Spor Politikaları Derneği Başkanı, Spor Bilimleri Uzmanı, yazar Hakan Nergis'e merak ettiklerimizi sorduk.
Hakan Nergis’in karakterinde en belirgin özellik nedir?
İnsanın kendini tarif etmesi kolay değildir. Ama arkadaşlarım beni tarif ederken çok hızlı aksiyon alan ve çözüm noktasında becerileri olan özelliğe sahip olduğumu söylüyorlar. Aynı zamanda çok düz olduğumu söylüyorlar. Evrile kıvrıla cevaplar vermediğimi ifade ediyorlar. Sadece şunu kendimle ilgili söyleyebilirim. İletişimde olduğum kişilerin “yapabiliriz, çözebiliriz” gibi kelimelerinden hoşlanmıyorum ve ben de iletişim kurduğum kişiye asla bu tarz davranmam. Çünkü bir iş ya yapılır ya da yapılmaz.
Kariyerinizdeki en muhteşem iş veya başarılı nedir?
Birbirinden bağımsız alanlarda yaptığımız çalışmalar var ve buradaki başarıların hepsi önem arz ediyor. Sorunuza küçük bir dokunuş yapmama müsaade ederseniz? Hayatınızı değiştiren ve hayatınıza bir öğreti kazandıran şey nedir? Diye sorarsanız. SMA hastalığına verdiğim destekten dolayı görevden alınmamı ifade edebilirim. Tabi ki görevden alınmak istemezdim. Hayat öğretisi içerisinde gerçekten dostlukları, samimiyetleri, psikolojik ruh halini yönetmeyi, çevrenizdeki insanları sakinleştirip, aklıselim kalabilmelerini sağlamayı öğretti diyebilirim. Hani derler ya! Şer de hayır, hayır da şer var. Bu süreç benim için böyle oldu ve hayat öğretisi noktasında dönüm noktam diyebilirim. Tüm SMA hastası yavrularımıza da acil şifalar temenni ediyorum. Üzgünüm.
Kızılay sürecinden bahseder misiniz?
Kızılay ile üniversite döneminde uzaktan bir tanışıklığım oldu. Elbette ki ilkokul döneminde de kulüpler vardı ama benim tanışmam üniversite sürecinde oldu. Bu arada ilkokul düzeyinde Kızılay benim gibi birçok kişiye neden dokunamadığını, neden bu sürecin üniversiteye kadar kaldığını sorgulamalıdır. Konu tabi ki benim tanışmam değil, Kızılay’ın gelecek nesillere aktarımının sıkıntısıdır. Dilerlerse kendilerine bu konuda yardımcı olabilirim. Sorunuza dönecek olursak; üniversite bittikten sonra Eyüpsultan’ımıza geri döndüm ve burada Eyüpsultan Kızılay Gençlik Kolları Başkanı oldum, sonrasında İstanbul Kızılay Gençlik Kolları YK üyesi oldum ve 2019 Şubat’ta delegelerin oylarıyla Eyüpsultan Kızılay Başkanı olarak seçildim. Sonrasında yukarıda da bahsettiğim ülkemiz ve insanlık adına yaşanılmaması gereken bir süreçle karşı karşıya kaldım. Kızılay’a dava açtım ve hukuk mücadelem devam ediyor. Kızılay’a dava açmam ya da haksız yere görevden alınmam beni Kızılay’ın gönüllüsü olmaktan alıkoyamaz. Israrla ifade ediyorum, unutulmasın ki ben hala bir Kızılaycıyım ve öyle de kalmaya devam edeceğim! Küçük bir mesajım da olacak müsaadenizle; kişilere kızıp kurumları terk etmeyin, daha sıkı sarılın ve sayınızı daha da arttırın.
Eğitimleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Hareket ve Antrenman Anabilim Dalı'nda yüksek lisans eğitiminizi tamamladınız. Bu alandaki uzmanlığınızı açıklar mısınız?
