KORUNCUK VAKFI İZMİR

Bu hafta Röportaj konuğum “Koruncuk Vakfı" İzmir Şube Başkanı Işıl Nişli.  Birbirimizi bulmamız asla tesadüf değil. Gönülden yürekten bir yolda yürüyenler elbet bir paydada buluşuyorlar. Biraz kendinizden bahseder misiniz dedim? Ben gönüllüyüm diyor. Ön plana çıkmayı hiç sevmiyor.  İzmirli. Ama size bir şey söyleyeyim mi çıtanın çok çok çok üstünde bir vakıf tanıdım. Kendisi bütün iş yaşamını yıllar öncesi bırakıp gönüllü yolculuğa başlamış. Doğma büyüme İzmirli. İktisadi ve idari bilimler fakültesi ekonomi ve iş idaresi bölümünden mezun. 29 yaşında Endüstri Mühendisi olan bir oğlu var. Eşi Mimar Haluk Nişli. Mütevazı kendini çok önemsemeyen bir ailem var diyor. Bu yaşamı İhya edip gidiyoruz giderken de güzel şeyler bırakmak lazım geriye ifadelerini sıklıkla kullanıyor. İzmir'in Başarılı ve tanınmış simalarından. Özel ve güzel bir insan. Hayretler ve hayranlıkla dinledim. Kız çocukları diyor başka bir şey demiyor. Kelamıma neyi nereye sığdırabilirim bilemedim. Saymakla bitmek bilmeyen muazzam meziyetlere sahip bir vakıf Koruncuk.  

Aslı Hanım; “Koruncuk köy Urla, her birinde 8 ila 10 çocuğun yaşayacağı, 10 Ev, 2 Gençlik Evi, Sosyal Tesis ve açık yaşam alanları olan 15 dönümlük bir arazi üzerinde konumlanmıştır. Burada yaşayacak çocuklarımızın eğitim hayatlarına devam ederken, eğilimlerine göre gelişimlerine destek olan sportif, sanatsal ve kültürel faaliyetlere katılmalarına olanak sağlayacağız. Çünkü Koruncuk Vakfı olarak çocukların değerinin farkında ve onların her zaman yanındayız.” İfadelerini kullandı.  Ve ekliyor Aslı Hanım; Koruncuk Urla da eğitim hayatı risk altında olan ya da yaşam desteğine gereksinim duyan kız çocuklarını yetiştireceğiz. Vakfımızın çok özel bir misyonu var. Bizler 18 yaşın bağımsız yaşa geçmek için çok erken olduğunu düşünüyoruz. Maddi ve manevi desteklerimiz çocuklarımız tamamen kendi ayaklarının üzerinde duruncaya kadar devam ediyor. 2005 yılında Birleşmiş Milletler tarafından vakfımıza çalışmalarından ötürü danışmanlık statüsü verilmiştir. Çocuklarımız burada sevgiyle, ilgiyle yaşama tutunacaklar. Ben ailemle, kendi çocuğumla nasıl bir gün geçiriyorsam onlar da burada bir günlerini aynı şekilde geçirecekler. Resmi ismi Koruncuk Vakfı İzmir Urla İlköğretim ve Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu olarak geçiyor. Tamamen vakfımızın amaçları doğrultusunda çalışan bir köy burası. Çocuklarımız sabah kalktıklarında belletmen dediğimiz kendi konularında formasyon almış kişiler ile birlikte kahvaltı edecekler ve okullarına servis aracıyla yollanacak. Her çocuğun eğilimlerine göre eğitim alması için çalışacağız. Etütlerini yapıp hobilerini gerçekleştirecekler, özel dersler alacaklar. Ayda en az birkaç kere mutlaka sportif, kültürel etkinliklerde bulunacaklar. Mükemmel bir sistem, bizler çok mutluyuz. Her geçen gün Koruncuk Vakfı'nın İzmir'deki şubesi de güçleniyor. İnanıyoruz ki çocuklarımızı yaşama sevgiyle, ilgiyle tutunduracağız ifadelerini kullanan Köklü Vakfın İzmir Şubesi Başkanı Işıl Nişli ile Koruncuk köy Urla’nın işleyişi ile ilgili keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Öncelikle sizi tanıyalım Sevgili Işıl Hanım Işıl Nişli kimdir?

