Önce oyunculuk sonra şarkıcılık hangisi mesleğin hangisi tutkun?

Açıkçası bu soru iki yıl önce sorulmuş olsaydı bu kadar ikileme düşmezdim, ama madem bir seçim yapmam gerekiyor. Oyunculuk mesleğim, müzik tutkum, çünkü ben eğitimimi oyunculuk üzerine aldım. Küçüklükten beri hayalim oyuncu olmaktı. Müziğe karşı her zaman bir eğilimim vardı, ama hiç beste yapmamıştım. Pandemiyle beraber kendi şarkılarımı yazmaya başladım. Yani müzik benim için sonrada açılan bir kapı oldu.

Teşkilat dizisinde oyunculuk kariyerin başlamış. Hacettepe konservatuar mezunusun. Kariyerinle ilgili hedeflerin neler?

Bence oyunculukta bir yerden başlamak çok önemli... Kariyerin sonra gelişmeye başlıyor. Ben Teşkilat dizisiyle iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. Çok güzel tecrübeler kazandım. Şuan üzerimdeki o toyluğu bir nebze de olsa atmışım gibi hissediyorum. Hedefim; kariyerimi hayallerim doğrultusunda kendi azmim ve kararlığımla şekillendirmek.

Mesleğin oyunculuk olduğu için mutlu musun?

Çok mutluyum, genelde aileler çocuklarının oyuncu olmasını istemez, çünkü işin nereye gideceği çok belli olmaz. Ben bir anda yolların açılamayacağını biliyordum. O bekleme sürelerini göze aldım. Bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Hem Menajerim Seher Beşyaprak hem de tanıdığım birçok insan olmak üzere birçok fırsat karşıma çıktı. Her şey takır takır ilerlemiyor, ama zamanı geldiğinde her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Bir konservatuar sürecinden geçtim. Bence bir insan bir mesleğin okulunu okuyorsa, o işte en iyisi olmak ister. Ben de ilerleyen zamanlarda oyunculuğumu herkesin takdir edeceği şekilde gerçekleştirmek istiyorum.

Sen konservatuar okudun, 6 yılın zorluklarını yaşadın, ama çoğu zaman bu mesleğin okulunu okumadan sadece ismi olduğu için bu sektöre gelmiş ve senden çok daha büyük bir isim haline gelmesi seni hayal kırıklığına uğratıyor mu?

Bazen sinirlendiriyor, çünkü bu işin okulunu okumak, disiplinini öğrenmek çok önemli, ancak şu anda televizyon sektörü daha çok şov dünyasına evrildiği için yapılan tercihlerin sebebini anlıyorum. Beni üzen şey, bu mesleğin okulunu okumuş, noname insanların hiçbir şekilde şans bulamaması.

Teşkilat çok sevilen TRT kanalının gözbebeği olan bir dizi… Oyunculuk kariyerinin ilk burada başlaması sana neler kattı?

İlk defa profesyonel bir set düzenine girdim. Yağız Akaydın ve Burak Müjdeci ile çalıştım. İlk setimde Yağız Akaydın’la aramızda bir diyalog geçti. Sahnemizi bitirdikten sonra monitörün başına geçtik. Sahneyi izlerken Yağız Bey dizide kız kardeşimi canlandıran oyuncuyla bana “ Bu sizin ilk projeniz değil mi?” diye sordu ve biz de “Evet” dedik. “Çok profesyonel bir işte başladınız. İlk resminizi çektirmiş bulunuyorsunuz. Bundan sonra yolunuz açık olsun” şeklinde bir konuşma yaptı. Set ortamlarında yönetmenlerin bu kadar teşvik edici olmadığıyla ilgili birçok şey duydum. Daha gergin bir ortam bekliyordum, ama çok motive edici, rahat bir set içerisinde çalıştım. Onlarca kez tekrara düştüğümüz hiçbir sahnemiz yoktu. Bir başlangıç olarak bana sektör hakkında özgüven kazandırdı.

Oyunculuk sonsuz bir umman… İçine girene kadar çok debelensen de girdikten sonra tamamen farklı bir dünyaya adapte oluyorsun. Bu dünya seni korkutuyor mu?

Bu soru okulda arkadaşlarımızla birbirimize çok sorduğumuz bir soru. Hala çok soruyoruz. Bu sorunun cevabı nereye ait olduğunu bilmekle alakalıdır. Ben insan ilişkilerinde her zaman çok iyi olmuşumdur. Kendimi nasıl ifade edeceğimi biliyorum. Bu yüzden kendimi farklı ortamlarda yadırgamıyorum. Bugüne kadar birçok yerde bu duruma karşı tecrübe kazandım. Oyunculuk mesleğim, ama ben mesleğimi zorunlu olduğum için yapmıyorum. Ben hayallerimi, mesleğimde buluşturdum.

