Saygın Medya’nın ‘Kadın Gülerse Dünya Güler’ ana teması ile düzenlediği, Mersin BN Hotel’de yapılan Çukurova I. Kadın Zirvesi Ve Kadın Başarı Ödülleri Töreni, 300 konuğun katılımıyla gerçekleşti. Ödül töreninde Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü takdim edilen Serpil Tamur, Yaşam Boyu Meslek Onur Ödülü’nü alan Çiğdem Tunç’la ve töreni sunan Yeliz Doğramacılar’la konuştum.

SERPİL TAMUR: ALDIĞIM ÖDÜL YILLARIN TORTUSU!

Çukurova I. Kadın Zirvesi Ve Kadın Başarı Ödülleri Töreni gecesinde, sanat yaşantısının 60. yılı vesilesi ile Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü alan Serpil Tamur’la; aldığı ödülle ilgili duygularını, kadınları ve savaştan neden çok etkilendiğine kadar konuştuk.

Çukurova Kadın Zirvesi Ödülleri çok önemliydi. Şöyle ki, dallarında başarılı olan kadınlar ödüllendirildi. Ben de 60. sanat yılımın olması sebebiyle bu başlık altında ödül almaktan gurur ve onur duydum. Hayatınızın neredeyse tamamını mesleğinize adamışsanız, zaman içinde pek çok birikiminiz, pek çok anınız oluyor. Ama bence en önemlisi, sizi siz yapan yılların tortusudur. İşte Çukurova Kadın Zirvesi’nin bana layık gördüğü, ‘Yaşam Boyu Başarı Ve Onur Ödülü’ bu tortunun eseri, bu tortunun sonucudur. İlerlemiş yaşınızda toplumun beğenisini ve ilgisini sürdürebiliyor olmak insana moral oluyor, güç veriyor. Beni bu ödüle layık görenlere çok teşekkür ediyorum.

KADINLAR; TOPLUMDA MEVCUT KURALLARA UYAN DEĞİL, KURALLAR KOYANDIR!

Kadınlar… Günümüzde kadınların yaşadıklarına baktığımızda beni çok üzen husus; Türk toplumu kadına değer veren, onu seven, sayan, ‘Anam’ deyip başının tacı, ‘Kadınımdır, çocuklarımın anasıdır’ diyerek evinin direği yapan bir çizgideydi. Ama ne yazık ki, kadına bu bakış, son yıllarda çok değişti. Kadın, toplumun ezilen, darp edilen hatta hunharca canına kıyılan bireyleri oldu. Bu tür davranışları şiddetle kınıyorum. Benim gözümde kadınlar; toplumda mevcut kurallara uyan değil, kurallar koyan, toplumu yönlendiren bireylerdir. Yaşamları bir hiç uğruna sonlandırılan kadınlarımız… Benim kabul edemediğim tek şey bu; ezilen sömürülen kadınlarımız… Halbuki binanın temelidir kadın. Temeli ne kadar sağlam olursa bina o kadar emniyetlidir. Temelin sağlam olması iyi bir eğitimle mümkün kılınabilir bence. Çok önem verdiğimiz eğitim ana kucağında başlar, temeli orada atılır. İyi bir eğitim, değer vermek ve gereken özeni göstermekten geçiyor. Çocuk gelinleri de kabul etmiyorum.

ÇOCUKLUĞUM SAVAŞ İÇİNDE GEÇTİĞİ İÇİN ÇOK ETKİLENİYORUM!

Aldığı ödül ve kadınlarla ilgili düşüncelerini paylaşan Serpil Tamur, dünyada süregelen savaşlarla ilgili olarak da şöyle konuştu:

Savaşa karşıyım. Sebebi ne olursa olsun, sivil halkın öldürülmesine karşıyım. Oturup konuşmak varken savaşmak benim için kabul edilemez. Yıkıp dökmek, bombalamak asla ama asla onaylanacak ve onaylayacağım bir şey değil. Belki de çocukluğum savaş içinde geçtiği için bu kadar etkileniyorum.

ÇİĞDEM TUNÇ: AHENGİ, BARIŞI TESİS EDEBİLİYORSAM, BU KELEBEK ETKİSİ YARATACAK!

Çukurova I. Kadın Zirvesi Ve Kadın Başarı Ödülleri’nde, Yaşam Boyu Onur Ödülü alan Çiğdem Tunç, konuyla ilgili söyledikleri…

“Bundan böyle, bir ödülü kabul etmeden önce şu soruyu soracağım kendime;

Ben bugün dünya barışı için ne ya da neler yaptım?

Siyasal kutupların yer değiştirdiği, dünya üzerindeki jeopolitik düzenin yeniden design edildiği, nükleer tehlikenin, kitle imha koşullarının arttığı, savaş baronlarının en ölümcül silahlar kullanılsın diye ağızlarının sulandığı bugünlerde “Ben bugün dünya barışına ne katkıda bulundum?”