Işıl Nişli; bir gönüllüdür,   yıllar sonra hem iş hayatımız hem özel hayatımız eğitim hayatımız da birçok unvanlar alıyorsunuz. Belli zamandan, yaştan sonra ben bütün unvanlarımı geride bıraktım. En güzel ve en önemli olan unvan gönüllü olmakmış. Işıl Nişli bir gönüllüdür. 5 yıl önce profesyonel meslek hayatıma son verdim. Zaten yasamım boyunca yaptığım, içinde de olduğum sosyal sorumluluk projelerim vardı. Onların daha çok yönetim aşamalarında sürekli yer aldım. Bugünde İzmir'de bulunan Koruncuk Vakfın da başkanlık görevini yapıyorum. Doğma büyüme İzmirliyim. İzmirli ailenin çocuğuyum. İktisadi ve idari bilimler fakültesi ekonomi ve iş idaresi bölümünden mezunum. 29 yaşında Endüstri Mühendisi olan bir oğlum var. Eşim Haluk Nişli kendisi mimar. Mütevazı kendini çok önemsemeyen bir ailem var. İhya edip gidiyoruz giderken de güzel şeyler bırakmak lazım geriye.

Gönül işi yürek işidir bu tarz çalışmalar önemsiyorsunuz, çok ulvi bir görevdir gönüllü olmak . Karşıyaka Çocuk Esirgeme Kurumunu sürekli ziyaret ettiğiniz demecinizi okumuştum. Sizde ezelden gelen bir gönüllülük var. Geçmişte olan bu Karşıyaka esirgeme kurumu ile ilgili biraz bahseder misiniz?

Ailemde bu kavram süre gelen bir şey olmasıydı. Çocukluğumdan beri Karşıyaka da bir çocuk yuvası vardı. Küçük yaştaki çocuklar oraya gelirdi. Koğuş sistemi içeresinde bakılırdı. Bizde abim ve ailemle birlikte mutlaka özel günlerin öncesinde oraya giderdik.  Oyuncaklarımızı paylaşırdık. Ama bu oyuncaklar çok sevdiğimiz oyuncaklardan bir tanesi olmak zorundaydı. Hiç bir zaman gözden çıkardığımız oyuncak olmazdı. Babam en çok sevdiğiniz üç oyuncaktan bir tanesini götürmemizi söylerdi.   Ve onu hep yaşadım hala da yaşıyorum. Maalesef bazen yanlış öğretilmiş şeyler var Türk toplumunda. Tabi ki bizim gereksinimizin olmadığı bir takım eşyalar bir başkasına gereksinim olabiliyor, çok güzel hizmet edebilir. Onun ötesinde daha değerlisi sevdiğiniz benimsediğiniz ve gerçekten işe yarar bir şeyinizi paylaşıyor olmanız o çok önemli. Hep öyle gittik geldik ve öyle geçti tatiller bayramlar öncesi. Çocuk esirgemeye öyle bir kaç sefer değil uzun yıllar gittim. Hüzünlü hikâyelere de tanık oluyorsunuz. Benim içimde de hep kaldı bu hüzünlü hikâyeler ve bu çocuklar içinde bir şeyler yapma kaygısı doğdu doğal olarak. Ortaokuldayken bir kampanya düzenledim iki arkadaşım ile birlikte. İhtiyaç sahibi bu yuvadaki çocuklara, o zamanlar bez ve pijama yiyecek gereksinimleri vardı. Anneme arkadaşlarına herkese söyledim. Bütün gereksinimlerini karşılayacak çok sayıda yardımlar geldi nakdi yardımlar kurban bağışlarını oraya yönlendirilmesi gibi. Kendi küçük dünyamda bugün bakıyorum ki çok büyük şeyler organize etmişim. Okulumdan da çok büyük destek gördüm kampanya o kadar çok büyüdü benimsendi ki sonrasında Hürriyet gazetesinden geldiler fotoğraflarımızı çektiler iki arkadaşımla birlikte ve bir haber olduk. Ve ben bunu unutmuşum uzun yıllar oldu unutmuşum. Bundan bir kaç sene evvel annem bir gazete küpürü gösterdi bana. Bak sen eskiden beri böyleydin dedi.  O yaşlarda bile bunu yapabiliyor olmak ortaokul seviyesinde demek ki içselleştirebilmişim ve bu hayatım boyunca devam etti. Ben inanıyorum ki hele de trükseniz kafanızı nereye çevirseniz destek olunacak yapılacak bir sosyal sorumluluk projesi, bu doğa olabilir çocuklar, hayvanlar engeliler  kadınlar, girişimci yoksullar aklınıza gelebilecek o kadar çok konu var ki. Önemli olan farkında olup baktığınız yerdeki ana o sahanın gereksinimini fark edebilmek.  Herhâlde bunu öğrendim zaman içinde geliştirdim. Pek çok sosyal sorumluluk projesinin içinde oldum. Tabi ki çocuklar benim yumuşak karnım. Çocuklara hiç kıyamıyorum onlar çok özeller. Onun için diyorum ki yaşananlar tesadüf değil. Sizin beni bulmanız bile tesadüf değil bu konulara ilginiz olduğu için binbir tane haberin içinde röportaj yapmak için aradınız.