Aynı zamanda söz yazıyorsun şarkı söylüyorsun. Müzikle çocukluğundan beri bir ilgin var mı?

Ben daha kırk günlük bir bebekken, ana kucağında yatıyormuşum. Televizyonda da bir müzik kanalı açıkmış, ben de anne kucağında hareketlenmeye başlamışım. Annem de beni öyle görünce heyecanlanıp, kucağına almış. O sırada sarılırken kolum çıkmış (gülerek). Sonu güzel olmasa da güzel bir hikayeyle müzik hayatıma girmiş. 6 yaşındayken “Ölürüm Hasretinle” şarkısını söylediğimi hatırlıyorum. Hatta annem her komşu ziyaretine götürdüğünde bana bu şarkıyı söyletirlerdi ve ben söyledikten sonra ağlarlardı.

Pandemi de yeni şarkılar çıkartmaya başladın? Pandemi senin için bir fırsat mı oldu?

Pandemi beni kendi içime döndüren bir dönemdi. Kimseyle görüşemediğim, dışarı çıkıp yürüyemediğim, evde kendi kendime konuştuğum ve kafaya çok fazla şeyi taktığım birkaç aydan bahsediyorum. Bu durum arkadaşım Bahadır Gökalp’in de teşvikiyle hissettiklerimi, yaşadıklarımı şarkı sözü olarak dışarı vurmama vesile oldu. Ardından da müzik kariyerim başlamış bulundu. Krizi, kötü giden şeyleri hayatım boyunca hep lehime çevirmek gibi bir özelliğim vardır. Bu yüzden pandemi gibi bir illeti de fırsata çevirdim diyebilirim.

Sen ve Ben Yalnız şarkısının bir anlamı ya da ithaf edilen birisi var mı?

Ben hissetmediğim ve yaşamadığım hiçbir şeyi yazamıyorum. Sen ve ben Yalnız şarkısının hikayesi; çok kötü geçen bir gecenin sabahında alışık olduğumuz bir kişinin artık hayatımızda olmayışına yazılmış bir şarkı. Ben şarkılarımı hiçbir zaman “Şimdi şarkı yazmalıyım” diyerek bilgisayarın başında yazmıyorum. Balkonumda rutin depresyonumu yaşarken bir anda ağzımda bir söz dolanmaya başlıyor. Bir melodiye bağlayarak ne geliyorsa akıp gidiyor. Bu şarkı da ilk defa benim ağlayarak yazdığım bir şarkı oldu.

Müzik yapmak mı yoksa oyunculuk mu daha zor?

İkisinin de kendine göre zorlukları var. Müzik piyasasının eskisi gibi belirli bir platformu yok. Her isteyen şarkısını bütün platformlarda yayınlayabiliyor. Sizin yüzlerce şarkı içerisinde kendi farkınızı yaratarak kendinizi yükseltmeniz lazım. Oyunculukta, yaptığınız her iş bir önceki işinizden daha iyi olmak zorunda. Yoksa tekrara düşmek gibi bir risk var ve toplum sizi nasıl bir karakterde benimserse hep o karakterde görmek istiyor. Bu da oyuncunun hep aynı karakterin içinde dönmesine, bir kısır döngünün içine girmesine sebep oluyor.

Canlı performanslara başlayacakmışsın şuan önünde hedeflerin var mı?

Görüştüğümüz yerler var. Kısa bir zaman içinde birçok seyirciyle buluşacağız.

Konservatuar bitirdin. Tiyatro yapmayı düşünüyor musun?

Çok istiyorum, ama pandemi koşulları sebebiyle buna çok imkanım olacağını zannetmiyorum. Aynı zamanda hepimiz maddi kaygılar güttüğümüz bir dönem yaşıyoruz. Şuan sadece tiyatro yaparak geçinmem çok zor. Önce maddi olarak kendimi rahat ettirdikten sonra tiyatroya dönmek istiyorum.

Şuan kariyer planlaman da neler var? Bundan sonra seni hangi projelerin içinde göreceğiz?

Şuan görüştüğüm birkaç proje var, ama henüz sonuçlanmadı. Dizi ve sinema üzerine bir proje yapmak istiyorum. Şuan çalıştığım menajerle güvenli ve iyi bir şekilde yol kat ediyoruz.

Yeni Çağrı Gazetesi'nden alıntıdır.