Geçtiğimiz yıllarda Katar Şeyhi’nin eşine değeri 1 Milyon $’ı aşan elbise diken ünlü Modacı Erkan Eken, yeni projelerle geliyor.

Şeyh'in eşine hazırladığı muhteşem abiye kıyafet ile günlerce konuşulan Modacı Erkan Eken, yeni tasarımlarıyla herkesi hayran bırakmaya hazırlanıyor. Bizlerde bu milyon dolarlık abiyenin mimarı erkan Eken ile bir araya geldik. Şimdi sizlerle…

Merhaba nasılsınız, Erkan Bey?

Çok iyiyim Elif'ciğim, sen nasılsın?

Teşekkür ederim bende iyiyim. Geçtiğimiz yıllarda gündeme bomba gibi düşen bir milyonluk abiye ile röportajımıza başlamak istiyorum. Ne söylemek isterseniz?

Benim için kendi kariyerimde en sıra dışı çalışmamdı diyebilirim Elif.  Çok değer verdiğim bir dostum aracılığıyla bir araya gelinip hazırladığım bir kıyafetti. Ben her zaman işimde titizimdir ama o daha başka bir sorumluluktu çünkü maddiyatı çok yüksek özel bir çalışmaydı. Çok büyük bir gizlilik içinde yapıldı sevgili Elif. Açıkçası ben basına hiç yansıtma taraftarı değildim fakat yakın bir arkadaşım tarafından işte basına yansımış oldu. Tam da teslim edileceği gün basın mensubu arkadaşlar akın etti diyebilirim. 

Nasıl gitmişti elbise?

Büyük bir ekip geldi. Açıkçası gizli tutulan bir çalışmaydı. Gelen ekip teslim etti. 

Elbisenin basın tanıtımını Buket Dereoğlu yapmıştı. Elbise Buket Hanım'ın vücut ölçülerinde olduğu için mi kendisini tercih etmiştiniz?

Buket Dereoğlu her şeyden önce çok güzel bir duruşu olan, çok başarılı bir oyuncu arkadaşımız. Kesinlikle senin de dediğin gibi en uygun onun taşıyacağını düşündüm sevgili Elif. Buket de sağ olsun beni kırmadı ve bir kereliğine mahsus olmak üzere elbiseyi giydi. 

Katar Şeyhi'nin eşinden elbiseyi aldıktan sonra bir geri dönüş geldi mi? 

Evet, çok beğendiklerini iletip teşekkür ettiler. Şimdi benden bir defile talepleri oldu. Umarım yakın zamanda gerçekleşecek, bunun görüşmeleri içerisindeyiz. Şuan Kanada'dan da bir teklif aldım. Hatta Kanada ile anlaşmamızı yaptık. Haziran 2018 için güzel bir projemiz olacak diyebilirim. 

"Kanada'ya yolculuk var"

2018 Haziran ayı için Kanada'ya bir proje çalışması yapacağını ileten Modacı Eken, "Şimdiden çalışmalara başladım" dedi. 

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a da kıyafet diktiğinizi duyduk doğru mu?

Hayır, Elif ‘ciğim o olay şöyle: Bir röportajımda muhabir arkadaşımızın sorduğu sorulardan biriydi aslında. Ben de o muhabire hazırlamadık ama böyle bir teklif gelse büyük onur duyacağımı ifade etmiştim. Hakikaten de öyle, aynı düşüncedeyim.  Tek Adam, Cumhurbaşkanımızın eşi ve Emine Erdoğan gibi bir Hanımefendiye tasarım yapmak benim için büyük gurur olur. 

Başka siyasi liderlerin eşlerine çalışmalar yaptınız mı?

Benim şansım siyasetten gidiyor Elif'ciğim. Katar Şeyh'inin eşinden önce Norveç Prensesine bir kıyafet hazırlamıştım. Şimdi Kanada ve Arap ülkeleri siyasi liderlerinin eşleri için çalışmalarım olacak. 

Merak ediyorum tasarımlarınızı neye göre belirliyorsunuz? Bu çok ciddi ve hummalı bir çalışma olmalı öyle değil mi?

Tabi ki olmaz mı sevgili Elif. Öncelikle o kişi hakkında bilgiler edinmeye çalışıyorum. Kişilerin konumları çok önemli benim için. Yaşam koşulları ve tarzını mutlaka göz önünde bulunduruyorum. Hangi ortamda kullanacağı, ne için istediği benim için çok önemli...

Ülkemizde yapmak istediğiniz bir çalışma var mı?

