YILIN BEREKETİ KÖYLÜNÜN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR.

ISPARTA GÜL KOKUYOR

Bu hafta yolum Isparta Eğridir’e düştü. Yollarda burnuma gelen gül kokularına tabi ki kayıtsız kalamadım ve arabamı Sarı İdris köyü yoluna çevirerek bir gül tarlasında rastladığım Mustafa Akçay’a misafir oldum. Köyün yerlisi olduğunu söyleyen Mustafa bey bize Akdenizin sıcaklığında mükkemel bir konukseverlik göstererek, gül hakkında ki bildiği her şeyi anlattı. Bizde sadece yazıya dökerek siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.


RÖPORTAJ: YAŞAR ŞENYÜZ

Bu sene gül de bereket nasıl.

Bu sene gül maşallah güzel geldi tonaj olarak iyi. Köylü umduğundan fazla gül aldı rekor kırıldı yani. Bir de bizim Isparta gülünün şöyle bir özelliği vardır;  Isparta çevresinde 5-5,5 tondan 1 kilo gül yağı çıkıyor, bizim bu Sarı İdris, Eğirdir bölgesinden 3-3,5 tondan 1 kilo yağ çıkıyor. Bizim burada yağ oranı daha fazla. İkinci olarak bizim burası biraz daha yayla olduğu, daha havadar olduğu için diğer bölgelere göre biraz daha ağır basıyor daha rahat yetişiyor. Allaha şükür köylüye güzel bir gelir kaynağı, yani iyi bir ek gelir.

İki dönümlük bir araziden 1 yılda ne kadar bir gelir elde ediliyor ortalama?

Güzel bakım olduğu takdirde 2 dönümlük araziden ortalama 2 ton gül alırsın bu da yılda aşağı yukarı 22-23.000 liraya tekamül ediyor. Tabi ki bunun gübresi işcisi gibi bir çok masrafı da bu paranın içinden ödeniyor.

Ortalama tarlaların boyutları ne kadar?

Ortalama 3-5 bin metre kare arası vardır. Bugün 40 bin 50 bin metre kare arazisi olanlar var. Yılda 30 ton 25 ton gül alan köylüler var. O da maddiyata döktüğünüz zaman hatırı sayılı bir para ediyor.

Peki bu işin zorluğu nedir?

Bu işin tek zorluğu sabah ezanıyla birlikte kalkılıyor 4-5 sularında. O saatte toplaması yapılıyor. Zaten işçilerle beraber yapılıyor.

O işçilere günde ne kadar ödüyorsunuz?

Burada yevmiye sistemi yok. Burada işçi kaç kilo topladıysa topladığı güle bakılarak parası veriliyor. Kilosuna 1 lira veriliyor. Bir günde 50 kg topladıysa 50 TL veriliyor farzı misal.

Peki bu işçiler nerelerden geliyorlar?

Ağırlıklı Suriyeli çalışıyor şu an. Eskiden Urfa ve Adıyaman tarafından gelenler de vardı ama artık eskisi kadar yoğun değiller. Genelde Suriyeliler çalışıyorlar.

  

Bu yıl rekor toplama yaptık dediniz ya önceki yıllara baktığımızda yüzde yaklaşık kaçlık bir artış oldu bu yıl?

Kendi bahçemden örnek vermem gerekirse geçen yıl ben 8 ton gül aldım bu yıl 13 ton aldım. Daha bir hafta daha alırım 15 tona yaklaşır oda nerden baksan %50 gibi bir artış. Bu sene artmasının sebebi bu sene mart nisan ayları ılık geçtiği ve don olmadığı için çiçeklerin hepsi açtı. Daha fazla gül toplandı.

Anadolu’nun bir çok ilinde tarımdan gençler hep kaçıyorlar. Gidiyorlar ve köyler hep boş kalıyor. Ama maşallah ben sizin köyünüze baktığım zaman  son geldiğimden bu yana nerdeyse bir kat daha büyümüş gibi gördüm yani sanırım köyden kaçış yok peki köye dönüş var mı?

Evet geri dönüşler var. Adam buradan kalkıp merkeze gidiyor fabrikada çalışmak için ama kazandığı yetmiyor çoluk çocuk da var tabi. Ama buraya gelip iki tane bahçeye baktığı zaman oradan daha fazla kazanıyor zaten burada ek gelir kapısı da çok mesela elma işi var mantar işi var. Bunlardan da ekstra kazandığı zaman kazancını 3’e 4’e katlayabiliyor. Tabiki çok çalışmak lazım, yan gelip yatana kimse bir şey vermiyor.

Bu çiçekleri siz nasıl değerlendiriyorsunuz, nerelerde kullanıyorsunuz?

Kasabada 3 adet firma var bir tanesi Türk kökenli iki tanesi Fransız. Onlar her sabah kiloyla tartarak götürüyorlar Isparta merkeze orada gül yağı fabrikaları var. Önce yağını çıkarıyorlar sonra gülün posasını hayvan yemi olarak ayırıyorlar. Gülün suyunu yapıyorlar. Bir de reçeli yapılıyor. Gül kremi, gül kolonyası, gibi çok çeşit ürün çıkıyor. Gülün bir yaprağı bile ziyan olmuyor. Biz Fransa kökenli firmayla çalışıyoruz. Bildiğimiz kadarıyla 3,5 ton gülden 1 kilo gül yağı çıkıyor ve bir kilo gül yağının orada 15-20.000 Euro olduğunu söyleniyor. Ben bunu tercümanlar aracılığıyla bire bir sahibiyle konuştum.