Koruncuk Vakıfları ilk ne zaman kuruldu?

1979 yılında Türkiye de korunma ihtiyacı olan çocuklar tespit ediliyor o yıl kuruluyor. Bu yıl kırkıncı yılımızı kutluyoruz. 1992 yılında da İstanbul’da da Bolluca da bir çocuk köyü kuruluyor. Bolluca çocuk köyümüzde aile mahkemeleri tarafından karara alınmış olan korunma ihtiyacındaki aile bakanlığına bağlı çocuklar bakılıyor. İzmir de daha farklı olarak milli eğitim bakanlığının izniyle özel yurt statüsündeyiz.  Biz Koruncuk köyü urla kız ortaöğrenim ve ilköğrenim kız yurdu diye geçiyor. Resmi açılımımız böyle olsa da vakfımızın misyonunda çalışmalarından fedakârlık etmeden aynen aynı şekilde geniş kapsamlı hizmetler sunacağız çocuklarımıza

Şu an faaliyete geçtiniz mi?

Kurumumuzda eğitim hayatı risk altında ve yaşam desteğine gereksinim duyan sadece kız çocuklarına hizmet vereceğiz.

Hayır, açılışımızı yaptık. Ağustos ayında bayramın akabinde açılacaktır. Kurumumuzda eğitim hayatı risk altında ve yaşam desteğine gereksinim duyan sadece kız çocuklarına hizmet vereceğiz. İzmir in farklı tarafı budur. 205 kişi kapasitesi var köyümüzün. Orası Barbaros köyünde vakfımıza ait arazide kurulmuştur. 10 tane aile evinin olduğu 2 tane gençlik evinin sosyal tesisinin açık yaşam alanının idari bölümünün sığınakların olduğu çok güzel bir köy yaratıldı, istiyoruz ki kızlarımız analitik düşünsün oyunlar oynasın akıllı oyunlar atölyesinin bulunduğu, bilgisayar atölyesi var çok çeşitli gerçek anlamda müzik odası var. İstiyoruz ki kızlarımız müzik yarışmalarına katılsınlar şarkı söylesinler bestelesinler çok keyifli güzel hobiler edinsinler.

Görsel sanatlar atölyemiz var. Çocuklarımız bizim için çok değerli. Çocuk en iyi iç dünyasını sanat ile ifade eder. Mesela kukla atölyemiz olacak, seramik atölyemiz olacak bunlarla birlikte çocuklar iç dünyalarını psikologlar eşliğinde öğrenip ona göre eğitim ve destekleme programı uygulanacak. Sürekli olarak psikoloğumuz sosyal hizmet uzmanımız olacak.

Yaş sınırınız olacak mı?

Tabi yaş sınırımız olacak. Şimdi şöyle ilköğretim 4. Sınıfı bitirmiş çocuklarımızı kabul edeceğiz. Bu da yaklaşık 9- 10 yaşa tekabül ediyor. 10 yaş ve üzeri çocuklara bizim vakfımızın misyonu pek çok burs veren ya da farklı vakıflardan benzer çalışmalardan olan vakıflardan daha farklı olarak. Bizler 18 yaşında hayata atılmalarının erken olduğunu düşünen bir vakıfız. Bunun içinde 18 yaşından sonrası da bizim için çok önemli 18 yaş sonrasında da mutlaka yükseköğrenim görmeleri stajlarını yapmaları işe yerleştirilmeli de. Kültürel spor içinde olup mutlaka desteklenmeleri gerekmektedir. Birde kültürel yoksulluklarıyla da savaşacağız çocukların.

