RÖPORTAJ: KIVANÇ TERZİOĞLU

Meryem Ana kısa filmi ile yakından tanıdığımız Mustafa Gürbüz, ulusal ve uluslararası festivallerde bir çok başarıya imza attı.. Fark ettik ki özellikle İtalya çok sevmiş Meryem Ana'yı. İtalya'nın önemli film festivallerinden 6'sı gösterim programına almış. Öncelikle onu ve ekibini bu vesile ile bir kez daha tebrik edelim.. 

Mustafa Gürbüz, Meryem Ana'nın ortak yapımcısı 'Ömer Kaya Yapım' ile ilk uzun metrajlı film projesi için imza attı. Orijinal adı 'Roter Schnee' olan filmin Türkçe ismi ise 'Kırmızı Kar'.  

Senaryosunu da kendi yazdığı filmin çekimleri 2021 sonbaharda Avusturya Alpleri, Almanya ve Polonya'da yapılacak. Konusu ise çok ilgi çekici: İkinci Dünya Savaşı'nda bi' köydeki Hristiyan Alman bi' kadın ve Yahudi bi' çocuğun hikayesi..  

Merak ettik sorduk:

-Gerek kliplerden gerekse Meryem Ana'dan tanıyoruz sizi.. Ama çokta bir fikrimiz yok açıkçası. Anca işlerden biliyoruz. Kimdir bu Mustafa Gürbüz? Nerde doğdu? Tahsili ne? 

Mustafa Gürbüz: Artvin doğumluyum. Babamın memuriyeti sebebiyle ben ilkokula başlamadan hemen önce Bursa'ya taşındık. İlkokul ve liseyi Bursa'da okuduktan sonra üniversite için İstanbul'a geldim. İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği. Aslen mühendisim desem samimi olmayacak, asıl işim sinema. Ama tahsilim Jeoloji üzerine :) 

-Nereden peki bu sinema aşkı? Aşkı diyorum ama gördüğüm kadarıyla haksız da sayılmam tespitimde.  

Mustafa Gürbüz: Sevgi ve araç kelimeleri diyelim aşk yerine.. Sinema benim için kendimi ifade etme yolu aslında. Sivil hayatta beni tanıyanlar bilirler çokta iyi ifade edemem kendimi. Detaylara çok takıldığımdan mı nedir, hele bir de yüz yüze değil telefondaysak 'eyvah'.. Jest ve mimikler yoksa daha da zorlanıyorum. Gönlümden geçeni yazmak, onu bir hikaye ile anlatmak bana daha kolay ve daha güçlü bir yol geliyor. Sinemada konuşmayı, sivilde ise daha çok susmayı seviyorum.  

Merakımın başlangıcına gidersek: ben çocukken Ahmet amcam Ankara'dan köye (Artvin'den bahsediyor) omuzunda kocaman kasetli bir kamerayla gelirdi her defasında ve bulduğu her şeyi çekerdi.. İnsanlar, evler, dağlar.. Bu görüntülerin içinde mahallenin çocukları da çokça var. Ama benim görüntümden çok sesim var. Bütün çocuklar kameranın önünde 'abi beni çek, abi beni çek' diye amcama söylenirken benim sesim duyuluyor kamera arkasından.. 'Amca biraz da ben çekeyim, amca ben çekeyim mi?' (gülüyor)  

Canım amcam.. Her şey onunla başladı.. 

-İlk çalışmalarına nasıl başladın sinema üzerine? 

Mustafa Gürbüz: Kuzenimle her kamera bulduğumuzda bir şeyler çekerdik.. İlk kısa filmimizi çektiğimizde henüz ortaokula gidiyorduk ikimizde. 

-O kuzeniniz kimdir? O neler yapıyor şimdi? 

Mustafa Gürbüz: Mücahit Gürbüz. Yazılım Mühendisi o.. Ama bir gün 'Kuzen ben işi bırakıyorum. Sinemaya döneceğim' diyeceğinden neredeyse eminim. (Gülüyor) 

-Klipler ne âlemde peki? Uzun süredir görmüyoruz sizi. 

