına geldiğimde yeniden Yeşilçam sokağına gittim. Birçok yapımcının taciziyle karşılaştım. Tabii bazı yönetmenlerin de… Ancak onlara inat oyuncu olma savaşı vermeye devam ettim ve 1974 yılında rol aldığım diziyle büyük çıkış yakaladım.
AZİMLE HAK ETTİĞİM YERE GELDİM
PEKİ SİNEMA SERÜVEN NASIL BAŞLADI?
Dizinin hemen ardından teklifler almaya başladım Remzi Jöntürk’ün yönetmenliğini yaptığı Bulut Aras, Ahmet Sabayi ve Meral Zeren’in başrollerini paylaştığı ‘Bitmeyen Kavga’filmiyle sinemaya merhaba dedim. Ardı ardına birçok sinema filminde oynadım Hakan Balamir, Emrah, Yıldıray Çınar, Bulu Aras, Selçuk Ural, Ümit Besen gibi birçok jönle kamera karşısına geçtim. Sinemanın yanı sıra fotomodellik te yaptım. Yıllarca Zeki Triko’nun ürünlerini tanıttım. Bursa’nın tanınmış tekstil ve bornoz firmalarıyla çalıştım. Katalog çekimlerinde yer aldım.
YANİ BİRANDA YILDIZINIZ PARLADI DOĞRU MU?
Gülerek yanıt veriyor… Evet aynen öyle oldu. Fotomodellik ve sinemanın yanı sıra fotoromanlarda da bol bol oynadım. Yani çocukluk hayalime kavuşmuştum.
PEKİ O DÖNEM NEREDE YAŞIYORDUNUZ?
Belki inanmayacaksınız ama yıllarca genç kız olarak Beyoğlu’nun arka sokaklarında yaşadım ve hiç kimseden bir zarar görmedim. Şimdi orada sokakta yaşamanız imkansız… Yani deyim yerindeyse ben Beyoğlu’nda büyüdüm…Ünlü olduktan sonra da oradan kopmadım bir ev kiralayıp orada yaşamaya devam ettim. Sefaletin, zorluğun ne olduğunu çok iyi bildiğim için kapım herkese açıktı… Bazen evim öylesine doluyordu ki insanların üstünden atlayarak geçebiliyordum. O dönemin dostlukları ne yazık ki şimdi yok…Bizim sektörde herkes birbirini tanırdı ve dostlukları bakiydi…
SİNEMAYA NE ZAMAN VE NEDEN ARA VERDİNİZ?
Beni çocukluk aşkım sinemaya küstürdüler… Çalıştığımızın karşılığını alamıyorduk… Yapımcılar hakkımızı yiyordu adeta.. Remzi Jöntürk ve Kemal Dilbaz babam gibiydi… Onlar kimsenin hakkını yemezlerdi .Onlar vefat ettiklerinde ben de sinemayı bıraktım ve Ayvalık’a yerleştim. Sonra kızım dünyaya geldi durum böyle olunca burada kalmaya devam ettim. Yani sinemadan iyice koptum.
BENİ KÜSTÜRDÜLER
SİNEMAYI ÖZLÜYOR MUSUNUZ?
Sorumuz karşısında gözleri doluyor… Setleri çok hem çok özledim çünkü hayatımın 40 yılını sinemaya adadım. Kameralardan uzak olmak gerçekten çok zor. Sinema özlemini sokak hayvanlarıyla gideriyorum. O dilsiz dostlarımızı doyurmaktan mutluluk duyuyorum. Çok kişiden darbe yedim, vefasızlık , nankörlük gördüm. Ancak 4 ayaklı dostlarımdan hep vefa hep şefkat sevgi gördüm. Tabii ihtiyaç sahiplerini de yanında olmaya çalışıyorum. Tabii yaşam kaynağım biricik kızımda benim en büyük yaşam sevincim… Kızım küçükken eşimle ayrıldık .Ona hem anne oldum, hem baba. İki arkadaş gibi büyüdük… Kızım şuan üniversite son sınıfta… O da annesi gibi tam bir hayvan sever …
SİZCE YEŞLÇAM OYUNCULARI HAK ETTİKLERİ DEĞERİ GÖRÜYOR MU?
Ben kendi adıma konuşacak olursam hak ettiğim değeri bulamadım henüz… Emekli bile değilim . Birçok oyuncu arkadaşımda maalesef benime aynı kaderi paylaşıyor…Bazı emekçiler gerçekten zor durumda. Hiçbir emekçi böyle yaşamayı hak etmiyor. Yazık çok yazık…
HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?
O kadar çok anı var ki… Yeşilçam başlı başına anı biriktirme yeriydi… Hakan Balamir, Serpil Çakmaklı’nın başrollerini paylaştığı ’14 Numara’ filmde oynuyordum. Sabah erkenden kalkıp sete gidiyordum. İsmini vermek istemediğim ünlü bir sanatçı her sabah beni durakta bekliyordu. Bir gün ona, ‘Sen burada neden beni bekliyorsun’ diye sordum. O bana ‘Sadece seni görmek istiyorum’derdi. Onu uyarmıştım tabii bir daha da rahatsız etmedi.
POLİS EVİMİ BASTI
İLK EŞİNİZDEN NEDEN AYRILDINIZ?
Biran sinirleniyor ve konuşmaya başlıyor… İlk eşimle Aksaray’da Emrah’ın film setinde tanıştık ve evlendik… Mahmut Tuncer ile 2 iyi arkadaştık. Mahmut arada bana gelirdi kahve çay içer sohbet ederdik. Mahmut Tuncer’in evde olduğu bir gece kapı çaldı. Karşımda polisler vardı… Şaşırdım… ‘Buyurun sıkıntıı ne’diye sordum. Polislerden biri içeriye girdi ‘Kocanız sizden şikayetçi. Buyurun karakola gidiyoruz’dedi. Eşim bana ve Mahmut Tuncer’e iftira atmıştı. Mahmut Tuncer ile yasak aşk yaşadığımızı iddia etmişti. Bu iftira karşısında göz yaşlarına boğulmuştum. Ben kendimi kanıtlamak için doktor muayenesine girdim ve aklandım. Sonrasında boşandık. Ama bana atılan bu çirkin iftirayı hiç bir zaman unutamadım. Ben namuslu bir insan olmasaydım şuan daha zengin ve farklı yerlerde olurdum . Benim namusum her şeyimdir.
ROL ALDIĞI BAZI FİLMLER
Delik Fişek: Cüneyt Arkın, Tövbemi Geri Aldım: Hakkı Bulut ,Çolak Rıza: Arif Şentürk, 14 Numara: Hakan Balamir, Serpil Çkmaklı, Sefiller : Emrah, Oruç Reis: Serdar Gökhan, Acı lokma : Emrah, Ağlama: Ümit Besen, Balbinden Atma Beni: Levent Çakır ve Sönmez Yıkılmaz, Eroin Hattı: Bulut Aras
