Özgür İşcan: Araç fiyatlarındaki artış, haksız kazançtır

Özgür İşcan ile otomotiv sektörüne dair her şeyi konuştuk. Keyifli sohbetimiz sizlerle…

RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA

Öncelikle sizi tanımak isteriz. Özgür İşcan kimdir?

1987 yılında Kiğı Bingöl’de doğdum. 90lı senelerin başında İstanbul’a göç eden aileler arasında, ilkokul 1. sınıfı İzmir Bornova; sonraki öğrenim durumumu İstanbul’da tamamladım. Küçük yaşlarda spor ile alakalı biriydim. Uzakdoğu sporu olan karate ve beraberinde futbol, yüzme, kayak gibi birçok fark dallarla ilgilendim. Sonradan asıl mesleğim, satış ve pazarlama oldu. Bir süre oyunculuk yaptım, farklı nedenlerden dolayı bıraktım. Bir evlilik yaptım, bu evlilikten Asel Zeynep İşcan adında bir kızım var. Şu an 4 yaşında. İstanbul’da annesiyle yaşıyor. Şu an memleketimde oto kiralama işiyle meşgulüm.

Otomotiv sektörüyle nasıl tanıştınız?

14 yaşında kendi arabam ile alakalı olmaya başlayınca otomotiv sektörüne ilgi duymaya başladım.

Türkiye’de otomotiv sektörü nasıl işlemekte? Bu konuda neler söylersiniz?

Türkiye’deki otomotiv sektörünü kullanıcı ve müşteri olarak sınıflandırdığımda iyi olduğu söylenemez maalesef. Yerli üretimimiz olmadı bu zamana kadar. Bu nedenle dışarıya bağımlı olmak, sektörü her zaman etkilemiştir.

Son atılımlarımız ve girişimlerimiz sayesinde elektrikli ve fazla donanımlı olan milli ve tam yerli araçlarımız sektöre giriş yaptığında daha iyi olacaktır.

Otomotiv sektörü, şimdilerde nasıl bir konumda?

Otomotiv sektörü, tüm dünyanın Covid-19 ile mücadelesi ve bu sektörde hizmet veren tüm kuruluşların aldığı önlemler dâhilinde kötüye gitmekte. Bu sürecin üretimi etkilediği bir gerçek, diyebilirim.

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını, otomotiv sektörünü nasıl etkiledi?

Bana göre pandemi sürecinde araç fiyatlarındaki artış, tamamen haksız kazançtır.

Bu konuda devletimizden acil düzenlenme getirmelerini şiddetle bekleyenlerdenim. 

Örnek vermek gerekirse; marka ve model fark etmeksizin en düşük 100.000 TL bazında olan bir aracın şu anki satış rakamlarına bakarsak yaklaşık 140.000 veya 160.000 TL olduğunu görüyoruz. Bu da satıcı için 40.000-60.000 TL bazında bir kâr, dolayısıyla haksız kazanç demek.

Otomotiv sektörü, normalleşme sürecini nasıl karşılayacak?

İnşallah en kısa zamanda normalleşme ile sektörde bir canlanma olacaktır. Sıfır araç girişleri ile ikinci el araçların fiyatlarında düşüş olacağına da inanabiliriz. Şu an için fiyatlarda bir düşüş yaşanır mı? Bunu söylemek için henüz erken.

Türkiye ve diğer dünya ülkelerinin otomotiv sektörünü nasıl karşılaştırırsınız?

Diğer ülkeleri kendi ürettikleri birçok aracı rahat alma gücüyle bizden önde görüyorum.

Bizim bu konuda bir karşılaştırma yapmamız için henüz erken. Yerli üretimimiz yollarda görüldüğü zaman bir karşılaştırma yapabiliriz.

Otomotiv sektöründe çalışanlara hangi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

Otomotiv sektöründe çalışan arkadaşlarımıza tavsiye vermek mümkün değildir. Onlar, işlerinde iyi oldukları için bilgi ve birikimleriyle umarım, daha iyi çalışma şartlarına sahip olurlar.

Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?

Gazete okurlarına öncelikle sevgi ve saygılarımı sunarım. Umarım, okurları bu keyifli röportaj ile bilgilendirebilmişizdir.