Merhaba İlyas, nasılsın?

Teşekkür ederim, iyiyim Elif. ‘Kirli Kadeh’ şarkım çıktı. Konserlerimiz devam ediyor. Yoğun şekilde çalışıyoruz.

Evet, senin de dediğin gibi, geçtiğimiz haftalarda yepyeni taptaze bir şarkı ‘Kirli Kadeh’ ile karşımıza çıktın. Hayırlı olsun. Dinleyen herkes başarılı buluyor.  İçine sinen bir şarkı oldu mu?

Evet, tabii! Farklı bir çalışma ama benim çok içime sinen bir şarkı oldu. Yaklaşık 6 ay önce yazmıştım. Daha önce birlikte çalıştığımız aranjör arkadaşım Aytaç Kart ile yaptık yine. Biraz farklı bir saund yaptık. İnşallah sevenlerimizde sevmişlerdir. 

Geçen sene 'Şehrin Yolu' ve ‘Bilmece’yi çıkarmıştın. Şarkıların dillerden düşmüyor, ne söylemek istersin?

Güzel bir iş çıkardık ortaya. Bütün şarkılarımı hissederek ve severek çıkarıyorum. Ortaya da güzel geri dönüşler. Çok mutluyum. 

ENBE Orkestrasıyla hazırlanan 'Yağmur' şarkısı gündemdeki yerini hala koruyor. Şarkıyla ilgili biraz detay verir misin?

'Yağmur' şarkım benim birer ay arayla çıkardığım şarkılarımdan biriydi. Şarkı Aytaç Kart figurng olarak çıktı. Senin de dediğin gibi Elif şarkı çok beğenildi. Hala da dinlenilmeye devam ediyor. 

Bir yıllık bir zaman diliminde hazırlanan harika yeni bir single albüm çalışman 'Gel Be Gökyüzüm' en beğenilen şarkılar arasında. Hatta şarkının akustik versiyonunu da bizlere sundun. Akustik versiyonu da beklediğiniz ilgiyi gördü mü? 

Şöyle söyleyebilirim ki, 'Gel Be Gökyüzüm'ün akustik versiyonunu performans videosuyla müzisyen arkadaşlarımla birlikte, internet ortamında paylaşmıştık. Bu akustik versiyonun beni sevenler tarafından çok beğenildiğini gördük ki zaten 'Gel Be Gökyüzüm'ün gerçek versiyonu da umduğumuzdan daha çok sevildi. 

Büyük bir titizlikle çalışmanın ardından 15 şarkılık 'İçimdeki Duman' adlı ilk solo albümünüzü piyasaya sürdün ve albüm fena patladı. Youtube’da milyonlar tıkladı. Bu kadar sevileceğini tahmin ettin mi?

Açıkçası tahmin etmedim. Ben X Factor’e çıkacağım zaman da patlayacağını tahmin etmedim. Ama 'İncir' şarkısının beğenileceğini o sahneye çıktığımda hissetmiştim. Her zaman kendimi “Beğenilmeme” durumuna göre de hazır tutarım. Bir konuda şımarmamak, “Tamam oldum ben” düşüncesine kapılmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar kendinizden emin olursanız olun ama her “Olmayabilir” düşüncesini de bir kenarda tutmak gerekiyor. Albüm çıkarken de bu kadar olacağını tahmin etmiyordum. Farklı bir şeyler yaparak insanların beğenisini toplamayı amaçlamıştım. Ama albüm çok tuttu ve konserler için ciddi referans oldu…

Sonra, ENBE Orkestrası ve ünlü şefi klasik batı müziğinin piyano ve trompet virtüözü Sayın Behzat Gerçeker hocayla yollarınız kesişmişti. Meşhur ‘İncir’ şarkınızın coverını Behzat Gerçeker ve ENBE Orkestrası ile yeniden düzenleyerek DMC etiketiyle müzikseverlerle buluşturduğunuz Maxi Single Albümle müthiş bir çıkış yapmıştınız öyle değil mi?

