FUDA AKOSMAN ERMAN

FUNDA AKOSMAN ERMAN: Önemli filmler yaptınınz, yönetttiniz Hacivat Karagöz neden öldürüldü? müthişti gerçekten. Peki hangi filminiz içinize daha çok sinen, iz bırakan yapım oldu? 

Ezel Akay: Benim şansım o kadar yaver gitmedi yönetmen olarak ben sadece üç tane film yapabilmiş oldum. Yapımcılığını yaptığım tabi 5-6 tane daha film var. Ben hepsini seviyorum. Hacivat Karagöz'ün başka bir macerası var Neredesin Firuze'nin başka bir macereası var. Ben o filmlerde ‘hay Allah keşke yapmasaydım’ dediğim pek bir şey yok. Hani hatalı şeyler, işte acemilikler, şunlar bunlar var ama sonuç olarak bir sanat eseri olarak iyiki yapmışım dediğim şeyler hepsi. 

Özellikle yapmak istediğiniz neler var peki?

Ooo onların sayısı yaptıklarımı 10'a katlar. Var birçok proje var. Hayatımız zaten beş sene para arayıp bir sene film çekmekle geçiyor. Onun için önümüzdeki dönemlerde inşallah artık birikim, yatırımcılar sepeti oluşturduk inşallah daha hızlı devam ederiz. 

Ezel bey sizinle festivaller hakkında ne düşünüyorsunuz? Türk sinemasına katkısı nedir sizce? 

Festivaller sinema kültürürün bütün Anadolu'ya bütün Türkiye'ye yayılmasını sağlıyor. Nasıl? Bir kere şunu unutmayalım; Bütün Anadolu'da bütün şehirlerde yüzlerce üniversite var artık, yani hiçbir şehir kendi içine kapalı değil. Türkiye'nin her yerinden büyük bir genç kitle şehirlere geliyor ve aynı şehrin ekonomik hayatını da kültürel hayatını da değiştiriyorlar. Bir yandan da bu festivaller aslında film dilini, sinema dilini seyircinin yeniden öğrenmesini sağlıyor. Televizyon gibi bir şey değil, birlikte seyrediliyor çünkü o. Birlikte seyretme geleneği hiç değişmeyecek bir gelenek. Genellikle bütün festivallerde bütün salonlar doluyor. Yani ne film olursa olsun festivalin getirdiği filmler zaten kalbur üstü filmler özetle film sektörünün iyi filmleri. Hepsi ödül alır alamaz, şu olur bu olur ama ödül kısmı önemli değil. Ben festivallerin bu şekilde yaygınlaşmasının sektörün nasıl benimsendiğini de gösterdiğini düşünüyorum. Tabi yeni bir gelişme bu, son on yılın gelişmesi, sadece bir takım problemler var standartlar aynı değil. Keşke biz şimdi İstanbul'da sinemacılar, dağıtımcılar, yapımcılar dernekleri ve birlikleriyle bir festival danışma meclisi kursak ve orada  bir festivalin standartlarını oluştursak herkes buraya başvurup bir danışman alsa ve festivalin ödüllendirme, seyretme standartları, teknolojisi her yerde aynı olsa ve her yer kendine göre de çeşitlemeler yapsa bunun üzerine. Bu böyle olmalı  bir kere. Sinemacılar bir festivale gittiklerinde festivalde bulacaklarının ne olduğunu bilmeleri lazım veya katıldıklarında o festivalde nelere bakıldığını bilmeleri lazım. Örneğin bir festivalde diyelim ki estetiğiyle hiç ilgilenmiyorlar ünlüleriyle ilgileniyorlar. Başka bir festivalde senaryo kısmıyla ilgilenmiyorlar sadece en iyi film ödülü veriyorlar. Bu dağınıklığı düzeltmek lazım. Çünkü seyirciye de film denen şey de oyuncusu, yazarı,  yönetmeni, sanat yönetmeni, kurgucusu da görüntü yönetmeni de önemli diye bu bilgileri de aktarmak lazım. Seyirci bir filmi seyrederken orada  görüntü yönetmeninin yaptığını fark etmesi  seyircinin kültürünün  arttığını da gösteriyor aslında. Onun için festivallerin bir parça daha buna göre standartlarını aynılaştırmak lazım. 

Yönetmen olmak isteyen arkadaşlara neler önerirsiniz?

Film çekmelerini öneririm, film çekmek çok kolay. Sanat üretmek çok kolay değil ama film çekmek çok kolay ve şuandaki teknolojiyle çok çok demokratiklemiş ve ucuzlamış film teknolojisiyle aklında film yapma hevesi olan herkes önce bir atlasın, film yapsın. Hani böyle sakalını, saçını kesince önüne düşer de gerçeği görürsün yaaa... İşte orda görüryorsun Yetenekli miyim? Değil miyim? Devam edeyim mi? Etmeyeyim mi? Filmi çekmekten başka daha iyi bir okul yok. 