Balıkesir Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği programını bitirdim. O dönem tabi Spor Bilimleri Fakültesi olarak geçmiyordu. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu diye geçiyordu. Okulu 2. bitirdim, kendi bölümümü 1. bitirdim. Sonra yüksek lisans yaptım. Yüksek lisansım yöneticilikten biraz daha farklı olarak hareket ve antrenman anabilim dalında gerçekleşti. Orada kalecilerde dinamik ısınmanın reaksiyon zamanına etkisine dair bir tez ile yüksek lisansımı tamamladım. Ayrıca okuma araştırma ve yazma işlerini sevdiğim için Anadolu Üniversitesi açık öğretimde Laboratuvar ve Veteriner Sağlık bölümünü hobi olarak bitirdim. Şu anda doktora yapmak için gayret ediyorum. Biraz ders çalışmaya zaman ayırmaya ihtiyacım var. Ayrıca Fitness, Badminton, Bocce, Tenis, Yüzme, Spor Kondisyonerliği gibi alanlarda da resmi federasyonlarına bağlı eğitimler aldım. Resmi bir yetkisi olmayan ama bilgi içeriği olarak faydalı olan özel eğitim ve kurs faaliyetleri yürüten kuruluşlardan da eğitimler aldım. Örneğin; pilates, bosu, stüdyo dersleri, cycling gibi.
Çok yönlüsünüz ve zaman yönetimini nasıl sağlıyorsunuz? Farklı alanlarda farklı sorumluluklarınız var bunları birbiriyle nasıl bağlantı halinde yönetiyorsunuz?
Çok değerli bir soru! İnsanın başarılı, çok yönlü olabilmesini ve zamanı doğru yönetmesini sağlayan en önemli unsur ekip olarak hareket edebilmektir. Ben sizin vesilenizle bana yardımcı olan tüm arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum. Herkes kendi yaşamından fedakarlık yaparak, insanlara iyilik yapıyor, spora hizmet ediyor ve sonunda da insan olabilmenin duygusunu yaşıyor. Spor ve iyilik kavramını nasıl bağlıyoruz? İyilik Serüveni grubundaki arkadaşları maçlara gönderiyoruz, sadece futbol olarak düşünmeyin, tüm spor branşları bizim ilgi alanımızda, sonra sporla ilgilenen arkadaşları iyiliğe yönlendiriyoruz, mesela bir köy okuluna top yollamak gibi. Sonunda da bir bakmışsınız, spor ve iyilik birleşmiş ve ‘‘Sporun İyilik Hali’’ ortaya çıkmış. Bu arada en çok benimsediğimiz kavramlar var; şeffaflık, açıklık, bilgilendirici ve hesap verilebilirliktir. Bir iyilik yapılacaksa gruba atılır, kim neye nasıl destek oldu, görülür. Adres istenirse verilir gibi. Çünkü iyiliğin ticareti o kadar yaygın yapılıyor ki insanların yardım etme duygusu maalesef zedelenmiş durumda. İnşallah İyilik Serüveni’ni dernekleştirmek de nasip olur, şuan ki hayalimiz arkadaşlarımızla bu.
Sporcu kimliğiyle öne çıkan Hakan Nergis, hangi branşlarda lisanslı sporcu olarak aktif oldu? Hangi branşlarda sporcu olarak yer aldınız?
