Kim Seslendirdi Projesi nasıl ortaya çıktı? 

Kim Seslendirdi, aslında bir hobi sayfası olarak ortaya çıktı. Herkesin bir hobisi var, benim hobim de böyle.. Seslendirme ve dublaj sanatçılarına çok eskiden itibaren merakım vardı ve etrafımdakileri fazlasıyla bıktırmıştım bu durumdan. Çünkü benimle birlikte bir film/dizi, belgesel vs izlediklerinde mutlaka dublajına dair bilgiler veriyordum. İsim de o süreçte ortaya çıktı zaten. İnsanlara benim sorduğum soruyu artık kendilerine sorduracak bir sayfa ismi olması gerektiği düşüncesiyle "Kim Seslendirdi" olsun dedim. Sayfayı, ilk olarak, Twitter'da oluşturdum 26 Temmuz 2016'da. Ama Twitter ahalisinin pek ilgisini çekmemiş olacak ki pek meyleden olmadı ve bu biraz hevesimi kırmadı değil. Ertesi gün, akşam işten eve dönerken bir belediye otobüsünde Instagram sayfasını oluşturdum ve burada çok kısa zamanda başta Itır Esen (seslendirme sanatçısı Hayri Esen’in kızı) ve Arzu Film (Ferdi Eğilmez) olmak üzere, birçok "çok takipçili" sayfanın radarına girip onların desteğiyle belki de hayal edemeyeceğim kadar ilgiye mazhar oldum. Serüven böyle başladı.

Amacınız nedir? 

Buradaki amaç, özet olarak, seslendirme ve dublaj sanatçılarını tanıtmak ve onların arka planda kalmışlıklarının önüne geçebilmek. Bu doğrultuda başarılı bir süreç geçirdiğimizi düşünüyorum. Çünkü o dönemlerde sosyal medyada seslendirme ve dublaja ve sanatçılarına dair paylaşımlar "sayılabilir" ölçüde iken şimdilerde sayısız paylaşımın yanı sıra, bu işle alakasız bir sürü sayfa bile bu sektöre meyledip, en azından görece daha bilindik sesler ile alakalı paylaşımlar yaparak içerik üretmeye gayret ediyor. Başka kişiler ne düşünür bilmiyorum. Ama bu durum beni çok mutlu ediyor, çünkü güttüğüm maksada hizmet eden bu tip paylaşımlar, daha geniş kitlelerce bu sanata ve sanatçıya olan teveccühü artırıyor bence. Ayrıca başlarda sadece benim kullandığım #kimseslendirdi tag'ını etiketleyerek yapılan paylaşımlar da git gide artmakta ve irili ufaklı birçok sayfa tarafından kullanılmakta. Bu da Kim Seslendirdi'nin sosyal medyada yer etmiş saygın bir sayfa olduğu konusunda bize bir kanıt sunmakta. Sayfa olarak bizim tek sermayemiz, takip eden insanların ilk bakışta yüzlerinde veya zihinlerinde oluşan "aaa bu ses ona mı ait?" sorusuna sebebiyet verecek hayret duygusu.. Bu hayret veya şaşırma şimdiye kadar en büyük sermayemizdi ve böyle de devam edecek gibi duruyor.

Sektörün ve sektördeki sanatçıların size bakış açısı nasıl? 

Başından beri büyük bir destek ve teveccüh gördük. İstisnasız, iletişime geçtiğimiz herkes, sektöre büyük bir hizmeti yerine getirdiğimiz görüşünde. Biz, esasında, günümüz dublajından ziyade Yeşilçam dublajını daha ön planda tutarak başladık. Bu, zaten büyük bir eksiklikti. Herkesin Gülşen Bubikoğlu'nu konuşurken, onun oyunculuk eksiklerini kapatan ve "oyuncu" sıfatını kazanmasında en büyük pay sahiplerinden biri olan Jeyan Tözüm'ü konuşmaması büyük haksızlıktı. Keza, aynı şekilde, Türkan Şoray'ın o muhteşem oyunculuğunu yine muhteşem sesiyle tamamlayan Nevin Akkaya konuşulmuyorsa orada bir sıkıntı var demektir. Daha çok sayabiliriz bu isimleri. Toron Karacaoğlu, Pekcan Koşar, Sadettin Erbil, Esen Günay, Rıza Tüzün, Abdurrahman Palay, Ayşin Atav vs.

Seslendirme, Yeşilçam için bir dönüm noktasıydı. "Dublajda kapatılır" tabiri, sinemamızın imkânsızlıklarından kaynaklanan arızaları tamir etme yolunun anahtar cümlesiydi. Yine de dünya çapında oyuncular yetiştirip, dünya çapında filmler çektik.. Ama dünya çapında da seslendirme sanatçılarımız var, bunu kimse inkâr edemez. Bu işin dünyada en iyi yapıldığı yerlerden biri Türkiye.

Biz, geçmişten günümüze, belki de Türkiye'de en iyi yapılan birkaç işten biri olan seslendirme ve dublajda geçmişle gelecek arasında bir ayrımdan ziyade, onlar arasında bir köprü vazifesi görüp; bir semazen edasıyla -Hak'tan aldığını halka veren bir anlayışla- geçmişten güç alarak geleceği inşa etme misyonuna kendi çapımızda destek verme gayretindeyiz.

Sektördeki isimlerle yaptığınız röportajlar.. 

Çok sevdiğim ve şiar edindiğim bir söz var: Siz, sabah uyanmak için alarm kurup yatıyorsunuz, ben ise hayal kurup yatıyorum. Bu da beni fazla uyutmuyor zaten.

