DUYGU MERCAN, ‘‘PATRONİÇE’NİN GENÇLİĞİ BANA, ORTA YAŞI DA HÜLYA AVŞAR’AÇOK YAKIŞIR’’ DEDİ.

Afiş tasarımlarını yaptığım Statü Film’de tanıdım kendisini, dolu dolu bir genç kız. Yaşadığı Londra’da oyunculuk dersleri alan ve Türkiye’de ki yapımcılardan gelen teklifleri değerlendirerek geçen yıl üç ayrı film projesinde oynayan bu yılda iki ayrı film de başrol anlaşması yapan Duygu Mercan ileRamazandan önceki son gün Emirgan Parkında buluştuk. Nefis bir kahvaltı yaparak sinema hakkında sohbet ettik. Biz sorduk o da dobra dobra cevap verdi. Dileriz sizde keyifle okuyacağınız bir röportaj olmuştur…

Duygu hanım ayağınızın tozu ile geldiğiniz İstanbul’da 3 film çektiniz 2 de film anlaşması yaptınız. Okuyucularımız sizi biraz tanıyabilir mi?

Ben İstanbulda büyüdüm liseden sonra Üniversite eğitimi için Londra’ya gittim.

Cocukluğumdan beri sinemanın büyüsüne kapılmış bir çocuktum. O yüzden Londra’da eğitimimi tamamlarkenOyunculuk eğitimlerimi aldım. Bu arada her zaman bir ayağımız İstanbul’da olduğu için burada ki yakınlarım sayesinde bazı yapımcıların dikkatini çektim. Aslında Londra’da finans şirketinde çalıştığım için İstanbul’da kısa kısa kalmak zorundaydım. Fakat sinema aşkı öyle farklı bir şey ki her şeye ramen kendimi hazır hissedince İstanbul’da kamera karşısında buldum.

Yani sinema sizin için planlanmış bir şeydi ve kendinizi buna hazırladınız. Öyle mi?

Yok tam da öyle sayılmaz. Evet ben sinemaya aşıktım çocukluğumda eve misafirler geldiğinde onlara oyunlar oynayıp alkışlamalarını isterdim  ve eğitimimi de hep bu yönde devam ettirdim. En büyük hayalim bir sinemada kamera karşısında olmak ve bunun için gerekli donanımları tamamlamakla meşkuldüm ama benim bir işim vardı ve çok da iyi kazanıyordum, hani bir ata sözü var doğduğun yer değil doyduğun yer diye. Bu aklıma geldikçe sinemanın benim için bir hayal olduğunu düşünüyordum fakat gördüğünüz gibi sinema aşkı daha ağır bastı Londra’da ki ajansıdondurdum  ve ben artık memleketim de yani sinemanın kalbi olan İstanbul’da yaşıyorum. Ve kamera karşısındayım.

Şu ana kadar kaç filmde oynadınız.

Ben ilk olarak  Gürgen Öz ve Özge Ulusoyun baş rolde olduğu  Ilişki Doktoru filmi ardından Aşkın Ömrü adlı filmede Tuba Ünsal ve İlker Aksumla beraber ana karakterlerden Melis‘i canlandırdım. Ardından Alper saldıran ve Eser Eyüpoğlu ile Soygun filminde  ise başrolde oynadım. Şimdi de iki ayrı film anlaşması yaptığım filmleri çekiyoruz şu anda filmlerin vizyona girmesini sabırsızlıkla bekliyorum.

Dizi projelerine nasıl bakıyorsunuz.

Yok hayır sadece sinema değil tabiki ama ben İstanbul’a yerleşmiş olsam bile benim Londra’da devam eden Ajansım var ve onlarla da ilgilenmem gerekiyor o yüzden gelen dizi teklifleri yerine şimdilik daha çok sinema filmi tekliflerini kabul ediyorum fakat red edemeyeceğim bir dizi projesi gelirse de mutlaka düşünürüm.

Yani sizi yakında dizilerde de göreceğiz demek ki…

Ben şansa çok inanmayanlardanım.  Çocukken bir kitap okumuştum ve orada ki bir söz benim bu hayattaki mottom olmuştur. ‘‘Şans hazırlıklarla fırsatların bir araya gelmesidir.’’ Bu sözü asla aklımdan çıkartmam. Ben bugün eğer beyaz perde de varsam hazırlıklarım sayesinde varım, ben eğer sinemayı bu kadar sevmeseydim ve sinema için bu kadar kendimi hazırlamasaydım şu anda başka bir iş yapıyor olacaktım. Yani başka bir şekilde söylemek gerekirse bu hayatta bir hazırlığın yoksa  şans güvercini sana uğramaz tıpkı en büyük piyangonun size vurmasını isterseniz gidip önce piyango bileti almanız gerektiği gibi. Yani piyango bileti almadan size ikramiye çıkmaz, her şey için mutlaka emek lazım. Aaaa siz derseniz ki ben yolda bir bilet buldum ona da büyük ikramiye vurdu, ona bişey diyemem. Ben bu güne kadar yolda başkasının düşürdüğü bir piyango bileti bulamadım hep emek verdim.