Mustafa Gürbüz: Benim için klipte her zaman aslolan şarkının beni heyecanlandırıp heyecanlandırmadığıydı.. Şarkıda kendimden bir şeyler bulmam lazım çekmem için. En son Furkan'ın - Olduğum Yer teklisine çekmiştik.. İki başka isme de sözüm var açıkçası.. Onlar dışında da beni heyecanlandıran bir şeyler olursa neden olmasın? Bu ara değil ama şuan her şey yeterince yoğun :)) 

-Kim o iki isim, paylaşabilir misiniz? 

Mustafa Gürbüz: Hindi Zahra ve Mela Bedel 

-Hindi Zahra'yı çok severim. Bunu duyduğuma çok sevindim..Mela Bedel'de gerçekten çok ses getirecek bir isim, daha ilk şarkısından belli etti kendini.. Onun da yolu açık olsun. 

Peki, gelelim Kırmızı Kar'a.. Kırmızı Kar malûm ikinci dünya savaşı hikayesi.. Siz Türkiye'de doğdunuz. Ve Almanya'da hiç yaşamadınız bildiğim kadarıyla.. Sizi böyle bir senaryo yazmaya iten nedir? 

Mustafa Gürbüz: Savaş ocakları söndürüp, canları alırken aslında henüz kurulmamış yuvaları da yıkar, henüz doğmamış çocukları da öldürür. Bunun en acı örneklerinden biri İkinci Dünya Savaşı'ndaki Nazi katliamları..Bu fikir zihnime bir ağrı gibi saplandı ve beni bu senaryoyu yazmaya itti.. 

-Peki hikayeden biraz spolier istesek? 

Mustafa Gürbüz: Çok bir şey söyleyemem hâliyle.. Şu kadarı yeterli olur ama sanırım: Bu filmde bütün erkeklerin cepheye gittiği bir köydeki, bir kadın ve çocuğun üzerinden savaşın dikilemez yaralarını, ağır etkilerini izleyeceğiz.  

-Meryem Ana gibi bu filmde bir festival filmi mi olacak? 

Mustafa Gürbüz: Bu filmde festival ve gişe sineması arasındaki buzları eriteceğimize inanıyorum. Her izleyici kitlesine hitap edecek, gönülden gelen bir hikâye. 

Ömer bey ile konuşmamız pandemi izin verirse sinemalarda gösterim yapmak.. Tâbi festivallerden sonra.. 

-Yapımcınız Ömer bey, Almanya'da yaşıyor. Siz şuan Türkiye'desiniz. İşleri yürütmek zor olmuyor mu?

Mustafa Gürbüz: Ömer bey çok çalışkan bir insan. Her gün telefonda konuşuyoruz, görüntülü toplantılar yapıyoruz. Bütün sürecin her an içinde.. Ve Almanya merkezli, Almanca bir film çekiyoruz. Neden zor olsun ki? Aksine bu filmi onunla yaptığımız için kendimi şanslı hissediyorum. Hem uygulayıcı yapımcımız Duygu Kızgın'da şuan Türkiye'de..Onunla sıkı bir çalışma içerisindeyiz. Biz de gideceğiz vakti gelince. 

-Siz ne zaman gideceksiniz Almanya'ya? 

Mustafa Gürbüz:

-Kış gelince, mekan keşifleri için inşallah. Filmin yarısı sonbaharda, diğer yarısı ise kara kışta geçiyor. 

-Oyuncular belli mi? 

Mustafa Gürbüz: Cast çalışmasına yavaştan başladık. Fikir biriktiriyoruz diyebilirim şuan. Yakında auditionlar başlayacak.. 

-Ekip ne durumda peki? 

Mustafa Gürbüz: O konuda da çalışmalarımız devam ediyor. Ama karma bir ekip olacak diyebilirim. Hem Almanya'dan hem Türkiye'den hem de başka ülkelerden insanlar olacak birimlerde.. 

Yapımcı Ömer Kaya'ya da bir kaç sorumuz var.. 

-Meryem Ana kısa filmi ile bir çok uluslararası başarıya imza attınız. Öncelikle tebrik ediyoruz. Ve bildiğimiz kadarıyla yapımcılık yaptığınız tek kısa film. Sürece nasıl dahil olduğunuzdan biraz bahseder misiniz?  

Ömer Kaya: Yapımcılığını yaptığımız tek kısa film bu değil. Almanya’da daha önce birkaç kısa film çektik. Mustafa Gürbüz ile Mardin’de yapımcılığını yaptığım “Muhteşem Üçlü” filminde çalıştık. Fikirlerini beğendim ve arkadaşlığımız başladı. Meryem Ana filmi anlatıldı ve o şekilde projeye dahil oldum. 