Ben ilk futbolla başladım. Beşiktaş teknik direktörlüğü yapan uzun yıllar çalışmalar yapmış Önder Karaveli beni Beşiktaş alt yapısına almıştı. Zaman zaman telefonlaşırız. Stadlarda karşılaştığımızda sohbet ederiz. Çok insani bir karakter, ona teşekkür ederim. Ardından Alibeyköy Eyüp Spor gibi kulüplerde oynadım. Bu arada Beşiktaş’ta başladım derken pilot takımına gönderildim Yıldız Spor’a. O dönem bizim yaş kategorimize uygun bir lig yoktu, sanırım bizi pilot takıma bu yüzden göndermişlerdi. Ama Beşiktaş alt yapılıyım. Hatta Önder Hoca ile güzel bir hikayemiz var. Ben Beşiktaş’a seçmeye gittiğimde bana hangi takımlı olduğumu sormuştu. Ben Fenerbahçeliyim demiştim. Sonra bana ama Beşiktaş’tasın nasıl oluyor demişti şakayla. “Ben Fenerbahçeliyim değiştirmem” demiştim. Sonra babama gitmiş Önder Hoca babama teşekkür etmiş dürüst bir evlat yetiştirdiniz diye. Beşiktaş’a hoş geldiniz demişti. Önder Hoca karakter gelişimimde katkısı olmuştur. Futbol dışında da hobi olarak güreş ve atletizm müsabakalarına katılmak için ferdi lisans almıştım. Bocce ve bowling içinde aynı şekilde. Lisanssız olarak basketbol, voleybol branşlarını severim. Ok atmayı seviyorum, masa tenisinde basın mensuplarının düzenlediği turnuvada 2. olmuştum.
HAKAN NERGİS AKADEMİ'nin amacı nedir ve hangi kurum ve kuruluşlara hizmet veriyor? Bize biraz anlatır mısınız?
Sportif yatırım, eğitim ve danışmanlık hizmetleri alanında çalışma ve faaliyet yürütme amacıyla yol yürümeye çalışan bir oluşum. Geçmiş yıllarda antrenman bilimleri ile ilgili çalışmalar yaptık. Türkiye’de antrenman bilimi alanındaki kurslara yaklaşımı ve işleyişi çok iyi bulmadığımız için çekildik. Çünkü insanlar belgenin geçerliliğini soruyor. Bizim verdiğimiz belgenin geçerliliği yok ama iyi bir eğitimi var. Belgenin geçerliliği için zaten devletimiz yetkili merciileri tanımladı. Mesela Wellness ile ilgili belge almak istiyorsanız, HİS Federasyonu’ndan almanız gerekir. Bununla çok karşılaşıyoruz. O yüzden o dönem geri çekildik. Belge size sadece yetki verir. Ondan sonraki yetkinlik sizdedir. Eğitim almak faydalıdır çünkü kurslardan aldığınız eğitimlerle kalırsanız öğrendiğiniz şey sınırlı kalır. Kitap okumazsanız öğrenemezsiniz. Araştırmazsanız öğrenemezsiniz. Hayatın içinden örnek vereyim. Ehliyetiniz var arabanızda var ama kullanamıyorsunuz. Ama tabi ki şu da değil ehliyetim yok araba kullanayım. Ehliyet olsun araba da olsun aracı kullan ama zorunlu olmayan ileri sürüş teknikleri eğitimini de al. Biz bu alandan çekilince daha çok toplu konut projelerinde bir spor tesisi nasıl yönetilir, spor etkinliği nasıl olur, belediyeler spor etkinliklerini nasıl yapmalı, sporcular sosyal medya yönetiminde nasıl olmalıdır, spor kulübü nasıl kurulur gibi başlıklarına yöneldik. Tabi ki bunların tüm eğitimini ve danışmanlığını ben vermiyorum. Hepsini bilme ve uzman olma şansım yok. Freelance olarak ifade edilen çalışma sisteminden yararlanıyoruz. Kazan kazan ilkesi daima çok mantıklı bir ilke herkesin kazandığı bir ortam hayal ediyorum.