Evet… 'İncir' şarkımın tutulması sonucu ve internet ortamında performansım çok fazla ses getirince şarkının stüdyo versiyonunu vermemiz gerektiğine karar vermiştik. Yarışma yayında kaldırılmıştı ancak teknik olarak yarışmada olduğum için yarışmanın formatı buna müsaade etmiyordu. Yani yarışmacı elenmeden hiçbir şekilde Single Albüm çıkartamaz fakat başka birisiyle figuring yapabilir maddesi vardı. Böylece Enbe Orkestrasıyla bu işi yapmaya karar verdik, çünkü Behzat Gerçeker çok çalışkan bir hocadır. Mutlaka genç, yeni ve klas solistlerle sürekli çalışarak güzel işler yapan bir isimdir. Aynı zamanda piyasada oldukça prestijli bir isimdir. Dolayısıyla ben de onlarla çalışmaktan dolayı bir sakınca görmedim. Daha sonra Enbe Orkestrası’nın Enbe 2015 albümünde çıkış parçası olarak 'İncir' parçası yapıldı, bir de klip çektik ve o şekilde başarı geldi…

"HOŞ GÖRÜLÜ ZEKİ KADINLARI SEVERİM,

KISKANÇLARA TAHAMMÜLÜM YOK"

Bir kadında aradığın özellikler hakkında çok net konuşan yakışıklı şarkıcı; “Kıskançlık, en tahammül edemediğim tutumdur. Beni sürekli boğması ve çevremle ilgili olarak sürekli bir şeylerden rahatsızlık duyduğunu ifade etmesi beni çok rahatsız eder. Beğendiğim özellikse, hoş görülü ve zeki olmasıdır” şeklinde açıkladı.

Türkiye seni X-Factor yarışması ile tanımıştı. Peki, nasıl karar vermiştin o programa katılmaya?

O dönemler, Bodrum’da canlı müzik yaptığım dönemlerdi Elif. Hayatımı müzikten kazanıyordum. Müzik yarışmaları oluyordu fakat vaktim ve kendine olan yeterli özgüvenim yoktu. Maddi durumlarda söz konusuydu. Cesaret durumunda sessiz sakin kalıyorsunuz. Yapımcılardan bir heyet gelmişti. Canlı müzik yapan yerlere bu ekibi yönlendirmişler ve onlarda yanıma gelmişlerdi. Önce anlamamıştım sonra yarışmadan bahsetmişlerdi. Daha sonra benim için bir hayli ısrarcı oldular. Seçmeler var diye bana mesajlar atmışlardı. Orada, Antalya’da 'İncir' şarkısını söylemiştim. Onlar çok etkilenince ben de böylece yarışmaya dâhil olmuştum. Programın ilk bölümünde de o şarkıyı söylemiştim, sonrasın da yer yerinden oynadı zaten…

Yarışmadan sonra neler oldu?

Öncelikle şu olguyu belirtmek isterim ki tam olarak birinci oldum sayılamaz… Finallere kalmıştım ancak 'X Factor Star Işığı' yarışma programının karşısında diğer bir kanalda “O Ses Türkiye” vardı. Galiba reyting probleminden dolayı yarışma yayından kaldırıldı. O araya süreç girdi ben de yarışmadan çekilmek zorunda kaldım. Hayatıma yansıması ise, evet sanat yaşamım için bir dönüm noktası oldu diyebilirim. O dönemde albüm teklifi geldi. Konserler seri olarak gerçekleşti. Bir tık ötesi yolum ENBE ile kesişti. Özetle yansımalar pozitif oldu diyebilirim. Ve şimdi sizlerleyim. 

Müziğe hatta gitara nasıl başlamıştın?

Bir batı enstrümanı olan gitarla 16 yaşında tanıştım. Müzik kariyerime klasik gitarla başladım yani ve çelik telde çalışıyorum. Enstrümanlar ikiye ayrılır, solo ve çoklu ses. Gitarda insanın duyabileceği alt temeli çok iyi doldurabileceğiniz için size birebir şarkı söylemeniz için alt desteği çok iyi veriyor. Şarkıcının gitar çalarak söylemesi diğer enstrümanlara göre çok daha etkili oluyor. Şahsen bu bende böyle…

Şarkı sözü yazmak ve beste yapmak için özel bir eğitimin oldu mu?

Yok, hayır. Ders almadım kesinlikle. Aslında şarkı sözü yazmak ve beste yapabilmek; tamamen bir analiz yeteneği, toplumu tanıma, kendi duygularını melodililerle taşımak ve toplumun hoşlanacağı sözleri bir araya getirip bir eser yaratmaktır. Şarkıları genelde kalpten yapmak diye bir şey yoktur. Mantığınız ile yaparsınız. Çevreden etkilenerek derleme yaparsınız. En büyük sanatçıların bile mutlaka etkilendikleri hocaları ya da dış etkenleri vardır ya da olmuştur. Bu olgu, bir arının birçok çiçekten tat alması gibidir. Sonunda kendi peteğini örer. Bir kişiyi taklit ederseniz, bu sizi taklitçi yapar. Ama bir sürü kişiden etkilenip kendinize ait karma bir iş çıkardığınızda bu sizi, siz yapar ve kendi markanızı yaratırsınız. Özetle olay budur…

Bestelerin çok beğeniliyor. Şarkı isteyen sanatçı dostların oluyor mu?

