Aile dostumuz, candan öte can olan, hocaların hocası, yüce Yaradanın izniyle, küçük bir kız çocuğu iken beni yanlış teşhisten döndürerek, hayatımı kurtaran, hayatımızda çok önemli bir yeri olan Kardiyolog ve İç Hastalıkları Uzmanı Sayın Prof. Dr. Faruk Erzengin, tüm insanlık için bir nimettir. Prof. Dr. Faruk Erzengin ve ekibi, tıp dünyasında büyük bir devrime imza attı. Uzun yıllar süren çalışmaları sonucunda, bypass ameliyatını sona erdiren buluşla damar sertliğini, yalnız ilaçla tedavi edilebiliyordu.

Prof. Dr. Faruk Erzengin ilaçlarını kullanan 25 bine yakın kalp hastası, ameliyattan kurtuldu. “Ameliyat olmazsan ölürsün” denilen hastaları kurtardı. Nobellik buluşu ile tıp dünyasına adını altın harflerle yazdıran Prof. Dr. Faruk Erzengin İstanbul Çapa Tıp Fakültesinde iki dönem başarılı bir şekilde, ‘vatandaş için çalışan cesur yürek’ olarak dekanlık yaptı. Hocaların hocası yüce gönüllü, hastalarına ve herkese babacan tavırları ile yaklaşan, önce psikolojik olarak rahatlatıp, yaşama sevinci veren, müthiş eğitimi donanımı ile hem tasavvufi, hem köklerini, Türklüğünü anlatan eserlerini de milletimize armağan etmiştir. Kahramanmaraşlı olmak ile hep gurur duyan, yurt dışından çok cazip teklifler ile yaşam boyu davet edilmesine rağmen topraklarımızı terk etmeyen çok değerli doktorumuz ile sanki kabus filminin içindeymişiz gibi hissettiren Koronavirüsü detaylı bir şekilde konuştuk sizler için, sevgili dostlar.

Maalesef çok yakın zaman önce fedakarca çalışan doktorlarımızı yitirdik, hocamızın dostları olan sağlık şehidi olarak gördüğüm kahraman doktorlarımız için duygu ve düşüncelerini kendi ağzından aktarıyorum; “Çok teşekkür ederim, canım Funda kardeşim ölüm başımızın tacı, hepimizin kaderi, beni sarsan olay, kardeşlerimizi çok zamansız ve en verimli çağlarında kaybedişimiz oldu. Hepsi öğrencim, asistanım, mesai arkadaşım ve çok yakın dostlarımdı, hepsinde de çok emeğim vardı, ülkemiz ve insanlık için çok büyük değerler ve yeri çok güç doldurulacak kayıplardır.”

Değerli hocam tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs pandesi sağlık çalışanları içinde büyük bir risk. Bu süreçte acı kaybımız olan değerli Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu için neler söylersiniz. 

Bir olayı anlatayım; İhtisasımın son yılı (1976-77) Cemil, Yusuf Orhan, Atilla Ateş ihtisasa girdiler, kürsü başkanı ve kurul tarafından bana emanet edildiler. Bildiğim her şeyin tamamını eksiksiz ve büyük bir istekle üçüne de öğretiyorum, bir cuma akşamı ağır, yaşlı, bir erkek hastamız geldi, üresi 305 mg, potasyum 6.9 mg. idi. Periton diyalizi şart ve derhal yapacağız, tek tek sırayla öğretiyorum, sıra Yusuf Orhan’daydı. Ancak hasta Rizeli, şuuru kapalı gibi, ıkınıp karnını şişirmesi gerek ki trokarla göbek altından delip karın duvarından geçip bağırsakları delmeden periton boşluğuna girilmesi gerekir. Anladım ki, hasta konuştuğumuz aksanı kavrayamıyor, bu yüzden karnını da bir türlü şişiremiyor Cemil de Rizeli ve o esnada başka bir hastayla uğraşıyor, hemen aklımda şimşek gibi çaktı, Cemil’e hastaya ıkınmasını söylemesini rica ettim ve Cemilim hastanın kulağına eğilip “emice ikineceksun, ikineceksun” der demez hasta anında ıkındı, karnını şişirdi, haydi Yusuf’um tam zamanı, periton diyalizi başarı ile uygulandı ve tamamlandı. Ertesi gün cumartesi tatil, biz kamikaze ekibi sabah saat 08:00’de benim odada toplanırız. Ardından bir çay içip grand vizite çıkarız. İşte tam bu anda, benim odanın kapısı vuruldu, dünkü hastamız bir elinde serum şişeleri, diğer eli karnında “uşağum beni hangi uşak kurtarmış idu” dedi. Yusuf’u gösterip bu uşak dedim. Hastamız gayet canlanmış ve sağlığına kavuşmuş vaziyette çok büyük bir minnet duygusu ile Yusuf kardeşime sarılarak onu öpüşü hala hafızamdadır. Hastamızı takip ettik yıllarca sağlıkla yaşadı... İşte biz doktorlar için bu mutlulukların en yücesidir...

