GÜNEY GÜNEYAN'ın röportajı için tıklayınız...

Keşif sahnesinin ışıkları bugün Pınar Temren için açılıyor. Türk elektronik müzik sahnesinin parlayan yıldızı Temren, henüz 24 yaşında olmasına rağmen kariyerinde büyük başarılara imza atıyor. Elektronik müziğe genç yaşlarda adım atan Temren, başlangıçta tekno müzik DJ’yi olarak tanındı. Ancak zamanla müzikal çeşitliliğini keşfetmekten çekinmeyen sanatçı, house müzik ve diğer türlerde de DJ'lik yaparak müzikal yelpazesini genişletti.

18 yaşından bu yana elektronik müzik alanında şarkılar üreten ve yurt içi ile yurt dışındaki birçok label ile iş birliği yapan Temren'in müzikal çeşitliliği dikkat çekiyor. Lisbon Journeys Records, Radio Chiguiro Records gibi uluslararası labelların yanı sıra Türkiye'den Arpej Yapım gibi önemli labellar ile çalışan Temren, her bir şarkısında kendine özgü bir tarzıyla dinleyicilerini etkiliyor. Keşif sahnesinin ışıkları yanarken, şimdi Temren’i daha yakından tanımanın tam zamanı!

C8C7Abdd 3Bd9 462F B101 13Dd3Aaf3Bdc

Pınar Temren kimdir? Kendini nasıl tanımlar?

Merhabalar, 24 yaşındayım ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Bunun yanı sıra tekno ve house müzik DJ’liği ve prodüktörlüğü yapıyorum. Elektronik müzikle lise yıllarımda tanıştım, sonrasında ise elektronik müzik; özellikle tekno ve house müzik hayatımın önemli bir parçası oldu.

Her şeyin en başına uzanacak olursak, elektronik müzik yolculuğuna nasıl başladın?

Lise yıllarımda birçok farklı müzik türünü dinliyordum, ama özellikle elektronik olanlar ilgimi çekiyordu. Tiesto’nun festivallerini izlediğimi hatırlıyorum. Çalan müziğin kesinlikle bana hitap ettiğini düşünmüştüm ve kendimin de bu müzik türünde çalışmalar yapmak istediğime lise yıllarımda karar vermiştim. Tabi müzik çok uzun bir süreç, büyük emek ve uğraş istiyor. Bu anlamda hayatımda hep müziğin olduğunu, iyi bir dinleyici olduğumu söyleyebilirim.

Kimi dinlerdin ve müzik icrası fikrinde karar anın nasıl oldu?

Özellikle sevdiğim ve üretmek istediğim müzik türünün elektronik müzik olduğuna karar verdikten sonra çeşitli DJ’leri takip etmeye ve dinlemeye başladım. Bu DJ’ler arasında bana en çok hitap edenler ise Charlotte de Witte, Deborah de Luca, James Hype ve Tiesto’ydu. Ben de zaman içerisinde tekno ve house müzik türlerini daha çok dinlemeye ve takip etmeye başladım. Müzik dinlemeyi sevdiğim kadar tekno ve house türlerinde kendim de birşeyler üretmek istiyordum. Yaklaşık 17 yaşlarında ilk DJ setup’ımı satın aldım ve kendi kendime setler üretmeye başladım. Bu setleri soundcloud hesabıma koyuyordum ve oradan da bu müzik türlerinde üretim yapan labellar ve DJ’ler ile tanıştım. DJ’liğin yanı sıra prodüksiyona da merak salmıştım. Kendime bir midi klavye edinip tekno türünde şarkılar üretmeye başladım. Süreç genel olarak böyleydi diyebilirim.

Farklı müzik türlerinde DJ'lik yapmaya nasıl karar verdin peki? Çünkü Türkiye için yabancı bir müzik odağı olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle de seçtiğin tür nezdinde müzikal yolculuğun nasıl gidiyor?

