Bugün sizi tanıştırmak istediğim bu insanlar SanatBulur.com ekibi! Onlar resim, fotoğraf, heykel ve dijital baskı alanlarında eser üreten sanatçılar ile sanatseverleri online ortamda buluşturuyorlar. Ve bugün biz de tam da bu sebepten dolayı buluştuk. Pekiyi, neler konuştuk! Haydi, gelin ve bir göz atalım! 

Röportaj: Güney Güneyan

Merhabalar, öncelikle nasılsınız? Sonrasında ise sizler kimsiniz? 

Recep İlkbahar: Merhaba, ben başlayayım istersen Güney. Öncelikle bize yer ayırdığın için çok teşekkür ederiz; şu günlerde gayet iyi ve heyecanlıyız. Resim, fotoğraf, heykel ve dijital baskı alanlarında eser üreten sanatçılar ile Türkiye’nin her noktasından sanatseveri buluşturan SanatBulur.com’un üç kurucu ortağı olarak karşındayız. Ben işin e-ticaret kısmını yürütüyorum; Onur Basat sanat kısmını, Burak Karaca ise teknik kısmı yürütüyor. En başından alacak olursak; SanatBulur.com’un tohumları 2016’nın ortalarında ülkemizdeki sanat piyasasının düşüşünü ve globalde online sanat satışlarının hızla arttığını gözlemlediğimiz bir dönemde atıldı. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerin her birinden çıkıp kendi kültürlerini dünyayla buluşturan, dünyanın sanatını da ülkelerine getiren online sanat platformları var. Ülkemizde bu alanda ciddi bir açık gördük; mevcut online siteler sanatçı ile sanatseveri buluşturmak yerine fiziksel galericiliği devam ettirdikleri, yüksek komisyonla çalışan ve sanatçıya panel sunmayan web siteleri ile pazardaydı. Biliyorsun fiziksel galerilerde komisyon oranları %60’ları bile aşabiliyor. Fakat bunu online ortama aynı şekilde aktarmak doğru değil diye düşünüyoruz; dünyada teknolojinin gelişmesi, sanatın demokratikleşerek her kesime ulaşabilmesine olanak sağlarken platformların komisyon oranlarında da ciddi bir iyileşme sürecine zemin hazırlıyor. Böylece sanatçının daha çok kazanacağı ve doğal olarak eser fiyatlarını da düşürerek alternatif bir kanal yaratabileceği ortamı sağlayabiliyorsun. Sonuçta daha fazla insana orijinal sanat eseri ulaştırmak mümkün hale gelmiş oluyor. Biz de ülkemizden başlayıp globale açılarak doğunun sanatını dünyaya ulaştırma, dünyanın sanatını da doğuya getirme vizyonuyla 2017’nin Şubat ayında açıldık. 

Sektörde bulunan büyük açığı görüp, sanat icra eden kesime doğrudan erişerek, sanat eserlerini ve sanatçıyı ön plana çıkarmayı hedeflediğiniz bu proje ile yıllar boyunca süregelen sanatçı ve galeri arasında karşımıza çıkandüzensiz ilişkileri sonlandırma çabanız sonucunda nihayet meyve verdiğini görüyoruz. Mutlu muyuz? Özcümle; kendi adıma öyleyim. Ya sizler?

Onur Basat: Şubat ayından bu yana aldığımız geri dönüşlerden dolayı oldukça mutluyuz bizler de. Sanat kendi içerisinde yaşadığı sürekli devinim sebebiyle sınırlarının belirlenmesi en zor alanlardan biri aslında. İlk bakışta birbirinden uzak gibi görünse de sanat ve teknoloji sırt sırta duran iki alan. Sanat, geride kalan tüm alanlardaki olumlu olumsuz gelişmelerden ilk etkilenen kişiler olan sanatçıların üretimine bağlı olduğu için teknolojideki ilerleme de global anlamda baktığımızda sanatı bambaşka bir noktaya getirmeye başladı. Nasıl ki zamanında müze ve galerilerden çok aşina olduğumuz “beyaz küp”e geçiş yaşandıysa şimdi de bir alternatif olarak online satış kanallarına geçiş yaşanıyor. Buradaki tek fark şu; artık aracı kurum ya da kişilere duyulan ihtiyaç eskisi kadar elzem değil. Sanatçılar kendi profillerini açıp, düşük komisyon oranlarıyla tüm dünyadan sanatsevere ulaşabiliyor. Aslında bizler gibi sadece online ortamda satış yapan platformların yanında fiziksel galerilerin de bu dönüşüme ayak uydurması gerekiyor. Çünkü oyunun yönü ciddi bir şekilde değişiyor. 