Ülkeme çok aşığım Elif ve yaptığım her işte de ülkemi temsil etmeye çalışıyorum. Bir "Osmanlı" koleksiyonu var elimde onu faaliyete geçirip ülkemde tanıtmak istiyorum. 

"Marifet Tasarımcıdadır"

"Bir kıyafette açıklık marifet değil!" diyen Eken, "Kapalı bir kostümle ya da tesettür tarzındaki bir kıyafetle de muhteşem tasarımlar ortaya çıkabilir. Marifet, kimin elinden çıktığının belli olunmasıdır" şeklinde konuştu. 

Daha önce üstlendiğiniz ya da destek verdiğiniz sosyal sorumluluk defilelerine de değinmek istiyorum. Sosyal sorumluluk defilelerinin sizdeki önemi nedir?

Ses getiren sosyal sorumluluk projelerine imza attım Elif. Benim için güçsüz olan her varlık güçlü olan tarafından eziliyorsa bu şiddettir. Bu çocuk olur, kadın olur, hayvan olur, engelli olur hatta doğadaki canlı olur hiç fark etmez. Burada bence önemli olan defileyi yapmak değil ne kadar destek olunmasıdır. Çünkü ben yaptığım yardım defilelerinde kimseden destek görmedim. Hep kendi imkanlarımla yaptım. Bu anlamda benim gibi yardım defilesi yapan bir çok modacının da çok büyük destekler gördüğüne inanmıyorum. Maalesef çok üzücü...

"Medya büyükleri ilgisiz kalıyor" 

Ben bir medya koluyla sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir defile hazırladım. Haberi yapan muhabirler günlerce defileyi takip ederken kurum başkanlarının ya da üst düzey yöneticilerinin hiç bir ilgisini görmedim… Sizce de normal mi? 

Sizi en çok etkileyen sosyal sorumluluk projeniz nedir?

Çoğunun etkisini taşırım çünkü gerçekten ihtiyacı karşılamak bir insan için muhteşem bir huzurdur diye düşünüyorum. Ama örnek istersen geçmişte yaptığım Engelli çocuklar yararına yaptığım bir defileyi örnek gösterebilirim. Tekerlekli sandalyelerine kavuşan çocuklarımızın o mutluluklarını hala unutamıyorum. 

Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz?

Profesyonel hayatımda 15 yıl bitti, 16'ya giriyorum.

Biraz da kadınlara değinelim istiyorum tasarım yapan biri olarak kadınları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kadınlar benim bakış açıma göre birer çiçektir. Narin, zarif ve kutsal varlıktır. Kadın doğurandır, yaşatandır, yönetendir. Kadın dişi kuştur ve bütün bunları düşündüğünüzde kadın değerlidir. Ama toplumumuzda yeterli değeri bulduğunu düşünmüyorum. Mesleğim gereği düşünecek olursam bir kadının duruşu zaten kendini yansıtır. Çoğunun ortak özelliği olduğu kadar inanılmaz farklılıkları da vardır. Bir kadının sınırları benim için her şeyden önemlidir. Çünkü özgürlük demek çok açılmak ya da her anlamda vücüdunu göstermek değildir. O kadının asilliği bozmadan, o çizgiyi geçmeden yansıtmak gerekir. Giyinmek, şık olmak sadece kıyafetlerde bitmez, o kadının makyajından tutun, ayakkabısına, saçına, çantasına, aksesuarları da dahil olmak üzere uyum içinde olmalıdır. 

"Gelinliğin amacı nedir?"

Anlamsız derecede dekolteli gelinlik tercih eden genç kızlarımızı anlayamıyorum! Bence gelinlik; bir gelinin masumiyetidir. Atacağı güzel bir adımın simgesidir. Kaldı ki aile büyüklerinin de bir araya geldiği bir törenle gerçekleşir. Bu kadar transparan bu kadar iddialı olmak doğru mudur? Bence değil! Sen bir Oscar ödülü almıyorsun ki! Güzelliğinle dikkat çekeyim derken insanların eleştirmesine maruz kalıyorsun…

Moda ile ilgili ne söylersiniz?

Moda çabuk tüketilen hızlı değişimdir. Bir insanın hem gündemin hem kendisinin hem de günün güncelliğini yakalaması açısından gerekebilir. Renkler ya da farklı dizaynlar kullanarak kendisini yenilemesi adına yapılır. Eğer “Moda” dediğimiz bu kavram enerjiyi pozitif enerjiye dönüştürüyorsa kişinin imkanları dahilinde de uyması gerekir. Fakat bu en son ne çıkmış deyip boşa harcamak değildir. Her şeyin bir kararı vardır. Abartmaya gerek yok diye düşünüyorum. 