Beni arayıp şarkı isteyen çok kişi var. Bunlarda bir kaçını sayarsam örneğin; Sibel Can, Rafet El Roman, Ebru Gündeş, Ebru Yaşar vb. gibi ünlüler istiyor. Ama benim yaptığım şarkılar o isimlerin profillerine çok da uyan şarkılar değil. Ben ısmarlama şarkı yapamıyorum. Ticari şarkı yapamıyorum. Böyle ticari besteciler de var. İşin o kısmında olamıyorum. Şarkıları gönderiyorum sonra kalıyorlar. Dönem değişti. Onların dönemi ile benim dönemim biraz farklı. Tecrübeliler genellikle eskilerle devam ediyorlar. Gönderiyorum dönüşü olmuyor. Böyle bir durum yani... Benimkiler benle çok özdeşlemiş ve daha çok yeni jenerasyona yönelik... Ve çok güzel işler de çıkıyor…

Ne tür müzikler dinliyorsun? 

Genellikle enstrüman içerikli müzikler olur. Elektronik müzik de diyebilirim.

Hüzünlü bir ses rengin var ama alaturka değil tamamen Batılı bir ses. Neden yabancı pop şarkılarını da repertuarınıza almayı düşünmüyorsun? Belki de projenin sonu Grammy Ödüllerine kadar gidebilir mi?

Neden olmasın! Bu aralar çok fazla bana gelen bir şey bu ve denenebilir. Düşünmüyor değilim ama bir dili bilmeniz o dilin duygusuna ve vurgusuna hâkim olduğunuz anlamına gelmiyor. Şarkı söylerken o dilin duygusuna ve vurgusuna hâkim olmanız lazım. İngilizce şarkı söylüyorsanız onların konuştuğu dil ve sahip olduğu kültür, duygu çok önemlidir. O nedenle bu zaman alabilecek bir şey. Ama sırada bekleyen bir projem var.

Konserlerin diyelim. Hakikaten konserleriniz çok beğeni topluyor ve gerek yurt içi gerekse yurt dışı bir hayli kalabalık oluyor. Müziğini çok seviyoruz diyebilir miyiz?

Ben buna "insanlar, benim onlara sunduğum müziği benimsedi" diyebilirim. Benim duygularımda, düşüncelerimde kendilerinden bir şeyler buldular ve bunu şarkılarımın dinlenme oranlarından da görüyoruz. Konserlerde de oldukça ilgililer. Sadece müziğimle ilgili değil, dış görünüşüm, koreografi kabiliyetim ve beden dilini kullanmamla da bir beğeni söz konusu. Ancak benim için önemli olan müziğimin, şarkılarımın beğenilmesidir.

Şu sıralar konser takviminde neler var?

3 Eylül Balıkesir, 7 Eylül Marmaris, 13- 22- 28 Eylül'de İstanbul konserlerimiz var. Konser takvimimize sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilirler. 

Şöhret olmadan önce nasıl bir İlyas vardı? 

Şöhret olmadan önce biraz daha keskin davranışları olan birisiydim. Çok hayal kurardım. 

Hayallerin gerçek oldu mu?

Evet, hayallerim gerçek oldu. Daha da olmaya devam edecek. 

ÇOK YAKINDA 'FARZET'LE GELİYORUZ

Yakın gelecekteki projesi hakkında müjde veren Yalçıntaş;"Kirli Kadeh şarkımdan sonra sevgili Niran Ünsal'dan ‘Farzet’ şarkısını almıştım onu covarladım. Daha önce konserlerimde ve internet ortamında da söylemiştim sevenlerim tarafından çok sevildi ve istek geldi. Biz de kırmadık ve Mustafa Ceceli aranjesi ile coverladık. Yakın zamanda sevenlerimizle buluşturacağız" dedi. 

Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersin?

Tüm sevenlerime kucak dolusu sevgiler. Beklesinler daha güzel şarkılarla bir arada olacağız. Sana da teşekkür ederim Elif, tekrar görüşmek üzere...

Söyleşi Elif Hayvalı

Fotoğraf Fatma Demir