Bu sözün tesirini hayatım boyunca iliklerime kadar hissettiğim o kadar çok ân oldu ki.. Bir gün, Cem Yılmaz'ın Arif V 216 filminin kamera arkası görüntülerini izlerken, o filmde Filiz Akın'ı oynayan yabancı uyruklu bir oyuncuyu seslendiren Jeyan Tözüm ile yaptıkları sohbete denk geldim. Hemen bunu paylaşmalıyım dedim kendi kendime. Paylaştım ve altına da "bir gün kendisiyle tanışıp iki kelam etme şerefine nail olsam keşke" diye not ekledim. Her şey bu notla başladı. 2 hafta sonrasında, tam 8 Mart 2020 tarihinde BASAD'da, tam karşımdaydı Jeyan Tözüm. İlk röportajımızı onunla yaptık ve daha önce böylesine samimi bir röportajını izlememiştim. Ondan sonra kendisiyle diyaloğumuz hep devam etti. Röportajlara dönecek olursak, tam Covid-19 pandemisinin başlangıç günleriydi o günler. Ne yazık ki röportajlarımız kesintiye uğradı ve biz de Instagram üzerinden canlı yayınlarla bu röportajları gerçekleştirmeye başladık. Geçmişten günümüze, bu sektöre emek vermiş bir sürü usta isimle 60'a yakın röportaj yaptık. Jeyan Tözüm, Levent Dönmez, Ayşin Atav, Güler Ökten, Nilgün Kasapbaşoğlu, Yekta Kopan, Itri Koşar, Erhan Yazıcıoğlu, Zeynep Özden Ayyıldız, Cemil Can Bıçakçı ve daha onlarca usta isim..

Bu röportajlarla hedeflediğimiz birkaç husus var. Bunlardan biri, sesleriyle tanınmış isimleri simalarıyla birleştirecek bir arşiv çalışması hazırlamış olmak. Neticede, sesi bilinen ama yüzü bilinmeyen isimler bunlar. Biz, ne denli farklı bir iş yaptığımızı ustalarımız Nusret Çetinel ve Sezai Aydın’ın vefatında bir kez daha idrak etmiş olduk. Onlarla alakalı yaptığımız paylaşımlar ve röportajlar belki o dönem sadece bu işle ilgili olanların dikkatini çekerken, vefatlarından sonra bizim sayfamızdaki paylaşımları gören, onlar vasıtasıyla bu ustaları tanıyan yüzlerce belki de binlerce kişi oldu.

Röportajlara dönersek.. Ustasından öğrendiğini çırağına aktararak gelişen bu sektörde usta-çırak ilişkisi bitmeye yüz tutmuşken, yaptığımız canlı yayın röportajları bir anlamda usta-çırak buluşmasına da sahne oluyor. Çünkü bizim sayfamızı takip eden insanlar içerisinde bu işi meslek olarak yapmak isteyen büyük bir kesim var. Çeşitli kurslarda eğitim almış, kendini geliştirmeye çalışan ve sektörde yer edinmek isteyen kişiler bunlar. Röportajlarımızda özellikle yeni nesil için ustaların şahsi tecrübelerden damıtılmış tavsiyeler istiyoruz ki bu sektöre girmek isteyenler, en azından kulak ardı etmeyip kulaklarına küpe edebilsinler bu tavsiyeleri.

Bundan sonraki süreçte planlarınız neler?

Bu kısım çok önemli. Çünkü biz sayfa olarak asla yeniliğe kapalı olmadık. İlk paylaşımımızla son paylaşımımız arasında bir Ağrı Dağı mesafesi var. Kendimizi tekrar etmeye başladığımız an, mutlaka başka bir yenilik ya da ekstra bir motivasyonla yaptığımız işleri çeşitlendirip takipçilerimize sunmaya gayret ediyoruz. Mesela röportajlarımıza bir süre ara vermiştik ve bu süreçte Türkiye'deki seslendirme/dublajın tarihi ve mihenk taşları ile alakalı geniş bir araştırma metnini de içeren herkese hitap edebilecek türden bir çalışma hazırladık ve bunu Youtube sayfamızdan bizi takip eden etmeyen herkesle paylaştık. Güzel tepkiler de aldık açıkçası. Ayrıca aramızdan ayrılan usta seslerimiz için "Ölümle Paslanmış Sesler" adında bir seriye başladık ve ilk olarak Bülent Yıldıran'ı konu ettiğimiz, ailesi ve çalışma arkadaşlarının da katkılarıyla güzel bir çalışmaya imza attık. Bu seriyi ısrarla devam ettireceğiz.

Hedeflerimizden biri de yaptığımız bu çalışmaları dijital platformlar ya da kültür sanat kanallarından herhangi birinde haftalık bir program haline getirebilmek. Sinemamızda seslendirme ve dublaja dair yüzlerce bölümlük program çıkaracak kadar konu var. Konuşulması, insanlara anlatılması ve Yeşilçam sinemasının hayatta olan ustalarıyla birlikte ifade edilmesi gereken çok konu var. Bu hususta birçok görüşme gerçekleştirdik ama henüz bir neticeye ulaşamadık. Ancak, eminim ki bir gün bu hayalimiz de gerçek olacak.. Başta da dediğim üzere, sabah uyanmak için hayal kurup yatıyorum ve bu da beni fazla uyutmuyor zaten.

Sevgili Sedat çok teşekkür ediyorum bu güzel röportaj için. Başarılarını devamını diliyorum.

Ben çok teşekkür ederim Kıvanç bey bana böyle bir zaman ve yer ayırdığınız için.

Saygılarımla….

Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın…

Röportaj: Kıvanç Terzioğlu