 Peki, Isıl Hanım bu döngü nasıl olacak yatıp kalkmaları eğitimleri birazda bundan bahsedebilir missiniz?

İlk 4 sınıfı bitirmiş çeşitli yaş gurubundaki çocuklar kabul edilecek, onları yerleştireceğiz. Aile ortamı olması önemli vakfımızın en önemli unsuru da bu. Her çocuk kendine ait arkadaşı ile de olsa kendi dolabı çalışma masası kardeş gibi paylaşacağı odası evi olacak. Aile kavramını bilip geliştirmesi için çok önemli olduğu için pekiştirip bu yüzden koğuş sisteminden çıkıyoruz. Koğuş sisteminin kötü etkiler yarattığını gördük. Bu yüzden bu sistemi uyguluyoruz. Bizim vakfımıza da ilginin artmasını temenni ediyoruz. Vakfımızı 2005 yılından itibaren birleşmiş milletler sürekli izliyor Türkiye’de ki çocuk köyleri sistemini. Çocuk köyleri sisteminde de diyor ki başarılı çalışmalar yapılıyor bu başarılı çalışmalardan ötürü de vakfımıza danışmanlık statüsü veriyor, bu danışmanlık statüsü de bizim için çok önemli dolayısıyla doğru işler yapıyoruz. Vakfımızın başkanı değerli hukukçu Figen Gözüpek çocuk ve gençler için çalışan 30 a yakın kendi bünyesinde çocuk hakları platformu var. Çocuklar ve gençler için çok değerli çalışmalar yapıyor. Bu platformun başkanlığını yürütüyor olmak da çok önemli.

Işıl hanım gelir getirici faaliyetleriniz nelerdir?

Vakfımızın tüm gelirleri bağışçılarımızın yaptıkları düzenli ya da düzensiz ayni ve nakit bağışlardan oluşuyor birde etkinliklerimiz oluyor. Vakıf olarak yıllardır pek çok etkinlik yapılıyor. Proje paylaşımlarımız oluyor zaman zaman. Ama İzmir’le ilgili bahsedersek yaptığımız başarılı bulduğumuz ve çocuklar ve gençleri spora özendirmek adına çocukların kendileri kadar şanslı olamayan çocuklar için yarıştığı sörf festivalimiz var. İyi bağışçılarımız ve gönüllülerimiz var. Çağla Kubat da bunlardan bir tanesi. Bu sene 24-25 ağustosta sörf festivalimiz olacak dördüncüsünü yapacağız.  Buradan iyi bir gelir elde edebiliyoruz. Zaman zaman yemekler düzenliyoruz, koruncuk dostu işyeri diye bir projemiz var bizim için çok değerli. Kendi konusunda etik kavramlara bağlı olan veliler kuruluşlar Koruncuk dostu işyeri olabiliyorlar. Ne yapıyorlar bir plaketimiz var o plaketi asıyoruz beraber bir yıl boyunca bir aidatı var o aidatını ödüyor bir yıl içinde koruncuk için bir proje üretiyor. Bunlardan mesela ticaret borsası Koruncuk dostu işyeri gibi sanayi odası keza yüzde yüz pastaneleri, kafesi,  Alsancak Boyozcu, boyoz sevenlere hitap ettiği o boyozun gelirini her ay düzenli olarak bize gönderir hiç azımsanmayacak rakamlar düzenli olarak bunun geliri gelir. Seçkin et gibi Mine Lokal gibi pek çok restoranlar var bunlarda bizim için gece düzenliyorlar bunun gelirlerini Koruncuk vakfına bağışlıyorlar.

Peki, Işıl Hanım bireysel bağışçılara nasıl ulaşıyorsunuz halk gibi?

YENİLİKÇİ YARDIMSEVER HER TÜRLÜ PROJE FİKRİNE DESTEKLERİNE AÇIĞIZ. 