Pekiyi, galeri sahiplerinin sektör zorunluluğuna dahil ettiği tutumlar neticesinde sanatçıyı arka plana atan bu durumları nasıl sonlandırmaya çalışıyor ve bunun için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Onur Basat: Açıkçası bu çok geniş bir soru Güney. Biraz konuyu dağıtıyor olabilirim fakat sanat konuşuyorsak farklı alanlara da değinmek durumundayız. Komisyon oranları özelinde baktığımızda galerilerin üzerinde de ciddi bir yük var. Öncelikle emlak değeri yüksek lokasyonlarda bulunmak ve ciddi kiralar ödemek zorundalar. Bunun yanında genişsanat ekiplerine ihtiyaç duymaları ve organizasyon, lojistik gibi ek maliyetleri de var. Bu açıdan bakıldığında komisyon oranlarının bir noktaya kadar artması zaten normal bir süreç. Tabi ki durumdan faydalanıp sanatçıyı arka plana iten örnekler de sıkça karşımıza çıkıyor. İşin özünde şunu söylemek istiyorum; Türkiye’deki sanat piyasasında ne bir standart ne de bir şeffaflık var. Belli bir kesimin ilgilendiği, elit bir alan olarak kendine yer buluyor. Bu da toplumun gelişmesinin önündeki en büyük engel. Bizler online alanda bulunmanın verdiği avantajları sonuna kadar kullanarak maliyetleri minimize ediyor ve tüm süreçlerde hem sanatçıya hem de sanatsevere şeffaf ve güvenilir bir ortam sağlıyoruz. Online bir platform olmamıza rağmen, sistemde kayıtlı olan 70’ten fazla sanatçı ve 200’den fazla sanatsever ile bir şekilde irtibat halindeyiz ve onların taleplerini olabildiğince hızlı karşılayarak birlikte büyüme hedefindeyiz.

Galerilerin eserler için yüksek bir biçimde talepleri olduğuna, buna bağlı sebeplerden dolayı da yüksek bedeller istediklerine bizler de şahidiz. Sizler bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Recep İlkbahar: Onur’un da dediği gibi bizim amacımız sanatçı ve sanatsevere şeffaf bir ortam sağlamak. Hem sanatçı hem de sanatseverler üye olurken hiçbir ücret ödemiyor. Sanatçı kendi bilgilerini de doldurarak bir profil oluşturup eserlerini ekliyor; sanatsever de beğendiği eserler arasında dolaşarak satın alma işlemini gerçekleştirebiliyor. Bizler sadece satış gerçekleştiğinde %20 komisyonumuzu alıyor ve satışın %80’inin sanatçının banka hesabına otomatik olarak gönderilmesini sağlıyoruz. 

Yüzde 20’lik bir dilim ile nerede ise kar amacı gütmeyen bir kuruluş gibisiniz. Nasıl finanse ediyorsunuz? İş ortaklığınız var mıdır?

Onur Basat: İşin içine biraz girdiğinizde bizim aldığımız oranın makul olduğu görülüyor aslında. Galeriler gibi yüksek masraflarımız yok; bu durum bize tüm dünyadaki online sanat sitelerinde olduğu gibi piyasanın girdiği zor koşullarda dahi ayakta durabilme ve sürekli büyüme imkanı sağlıyor. %20 gibi nispeten düşük bir komisyon sayesinde sanatçı, eser fiyatlarını düşük tutabiliyor ve bir anda içerisinde çok fazla kişinin bulunduğu geniş dolaşım ağına ulaşılıyor. İş ortaklığı anlamında ise şimdiden mimarlık ve tasarım ofisleri başta olacak şekilde kurumsal paydaşlıklara gidiyoruz. Getirdiğimiz şeffaflık ortamının sanat piyasasına iş yapan kişi ve kurumların yıllardır aradığı şey olduğunu fark ettik aslına bakarsan. Şu anda tüm paydaşlarımızla sürekli bir büyüme halindeyiz. 