Cevabi gayet basit:

Ben yaşadığım toplumda bir kadın olarak önce aileden başlamak üzere merhameti, şefkati, ahengi, barışı tesis edebiliyorsam, bu kelebek etkisi yaratacak ve tüm topluma sirayet edecektir. İşte bu noktada da tüm zamanların en büyük önderinin, Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişi devreye girecektir:

Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!”

YELİZ DOĞRAMACILAR: KADINLAR AHTAPOT GİBİ!

Çukurova Kadın Zirvesi Ve Kadın Başarı Ödülleri gecesini sunan Yeliz Doğramacılar, “Aynı işte, aynı pozisyonda çalışan iki kişinin arasındaki fark, sadece kadın ya da erkek olmakla belirleniyor.” diyor.

Doğramacılar, “Kadın Zirvesi ve Kadın Başarı Ödülleri gecesinin sunumumda da dediğim gibi, başarıya ulaşmış kadınların insanların hayatlarına dokunan birçok kişi ödüllerini alarak onurlandırıldı. Hem bu geceyi sunduğum için hem de bir kaç ödülü ben takdim ettiğim için mutluluk duydum.” diyerek sözlerine şöyle devam etti.

“Kadınları ahtopota benzetiyorum. Her yerden her işe elleri kolları uzanıyor. Herkese her şeye yetişmeye çabalıyorlar. Çalışan kadınlar, işe gidene kadar evde de birçok iş yapıyorlar. İş hayatında erkekler genellikle sadece giyinip işe gidip geliyorlar ama kadınlar aynı mevkideki erkek meslektaşları gibi değil. Evden çıkıp işe gidene kadar kahvaltı hazırlıyor, yatak topluyor, eve çeki düzen veriyor, çocuklarını uyandırıyor, kahvaltılarını yaptırıyor, giydiriyor sonra kendi giyiniyor, işe gidiyor. Ama çalışan bir erkek genelde sadece eşinin hazırladığı kahvaltıyı yapıp işe gidiyor. Erkekler işten gelip, yemek yiyip televizyon izlerken, işten gelen kadın evde de çalışmaya devam ediyor. Yemek hazırlayıp, yenince topluyor, bir gün sonraki yemeğini yapıyor, çocuklarının ödevine yardım ediyor. Kadın ve erkek işe gidiyor, erkek sadece işe gidip geliyor ama kadın işteki performansının daha fazlasını evde yapmaya devam ediyor. Aynı işte, aynı pozisyonda çalışan iki kişinin arasındaki fark bu ve bu fark sadece kadın ya da erkek olmakla belirleniyor. İşte yapılması beklenen işler, eve gelince de evi düzene sokması, işler yapması bekleniyor. Bu adaletsiz bir düzen, adaletsiz bir sistem. Ha evde eşine yardım edenleri ve eşimi tenzih ediyorum ama Türkiye’nin % 60 - % 70’i böyle. Evde de, işte de her şeye yetişen kadınların sayısı çok fazla, eşi ya da aileleri çok yardım etmeyen. Eşler destek yerine köstek oluyorlar. Kadın çalışmaya başladığında, bu alanda yolculuğa çıktığında eşler, aileler inanmıyorlar ilk başlarda. Başarısız olacağımızı düşünüyorlar. Kendimize inanalım, kendimize değer verelim yola çıkarken. Zaten bunlar bizi başarıya götürür.”

***

Çukurova I. Kadın Zirvesi Ve Kadın Başarı Ödülleri Töreni’ne birbirinden değerli kadınlar ve kadına değer katan projeler ile yerel yöneticiler ödüllendirildi.

Sunuculuğunu Yeliz Doğramacılar Arman ve Cengiz Tuğrul Ayaz’ın yaptığı gecede; 60. Sanat Yılı vesilesi ile oyuncu Serpil Tamur’a Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü takdim edilirken yine yıllarını sanata ve tiyatroya adamış değerli oyuncu Çiğdem Tunç da Yaşam Boyu Meslek Onur Ödülü’nü aldı.

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de kadın istihdamına verdiği önemden dolayı ödül aldığı gecede değerli eşi Meral Seçer Hanım da başarılı kadın projeleri ile ödüllendirildi. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ve Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay da kadın projelerinden dolayı ödüllendirildi.

Gecede çeşitli şehirlerden ödül almak için gelen konuklar arasında; Mine Özmen, Dr. Ebru Zülfikaroğlu, Yazar Dr. Bahar Eriş, Ucim Başkanı Saadet Özkan Efe, Kuzey Kıbrıs Gikad, Adana İşkad, Girişimci İş kadını Hülya Doğmuş ve daha birçok değerli konuk gecede yer aldı.