Ben biliyorum ama okuyucularımız için soruyorum.Yeni projeleriniz var mı?

Evet Yaşar abim senin de yakından bildiğin gibi uzun zamandır merak edip araştırdığım bir konu var onu yazıyordum artık bitirdik sayılır. Adı ‘‘Patroniçe’’  bu Matild Manukyan’ın hayatından esinlenerek  hazırladığım bir hikaye. Tam olarak Manukyan’ı anlatmıyor ama oradaki kahramanım Manukyan gibi hırslı tuttuğunu kopartan, hayırsever bir kadın. Hikayeyi senarist bir arkadaşımla senaryolaştırıp sinemada veya dijital platformda canlandırmak için yoğun bir tempo ile hazırlıklarımızı yapıyoruz.

Bu arada ön tanıtım afiş tasarımımız için de sana çok teşekkür ediyorum. Afişin konsepti gerçekten tam hayalimdeki gibi oldu, hatta hayalimdekinden de mükkemel oldu, ellerine sağlık.

Geçtiğimiz günlerde Hülya Avşar’da en büyük hayalim Manukyan’ın hayatını oynamak demişti siz şimdi Hülya Avşar’a kendinizi rakip mi görüyorsun?

Yok asla öyle bir şey demiyorum. Hülya hanım benim Türkiye’de en çok taktir ettiğim ve hayranlık duyduğum bir isim. Hiç sizin ima ettiğiniz gibi düşünmedim. Ben bu projemi yapımcım olan Statü filme sunduğumda çok ilgi gösterdiler. Benim isteğim hikayenin kahramanının gençlik yıllarını benim oynamam ama orta yaşını ve yaşlılığını başka birilerinin oynaması, eğer Hülya hanımında gerçekten hayali buysa ve birlikte çalışsak ne güzel olur. Şimdi düşünüyorum da Manukya’nın gençliğini oynamak bana, orta yaşınıda oynamak Hülya Avşar’a çok yakışır. Ben böyle bir birliktelikten çok mutlu olurum, fakat bu benim yetkimin dışında olan bişey. Buna karar verecek olan yapımcım olacaktır. Sanırım onların aklında farklı alternatif isimler var ama keşke Hülya hanım olsa ne güzel olur, ben çok sevinirdim.

Statü film demişken, Cumhuriyet’in 100. Yılı nedeniyle hazırladıkları bir Cumhuriyet adlı film projesi var ve anladığım kadarıyla Statü filmin patronları bu film için bir yıldır hazırlık yapıyor size de bu filmde oynamanız için bir teklif geldimi?

Evet haklısınız Cumhuriyet filmi için çok yoğun bir çalışma içindeler ama benim kendileri ile ondan önce yani bu yaz çekilecek iki ayrı sinema filmi anlaşmam var, önce onları çekeceğiz sonra ona da bakarız. Bunun kararını verecek olan tabi ki Elin hanım ve Galip beydir, kısmette varsa olur.

Sorumuza tam olarak cevap vermediniz. Size teklif yapıldı mı, yapılmadı mı?

Evet bana da bir teklif yapıldı ama bu konuda şimdilik konuşma yasağımız var çünkü oyuncu kadrolarının görüşmeleri devam ediyor. Cumhuriyet filmi benim için de çok arzu ettiğim bir proje. O filmde olmayı gerçekten çok istiyorum fakat dediğim gibi imza atmadan konuşmak istemem kısmette varsa olur.

Size sorularımıza içtenlikle cevap verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Çok doğalsınız, çok sahicisiniz, sizi tanıdığım için çok mutluyum. İnşallah bu hayalleriniz gerçek olur ve sinemadaki yolculuğunuz ömür boyu sürer.

Ne demek asıl ben size çok teşekkür ederim, bu benim bu genişlikte verdiğim ilk röportajım oldu, dilerim siz de bana uğurlu gelirsiniz ve daha nice nice röportajlarda yine bir araya geliriz…

Röportaj: Yaşar Şenyüz