Anadolu da bir çok çorak yer var. Anadolu’da ki böyle benzer yerlerde de gül yetiştirmek istense insanlar başarabilirler mi?

Berdan Mardini’nin buradan gül kazığı götürdüğünü duyduk. Mardin’e 450 dönümlük gül tarlası yapmış. Orada istediği verimi alamamış. Gül oluyor kazığı oluyor ama meyvesi olmuyor, hasat yapamıyor. Yine iki üç sene önce Çin’den bir ekip gelmiş oraya da götürüp dikmişler ama oradan da verim alamamışlar. Buranın büyük ihtimalle ikliminden dolayı daha verimli ve güzel oluyor. Yani gül Isparta’ya özgün bir bitki başka bir yerde bu şekilde tutmuyor. Akdeniz iklimi, Eğirdir gölünün ve Torosların katkısı ile buranın gülü başka bir yerde bu şekilde yetişmiyor.

Mustafa bey çok güzel şeyler anlattınız biz bunları dinledik fakat hiç mi sorunu yok bu işin?

Sorun olmaz mı tabi ki de sorun var. Şu an fiyat olarak 10-11 lira kilosu. Isparta da 8-10 tane firma var. O firmalar 2 gün sonra ‘’Ya kardeşim bu fiyat çok yüksek biz bunu 5 liraya çekelim.’’ dediği zaman tabi ki insanlar birden zarar ediyor. Tabi kimseye de bir şey diyemiyorsun. Ben şöyle bir önlem aldım kendi çapımda verdiğim firmayla 20 yıllık bir sözleşme yaptım. 20 yıl boyunca TL bazında piyasa neyse 1 bir lira fazla alırım dedim. Aynısını kendi arkadaşlarıma da tavsiye ediyorum.

Mustafa bey, gül yetiştiriciliği kaç yıllarından bu yana Isparta’ya gelmiştir? Sizler bu işi nasıl öğrendiniz ve bu işi kaç yıldır yapıyorsunuz?

 

Isparta da 70’li yıllarda başlamış bu gül işleri ağırlıkla Senirkent Keçiborlu taraflarında başlamış merkezde. Bizim bu merkezde de 90’lı yılardan bu yana var bizde yaklaşık 10 yıldır bu işi yapıyoruz.  Gülün çok bir bakımı yok. Gül ilk dikildiği zaman çevresinde ot bulundurmuyorum çünkü ot büyüdüğü zaman gülü yakıyor. Zaten 20-30 cm büyüdükten sonra artık kendisi gidiyor zaten salınıyor. Güller ilk dikildiği sene 2-3 kere çapa yapılıyor. Onun dışında başka bir şeyi yok.

Sizce gelecek kuşaklara kalacak bir meslek mi?

Gelecek kuşaklara kalır tabi neden kalmasın. Allaha şükür getirisi fena diiil, piyasası da güzel. Tabi şimdi şöyle bir durum da var ben gül yağı çıkaran firmayla konuştuğumda sordum ‘’bu gül batar mı, para etmeyeceği zaman gelir mi?’’ diye sordum. Kendisi de bana dedi ki ‘’sizin köyde bundan 20 sene önce kaç kişi parfüm kullanıyordu?’’ bende ‘’atıyorum 10 kişi kullanıyordu.’’, ‘’ Şimdi kaç kişi kullanıyor?’’ ‘’100 kişi kullanıyor. ‘’ Bir köyde bile bu kadar arttıysa dünyayı düşünemiyorum bile. Çünkü dünya artık kozmetik üzerine kurulu. Hiç kullanmayan bile bir şekilde kullanmış oluyor ömründe bir yerlerde. Kozmetik artık hayatımızda. Allah’ın izniyle gül sektörü de bu saatten sonra batmaz.

Peki dünya Isparta’nın gül kokusuna hayran diyebilir miyiz?

Deriz tabi ki. Zaten bu gülün anavatanı Bulgaristan bir orada var ikinci vatanı da Isparta. Ama Bulgaristan’da genç kesim azaldığı için orada ekim azalmış. Şu anda Isparta dünyanın endüstriyel gül ihtiyacının %65’ini karşılıyor. Eskiden bizim kasabada meyvecilik vardı. Adam şimdi elmasını söküyor gül dikiyor getirisi daha yüksek, masrafı az bugün 10 ton elma satsan 5 tonu masraf ama 10 ton gül satsan edeceğin masraf 300 kilogramlık gül parası.

Bu konuda okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersin?

Şehirlerde ki hemşerilerimiz işsiz güçsüz gezeceğine gelsin kasabasında ki köyünde tarlasını eksin para kazansın. Hem millete hem devlete faydası olur. Bugün ekilmeye ekilmeye bir çok tarla kıraç oluyor, yazık günah.