-Cevap için teşekkürler. Peki Kırmızı Kar sizin için ne ifade ediyor? Almanya'da yaşayan birisiniz ve bir Türk olarak İkinci Dünya Savaşı ile ilgili bir film için kolları sıvadınız. Motivasyonunuz nedir? Bize biraz bundan bahseder misiniz? 

Ömer Kaya: Nazilerin Yahudilere yaptıklarını Almanya’da yaşayamayan biri bilemez. Okulda ve sokakta her tarafta bu izler hala mevcut. Kırmızı Kar filminin hikayesi anlatıldı daha senaryoyu okumadan kabul ettim. Önce festivaller daha sonra da sinemalarda vizyonda olacağız. 

-Film şirketiniz ÖK YAPIM Türkiye'de. Peki bu film Türkiye yapımı bir film mi olacak yoksa Türk-Alman ortaklığında mı gerçekleşecek? 

Ömer Kaya: Türk Alman ortaklığında olacak bir film. 

-Mustafa Gürbüz pek spoiler vermedi. Sizden bir spolier istesek filmle ilgili? 

Ömer Kaya: Mustafa bilgi vermediyse ben den zor alırsınız :) (gülüyor) 

-Pandemi süreci nasıl geçti sizin için? Bu süreçte 'Hayatınızda Keşke'lere Yer Vermeyin' adında bir kitap çıkardınız. Bu kitap bir otobiyografi midir? Maalesef henüz okuma fırsatım olmadı..

Ömer Kaya: Covid 19 salgın ve sokağa çıkma yasağı sürecinde Osman Sekiz isimli sinema filmimizin çekimleri ertelenince evde kaldığım süre içinde yıllardır yazmayı düşündüğüm “Hayatınızda Keşkelere Yer Vermeyin” isimli bir kitap kaleme aldım. Bu kitap otobiyografi kitabı değildir. Her insan hayatında olumsuz ve kaldırması güç olaylar yaşıyor olabilir. Önemli olan bu tür durumlarda güçlü durabilmek ve kalabilmektir. Her ne olursa olsun mutlaka bir çıkış yolu vardır. Önemli olan mücadele etmeyi bırakmamak. Mücadele ruhu insanı ayakta tutar. Bu kitap tam da bu noktada özellikle gençlere bir motivasyon kaynağı niteliğindedir. Ne demek istediğimi kitabı okuyarak anlayabilirsiniz. 

-Osman Sekiz ne durumda? 

Ömer Kaya: Osman Sekiz filminin tüm hazırlıkları tamamlandı. Sete çıkmayı planladığımız süreçte tüm dünyada olduğu gibi covid 19 salgını ülkemizde de başladı. Sadece bizim filmimiz değil bir çok sinema filmi ve dizi projeleri bu süreçten etkilendi. Bu arada etkilenen sadece sinema sektörü olmadı tüm sektörler de bu salgından olumsuz şekilde etkilendi. Şuan tüm sektörler toparlanma süreci yaşıyor. Biz de aynı şekilde toparlanma sürecine geçtik ve 2021 yılı şubat ayı gibi çekimlere başlamayı düşünüyoruz. 

-Önünüzde şunu da yapalım diye düşündüğünüz başka projeler var mı? Varsa biraz bahsedebilir misiniz? 

Ömer Kaya: Var tabiî ki; Öncelikli olarak bir önceki sorunuzda da belirttiğim gibi Osman Sekiz filmini çekmeyi düşünüyoruz. Daha sonra yine diğer sorularınızda söylediğim gibi Kırmızı Kar filmini çekeceğiz. Bu projelerin haricinde başka projelerimizde olacak.Hazırlık sürecinde ve görüşmelerini yaptığımız dijital platformlarda yayınlanmak üzere dizi projemiz var. Aslında hayalim Punisher tarzı bir dizi veya film çekmek. 

Teşekkür ederim… 

Bu eğlenceli sohbet için ikinize de çok teşekkürler. Kırmızı Kar'ın yolu da açık olsun.. Çok iyi festivallerde yarışacağından eminim. Ödülünüz bol olsun.    

Saygılarımla…