Hepinize, tüm aileye ve mesai mensuplarınıza sonsuz selamlar, sevgiler ve saygılar sunarım, canım kardeşim. 

Değerli doktorlarımız Cemil bey ve Yusuf bey ile tanışmanız nasıl oldu anlatır mısınız? 

Cemil, Yusuf ve Atilla Ateş dahiliye ihtisasımın son yılında nefroloji ve hepatoloji, gastroentetoloji, hematoloji rotasyonumda yanıma geldiler ve bana emanet edildiler. Tıpta tüm bildiklerimi, hastaya ilk yaklaşımdan tüm muayene yöntemlerine ve periton diyalizinden, kemik iliğine ve lomber ponksiyondan, geçici pacemaker konulması gibi bütün müdahalelere kadar bildiklerimin hepsini öğretmiştim. Cemil’i, canım Mehmet Oran hocamın yanına baş asistan koymuştum. Nurlar içinde yatsın çok sevdiğim Mehmet Oran hocam her zaman ve dekanlık dönemimde her yönetim toplantımda Cemil’den dolayı devamlı bana herkesin yanında teşekkür etmişti.

Bu can kardeşlerimle hep beraberdik ve birlikteliğimiz son gününe kadar sürdü... Maalesef Yusuf’umu da, Cemil’imi de kaybettik. Yattıkları yer nur, ışıkları sonsuz, mekanları cennetin baş köşesi olsun.

Allah sana sağlıklı çok uzun ömürler nasip etsin canım Turgay’ım...

Çok değerli Turgay’ım, çok kıymetli aziz kardeşim seni ne kadar sevdiğimi bilirsin. Kalp kalbe daima karşıdır. Lütfen kendinizi iyi koruyun, biz hekimler, hastalarımız için daima canımızı ortaya koyduk, deprem demedik, salgın demedik en önde yer aldık. Bu seferberlik Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüz döneminde zirve yapmıştır. Lütfen kendimizi koruyalım, bilime, hastalarımıza, yüce ulusumuza ve dünya halklarına çok gerekliyiz.

Çok şükür olsun ki, Allah seni bana, ailene, sevdiklerine, tüm hastalarına ve bu yüce millete bağışlamış, sağlığını duymaktan çok mutluyum. Bizler şu an çok hassas günler yaşıyoruz, tarihe tanıklık ediyoruz, geçmişte yüz-ikiyüz yılda bir olan günleri yaşıyoruz. Tekrar geçmiş olsun. Seni, tüm aileni, sevdiklerini ve yüce ulusumuzu, bütün insanlığı Allah bu Covid-19 pandemisinden korusun. Gözlerinden, yanaklarından hasretle öperim.

Seni çok seven Faruk abin...

Doktor Faruk abi ile konuşurken acı kayıplardan dolayı duygular sel oldu, ne desem bilemedim, yerden göğe kadar öyle haklı ki, sözcükler yetersiz kalıyor. Bizler sizin hakkınızı nasıl öderiz. Allah sizleri, zor koşullarda yetişmiş, kendini donatmış ender bulunan cevherler olarak korusun ve bizlere bağışlasın inşallah. Gözümüzün nurusunuz kayıplar çok acı gerçekten yeri dolmaz. Sizlere çok iyi bakmalıyız, bizler de Allah’a emanetsiniz. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah hepsinin.

Değerli hocam, Koronavirüs (Covid-19) nedir? Nasıl bulaşır? Tanıtabilir misiniz?

