Röportaj: Hakan Kanburoğlu


Öncelikle yeni projeniz hayırlı olsun.  Emrah Doğan kimdir, biraz kendinizden bahseder misiniz?

1983 İstanbul Beşiktaş doğumluyum.  Tabi ki koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. Beşiktaş ve Dikilitaş Spor kulüplerinde lisanslı olarak 17 yaşına kadar da futbol oynadım. Klasik bir başak burcunun tüm özelliklerini taşıyorum. Titiz, düzenli ve detaycı olması oyunculukta rolüme çalışırken, senaryo yazarken, araştırırken bana çok faydası oluyor. Eğitim tarafına geri dönecek olursak, Sabancı Anadolu Lisesinden sonra Bursa İktisadi Bilimler Kamu Yönetimi okudum. Üniversite sonrası Londra’ya gittim. Eğitimlerim devam ederken Londra’da tiyatro sahnesine çıktım. İki sene sonra İstanbul’a döndüm. Tiyatro Ti’de çok sevdiğim hocam Hakan Pişkin ile çalıştım 2 sene boyunca, ondan usta çırak ilişkisi içinde çok şey öğrendim. Bilgi Üniversitesinde Yüksek Lisansımı tamamladım. Eric Morris’in asistanı Vincent Bova ve Meltem Cumbul ile Eric Morris methodu üzerine kendimi geliştirdim ve hala buna devam ediyorum büyük bir keyifle.

Nasıl başladı oyunculuk tutkusu? 

Üniversiteyi kazanınca aslında gönlümden geçen sinema televizyon okumaktı fakat polis bir baba ve ev hanımı bir annenin bakış açısı genelde kurumsal, düzenli bir iş hayatıdır. Üniversiteden sonra Londra’da yaşarken izlediğim bir tiyatro oyunu benim hayatımın akışını da değiştirdi. Oyunda başrol erkek oyuncu, sınıfın içinde konuşurken arka sıralarda oturan diğer oyuncular dikkatimi çekti. Onları da dikkatle izledim oyun boyunca. Hala filmlerde ana karakterler oynarken, çoğu zaman arkadaki yan karakterleri izlerim. Ve dedim ki ben de en az bu çocuklar kadar oynayabilirim. Londra Ealing Hall’de temel oyunculuk eğitimi aldım. Çeşitli workshoplara katıldım. Çok keyif aldım. Böylece oyunculuk tutkumun ateşi Londra’da alevlendi diyebiliriz.

Yeni sinema projeniz “Yer Eksi İki”de önemli bir karaktere hayat verdiğiniz bilgisini aldık? Biraz bilgi verebilir misiniz?

Gerçekten yaşanmış askeri bir hikaye. Filmin kadrosunda Murat Yıldırım, İlker Aksum, Eren Hacısalihoğlu, Şahin Kendirci ve birçok başarılı oyuncu yer alıyor. Karakterlerin çoğu gerçekte var olmuş kişiler. Benim rolümde keza öyle.  Güneydoğu da görev yapmış, cesur ve komutanına bağlı disiplinli bir üs teğmeni canlandıracağım... En büyük mutluluğum ve motivasyonum, belki yıllar sonra sinema ile de olsa onun ismini yaşatacak olmak. Bu sorumluluğu taşıyan bir bilinçle rolüme hazırlanıyorum. Tek isteğim güzel bir film olması, rolümü güzel bir şekilde oynamak bu benim için büyük gurur olacak.

Biraz da daha önceki dizi  ve sinama deneyimlerinden bahsetmek isterim.

Kurtlar Vadisi Pusu, Sana bir Sır vereceğim dizilerinde uzun soluklu rollerde yer aldım. Ardından Trt1 de yayınlanan Yedi güzel Adam dizisinde ana castına dahil oldum. 40 bölüm süren harika bir yolculuktu. Yine önemli saydığım Cesur Yürek dizisinde ana cast roldeydim. Çekmeceler, Omar ve Biz gibi birçok ödül almış festival filmlerinde yer aldım. Önümüzdeki ay başlayacağım bu filmde yine Kültür Bakanlığı destekli ve birçok ödül alacağına inancım tam. 

Gelecek ile ilgili beklentileriniz planlarınız?

Uzun soluklu olarak dizilerde ve sinema filmlerinde oynamak kendimi daha da geliştirmek istiyorum.  Amerika’daki hocamla hala bağlantıdayım. Yine kuzenim Londra’da sinema sektöründe çalışıyor. Bu ülkelere gidip belirli bir süre yaşayıp oyunculuk eğitimlerine de devam edip kendimi daha da geliştirmek,  İngilizce roller oynamak güzel bir deneyim olurdu. =

‘’HALİT ERGENÇ VE BENİCİO DEL TORO’YU ÇOK BEĞENİRİM’’

Kendinize örnek olarak aldığınız oyuncu var mı ?

Bir oyuncu olarak herhangi bir oyuncuyu örnek almanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Bu sefer ister istemez  onun gibi oynamak, onu taklit etmeye evrilme sıkıntısı var.  Çok beğendiğim oyuncular tabi ki var. Halit Ergenç çok doğal ve rahat oynar. Onu izlemek sizi yormaz. Rolünü ve onun gerçekliğini seyirciye çok güzel aktarıyor.  Yabancı olarak Benicio Del Toro çok beğenirim. Sanki o rolü yaşıyor gerçekte de yanında kamera öyle çekiyor gibidir bana göre. Danny De Lewis mükemmel oyunculuğunun yanında, role hazırlık süreci olarak tabir caizse aşmış birisidir bence. Kadın oyuncu olarak çok güzel olan ama bu tarz rollerin dışına çıkanlara hep saygı duyarım. Mesela Charlize Theron, Monster filmi ilk aklıma gelendir. Natalie Portman, bizden Melisa Sözen ilk aklıma gelenler.

Sosyal medyayı ne sıklıkla kullanırsınız, kitap okur musunuz?

Instagramı çok fazla kullanmıyorum. Menajerim bu konuda dertli o yüzden ipleri eline almaya karar verdi. Gün içinde Twitteri haber edinme konusunda çok fazla kullanıyorum. Kitap okumak benim için büyük keyif. Çünkü okurken o anı hayal edebilmek ve o hikayenin içinde siz de bir köşede varmışsınız da olaylara tanıklık ediyormuş hissi beni çok mutlu ediyor.  Keza film izlerken de öyle. Genelde yalnız film izlemeyi seviyorum. Çünkü bazen bir sahneyi, oyuncunun bir bakışını, bir lafı söyleyişini 5-6 kere izleyebiliyorum.

Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?

Oyuncu olmasam futbolcu olmayı isterdim. Zaten lisanslı olarak futbol oynadım. İyi bir futbolcuydum üstelik. Tabi Anadolu lisesini kazanınca ve dersler ağırlaşınca bırakmak zorunda kaldım gönülsüzce…

Ritüelleriniz var mı ?

Geceleri yatarken ve sabahları kalkarken okuduğum dualarım var. Bunlar iç huzurum, kendimi motive etmek, sabır ve umudumu yüksek seviyede tutmak için önemsediğim bir konu.

Takip ettiğiniz izlediğiniz yerli/yabancı diziler filmler var mı?

İşim gereği tabi ki takip ediyorum.  Hem televizyon hem dijital platformda çok fazla izlediğim proje var. Aklıma ilk gelenler; Yargı, Yakamoz S-245 . Fatma beğendiğim işler. Yabancı olarak Ozark’ı bitirdim yakın zamanda…Mindhunter,Suburra ve tabiki final sezonu ile Peaky Blinders bekliyorum