Türkiye’de alternatif gibi görünse de, geçmiş e-ticaret politikalarının Türkiye’de yeterliliği nedir? Yüzünüzü Avrupa’ya yöneltmeyi düşünüyor, bunun için çalışmalar yapıyor musunuz?

Burak Karaca: Şu anda teknik olarak bir yandan SanatBulur.com’u geliştiriyor bir yandan da globale açılacak farklı bir markanın alt yapısını hazırlıyoruz Güney. Amacımız Orta Doğu, Türk-i Devletler ve Avrupa başta olacak şekilde doğu ile batı arasındaki köprüyü oluşturmak. Türkiye özelinde baktığımızda e-ticaret tüm sektörler için bir alternatif ve yolun daha çok başlarındayız. Online satış, web platformları ile ödeme ve lojistik firmalarının birlikte gelişerek büyümek zorunda olduğu bir alan. Bu ayaklardan biri bile geride kalacak olursa e-ticaret gelişmiyor. Fakat son yıllarda umut vadeden süreçlerden geçiyoruz. Hem ülkemiz şartları olarak hem de SanatBulur.com özelinde bakacak olursak Türkiye’den globale açılan büyük bir sanat platformu olmamız için önümüzde hiçbir engel yok.

Ülkemizde alternatifinin yaratılacağını düşünüyor, önlemler alıyor musunuz? Çünkü sanıyorum ki her alanda olduğu gibi, bu alanda da bir rekabet söz konusu. Ya da henüz bu rekabet ortamı oluşmadı ise de, oluşabilir. Farklılığınıza bir örnek verebilecek olur isek, ne diyebiliriz?

Recep İlkbahar: Burada hemen söze girmek istiyorum Güney. Bizim en büyük farkımız sanatsal ve teknolojik olarak yetkin ekibimiz. Teknolojik tüm süreçleri kendi içimizdeyürütüyoruz. Yani dışarıdan herhangi bir hizmet alımımız yok. Dolayısıyla hızlı geçişler yapabiliyor ve teknolojik ilerlememizi planlayabiliyoruz. Sanat piyasasında böyle bir ekibin oluşması tabi ki imkansız değil; fakat bizim geçtiğimiz süreçlerden geçmeleri gerekecek. Sanat alanında da teknoloji alanında da işin mutfağından geldiğimizi ve çok ciddi kişi ve kurumlardan destek aldığımızı da söylemek istiyorum. Sanırım sanat piyasasında şeffaf ve güvenilir bir ortama bizim tahmin ettiğimizden daha çok ihtiyaç varmış. Ayrıca dünyada yaşanan bu dönüşüme fiziksel galerilerin de bir şekilde ayak uydurması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’de bu gelişmeleri takip eden ve birtakım atılımlarda bulunan galerilerin sayısı oldukça az. Halbuki global anlamda baktığımızda Christie’s ve Sotheby’s gibi büyük ve hantal olarak nitelendirebileceğimiz müzayede kuruluşları bile dijital dönüşümlerinden ciddi karlar elde etmeye başladılar. Fiziksel sistemlerin dijital dönüşümlerini doğru ve etkin bir şekilde tamamlaması sadece online ortamda çalışan platformların da gelişmesine zemin oluşturuyor. 

Çok büyük global kurumlardan bahsediyorsunuz. Şimdilerde gelecek hakkında sizin planladığınız şema nedir peki? Büyük resimde payınızı nasıl görüyorsunuz? 

Onur Basat: 2017’nin sonlarına doğru globale açılma planımız var. Fakat bunun öncesinde Türkiye’de ciddi bir etki yaratmanın peşindeyiz. Recep’in de dediği gibi şimdiden ülkemizde sanata destek veren öncü kişi ve kurumlarla çeşitli projeler üzerinde çalışmalara başladık. Yakın zamanda bunun yansımaları görülecek zaten. Aynı zamanda ekibimizi de genişletiyoruz; pazarlama alanında yılların verdiği tecrübesini SanatBulur.com’a aktaracak olan Gülşah Ayhan’ı ve sanatçı iletişimi konusunda bizi çok ilerilere taşıyacağına inandığımızYağmur Ayav’ı ekibe dahil ettik. Bu büyüme gün geçtikçe devam ediyor olacak. 