Nasıl ulaşırlar? İzmir le ilgili olarak köyün tamamlaması ile ilgili olarak ulaştık. Dolayısıyla inşaat malzemesi ya da sandalyeci gibi koltuklarını ayni malzemeler aldık. Bireysel bağışçılarımız da var .Bizi gören tanıyan sizi gibi sizi bizimle birlikte gören  aa Aslı Hanım doğru işler yapıyordu bu vakıf doğru vakıftır  diye bizimle olan düzenli olarak artan bağışçılarımız oluyor. Şimdi bir kampanya başlatacağız herkes istediği kadar istediği ölçüde bağışçı olacak. Yaşam desteği eğitim bursu adı altında bağışçı kampanyamız olacak. Hala hazırda da var web sitemizi ziyaret ederlerse Koruncuk köyü urla ya tıkladıkları zaman isterlerse 10 tl isterlerse 10.000 tl bağışta bulunabilirler. Tek seferlik ya da düzenli bağışçı olabilirler. Bizimle lütfen irtibata geçsinler yenilikçi yardımsever her türlü proje fikrine desteklerine açığız. 

Bazı bireysel bağışçıların beklentileri var, mesela şu milletten olmasın şu hürriyetten olmasın şuradan olmasın diye bu tarz beklentilerle bunlarla karşılaştınız mı?

Yani bir kere birleşik kaplar denen bir şey var, aynı kaptan besleniyoruz hepimiz ne iş yapıyorsanız yapın bizim bir misyonumuz ve duruşumuz var vakıf olarak.  Dolasıyla örtüşmeyen hiç bir şeyi kabul etmiyoruz çocuklara yönelik yüksek yararına neyi uygun görüyorsak öyle devam ediyoruz. Amaç bağış  tamamen çocuk diyor ki ben şu kadar çocuk için bağış yapmak istiyorum evi yapmak istiyorum . Keza bazı evlerimiz var kapısında isimler var sponsor oluyorlar evlere onların isimlerini yazıyoruz. Her şeyde sözleşme yapıyoruz.

Vakfın gönüllüsü olmak için ne yapmamız gerekiyor?

Bir proje fikri ile gelebilirsiniz, çeşitli köy komitelerimiz var. Köy komiteleri daha çok köydeki gereksinimler, çocuklar, köyün işleyişi ilgili olarak çalışıyor. Bunun için sosyal hizmet uzmanı psikologlar çocuk doktoru gibi o konuda uzmanlığı olan öğretmenlerin çalıştığı ekip var. Birde fon yaratma komitemiz var. Yükü ağır olan komite proje önerisiyle geliyorlar kampanyalarda çalışıyorlar, etkinlikler yapıp orda görev alıyorlar, bağışçı getiriyorlar bize. Strateji planlama komitesi var . Büyük kurumsal projelerin başında oluyorlar. Proje fikri ile gelirler isterseniz evinize dost arkadaş ev yemeğinde hediye istemiyor 100tl vakfa bağış yapmalarını istiyorlar. Kurban bağışları olabilir fitre zekât olabilir eğitim bursları olabilir nikâh şekerleri yerine magnetler olabilir. Koruncuk çikolataları yapıyoruz bunlardan alabilirler.  İyi bir yönetim kadrosuyla iyi işler yapmaya çalışıyoruz. Bizi takip etsinler destek versinler. Koruncuk eski ama biz İzmir de yeniyiz. Gayretimiz çok Allah utandırmasın. Eğitim hayatı riskte olan kızlarımız bizlere ulaşabilirler.

Koruncuk köyü açılışında Muhteşem Yüzyıl ekibi de sizlerleydi. Süreç nasıldı size nasıl katkı sağlandı?

Tims gurubu sonsuz destek oldu. Meral Okay vefatından sonra anısına bir fon kuruldu bize önemli katkısı oldu. Muhteşem yüzyıl dizisini biz de davet ettik geldiler. İzmir de vadeli opsiyon borsası başkanı Işınsu Kestelli vakfımıza önemli bir bağışı vesilesi oldu. İlk bağışlarımız bunlar evlerimizin kapısında bu bağışçılarımızın isimleri yer almakta. Adım adım bir oluşum iyilik adına koş adı altında 20016 yılında vodafon sponsorluğunda Avrupa yakasından Anadolu yakasına koşu. Orada amaç sportif faaliyet sağlıklı yaşam değil koşarak hedefine ulaşmak bir sosyal sorumluluk projesi için koşmak. Adım adım koşucularımızın büyük meblağda bağışı olmuştur.

Röportaj: Aslı M. Sarı