Bunun sebebinin biraz şans biraz da emek olduğunu düşünüyorum. Küçük yaşlarda iyi bir elektronik müzik dinleyicisi olmuştum ve çok iyi DJ’leri takip etme fırsatım oldu. Charlotte, Deborah ve James Hype gibi DJ’lerin setlerini dinlemek bana kesinlikle ilham oldu ve yol gösterdi. Deborah ve Charlotte tekno çalarken James Hype ve Tiesto ise house ve edm çalıyordu. Ben de önce tekno ile ardından house ve edm DJ’liği ile kariyerime devam ettim.

4F7E8Fa2 0Ee2 478B 8Fd9 F580129Ebd02

Kitle konusunda endişeli misin?

Tekno ve house müzik günümüzde Türkiye’de de hatırı sayılır dinleyici kitlesi olan türler. Çok başarılı Türk DJ’ler ve prodüktörler de var. Ancak tabii ki genele baktığımızda Türkiye’de çok popüler olmadığını söyleyebilirim. Bu durum beni fazla etkilemedi, sonuçta zevkler kişiden kişiye göre değişiyor. Ben kendime bir yol çizdim ve o yolda üretmeye devam ettim. DJ setupları da çok değişken olabilir. Farklı modeller ve markalar var. Hepsine hâkim olmak ve iyi çalabilmek gerçekten uzun bir emek ve zaman gerektiriyor. Bu anlamda zaman zaman zorlandığımı söyleyebilirim çünkü her mekânda farklı cihaz oluyor ve sizin kısa bir süre içerisinde cihazın genel işleyişini kavrayıp çalmaya başlamanız gerekiyor. Bu dediğim gibi zaman, emek ve çaba işi. Bu anlamda tüm DJ arkadaşlarımı takdir ediyorum.

Yurt içi ve yurt dışında birçok müzik şirketiyle ile çalıştın. Bu iş birliklerinden bahseder misin? Özellikle elektronik müzikte işler nasıl işliyor?

Bu konuda oldukça şanslıydım, çok iyi müzik şirketleriyle erken yaşta tanışıp çalışma fırsatı buldum. Her şirketin kendine has bir tarzı ve düzeni oluyor. Mesela bazı labellar sadece tekno türünde şarkı kabul ediyor, bazıları ise sadece house. Çok şirketle çalıştım ancak birkaçı hakkında detaylı konuşabilirim. Fransa kökenli label Radio Chiguiro Records ile uzun yıllardır çalışıyorum. Chiguiro, sadece elektronik müzik türünde şarkılar kabul ediyor ve çok tatlı bir sahibi var. Radio Chiguiro Records’un ayrıca bir de radyosu vardı. Ben de bu radyoda DJ’lik yapıyordum. Radyo sahibi David Croq, deprem zamanında “Acil” diye bir albüm çıkarttı. Albümün tüm gelirini ise deprem bölgesine bağışladı. Bir de şu anda Türkiye’de çalışmakta olduğum Arpej Yapım’dan da bahsetmek istiyorum. Arpej Yapım ile “Chaos”, “Run” ve “Einfach” adlı tekno şarkıları ve “Desert” adlı house parçayı yayınladık. Arpej Yapım sanatçıya geniş bir çalışma alanı sunuyor. Bu da sanatçının üretkenliğini arttırıyor. Kendilerine bu anlamda teşekkür ediyorum. Yeni şarkım “Metal”in de Arpej Yapım’dan çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum.

Yeni çalışman da yakın zamanda yayımlandı dediğin gibi. Çalışmanda senin yanı sıra kimlerin imzası var? Süreçle ilgili neler söylemek istersin?

“Einfach” farklı bir eser oldu. Tekno altyapısının üzerine Almanya’dan bir arkadaşım Almanca rap okudu. İkisini kombine etmek zordu ancak keyifli bir süreçti. Geri dönüşlerden memnunum.

Müzikal tarzında farklılıklar ve evrimler gözlemliyoruz. Hangi müzikal etkiler yaptığın bu müziği şekillendirdi? Biraz daha da gelecekteki müzik projelerinde neler bekleyebiliriz?