Bu büyümeye paralel olarak Sanatbulur.com yıllar sonra nerede olacak peki? Sanatı ve sanatçıyı destekleyen tavrınızın değişmeyeceği su götürmez bir gerçek elbette, ama çeşitli revizyonlar düşünüyor musunuz?

Recep İlkbahar: Özellikle globale açılacak marka üzerinde yoğun bir çalışma içerisindeyiz. SanatBulur.com’daedindiğimiz tecrübe buraya direk yansıyor. Doğu felsefesi ve doğu sanatı uzun yıllar dünyayı ileriye götürdü ve halen ciddi anlamda etki etmeye devam ediyor. Çünkü doğu yaklaşımının çok kültürlü ve derin bir alt yapısı var. Bizler de bu topraklardaki sanatı esas alarak bir kültür aktarımı gerçekleştirmenin peşindeyiz. Kapalı Çarşı’ya yolu düşen bir turistin yaşadığı şaşkınlığı ve oradaki büyülü atmosferi bir düşün. Tabi ki global açılımımızda çağdaş sanat kendisine daha fazla yer bulacak ama amacımız bir İran motifini, Osmanlı’dan gelen minyatür anlayışını, yabancıların mucize olarak nitelendirdiği ebru sanatını da dünyayla buluşturmak. Burada teknolojik gelişmeye ayak uydurmak olmazsa olmazımız tabi ki. Teknolojinin getirdiği en önemli avantaj girdiği her alanı demokratikleştirmesi. Kısacası herkesin elinde internete bağlı cihazlar var; bilgiye, kültüre ve sanata ulaşım hiç olmadığı kadar evrensel ve sınıf gözetmiyor artık. Bizler teknoloji alanında dünyadaki rakiplerimiz neredeyse orada olmak hatta bir adım ilerisini planlayarak hareket etmek amacındayız.

Şirket yönetiminiz dolayısı ile çeşitli politikalar yürütüyor olmalısınız. Pekiyi, Sanatbulur.com’un yenilikçi fikirler sunma öngörüleri arasında neler var? Neler yapılmalı veya yapılacak? Özellikle teknolojik alanda planladığınız yenilikleri merak ettim doğrusu.

Burak Karaca: Online sanat satışı daha uzun yıllar alternatif bir kanal olarak kendine yer bulacaktır. Sanat eseri ile etkileşimde mekan, kişi ve eser üçlüsünün kırılması pek mümkün değil. Bu üçlü aynı anda aynı ortamda bulunduğu takdirde en büyük etki sağlanıyor. Bizim amacımız buradaki deneyimi olabildiğince artırmak. Artırılmış Gerçeklik ve Sanal Gerçeklik alanlarına eğilmiş durumdayız. Teknolojiden faydalanarak sanatseverin sanat eserine erişirken yaşadığı deneyimi artırmak ve hem sanatçıların hem de sanatseverlerin gelişen dünyaya ayak uydurabilmesini sağlamak amacındayız. Bizler ülkemizden çıkıp dünyaya yayılacak bir sanat ve teknoloji platformunun temellerini atmış durumdayız ve bu iki alanda da oldukça iddialıyız.

Son mesajınız nedir? Neler söylemek istersiniz?

Onur Basat: Amacımız sanatçı, sanatsever ve sanat alanına değen tüm paydaşlarla birlikte ülkemizden çıkıp dünyaya yayılan bir başarı hikayesi yaratmak. Bu nedenle herhangi bir noktadan sanata değen tüm kişi, kurum ve kuruluşları bizimle iletişime geçmeye davet ediyoruz Güney. Sosyal medya hesaplarımızdan ya da [email protected] adresinden bize diledikleri zaman ulaşabilirler. Bizi takip etsinler, önerilerini, fikirlerini, olası iş birliği fırsatlarını bizimle paylaşsınlar. Buradan bir başarı hikayesi çıkacaksa, bunun için bizim kendi içimize kapamak yerine şeffaflık ve güven ortamından bir an bile çıkmadan dışarıya açılmamız gerekiyor. Sana da bize yer verdiğin, sesimizi duyurmamız adına ortam sağladığın için bir kez daha teşekkür ediyoruz.