Korona (taç şeklinde) olan, sars, mers gibi virüs gurubundandır, çok öldürücü sağlık sorunları yaratan, burundan, ağızdan gözden bulaşan yani mukozadan giren, önce burun kökünde (nazofarenks) ve boğazda yerleşen bu nedenle boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş yapan, hemen ertesi gün akciğerleri tutup, kuru öksürük yapan, şiddetli akciğer ve göğüs ağrısı, boğulma hissi, hava açlığı yapan ve devamında tüm organları da tutabilen, çok hızlı etkileyen, 56 derece santigratta ölen, etrafı yağ tabakası ile kaplı olduğu için sabunla hemen temizlenebilen bir virüstür. Çok hızlı yayıldığı için kısa zamanda ölüme sebep olabilen, her yaşta görülen, ancak daha çok yaşlılarda ağır seyreden, halsizlik, uykusuzluk, eklem ve adale ağrıları, kabızlık, ishal, şiddetli, yakıcı boğaz ağrısı, akciğer ve göğüs ağrısı, ateş, multi organ hasarı ile ölüme sebep olan bir tablo ile karşımıza çıkar. kişilerin bağışıklık ve immün sistem gücüne bağlı olarak belirtiler farklı olabilir, bulgu vr şikayetler farklı sıra da izleyebilir. En çok elden geçiyor tokalaşma ile , öksürük, hapşırıkla (fuluge tanecikleri), öpüşmekle, yakın temasla , nefesten de çok sık geçer.

Nasıl önlem almayız?

Önlem olarak en başta tecrit ve eve kapanmak, yakın temastan uzak, sosyal mesafeyi koruyarak, çok sık elimizi sabunla cerrahi yöntemle yıkayarak, 80 derece üzeri alkol içeren kolonya ile ovarak korunmalıyız. ayrıca eldiven giymek, herkesin maske takması ve çok önemli olan temizlik, steriliteye tam uymak en başta uygulanması gereken yöntemlerden bazısıdır, ayrıca hergün sabunla duş almakta faydalıdır.

Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok önemli, neler yapmalıyız?

Bağışıklık sistemi en ideali aşısının bulunması ile olur. Bu vakte kadar, renkli sebzeler, pekmez, bal, protein ve sirke, limon, turşu tüketmek şart. Temiz hava, yatak odasının havalandırılması ağır olmayan sporlar, kaliteli ve zamanında uyku önemli. Ayrıca üşütmemek çol önemli ve şarttır, zira pek çok ağır hastalık üşümekle ağırlaşır. Kronik hastalığı olanlar çok daha iyi korunmalı ve ilaçlarını muhakkak aksatmadan almalıdırlar, 100 derecede kaynatılmış suyun buharını solumak (buğuseptil + çörekotu yağı karışımı ile) faydalı oluyor.

Genç, yaşlı, yetişkin herkes nasıl bir yol izlemeli? İnsandan insana kısa mesafede kolaylıkla bulaşıyor, nasıl korunmalı? Sadaece kronik hastalığı olanlar ve yaşlıları mı etkiliyor sizce?

Çocuk, genç, yaşlı, kadın- erkek herkese bulaşır, belli bir yaşın altında olanlar ve immün sistemi zayıf ise bu kişiler de ve kronik hastalığı nedeni ile tedavi olanlarda, bazı yaşlılarda daha ağır seyrediyor, gençler, çocuklar ve hafif geçirenler taşıyıcı oluyor. Bu nedenle tam tecrit ve kısmi sokağa çıkma yasağı şarttır.

Virüse bağışıklık kazanılır mı? Daha sonra mutasyona uğrarsa, bünyemizin tepkisi ne olur sizce?

Geçirenler de bağışıkşık gelişiyor. Mutasyona uğraması iki olaya yol açabilir. 

a: Çok daha hafif seyredebilir, klasik nezle, grip, uçuk gibi... ki inşaallah böyle olur,

b: Daha ağır olarak tekrar nüksedip patlama yapabilir. Aşısının bulunması şattır, patlamayı önler.

Tedavi ne olabilir?

Tedavi: testler yapıldı negatif, varsa aşısı yapılmalı. antikor ve antijen testleri pozitif ise ve semptom da yoksa tecrit ve yukarıdaki yazılanlar uygulanır, semptom varsa veya akciğer tomografi bulguları tipik ise hastahaneye yatırıp takip edilir, gerekiyorsa bu gün için kesin tedavi ilacı bulununcaya kadar; chloroquıne veya hydroxychloroquıne+azıthromycın, + gerekiyorsa oksijen tedavisi, plasma (antikor ) tedavisi ağır hastalar da entübe edilerek yoğun bakım tedavisi + hasar yaptığı veya etkilediği organa göre tedavi ve hastalığı geçirenden alınan plasma tedavisi. Yoğun bakım tedavisinde kök hücre nakil tedaviside çok önemlidir. 