Kıyafetlerimiz neden önemli?

Kimse karşıdan gelen insanın yüreğini görmez. Kişilerin davranışı, konuşmaya ve iştira başlandığında bir şekilde anlaşılır. Fakat her şeyden önce o kişinin vizyonu, bakış açısı kıyafetinden belli olur. En azından fikir verir. Giydiğimiz şey bizimle bir ambiyans içindeyse o karşıya da iyi enerji veririz. Kıyafetlerin insan için önemli olmasının en büyük nedeni de işte bu!

Sizin de sürekli uyardığınız kimseler var mı?

Her insan ayrı bir kişilik, ayrı bir karakterdir! Dolayısıyla tamam benzer yönleri olsa da her insan ayrı bir etkiyle yaşar. Herkes kendini özel hisseder ve hissetmek ister. Bundan doğal bir şey yoktur. Ama şöyle bir gerçek var ki; çok açık tenliler, açık kumral, sarışına dönük kişiler neden açık tonlara bu kadar eğilip kendilerini bu kadar soldurmaya çalışırlar? Ya da esmerlerin de daha çok koyu giyerek neden daha çok kendilerini karalara bağladıklarını anlamam. Bunları istisnalar haricinde söylüyorum ama sonuçta dayatıp da ille bunu yapacaksın dediğim bir tasarımcı ruhum yok benim. Ben doğruları gösteriyorum. Kişi yapar yapmaz onlara kalmış. Beraber o giyeceği yere gitmeyeceğimize göre beni ilgilendirmez… Öyle değil mi?

Diyelim ki illa yeşil giymek istiyorsun;

Yeşilin o kadar çok tonu var ki bırak da sana yakışan tondaki renk seninle olsun… Giyme demiyorum, sadece o tonunu kullanma diyorum!

Moda programları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ya onlar reyting amaçlı gündem oluşturma tabanlı şeyler bence. Çünkü konuyla ilgili olan insanlar jüride değillerdi hiçbir zaman. O yüzden çok da ciddiye aldığım şeyler değil. Maalesef ki halk çok üstün olarak görüyor çünkü halka yansıtılan bu, ama öyle bir şey yok. Konusunda uzman kişiler değiller. 

Peki, size böyle bir program teklifi geldi mi?

Evet, böyle bir teklif aldım da bu programlar benim formuma uymuyor. Bu sebeple kabul etmiyorum. Başka bir formatta olursa değerlendireceğim… 

Erkek giyimi ile ilgili ne söylersiniz?

Ben erkekte klasik çalışmıyorum Elif. Daha çok günlük hayatta üst grup yelekler, deriler, triko ile derinin birleşmesi, daha çok rahat (relax) tarzda çalışıyorum. Çünkü zaten erkekte klasik tarzda çalışan bir sürü firma var. 

“Erkekler daha çok tarz sahibi”

Yalnız çok ilginç bir şey söyleyeceğim, kadınlarımıza göre erkeklerimizin tarzı daha iyi. Ama neden? Çünkü erkeklerin giyeceği renkler daha sabit. Özellikle lacivert, füme, siyah ve bunun tonlarında giydiler mi o tarzı zaten yakalıyorlar. 

Yakın gelecekteki projelerinize de değinmek istiyorum. Tekrar neler söylersiniz?

Daha önceden beri yaptığım ve zaman zaman üzerine eklediğim "Osmanlı" koleksiyonum var. Modernize edilmiş dönem sultanlarının, dönem koşulunda kullandığı kıyafetleri yansıttım. Onun haricinde bir festival sinema filmi projemiz var. Hatta benimde oynayacağım bir film olacak. Ayrıca köşe yazısı yazmaya başlıyorum. Şimdilik bu kadar...

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?

Okuyucularınızı yerim :) Herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum Elif'ciğim. Doğru bilgiye sahip olmak ve zevkli olmak herkese has değil. O yüzden modacılar var unutmasınlar. Moda için kendilerine bir şeyler seçtiklerinde bilinçli olsunlar. Bunu yaparken de mutlu olsunlar sonuçta her şey onlar için… Sana da çok teşekkür ederim çok keyifli bir röportajdı tekrar görüşmek üzere sevgili Elif...

Röportaj: Elif Günay

Fotoğraf: Fatma Demir