RÖPORTAJ: HABİB BABAR

O Türk Sineması’nın efsane isimlerinden… On parmağında on marifeti olan gerçek anlamda bir sanatçı… 1988’de çekilen dönemin izlenme rekorları kıran sinema filmi ‘Salıncakta Üç Kişi’deki oyunculuğuyla dikkat çekti.  Dönemin ünlü erkek oyuncularıyla birlikte kamera karşısına geçtiği çok sayıda filmde rol aldı. Ben oyuncuyum diyen bir çok kişinin cesaret edemediği zor rolleri üstlenerek  ve en önemlisi o karakterleri bize sevdirerek başarının anahtarını elinde tutmayı bildi Özlem Savaş… Hanımefendi kişiliği, güler yüzüyle gönüllerde taht kurdu ünlü oyuncu…-18- 19 yaşında sanat hayatına tılan Özlem Savaş, pandemi nedeniyle ara verdiği setlere ‘Canım Annem’dizisiyle yeniden merhaba dedi. Ünlü oyuncu Savaş ile dününü, bugününü konuştuk, haydi buyurun bu keyifli sohbete…

CAMİAYA GİRDİĞİNİZDE KAÇ YAŞINDAYDINIZ?

Ben camiaya girdiğimde 18-19 yaşlarındaydım. Tam üniversiteyi kazandığım seneydi, 1988 olabilir. Komşumuz Hülya Hanım İstanbul Film Festivali yönetmeniydi... “Bir ajansa kaydol” dedi. Ben de EKS Yapım’a kaydoldum. O zamanlar Yaşar Alptekin çok popülerdi. Bir kız arıyorlarmış, beni beğenmişler. Böylece başlamış oldum. Sonra “Bir şey yapacaksam tam yapayım” dedim, Şehir Tiyatroları’na girmek istedim. Boğaziçi’ni kazandığım sırada  tiyatroya başladım, ilk oyunda çok başarılı oldum. Ama, ‘Konservatuarlı değil, ilk oyununda geldi, nasıl hemen kadroya alındı’ diye göstermişlerdi… Oyunculukla üniversite bir arada gitti bir süre. Tiyatrodan ayrıldıktan sonra diziler ve sunuculuk başladı.

BİR DÖNEM SANAT DÜNYASINDAN UZAKLAŞIP SIRRA KADEM BASTINIZ ADETA, MESLEĞİNİZDEN UZAKLAŞMANIZIN SEBEBİ NEYDİ?

İçini çekerek yanıt veriyor bu sorumuza…  Evet maalesef bir dönem öyle oldu. Evlendim bu nedenle de sanat dünyasından uzaklaşmak zorunda kaldım. Evlilikle birlikte bir balık restorandı açtım. Tabii ne evlilik yürüdü, ne de iş yeri. Durum böyle olunca da maddi sıkıntıya girdim, evimi sattım, çok zor günler geçirdim. Ve yıllar sonra yeniden sanat dünyasına geri döndüm. İki dizide rol aldım, ne yazık ki diziler reyting kurbanı oldu. Bende Londra’ya gidip NLP eğitimi için Dr. Richard Bander’den ders aldım. Sertifikam var. 100’e yakın kitap okudum konuyla ilgili. Aldığım eğitim bana çok şey kazandırdı.

NLP TAM OLARAK NEDİR, BİRAZ AÇARMI SINIZ?

Bebekliğimizden beri zihnimizde oluşturduğumuz olumsuz düşünce kalıplarını, bizi güçsüzleştiren inançları kötü alışkanlıkları, korkuları veya olaylara verdiğimiz olumsuz tepkileri değiştirmeye yarayan  teknikleri içeren bir sistem. Bir nevi zihni yeniden programlama çalışması da denilebilir.

KADINLAR DÜNYASINA GİRMİŞ OLACAĞIZ

UZUN BİR ARADAN SONRA YENİ BİR DİZİYLE EKRANLARA DÖNÜYOR SUNUZ, NELER SÖYLEYECEK SİNİZ?

Evet bir süre ara verdim uzaklaştım, çünkü başka şeyleri de yapabilir olmak insanları saplantılı hale getirmiyor, özellikle şöhret konusunda büyük saplantılarım yok, çünkü ben evden kaçayım da şöhret olayım tarzım da yaşayım diyen bir kadın hiçbir zaman olmadım. Dolayısıyla okul geçmişim olduğu için ben Has bel kader oyuncu oldum, oyunculuğu da çok sevdim. Uzun süre çok güzel işler yaptım, sahneye   çıktım. Sonra başka işlerde yaparım diyerek onların üzerine gittim. Pastel filmin ' Kalbimdeki Denizde' konuk oyuncu olarak rol aldım. 'Elif ' adlı dizide rol aldım bir sezon, geçen Ekim de Kanal D'de Abdullah Oğuz'un ' Çember ' adlı dizisinin bir bölümünde konuk oyuncu oldum. Şimdi de TV 8’de başlayacak 'Canım Annem ' ile hafta içi her gün özellikle kadınların dünyasına girmiş olacağız. Dizinin büyük beğeni toplayacağına inanıyorum.