Virüslerle yaşamaya alışmalı mıyız? Yeni bir dalga gelebilir mi?

Zaten vücudumuzdaki milyonlarca viruslarla yaşıyoruz, bunların çoğu zararsız, hatta faydalıdır. Ancak mutasyonla zararlı şekle dönerse aşıya rağmen tekrar bir salgın yapabilir. Bu nedenle spesifik aşısının ve kesin ilaç la tedavisinin bir an önce bulunması çok önemlidir.

Mecburen dışarı çıktığımızda eve gelince giysilerimizi, kendimizi nasıl arındırabiliriz? Yiyecek ve eşyalara neler yapmalıyız? 

Eve geldiğimizde maske eldiven çöpe atılmalı, tüm kıyafetler 60 derece üzerinde veya kaynatarak yıkanmalı, sabunlu banyo yapma korunma tedavisinde önemlidir ve temiz giysiler giymelidir. Ancak gerekmedikçe de dışarı çıkmamalıdır, yani kısmi sokağa çılma yasağı gibi. (nüfus sayımındaki gibi)

Testler için neler dersiniz? Bazen negatif çıksa da sonra pozitif olabiliyormuş sonuç.

Testler antijen ve antikor testleri. Süratli sonuç veren veya 2-3 günde sonuç veren testler çok önemli, gerekiyorsa şüpheli vakalarda testler de negatif ise semptomu olan hastalarda akciğer tomografisi de kesin tanı koydurur. Testlerin negatif olması kesin hastalık yok amlamına gelmez, şüpheli olgularda 3-4 günde bir test tekrarlanmalıdır.

Dünyayı ve kendimizi hor mu kullandık sizce? 

Kesinlikle evet, inşaallah bundan sonra dikkatli oluruz. Örneğin 1976 yılında Van Muradiye depreminde gönüllü giderek hizmet vermiştim. Yine 1999 Körfez depreminde dekan idim, her ikisinde de şahsıma yönelik öyle riskler almıştım ki (kar, kış -35 derece de ve çok imkansızlık içinde verdiğim hizmetler) anlatsam halime acırsınız. Kendimizi de, dünyamızı da hor kullanmamalıyız.

Hocam pozitif olan kişiler hastanade mi evde mi tedavi olsunlar?

Test pozitif, şikayeti yok ise evde tecrit, şikayeti var ve semptom pozitif ise hastaneye alınır, solunum veya organ yetersizliği varsa destek için yoğum bakıma alınır. 

Hasta olduğundan kuşku duyan kişiler hastaneye gitmeden önce ön test yapılsa daha mı iyi olur?

Evet, şart, ancak testler negatif, şikayeti ve semptomu var akciğer tomogragisi faydalı olan hastalarımız oldu.

Virüsü yeni aldığımızda henüz üst solunum yolundayken, nasıl orda yok edebiliiriz? Mümkün mü? Tuzlu suyla gargara öneriyorlar ve alkali su destek amaçlı kullanılabilir mi ne dersiniz?

Gargara (vücuda zararsız antiseptik eczanede satılan preparatlarla) yapmak faydalı, sıcak buhar inhalasyonundan yararlanan 20 civarında hastamız oldu.

Siz Nobel’e aday olmuş ve çok gurur duyduğumuz aile dostumuz canımız çok değerli doktorumuzsunuz. Türk doktorlarımız ya da dünyada yakında bu virüse karşı aşı bulunabilir mi sizce?

Aşının bulunması çok önemli, ilgili uzmanlar en erken 9-10 ay diyorlar. Benim canı gönülden dileğim, bu Covid-19 un ilacı da, aşısı da yakında bulunur. Bu uğurda çok bilim insanı çalışıyor. İnşaallah bu onur da Türk bilim insanlarımıza nasip olur. 

En son mesajlarınız neler olur hocam?

Allahtan (CC) yüce ulusumuz ve bütün insanlık için şafî kudretiyle acil şifalar diliyorum.

Çok teşekkürler hocam, bu önemli bilgiler için sağ olun var olun.