Türkiye Spor Zirvesi Başkanlığı ve Spor Politikaları Derneği kurucu Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulunmanızın size nasıl hissettiriyor
Türkiye Spor Zirvesi’ne çok zorlu şartlarla başladık. Her şeyin ilki zordur. Önünüze kesmek isteyen, değişik ruh hali ve tavırda olanlarda vardı ve hala var. (Gülüyor) Yarın yine olacak, bunları sorun etmiyoruz, emin adımlarla ilerliyoruz. Organizasyona siyaseti bulaştırmıyoruz, bu da bizi çok zorluyor. Çünkü her oluşum kendi propagandasını yapmak istiyor. Aslına bakarsanız, benim de siyasi kimliğim var. Ama şu an siyasetle ilgilenmiyorum, ilgilendiğimde de bulaştırmadım, bulaştırmayı da düşünmüyorum. STK ve organizasyonlara siyaset bulaşmamalı, onları koruma ve üretici hale getirmeliyiz. Bu alan sadece sporun propagandasının ve sporun gelişiminin değişiminin dönüşümünün öncü olduğu bir alan olmalı. Bunu sağlayacak her yapı ile bir araya gelmeyi arzu ederiz. Eksik ve söylenmesi gereken her şeyi söylememiz gerekir. Biz tamamen iyi niyetle düzgün çalışma koşulları ile sorular yönelterek çözümler üreterek bir atmosfere bürünmek istiyoruz. Bu çok iyi hissettiriyor. Bir şeyleri başarmışız ve beraber başarmanın duygusu güzel bir his. Geçmişten bugüne emek veren arkadaşlarımıza da teşekkür ederim.
Siyasi hedefiniz var mı?
İnsanlara hizmet etmek gibi bir hedefim var. Aslına bakarsanız, bunun için bir makama da ihtiyaç yok. Biz zaten bir şekilde insanlara hizmet etmeyi başarıyoruz. Sadece siyaset ülkemizde çok etkin ve çok söz sahibi. Bu yüzden biz bu söz sahipliğini elde edebilirsek, ülkemiz ve milletimiz adına daha güzel işler yapmayı arzu ediyoruz. Biz bunu Kızılay’da yaşadık ve başardık. Spor kimliğimle şu an burada olduğum için sorunuzu tamamlamak için şöyle bir cevap verebilirim: Yetkinlik verilirse sporun en iyi hale gelmesi için devreye girebilir, enerjimizi devletimiz adına harcayabiliriz.
Hayat Laftan Anlamaz ve Belediye ve Spor kitabınız var. Yeni bir kitap hazırlığınızda var. Bilgi verir misiniz? Nelerden ilham aldınız?
Hayat Laftan Anlamaz kitabımın hikayesi; üniversitede çok kitap okurdum. Bir hayat mücadelem vardı. Sürekli bir şeyler üretmek, keşfetmek hissiyatım vardı. O dönem köşe yazıları yazıp radyo ve TV de çıkmaya başlamıştım. Oradan ilham aldım. Kısacası hayat mücadelesi içerisinde oluştu diyebilirim.
Belediye ve Spor kitabımda ise siyasi sürecimden kaynaklı olarak bir arkadaşım sende bu kadar bilgi var neden bunu esere dönüştürmüyorsun demişti. Ben fikir dinlemeyi severim. Sinan hocayla konuşup çalıştık. Başardık ve kitabımızı çıkardık. Herkesten güzel tepki aldık. Şimdi de Şehir ve Spor adında bir kitaba hazırlanıyorum. Uluslararası örnekler vermiştim Belediye ve Spor kitabımda ama Şehir ve Spor kitabımda daha yoğun uluslararası örnekler olacak. Kent yönetimi, stadların nasıl olduğu ile ilgili, sokakların caddelerin sporla ilgilenenlerin neler yapıldığına yönelik çalışmalarda göreceğiz. Rusya’da örneğin squat hareketi yapıp akbilinizi yükletiyorlar. Bisiklet kullanarak telefonunuzu şarj ediyorsunuz. Ülkenin enerji kaynaklarınıza da katkınız var. Bu tarz örneklerde var. Ne zaman çıkacağını öngöremiyorum.
En son en çok istediğiniz şey neydi?
Şu an spor ile ilgili devletimiz tarafından tebliğ edilecek bir görevde olmayı arzu ederdim.