Eskiden genel olarak tekno altyapısını kullanıyordum. Sert kicklerle çalışıyordum. Zaman içinde daha yumuşak sesler de hoşuma gitmeye başladı. Ayrıca sadece tekno alt yapısı değil. Drum ve bass, hatta bazen dubstep tarzını da denemeye başladım. Sonuçlardan memnun kaldıkça üretmeye devam ettim. Tabii ki vokal de çok önemli. Arkadaşlarım sesimin güzel olduğunu ve şarkılarımda mutlaka kullanmam gerektiğini söylüyorlardı. Ben de kendi sesimle vokal kayıt almaya ve bunu şarkılarımda kullanmaya karar verdim. Arpej Yapım’dan yayınlanan “Chaos” ve “Run” adlı parçalarımda vokallerim bulunuyor.

19Cd050B Cdd5 4Fe8 A2D6 E06B2Dd464C7

"Chaos" ve "Desert" gibi parçalarında farklı türlerin elementlerini bir araya getiriyorsun. Bu müzikal çeşitliliğin arkasındaki ilham kaynakları neler?

“Chaos” da vokalin hakimiyetinden yararlandım. Sık sık vokalleri kullanarak şarkıyı dolgunlaştırmak istedim. Ayrıca kendi synthesizer’ım ile acid synth kaydederek şarkıya raw tekno havası vermek istedim. Burada genel olarak Berlin teknosundan ilham aldığımı söyleyebilirim. “Desert” ise bambaşka bir çalışma oldu. House müzik ile etnik sesleri bir araya getirdim. Doğu ezgilerinden ilham aldım.

Kendi sesini kullanarak vokal kayıtları aldığın "Chaos" hakkında biraz daha bilgi verebilir misin? Bu şarkının yaratım süreci nasıl ilerledi?

“Chaos” uzun süredir ürettiğim parçalar arasından en çok sevdiğim diyebilirim. Tabii ki tüm şarkılarımı çok seviyorum ancak “Chaos”ta beni çeken birşeyler var. Öncelikle tarzı raw tekno en sevdiğim tür. Ayrıca ben teknoda acid seslerini çok seviyorum, bu yüzden “Chaos”ta bol bol acid synth kullandım. Bu synthleri de kendi cihazımla kaydettim. Şarkıda kullandığım kickleri kendim yazdım. Ayrıca vokaller de kendi sesime ait. Tüm bu süreç eğlenceli geçti, sonuçtan da çok memnunum.

Müzikal yolculuğunda karşılaştığın zorluklar ve bu zorlukları aşma stratejilerin hakkında bize biraz bahseder misin?

En büyük zorlukları farklı cihazlarla çalışırken yaşadım. Daha önce de bahsettiğim gibi her mekânda aynı cihaz olmuyor. Farklı marka ve modellerde cihazlar olabiliyor. Hepsine hâkim olmak yılların getirdiği bir tecrübe ve emek istiyor. Ben müzikal yolculuğuma Traktor adlı bir markanın setup ile başlamıştım. Ancak mekanlarda genel olarak Pioneer kullanıldığını görünce kendime bir de Pioneer setup edindim. Ayrıca başka modellere de hâkim olabilmek için birkaç özel ders aldım.

1387Dbb0 Bb08 42F9 Ae0A 7572Ebff9D3E

Gelecek projelerin ve hedeflerin hakkında bize neler söylemek istersin? Seni takip eden, dinleyicilerini neler bekliyor?

Arpej Yapım’dan çıkacak olan yeni parçam “Metal” için heyecanlıyım. Onun dışında yine aynı şirket bünyesinde sürpriz bir parçam daha geliyor. Üretmeye devam edeceğim. DJ’liğimi ulusal ve global anlamda ilerletmek en büyük hedeflerimden biri. Dünya sahnelerinde çalarak ülkemi temsil etmek istiyorum. Gelecekten ümitliyim!