Eğitimi soracaktım bende aslında film yapmakla ilgili, işin okulundan eğitim almak gerekli öyle değil mi?

Bütün eğitimler aslında süreci hızlandırıyor ama eğitim denen şey sadece okuldan alınan birşey değil, bu bir zanaat aynı zamanda onun için yaparak öğrenmek lazım. Birisinin yanında asistanlık yaparak, sette bulunarak, kendi filmini çekerek, bir filmin yapımcılığını yaparak öğrenilecek birşey bu. 

Türk sinemasının Dünya sinemasında yeri az diye söyleniyor, bu konuda neler düşünüyorsunuz? Neler yapılmalı?

Yooo az değil artık bütün Dünya Türkiye'deki sinema hareketini, televizyon dizisi hareketini muazzam bir şekilde izliyor. Türk sinemasının hiç bu kadar farkında olunduğu, yani sinematografik telif eserlerinin bu kadar farkına varıldığı bir dönem yaşamadı Türkiye. Bütün dünyada Türkiye'den çıkacak projelerin adı var ve ilgi görüyor. Ama senaryo geleneğimiz çok çok zayıf. Genellikle bütün projeler senaryo formatında gittiği zaman burun kıvrılıyor. Hemen senaryo doktorları İngiliz/Amerikan analiz ediyorlar. Senaryo özel bir edebi dil. Mesela insanlar yazar olmak istiyorlar ama okumuyorlar. Mesela senaryo yazanlar senaryo okumuyorlar. Çok ağır birşey bu. Tabi basılı senaryo geleneği de Türkiye yayıncılığında yok. Halbuki hızla, bilinen bütün ünlü filmlerin yerli/yabancı hepsinin senaryolarının basılması lazım. İyi film demek, senaryosu da iyi film demektir genelde. Senaryo okumadan senaryo yazmak çok çok çok hatalı birşey. Televizyon senaryosu, pembe dizi senaryoları bambaşka bir kategori ona güvenilerek sinema yapılamaz. 

Sinema tamamen sanat, çok daha farklı mı demek istiyorsunuz? 

Yooo aynı zamanda zanaat aslında popüler bir film içinde senaryo önemli. Doğru klişeleri kullanmak, doğru tarzları kullanmak,  temposunu ayarlamak senaryoda önemli. Son derece ticari projeler içinde senaryo çok çok önemli. Ticariyim diye yola çıkanların büyük bir çoğunluğu senaryoları kötü olduğu için ticari olarak başarılı olamıyorlar. 

Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz? 

Okurlarınız okusunlar :)  (karşılıklı gülüşmeler) 

Çok ünlü eski Yugoslavya vatandaşı Milorad Pavic diye bir yazar var, benim çok saygı duyduğum şimdi öldü, çok uzun yaşadı. Onun Hazar sözlüğü diye bir kitabı var. Onun ilk sayfasında burada bu kitabın kapağını hiç açmayacak bu kitabı hiç okumayacak okuyucu yatmaktadır yazıyor. Onun için bol bol okuyalım lütfen. 

Müthiş gerçekten. Ezel bey çok teşekkürler bu keyifli sohbet için

Ben teşekkür ederim okuyucularınıza selamlar. 

EZEL AKAY KİMDİR?

Ezel Akay kimdir, Ezel Akay, 20 Ocak 1961 tarihinde Bursa, İnegöl‘de doğmuştur. Müzisyen olan Ender Akay adında kardeşi vardır. Oyuncu Selen Seyven yeğenidir. Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Amerika’da Villanova Üniversitesi’nde tiyatro öğrenimi gördü.

Film prodüksiyonu sektörüne girmeden önce reklam metin yazarlığı, tiyatro yönetmenliği ve oyunculuğu, yapım asistanlığı ve amirliği yaptı.

1996 yılında kurduğu “İstisnai Filmler ve Reklamlar” (İFR) Yapım şirketi’nin kurucu ortağı olarak reklam filmlerinde yönetmenlik yaptı. İlk olarak da 1996 yılında Derviş Zaim‘in ‘Tabutta Rpımını üstlendi. Daha sonra genel yapım sorumlusu olduğu ve yönetmenliğini Yeşim Ustaoğlu‘nun yaptığı “Güneşe Yolculuk” filmi Berlin Film Festivali de dahil yerel ve uluslararası birçok festivalde ödül kazandı.

“İş Bankası-Sağduyu”, “İş Bankası-Atatürk”, “Telsim-Çıldıran Müdür” filmlerinin ve son dönemde de “Kredi Kart-Migros”, “Mio-Türkiye’ye Doğan Temizlik Güneşi”, “Pimapen” ve “Microsoft-Korsan Yazılım” gibi son dönem filmlerinin de yer aldığı 500’den fazla reklam filmine yönetmen olarak imza attı.