CANIM ANNEM DİZİSİNDE HANGİ KARAKTERE HAYAT VERİYOR SUNUZ?

Ben dizide Asude karakterine hayat veriyorum. Asude oğlu ve gelini ile beraber bir konakta yaşayan torunu olan eski İstanbul hanımefendilerinden. Bir süre sonra gelinini bir kaza da kaybediyor. Asude dik, bakur. makur tam bir Osmanlı  kadını. Hayranlarımın Asude karakterini seveceklerine inanıyorum.

ROMANTİK KOMEDİ İSİMLİ SİNEMA FİLMİNDE OYNAYACAĞIM

DİZİ DIŞINDA YENİ PROJELER VAR MI?

Tabii, olmaz olur mu… Yaklaşık iki yıl önce Mersin’de çekimleri yapılan ‘Aşkım Bahardı’isimli sinema filmini çekmiştik. Filmi Klan Film Makers çekmişti. Şimdi yine anı yapım şirketinin çekeceği ‘Kadın Kafası’ isimli romantik komedi filminde oynayacağım. Türkiye’nin en çok film çeken yapımcılarının çekeceği bu filminde ses getireceğine inanıyorum. Dizi çekimleri düzene girdikten sonra güzel yerlerde sahne almak istiyorum. Neden duruyorum ki diye düşünüyorum. Herkesin cahil cesaret ile yaklaştığı bu iş de  ben  ses sanatçılığımı sürdürmek istiyorum. Ben ikinci bir Ajda olacağımdan eminim.  Ajda Pekkan'a hayranım 20 yıl evvel de söylemiştim, ben sahneye çıkarsam ona benziyor diye bilirler.  Kent Fasıl da sahneye çıktım batı da alaturka da söylüyorum. Öncesinde Bertan Üsküdarlı'dan usül dersleri aldım. Çok değerli şarkılar okudum sahnede, bunları yapabiliyorken bunları yapamayanların oralarda olmaları bana çok tuhaf geliyor.

SİZEDE YOK YOK BU BAŞARINIZIN SIRRI NE?

Kesinlikle eğitim. Ben eğitimsiz hiçbir şey  yapmam. Eğitimsiz ve boş konuşan insanları  da  sevmem. Şarkı da söyledim ama önce eğitimini aldım sazlar ile Şehir Tiyatrolarına girdiğim de ilk oyunum ile kadroya alındım. Çok başarılı oldum ama deli gibi de çalıştım. Tiyatronun kapısında yatacak kadar istekli idim. Hayatta ne iş yapıyorsan hep dediğim gibi eğitimini almam lazım. Ama biliyorsun bizim camia da güzel kadın sahneye çıkıyor, öyle çıkıyor, detone oluyor öyle söylüyor. şarkı buluyor star oluyor, ben  Türkiye'de ki starların çoğuna  da star demem. Eğitime önem verilmiyor, eğer   verilse idi, bugün gerçek star ben idim. Ben star  değil miyim starım, kendime göre ister kabul eden olur ister olmaz. Ama birçok kişiden sahnede ve oyunculukta iyiyim. Yani iyi bir eğitim başarıyı da kendiliğinden getirir.

HAYATTA ÇOK GÜVENDİĞİM İNSAN YOK

AŞK HAYATINIZ NE DURUMDA?

Gülerek yanıt veriyor bu sorumuza… Benim ara ara yaşadığım aşklar oldu. Hayatta çok güvendiğim insan yok, çok ince eleyip sıkı dokuduğum için herhalde herkesi mi beğenemiyorum nedir. Kişi de zeka, ışık, parıltı, yetenek  olacak  bütün bunlar bir araya gelecek ama bir iş de çok başarılı olacak, Aşk böyle bir şey  herhalde. Aşk'ın tarifi de bana göre hiçbir zaman olmadı. Yok. Olsaydı zaten bir kitap yazılır ve kapanırdı. Herkes aşkı kendini gözünden içinden ruhundan tarif etmeye çalışır. Şu anda hayatımda kimse yok. Kalbimi kapamış değilim. Kokusu bana uyan birisi olsun. Maço değil, saygılı insan olmasını isterim.

TAKINTINIZ VAR MI?

Olmaz olur mu…(Kahkaha atmaya başlıyor…) Evde bir kitabımın bile yerinin değişmesini istemem. Bir değişirse onu o anda hissederim.

Bu keyifli röportaj için çok teşekkürler Özlem hanım.

Ben teşekkür ederim Habib bey.