RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA


Öncelikle sizi tanımak isteriz. Özlem Özmen kimdir?

3 Mayıs 1991’de İzmir’de doğdum. Ege Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümü mezunuyum. MEB’de Türkçe Öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Kitap sayfalarında yaşamayı seçmiş bir şiir aşığı, diyebilirim kendime. Kısaca Özlem Özmen; okumaktır, yazmaktır, şiirdir. 

Yazın hayatınız nasıl başladı? 

Meslek hayatıma başladığımda ailemden, İzmir’den ayrılmak, üstelik yalnız yaşamak çok zor gelmişti ilk zamanlar. Sonra zamanla dünyayı, insan ruhunu,  doğayı dinlemeyi öğrendim. Hayatı sindirerek, hissederek yaşamaya başladım. Hayat koşturmacasında ıskaladığımız anları, güzellikleri fark ettim. Gördüğüm her insanın ruhunda ayrı naiflik, ayrı derinlik… Bu insanları buluşturan ortak payda ise bu güzellikleri dışa vuramamak. İnsan tabiatının mayası olan sevgiyi, inceliği göstermekten korktuğumuzdan belki de olmadık karakterlere bürünüp, aşılmaz duvarlar ördük kalbimize. Ben de mısralarımı, şiirlerimi bu yapaylığın hüküm sürdüğü çağımızda yoldaş ettim kendime. 

Yazarken nelerden esinlenirsiniz? Örnek aldığınız yazar veya şairler var mı?

Bazen bir bakış, bazen deniz kokusu, bazen bir yolculuk akşamı dizeler yazdırır bana. İnsana, dünyaya farklı bakmaya başlayınca çok küçük bir ayrıntı, sıradan gözüken insani bir tepki bile şiir yazmama sebep olur. Özellikle bir resme bakıp resmi yaşarım, öyküsünü zihnimde kurarım ve o kurguya da şiir yazarım.

Çocukluğumdan itibaren kitaba, şiire ilgim olduğundan edebiyatımızın önemli şairlerinin şiirleriyle büyüdüm. Hepsinin yeri ayrıdır benim için.

Kasım ayında okurlarla buluşan “Aşka Meftun” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?

Her şeyin yüzeysel yaşandığı günümüzde gerçek aşka, gerçek sevmeye, gerçek samimiyete olan özlemimi yazarak ifade etmeye çalıştım. Mısralara yüreğimden taşanları sığdırırken kitap çıkaracağım, diye düşünmedim. Yazdıklarım ele avuca sığmayınca, artık şiirlerimi paylaşma zamanının geldiğini düşündüm ve “Aşka Meftun” sizlerle buluştu.

“Aşka Meftun” okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?

“Aşka Meftun” sevmeyi, sevmenin inceliğini, derinliğini bize anlatıyor. Salt sevginin aslında ne kadar zararsız olduğunu, sevmekten bu kadar korkmamak gerektiğini fısıldıyor. İnsan, ancak severek kendi özünün farkına varabilir; çünkü insanı insan yapan en önemli duygu sevme, sevilme arzusudur. Sevgiden kastım, yalnızca karşı cinse duyulan aşk değil. Önce kendimizi, evimizi, işimizi, bize ait olan her şeyi severek mutluluğu yakalayabileceğimize inanıyorum. Bunu şiirlerimde de vurgulamaya, anlatmaya çalıştım.

Kitabın ismi nereden geliyor?

“Aşka Meftun” demek aşka tutulmuş, aşka gönül vermiş demektir. Aslında aşkın surete bürünmüş halini değil Aşk’ı sevmekten geliyor isim. “Aşka Meftun” şiirinde geçen şu mısralar, daha net anlatıyor demek istediğimi:

“Aşka ermekti tek niyeti,

Sevgili değildi.

Gönlüne misafir etmek istediği.”

Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?

Yeni bir isim olduğumdan ötürü şu an için önemli olan kitabın tanınması ve okuyucuya ulaşması; çünkü okuyucu kitabı alıp okuduğunda şiirlerimin gönüllerinde yer edineceğine inanıyorum. 

Kitabınıza bir okur gözüyle nasıl bir yorum yaparsınız?

Biraz zor olacak; ama… ☺ 

“Aşka Meftun” kitabını okumaya başladığımda ütopik bir dünyaya adım atmış gibi hissettim kendimi, diyebilirim. Sanırım şair; şiirlerinde gerçekte karşılığı olmayan, olması da mümkün olmayacak duyguları yansıtmış mısralarında. Eğer gerçekte yaşansaydı gönüldeki yankılarının ne denli sıcak olacağını hissettiriyor her mısra.

Hazırlık aşamasında olan yeni bir eseriniz var mı?

Şiir yazmak, hisleri dizginleyemeyip kâğıda kaleme sarılmayı gerektirir. Halihazırda şiirlerim var ve yazmaya da devam edeceğim. Zamanla kitap olma yolunda giderse bastırmayı düşünürüm tabii. Çocuk öyküsü denemelerim var, ileride çocuk kitabı çıkarmayı istiyorum.

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

Millet olarak duygusal bir milletiz. Yüreğimize dokunan, içten olan her şeyi sevmeye meyilliyiz. Şiirlerimdeki içtenliği hisseden herkesin yüreğine dokunmaya talibim.