Ezel Akay, 2001 yılında yapımı gerçekleştirilen ve yönetmenliğini Semir Aslanyürek‘in üstlendiği, başrollerini Hülya Koçyiğit, Tuncel Kurtiz ve Aykut Oray‘ın paylaştığı “Şellale” filminin de yapımcılığının yanı sıra filmde bir de rol almıştır.

Ezel Akay, 2004 yılında yapımı tamamlanan Ahmet Uluçay‘ın yönettiği, yurtiçi ve yurtdışı festivallerde birçok ödül kazanan “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” adlı sinema filminin de genel yapım sorumluluğunu üstlendi.

Ezel Akay, 2004 yılında başrollerini Haluk Bilginer, Özcan Deniz ve Demet Akbağ‘ın paylaştıkları, Levent Kazak‘ın senaryosunu yazdığı, “Neredesin Firuze” filmiyle de yönetmenliğini üstlendiği ilk uzun metrajlı sinema filmine imzasını attı.

2005 yılında vizyona giren yönetmenliğini yaptığı “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü” adlı sinema filminin senaryosunu Levent Kazak ile birlikte yazdı. Haluk Bilginer, Beyazıt Öztürk, Şebnem Dönmez, Güven Kıraç, Levent Kazak, Ayşe Tolga, Ayşen Gruda, Serdar Gökhan‘ın oynadığı bu film sonrasında filmin yapım bütçesi ve yapım sonrası müstakbel kazanç ile ilgili öylesine fahiş bir hata yapılmış ki; Ezel Akay’ın sahibi olduğu “İstisnai Filmler ve Reklamlar” (İFR) Yapım şirketi iflas ederek kapandı. Borçları nedeni ilede icralara maruz kaldı.

Ezel Akay’ın ilk evliliğinden 1998 doğumlu Hasan adında bir oğlu vardır.

Ezel Akay, 20 Ağustos 2004 tarihinde Şebnem Dönmez ile ikinci evliliğini yaptı. Şubat 2007 tarihinde boşandı.

Ödülleri: 2006 - 13.Adana Altın Koza Film Şenliği - En İyi Senaryo, Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?

2006 - 13.Adana Altın Koza Film Şenliği - En İyi Yönetmen Ödülü, Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?

Filmleri ve Dizileri: Yönetmen: 2012 - F Tipi Film (Sinema Filmi) 2009 - 7 Kocalı Hürmüz (Sinema Filmi) 2005 - Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü (Sinema Filmi) 2003 - Neredesin Firuze (Sinema Filmi)

Senaryo: 2005 - Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü (Sinema Filmi)

Yapımcı: 2007 - Adem’in Trenleri (Yönetici Yapımcı) (Sinema Filmi) 2005 - Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü (Sinema Filmi) 2003 - Neredesin Firuze (Yönetici Yapımcı) (Sinema Filmi) 2002 - Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak (Yönetici Yapımcı) (Sinema Filmi) 2001 - Şellale (Sinema Filmi) 1998 - Güneşe Yolculuk (Sinema Filmi) 1996 - Tabutta Rövaşata (Sinema Filmi)

Oyuncu: 2014 - Rimolar ve Zimolar Kasabada Barış (seslendirme) (Sinema Filmi) 2013 - Galip Derviş (Hamdi Dönmez) (Konuk oyuncu) (TV Dizisi) 2012 - F Tipi Film (Sinema Filmi) 2011 - Toprağın Çocukları (Hakim) (Sinema Filmi) 2009 - 7 Kocalı Hürmüz (Redif Çavuşu Mehmet Ali) (Sinema Filmi) 2008 - Kötüler Konağı (Recep Akyüz Amirim) (TV Filmi) 2007 - Sözün Bittiği Yer (Doktor) (Sinema Filmi) 2007 - Hicran Sokağı (Niyazi) (Sinema Filmi) 2007 - Adem’in Trenleri (Tilki Hasan) (Sinema Filmi) 2006 - Eve Giden Yol 1914 (Kel Ömer) (Sinema Filmi) 2005 - The Net 2.0 (Sinema Filmi) 2005 - Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü (Eşrefoğlu Süleyman Bey) (Sinema Filmi) 2004 - Hırsız Var! (Ahçıbaşı) (Sinema Filmi) 2001 - Şellale (Kasap Callud) (Sinema Filmi) 2001 - Yeşil Işık (Sinema Filmi) 2000 - Filler ve Çimen (CIA Ajanı) (Sinema Filmi)

Yapım Ekibi: 2012 - Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam (Proje Tasarım) (TV Dizisi)

Yönetmen Ekibi: 2007 - Adem’in Trenleri (2. Yönetmen) (Sinema Filmi)