RÖPORTAJ: AYŞENUR MAMA
Başarılı yazar Osman Özer ile yazın hayatına ve “Geçmiş Rüzgârlar” adlı kitabına dair konuştuk. Keyifli sohbetimiz sizlerle…
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Osman Özer kimdir?
İstanbul Yeşilköy doğumluyum. Küçük yaştan beri edebiyatı, okumayı ve yazı yazmayı seven biri olmuşudur. İlkokul ve ortaokul eğitimimi Kültür Koleji’nde; lise eğitimimi Etiler Lisesi’nde tamamladım. Ardından Kültür Üniversitesi İletişim Tasarımı Bölümü Senaryo-Yönetmenlik alanından mezun oldum. Kısa filmler çektim. 7 buçuk yıl profesyonel tenis oynadım. Daima kitap okur ve yazar biriyim.
Yazın hayatınız nasıl başladı?
1998 yılında, 14 yaşındayken ilk kitap denemem Fırtına’yı yazmamla başladı.
Yazarken nelerden esinlenirsiniz?
Birçok şeyden esinlenebildiğim gibi kimi zaman hiçbir şeyden esinlenmem. Esinlendiklerimden bahsedersek; bazen bir müzik, resim, tablo, doğa, mekânlar, kitaplar, filmler, şiirler veya herhangi bir olay konu olabiliyor.
Ocak ayında okurlarla buluşan “Geçmiş Rüzgârlar” adlı kitabınızdan bahseder misiniz? Bu kitabı neden yazdınız?
Bu kitabı 2002 yılında yazdım; ancak ocak ayında bastırabildim. 72 yaşında bir adamın gençliğinde, 17-18 yaşlarında yaşadığı aşk maceralarını anlatmakta. Benim ilk kitap projelerimden biridir. Kahramanımız, en yakın arkadaşlarıyla geçmiş günleri yad ederken o günleri yeniden yaşıyor ve yazdıklarını not edip, bir kitap haline getirmeye çalışıyor. Neden yazdığıma gelirsek amaç; edebiyatımıza bir aşk, dram niteliğindeki eseri ilginç kılmayı amaçlayıp sunmaktır.
“Geçmiş Rüzgârlar” okurlara hangi mesajları vermeyi amaçlıyor?
Amaç geçmişte yaşadığımız aşkları, duyguları o günlere bir kez daha dönüp yaşamaktır. Tabii yaşamak isteyen ve güzel maceralar biriktirmiş olanlar varsa…
Kitabın ismi, nereden geliyor?
Yaşanan aşklardan geliyor kitabın ismi. Rüzgârları birer aşka benzettim.
Sizce kitap, beklenen başarıya ulaşacak mı?
Olabilir. Şu ana kadarki ilk aşk kitabım ve şimdiden gösterilen ilgi, oldukça iyi.
Kitabınızı bir okur gözünden nasıl değerlendirirsiniz?
Klasik bir aşk kitabından uzak tutmaya çalıştığım bir kitap ve “İçinde geçmişe, günümüze giderek, o anları yaşayarak farklı bir tat almak için okunmalı.” derim.
Yazarken örnek aldığınız, izinden gitmeyi hedeflediğiniz yazarlar var mı?
Elbette… Oldukça fazlalar; ama buradan isimlerini yazmadan geçmek büyük ayıp olur. Türk Edebiyatı’ndan Attila İlhan, Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan, Orhan Kemal, Kemal Tahir sadece birkaçı. Dünya Edebiyatı’nda ise Anton Çehov, Jack London, Charles Dickens, Fyodor Dostoyevski, Victor Hugo, Stephen King sadece birkaçıdır. Her iki liste de oldukça uzun.
Hazırlık aşamasında olan farklı bir eseriniz var mı?
Var. Bir araştırma, ansiklopedik veri halinde sunacağım kitabım mevcut.
Son olarak gazetemiz okurlarına neler söylemek istersiniz?
Her şeyin başı eğitimdir. Okumaktan asla vazgeçmesinler. Okuyan öğrenecek; okumayan karanlıklarda aydınlığı arayacaktır. Sevgi ve saygılarımla…
